Bardagin dusmesiyle annemle babam hemen kostular ne oldu oglum dediler anne aynayi cevirdim geldigimde ayniydi ve benim benzerim vardi dedim ilaclardandir oglum dedi hadi yat dedi kafayi vurdum sabah olmustu. cikip bir hava almak iyi gelir dedim gezerkeb arkadasim aradi kardesim nasilsin gorusmuyoruz senle bayagidir dedi gel bir restaurantta bulusalim dedi gittik muhabbeti iyi geldi basimdan gecenleri anlattim cok uzuldugunu stressten oldugunu ilaclari aksatmam gerektigini soyledi neyse bu kisa film cekiyordu ve kanka senin bu basina gelenleri kisa film yapmak istiyorum dedi hem okulda mezuniyet projem olur dedi ve bende nasil olcakki dedim oda sizin eve kamera kayacagiz dedi ve babamda bu videolari doktora veririz iyi fikir dedi ve basladik 3 4 gun derkeb 5.gun uyaniyorum kameralarib isigi yanip sonuyor tik tik yine bu sesleri duyuyorum ince ama cok seri ve bagirsaklarimda ve midemde sanci cekiyorum ses cok artiyordu ve makat bolgem aciyordu sonra gozlerimi actigimda bir de ne goreyim babam beni dehset bir sekilde gibiyordu mideye kadar yol vermisti ve good boy ovbb yeah man diyordu megersem pekekent abd ile anlasmis gay ferre ticaretine girmis bende diyorum bu neden kameralara izin verdi diye bu devirde babana bile guvenmeyeceksin bro

Çatı katının kapısını açtım, ışığı açmak için düğmelere doğru elimi uzattım, amk diyip hemen geri çektim sanki birisinin eline dokunmuşum gibi hissetmiştim, hemen cebimden telefonu çıkardım flaşını yaktım hiç birşey yoktu. Tekrar elimi uzattım bu sefer bir şey hissetmedim açtım ışığı ama hala üzerimde bir tedirginlik var odayı inceliyorum zaten önceki geceden kalan bir korku şüphe var içimde bir de üstüne şimdi hissettiğim yada hissettiğimi sandığım garip şey. Ama kendimi de teselli ediyorum bir yandan da, ben öyle hissettim bu kadar yoğun çalışmaya alışık olmadığım için vücudum yorgun düştü o yüzden oluyor diye. Ama tırstığım için O gece lambayı kapatmadan yatağa girdim uyudum

Sabah erken kalktım kahvaltı için hazırlık falan yaptık otel açık büfe kahvaltı veriyordu saat 8’de başlıyordu kahvaltı. 7.30 gibi hazırlıklar bitti bende o ara kahvaltımı yapmak için mutfağa geçtim. Temizlikçi abla da kahvaltısını yapıyordu. Dedim abla günaydın günaydın dedi o da, amacım 301 numaralı odayla ilgili bir şeyler sormaktı abla dedim bu 301 numaralı odayı en son ne zaman temizledin dedim ne oldu onur bey bişey mi dedi kötü mü temizlemişim dedi yok abla kimsenin bişey dediği yok sadece sordum ben işe başladığımdan beri o odaya müşteri geldiğini görmedim de acaba neden diye merak ettim dedim abla benden daha önce çalışmaya başlamıştı çünkü otele gelen gideni daha iyi biliyordu. bir iki kere temizledim ama odaya müşteri geldiği için değil onur bey tozlanmıştır orası dedi ondan temizletti dedi. tamam dedim kahvaltımı yaptım çalışmaya başladım, gece oldu mesaim bitti, gece 11 gibi yukarı çatı katına çıktım ki asıl olaylar başlıyordu artık

Hani hiç beklemediğiniz anda korkarsınız da bütün tüyleriniz de diken diken olur ya ben ilk o vakit hissettim o duyguyu refleks olarak ananı gibiyim dedim bayağı tırsmıştım hemen aşağıya onur abinin yani otel sahibinin yanına koştum lobide oturmuş televizyon izliyordu abi dedim 301 numaralı odada bugün müşteri var mı yok hayır noldu ki dedi abi kapıdan tıklama sesi duydum demin dedim onun öncesinde bir uğultu sesi duydum. Uyku sersemliğiyle duyduğunu sanmışsındır dedi yok abi valla duydum hem önce aşağıya inip tuvale gelmiştim uykum açılmıştı yani gel şu odaya bakalım abi dedim. Tamam dedi anahtarı aldı odanın olduğu kata çıktık. Onur abi kapıyı açtı odanın ışıklarını yaktı ben de bu sırada onu bir iki adım geriden takip ediyorum odaya baktım herhangi bir gariplik yoktu pencerelere baktım açık değildi. Gördün mü bak hiç bişey yok dedi gerçekten de hiçnir gariplik görünmüyordu. onur abi sen duyduğunu sanmışsındır dedi. Valla abi kusura bakma seni de rahatsız ettim dediğin gibi ses duydum sandım herhalde dedim uzatmadım artık, çatı katına yatmaya gittim.

Çalışmaya başlayalı bir iki hafta olmuşken, bir gece saat 11.30 gibi mesaim bitti ve yukarı çatı katına çıktım yatmak için yanıma da 2 bira almıştım müşterilere servis yaparken canım çekmişti. Herneyse biraları içip yattım 00.30 gibi. bir saat kadar sonra uyandım biralarında etkisiyle acaip çişim gelmişti ama benim kaldığım çatı katında tuvalet yok tuvalet için en alt kata inip oradaki tuvalete gitmem gerek merdivenlerden indim aşağıya işimi hallettim yukarı çıktım çatı katının kapısını açarken hemen sağ tarafımdaki 301 numaralı odadan bir ses duydum uğultu benzeri bir sesti. Kapının altına baktım herhangi bir ışık geliyor mu içerde birileri kalıyormu diye ama karanlıktı, penceresi yada balkon kapısı açık kalmıştır odanın rüzgar sesi geliyordur diyip üzerinde durmadım gitmek için hareketlenmişken 301 numaralı odanın kapısı tıklatıldı.

o anan değil panpa cin cin ananı ayşe teyzende gibtiler

Çocuk çıktı bu sefer hoca soyunmaya başladı. Başta anlam vemediğim sert bakışlar yerini yumuşak şevkat dolu bakışlara bıraktı. Babama döndü ve sert özgüvenli ve beni cesaretlendiren ses tonuyla sen de çık dışarda bekle dedi. içine kan kattığı karışıma hem kendisinin hem benim bütün vücut sıvılarından katmamız gerektiğini söyledi. Başta anlam veremedim. Ta ki altındaki paçalı donu indirip içinden 40cmlik pompalı tüfek gibi yannanı çıkarana kadar. Bağırmaya kaçmaya çalıştım fakat hoca öyle baskın bir karakterdi ki sesim dahi çıkamadı. Önce ağlata ağlata gibip gözyaşlarımı daha sonra şelale gibi akan dölünü karışıma katıp bana içirdi. Babam içeri girdiğinde gözlerim hala ıslaktı. Tamam geçti oğlum diyerek teselli etmeye çalıştı adamcağız beni. Tabi ne bilsin hoca bana neler yaptı. Çıkarken her ne kadar babam bir şeyler sıkıştırmaya çalışsa da para istemez dedi hoca. Haftada bir getir diye de babama tembih etti beyler. O gün bugündür giderim. zütümün acısından ne cini takar oldum ne şeytanı. Bu da böyle bir anımdır.

Açıklama yapmak için ara veriyorum
Kanıt vermeyecek olsam kanıtlarla yazmazdım
Hikayede kanıt vereceğim yer gelip açıklamasını yapınca kanıtı vereceğim

Kendimi hemen çatı katına geri attım kapıyı da kapattım ama kapı camlı bir kapıydı yani koridoru dolayısıyla 301 numaralı odayı da görebiliyordum. Az önce yukarı çıkarken yanmayan fotoselli lamba şimdi yanmaya başlamıştı daha da tuhafı bir süre yandıktan sonra sönüyor birkaç saniye sonra tekrar yanıyordu sanki birisi varmış ve hareket ediyormuş gibi. Gözlerim doldu korkudan çatı katından çıkmak istiyorum ama korkuyordum içeride kalsam kapana kısılmış gibi hissediyordum. Onur abiyi aramak aklıma geldi hemen aradım bekliyorum bekliyorum arama sesi gelmiyor telefonu kulağımdan çektim baktım telefon kapanmış. Telefonu şarja soktum hemen açılsın diye bekliyorum ama biraz şarj olmadıktan sonra açılmıyor biliyorum. Beklemeye başlıyorum bir yandan da gözüm kapıda koridorda.

ulan arapçaları okuyorum bişe olmasın gibmim belanı

Sanki birisi beni kovalamaya başlamış gibi bir anda yataktan kalktım koşar adımla lambanın düğmesine ulaştım açtım. Yanıyordu e o zaman bozulmamıştı da niye kendi kendine kapanmıştı bu ! çok da düşünmedim açıkçası bir an önce odadan çıkmak istiyordum. kapıyı açtım koridorun fotoseli yanmadı ve ulan niye yamıyor bu diye sövüyorum ama çok az da bi ışık koridoru aydınlatıyor nereden geldiğine baktım 301 numaralı odanın kapısının altından geliyordu betim benzim attı o odada kimse yoktu biliyordum. Ananı gibiyim diye yüksek sesle bağırdım aşağıya doğru koşmaya başladım merdivenleri ikişer üçer iniyorum ama o sırada aşağıdan ayak sesleri de gelmeye başladı.

Bu gördüklerim korku ve rahatsızlık duyup aynayı eski yerine astım. Odadan çıktım çatı katına geçip bir sigara yaktım yaşadıklarım gördüklerimden sonra bu otelden ayrılma zamanı geldi diye düşünüyorum ama bir ayı tamamlamama da az kaldı diyorum o kadar çalıştığımda boşuna gitmesin istiyorum birkaç gün daha dayanmaya karar verdim havuzun başındaki şezlonglarda yatarım geceleri çatı katına çıkmam dedim. Bu karardan sonra biraz dinlendim aşağıya indim.

Onur abinin lobide olmadığı bir zamanda cebimdeki yedek anahtarı koydum yerine gece oldu ben havuz başına şezlongların olduğu yere geçtim onur abi de niye oraya geçtin yukarda yatmayacak mısın dedi yok abi çok sıcak oluyor çatı katı bugün burada yatacağım dedim. Tamam sen bilirsin dedi uzandım şezlonga gökyüzüne yıldızlara bakıyorum, otele bakıyorum 301 numaralı oda da çatı katı da görünüyor havuz başından. Seyrederken uyuya kalmışım ama telefondan gelen sesle uyanıyorum baktım telefona şarjı %4’e düşmüş o yüzden ötüyor. Hasgibtir ya şarj aleti yukarıda kaldı dedim şarj aletini almaya çıkacam ama mecbur karanlıkta oraya çıkmaya korkuyorum mecbur merdivenleri yavaş yavaş çıkmaya başladım ilk katların fotoselleri yanıyor ama üçüncü kata yani 301 numaralı odanın olduğu kata çıkınca ışıklar yanmadı bende telefonun flaşını açtım yavaşça çıkmaya devam ettim. Çatı katına girdim elimi ışığın düğmelerine uzattım, bastım, ışıklar yandı. ilk olarak odayı süzdüm garip bir şey var mı diye yoktu hemen yatağımın başucundaki şarj aletini aldım hemen odayı terk etmek istiyordum. Çatı katının giriş kapısına yöneldim hemen, kapıyı açıp orayı terk etmek üzereyken 301 numaralı odanın kapısı çok sert bir şekilde çalındı. tıklama şeklinde değildi bu sefer yumrukla vurulmuş gibiydi.

Gelen onur abiydi noldu abicim yukarıda bağırdın bişey oldu diye geldim dedi. abi dedim 301 numaralı odanın ışığı yanıyor kimse var mı o odada dedim yok yok dedi çatı katında da garip şeyler oldu dedim tamam sen aşağı in ben bakarım dedi yukarı doğru çıktı. Ben aşağı indim lobideki koltuğa oturdum televizyon kapalıydı. O sırada aşağıdaki tuvaletin kapası açıldı. Tuvaletten çıkan onur abiydi ben dondum kaldım aa sen burdamıydın noldu uyku tutmadı mı dedi ona dik dik baktıktan sonra abi sen yukarı çıkmamışmıydın dedim . yoo tuvaletten çıktım görmedin mi dedi.

Sonunda açıldı telefon arıyorum onur abiyi arama sesi gelmiyor bir türlü defalarca arıyorum başkalarını aramayı deniyorum ama telefon kimseyi aramıyor. Koridora baktım ışık sürekli yanıp sönüyor 301 numaralı odadan bir ses daha geldi bu sefer farklıydı ama kapıya doğru baktım kapı kolu yavaş bir şekilde aşağıya indi ama açılmadı kapı. Sonra da yukarı çıktı. Kim var orda diye bağırdım ses seda yok tekrar bağırdım kim var içerde diye yine ses seda yok. Lan yeter artık dedim kimsin ne istiyosun diye bağırıyorum ağlıyorum bu arada. sabaha kadar böyle bekledim sabah ilk iş hemen buradan ayrılacaktım. Sabah oldu bavula birkaç parça eşyamı attım aşağıya indim lobiye onur abinin yanına. Abi ben gidiyorum ayrılıyorum işten ne oldu falan dedi yukarıda garip şeyler oluyor korkuyorum burada duramayacağım dedim. Ne kadar ikna etmeye çalışsa da durmadım artık neyse ki paramı verdi. Otelden çıktım minübüse atladım eve geldim evdekilere de dedim iş çok yoğundu o yüzden ayrıldım. Gece olunca odamda tek kalmak istemedim salonda koltukta yattım televizyonu da açtım ki ses olsun diye

Odanın ortasına bakır leğeni koydu hoca içine yine bakır bir ibrikten suyu boşalttı. Divit kalemini değişik renkte bir mürekkebe batırdı ince uzun kesilmiş kağıtlara Arapçaya benzeyen harflerle bir şeyler yazdı mürekkebin özel olduğu belliydi ve onları teker teker yakarak bakır leğenin içindeki suya attı. En son kağıdı yakarak attıktan sonra elimi uzatmamı istedi uzattım işaret parmağıma iğneyi batırdı. Çok az bir kan çıktı ve o kanı suya akıttı. Küçük çocuğa gel buraya dedi hoca sesi tok ve kendinden emindi bu işleri iyi bildiği belliydi bu da benim cesaretimi yerine getiriyordu, gelmem diye direttiğim hoca şimdi beni cesaretlendiriyordu. Çocuk sanki yapılacakları biliyormuş gibi soyunmaya başladı sadece külotuyla kaldı ve bakır leğenin içine girdi. Hoca çocuğun eline kağıtlara yazdığı mürekkepten bir damla sürdükten sonra bak oğlum dedi ne görüyorsun çocuk Suya doğru bakmaya başladı.

Gece birden uyandım gözümü tavana diktim ama bir gariplik vardı ben ışığı açık bırakmıştım uyumadan önce ama ışık şimdi kapalıydı noluyor amk dedim elektrik mi gitti acaba dedim içimden yataktan çıkmadan yavaşça etrafa bakmaya çalıştım ama kapkaranlıktı gözüm karanlığa alışsın diye gözlerimi kısarak baktım. Kaldığım odadan terasa açılan bir kapı var cam bir kapı yani dışarıdaki sokak lambalarının ışığı çok az da olsa oradan görünüyordu içeri aydınlatmaya yetecek kadar değil ama, hemen baktım kapıya doğru dışarıdan sokak lambalarının sarı tuduncu arası ışığı geliyor demek ki elektrik gitmemişti, tekrar o kapıya doğru baktığımda bir karaltı görür gibi oldum bir anlık bir şeydi gözümü kapatıp açmamla kayboldu. O anki çaresizliğimi anlatamam yataktan kalksam korkuyorum kalkmasam odada değişik şeyler oluyor gibi hissediyorum böyle şeyler hissederken odada durmakta istemiyorum . Bir an düşündükten sonra hızlıca yataktan kalkıp ışığı açmaya daha sonra da aşağıya inmeye karar verdim. Havuz başında şezlonglarda yatarım diye düşünüyordum.

Rezz arapca yazidini okurken korkudan saniyede 15 kere tovebe diye diye okudum

Okurken pcye virus taratiyodum tarama bitince kapat demistim monitor kapandi korktum amk

Girdim içeri odanın kapısnı da kapattım kimse buraya girdiğimi görmesin diye. Odaya göz attım gayet düzenli bir odaydı diğer odalardan hiçbir farkı yoktu balkonuna çıktım garip bir şey arıyordum ama ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu balkonda da garip bir şey görmedim yatağın altına baktım hiçbirşey yoktu. Son olarakta odanın banyosuna bakmak aklıma geldi baktım yine garip bir şey göremedim normal bildiğimiz banyo tuvaletti boşuna kuruntulanıyorum herhalde diye düşündüm elimi yüzümü yıkadım aynada kendime bakarken bir şey fark ettim aynanın duvara oturduğu yerin hemen yanında yani aynanın kapatmadığı yerde siyah bir çizgi vardı. Bu ne lan dedim aynayı kaldırdım altına baktım gördüğüm siyah çizgi aynanın arkasındaki duvara çizilmiş bir şeklin küçük bir parçasıydı sadece. iki tane figür vardı diğerine göre daha küçük çizilmiş olan bir figür ayakta duruyordu insana benziyordu ve onun karşısında ise sadece kafası belirgin şekilde çizilmiş bir varlık vardı vücudunun geri kalan kısmı ise karalanmış gibi gölgeler halindeydi yüzünü tarif etmek gerekirse de kıllarla kaplı ve uzun kulaklı çizilmişti.