/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 1.
    +3
    akıttım zehrimi üstün başın toprak, tanrı.
    gecenin hırsız vaktinde uyanmıştım yanımda sen, benden suç istedin ben senden af diledim. yalnızlığın da kuşkusuz güzel taraflarına dokunduk aynı yorgan altında. saatlerin bitmeyen tiktakları dakikaların hızlı kovalamalarından kaçıyordu..
    hani demiştin ya "keşke içine koysalar beni" diye o zaman anladım tanrının hatasını: tek bedende iki ruh bir kadın bir erkek, iki yalnız çocuk gözleri kocaman elleri yara bere..
    yaralandık, kirlendik, kirlettik, pişman olduk, mutlu olduk, yalnızlığın doyumsuzluğuna seninle beraber dokunduk..
    tadıma baktım parmakların ağzımda. ben ifadesiz zorlamalardan kaçtım sen ruhumu boğdun sularında tanrının.
    ve ayrılık vakti geldiğinde sonrasını düşünmediğim koyboluşlarda dokundu sesim kulaklarına..
    şimdi sen yoksun ya
    artık bende biraz daha fazlasın..
    yok olman dileğiyle..

    cism-i can'dan suların ötesine..
    ···
  2. 2.
    +1
    Dostum sen mi yazdın bunu?
    ···
    1. 1.
      0
      evet bro
      ···
    2. 2.
      +1
      Çok güzel lan tebrik ederim
      ···
  3. 3.
    +1
    iyi gelmişliğin bir aylık intihar bilançosu..

    tam bir ay yani otuz gün. otuz gece otuz sabah. zayıflıklarımızı ruh eşi sandık ve sandıktan çıkardık bir bir aşk çeyizlerimizi:

    -bak bu yara ilk aşkın hatırası..

    -tam şuramda hissettin mi, buda benim ilk acım..

    çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü sen içten içe utandın ben iyiden iyiye çocuklaştım. basit bir tadilattı ruhumuza bir morfin, bir ağrı kesici. eros kaçak çalıştırıldı gece resepsiyonda..
    her gün yeniden başladık, her gece yeniden bitirdik. içimizden ne geldiyse söyledik ne istediysek yaptık. saftık. onca rezilliğin içinde biz saftık. yanlış zamanın asi çocuklarıyız sen ve ben. bir daha hiç birleşemeyecek ama birbirinden hiç ayrılamayacak olan.
    zor olanı yaptık yanlış olanı bulduk. doğrunun zor olmadığını öğrendim korkuyla elinden tuttuğumda
    ben seni uykulu gözlerle gülüşünü bekledim tren yolunda, sen beni uykusuz gözlerle tuttun yanında..
    ne ekgib kaldı ne her şey tamamlandı.
    kendimi gözlerinin aynasında görmedim hiç insan baksa aynaya ruhunu görür mü? bak gördün mü yine şizofreniye bağladım..
    reddedilen evlat kadar yalnız kalıcaz artık.
    ressam ölür tablo yarım kalır
    şair ölür şiir yarım kalır
    kimse ölmeden yarım kalanların hesabını kime vericez. para üstü olarak daha kaç günah işleyecez.

    hem hoşgeldin hem hoşçakal
    hem git artık hem yanımda kal..
    ···
  4. 4.
    0
    bir kaç saat öncesiydi. varlığın anlamsızlığına, eşyanın tabiatına yenildiğim an, varlık tüm ruhuyla dokundu gözlerimdeki telaşıma. zamanın bir an olsun durmasını bekliyordum. -aşk tabirleri kitaplarda böyle yazardı zira- kendimdeydim, hiç olmadığı kadar hissedebiliyordum yarı karanlık odada beni etkileyen her bir zerreyi. benliğimin derinliklerine, ruhumun hiç inilmemiş patikalarına, ruhumun hiç bir ruhla temas etmemiş renklerine dokundu, çırılçıplak saflığıyla beni kendine çağıran, teni kavruk, kokusu deniz, saçları yosun incecik bir tanrı. hissettiğim şey; onun dilinden çıkan samimiyetinden başka bir şey değildi. odanın kapısının ardı kadar yakındı gözleri, benden biraz uzakta kurduğu dünyanın insanlarını yönetmekle meşguldü. yanına gidip gözlerine bakmak, yanına gidip gözlerinden söz almak istiyordum. odanın kapısını açtım. yavaşça mermer taşların üzerinden geçerek ona ulaştığımda kırmızı yanaklarımız bizi kendimize karşı ele veriyordu. yanından geçerken bir kaç saniye göz göze geldik. ellerimin telaşını yok etmek için bir sigara çıkardım cebimden ve kapının önüne çıkıp titrek ellerimin yardımıyla sigarayı dudaklarımla birleştirdim. camdan içeriye baktığımda gözlerinden akan koyu kahve kokusu sigarama katık oluyordu. tenindeki deniz kokusu genzimi yakıyor, onun varlığını hissetmek kalbimin sınırlarını zorluyordu.
    bir kaç saat sonrasıydı. tanrıyı karanlık odamda el yordamıyla bulmaya çalışıyordum. ona dokunabilme ihtimali bile beni korkutuyordu. artık idrak edebiliyordum. o beni seçmişti aşkına elçi olarak. bu bir irşattı, ruhlarımız arasında köprü. gelecek tek şey çiledir kendimize bunda sonra. aşkı aşk yapan çekilen çilelerin büyüklüğü değil midir? derinliklerimizde kaybolmamızın sebebi bu değil miydi? tanrının bu çağrısı beni yıllardır sürüklendiğim yoldan alıp geniş ovaları, upuzun bitmek bilmeyen kumsalları vaadediyordu. durduramadım içimdeki tanrı korkusunu-sevgisini.
    aşk korkakların işi değildi. bir aptal cesareti de değildi. aşk; uyandığında bedenini yatakta, banyoda, deniz kenarında, cilasını yitirmiş tahtaları çatlak bir bankta unutmaktı. otobüs duraklarında, tren vagonlarında, ada vapurlarında kendini aramaktı. zamanı bir kaç yıl geriye almak, zamanı sensizliğin ötesine taşımak, kaderi sonbahar bulutundan düşen ilk yağmur damlasına yüklemekti aşk.
    ve bir melek parmak uçlarında yürüyerek, sessiz sedasız sağ omzuma başını koyuverdi. çoşkuyla kutladı sevinçli çocuklar muzaffer bayramımızı.
    ve bir zaman sonra mutluluğu kırık bir kadın, kapamıştı yastığı yüzüne. hayalleri mutlak sevgi olan bir kadın taktı mutluluk maskesini. kapı eşiğinden rüzgarla beraber dans ederek çıktı kanserli sevda o odadan. aşk ikiye bölündü. karanlığın saçlarını okşayan kadın karanlık yatakta, ruhundan ayrılmış beden gibi yatıyordu. ben hiçbir şey yapmadan, hiçbir şey yapmamanın bir şey yapmak olduğuna inanarak öylece bakıyordum.

    hayatım boyunca yaptığım en iyi şey kaybetmekti.
    kaybettim..
    Tümünü Göster
    ···
  5. 5.
    0
    sen farketmesen de, vapurda otobüste yanında olmak ne güzel şey bilmemektesin
    güneş her battığında, gözüne düşmüş saçınla, başın yana eğilmiş ne düşünmektesin..
    ···
  6. 6.
    0
    Çok uğraştım didindim,
    Her şeyi en çok ben bilirdim
    Hiç bi şeyden kaçmadım, biraz zaman
    Hayalde, uykusunda, bazen sigara molasında
    En fazla 10 dakika kendimleyim

    Fazlası zarar, tadını çıkar.
    Beni burdan dışarı çıkar.

    içimde onca insan,
    Hangisi dost? Hangisi Düşman?
    Hangi yanda dursam?
    Kendime artık bir yer bulsam...

    Hayallerim geçmişte kaldı.
    Yol nerde, ben nerde, ev nerde?
    Bilmeden, heyecanım dinmeden koştum
    Yorulmayı bilmem derken,
    Birden bire duruldum.

    ip salla ya da bir şey yap,
    Bir ilaç yaz doktor.
    Ayaklar yere basınca inan her şey çok zor
    Ne kalbim ne inancım her şey taka sardı
    Tedaviyi reddettim, ya şırınga var mı?
    ···
  7. 7.
    0
    sabahın karşısında konuşmak ne zor
    incecik kül gibi kalıyorsun
    dağ susmaya giden yolu biliyor
    sen bilmiyorsun.
    ···
  8. 8.
    0
    https://www.youtube.com/watch?v=xeSrLBSfzWA

    ben kendim, iyiyim. sıkılsam giderdim. boşuna uğraşma o kadar uzaktan görünebilecek kadar "yüksek" değilim.
    kum sıcak değil artık; çok geçti üstünden o ayların.
    tanımam gerekiyorsa kendimi tanıyayım. ama önce bir ayna lazım.

    ne kadar güzel olurdu benim için gelmiş olsan
    çok acil bir işin yoksa bi'kaç saat daha kalsan
    bunları söylemek sandığın kadar kolay değil inan
    gerçi böyle davranmazdın benim için gelmiş olsan

    sus şimdi; o kararlı tavırları bir yere çıkart.
    ya da artık beni aldığın yere geri bırak.

    ne kadar güzel olurdu benim için gelmiş olsan
    çok acil bir işin yoksa bi'kaç saat daha kalsan
    bunları söylemek sandığın kadar kolay değil inan
    zaten böyle davranmazdın benim için gelmiş olsan
    ···
  9. 9.
    0
    "vay be ne aşkmış arkadaş" diyecek birisini bulamamaktır yalnızlık..
    ···
  10. 10.
    0
    şimdi sen benim yakınımda bir yerlerdesin. şimdi ben senden çok uzağım.

    "Yalnızlığımda seni büyüttükçe kalabalıklaşacağım;
    sen kendi kalabalığında hep yalnız olacaksın."
    y.o
    ···
  11. 11.
    0
    Anladım, herşey bitiyor
    Her seferinde yine ask kaybediyor bizi
    Anladım, herkes gidiyor
    Her seferinde yine çok acıtıyor bizi
    Gözlerine bir bak, nasılda parlak
    Beni uğurlarken yine yüzüme böyle bak

    Gözlerime bir bak, nasılda ıslak
    Bana hoşçakal derken, onlara iyi bak
    Ağlamadan, ağlatmadan gitmelisin simdi burdan
    Yağmurlardan rüzgarlardan hesap sor bu sokaklardan
    Gitmelisin simdi...
    ···
  12. 12.
    0
    yalnız
    sıcak
    ellerim ıslak tenine dokunsa kurur..
    gece saatleri kör kuyuya taş atıp ses beklemek..
    suratında inciler
    gözlerin koyu zorlamalardan imal bi karmaşa..
    saçlarında rüzgar
    yarım kalmış veda..
    ···
  13. 13.
    0
    az kaldı..
    çok az kaldı..
    avcundaki sonbahar..
    ürperilerden korkar..
    azlığın yetinmezlikle açan çiçekleri..
    gülün bülbülle münasebetsizliği..
    doğan güneş...
    batan güneşşş.
    sakın sakın kimseye bahsetme aklımı yitireyazdığımdan.. sakın...
    ellerimin kıskanç parmakları aç tırnaklarıma güvensizliğinden.. konuşma sakın..
    bir gülsen ağzının kenarıyla, gözücüyla..
    bir kış iner postunu giyip şehrin omuzlarına.. usulca..
    patlar kulaklarımda davullar.. durma..
    ıslanır avuçlar soğuk.. olma..
    damında rüzgar bir kuş.. uçma..
    ···
  14. 14.
    0
    dünya üzerinde keşfettiğim ve anladığım sanatın hiç bir alanında bu şarkı kadar özümsediğim benimsediğim ve içselleştirdiğim bir sanat eseri yoktur. her ne kadar öznel ve izafi olsa da bu yorumum; biliyorum ki aynı sevdanın aynı yolundan geçmiş insanların benim hissettiğimi kalben hissetmiş olduklarından eminim..

    Bana bir şeyler anlat, canım çok sıkılıyor
    Bana bir şeyler anlat anlat, içim içimden geçiyor

    Yanımdasın susuyorsun, susuyor konuşmuyorsun
    Bakıyor görmüyorsun
    Dokunsan donacağım, içimde intihar korkusu var
    Bir gülsen ağlayacağım bir gülsen kendimi bulacağım

    Hadi bir şeyler söyle, çocuk gözlerim dolsun
    içinden git diyorsun, duyuyorum gülüm
    Gideceğim son olsun

    içimde soluyorsun, iki can var içimde
    Korkular salıyorsun üstüme korkular her an başka biçimde

    Depremler oluyor beynimde dışarıda siren sesi var
    Her yanımda susmuş insanlar susmuş
    içimde ölen biri var

    edit: imla
    ···
  15. 15.
    0
    Bu gece sana sarılmam lazım.
    Bu gece kalbimi avutmam.
    Bu gece sana dokunmam lazım.
    Bu gece her şeyi unutmam.
    Bembeyazdım, siyaha çaldım.
    Yolumu kaybettim, hep kayıp kaldım.
    Ellerinde çırpınan bir aşktım.
    Umudu kaybettim, umutsuz kaldım.
    Bir yalnızlık şarkısı koyar gider başucuma aşk.
    O yalnızlık şarkısı çalar durur hep başucumda.
    Seni kaybettim.
    c.a
    ···
  16. 16.
    0
    bir eşi olmalı insanın
    rüzgar onun kokusunu getirmeli,
    yağmur o'nun sesini..
    ···
  17. 17.
    0
    olsa şimdi dizlerin yastık bana..
    ···
  18. 18.
    0
    bana öyle bakma
    anlayacaklar
    ikimize karşı bu dünya
    bizi anlamayacaklar

    bana öyle yaklaşma
    bana öyle dokunma
    ikimize karşı bu dünya
    bizi anlamayacaklar

    bu hayat da bizi böyle
    yakamızdan tutacaksa
    hadi böyle yaşa
    derken kalbimize sormuş mu ?

    benle böyle konuşma
    kapıları kapatma
    ikimize karşı bu dünya
    bizi anlamayacaklar

    beni aşkla aldatma
    gerçeklere kapatma
    böyle kırık da bakma
    beni daha da ağlatma
    ···
  19. 19.
    0
    Ne gun dogarken haberin vardir gunesin sancisindan,
    Ne sen dogarken gunun senin acilarindan.
    Gunun de onemi yoktur dogumunda.
    Pic gibi birakir hayat seni ortada
    dogdugun gunden itibaren.
    ···
  20. 20.
    0
    kedersiz bir guvercinin kanadina asilmis perakende acilar. kavruk bir sonbahara hazirlamis kendini dalinda intihar eden yapraklar. cevzesinde kahve pismis sarabini icmis bir sincap saklaniyor cinarin kovugunda.(aşk topraktir ona)
    lavantalar kurumus mor asmali cardakta
    mey
    hazzi dorugunda zincir tutsak aşk eder
    ney
    yagmur damlasi düşmüştür yapraga..
    agla.
    ardindan yol bastirir gunesi geceye
    yaprak kimildamayan sehre
    ınce
    ınce..
    yagmurun solugu avuclarimda sicak tutsulu ve yosun saclarin
    kadin.
    ···