Part 5:

Abi dur parayı vermedim aloooo dursana!!! ıslığğğğğğğğğaaaaaaaaaak

Durmadı adam eve girdim bildiğim bütün duaları okudum çok uzun sürmedi panpalar 2 dua biliyordum biri sübhaneke diğeri fatihaydı. O zamanlar dinle ilgim hiç ama hiç yoktu.
Anneme babama anlatamazdım aile içi biraz karışıktı o zamanlar peder bini başka hatunlarla gezerken çapkınlık yaparken yakalanmıştı. Ev desen ruh gibi ablam şehir dışında uni okuyor. abim ise yurt dışında okuyordu yani anlayacağınız kimseye anlatamadım bu durumu.

2 yılının özetini geciyorum hızlıca.

aradan haftalar aylar geçti uğur ve can sadece biliyordu taksici muhabettini. onlara anlattığımda yok oğlum ne kem gözü amk biri oyun falan oynuyordur diye rahatlatıyolardı beni. Bende he he diyip geçiyordum.

Günlerden pazardı havanın kokusu kestane ağacı gibi leş kokuyor yağmur istemsizce yağıyor, her yağmur tanesi yere çarptığında naralar çalarmış gibi şırıl şırıl kulaklarımı çınlatıyordu. Gökyüzüne doğru kafamı kaldırdım ay ve güneş yanyana ortasında karanlık bir gölge bana gel gel gel diye sesleniyordu. Kan ter içinde uyandım annem başımın ucunda oğlum ne oldu ne gördün rüyanda kalk şu suyu iç besmele çek uyu yine guru guruları gördün di mi? sana yemek yeme diyorum yatağında dinlemiyorsun beni. diyip azarladı kalktım suyumu içtim yattım. Amk ne guru gurusu batıl inanç işte yemek falanda yememiştim. Uyku tutmadım internette az araştırdım bir tak bulamadım sonra aklıma kem göz mevzusu geldi uğur ve cana mesaj attım oğlum yarın gidiyoruz falcının oraya okul çıkışı lamı cimi yok bu işin diyip mesaj attım.

Neyse ertesi gün oldu okul çıkışı 3 abaza yürüyerek durağa doğru gidiyoruz. Durağın yanında pastane var bilen biri çıkar belki Merdivenköy eylül pastanesi. Durağa giderken pastanede oturan daha önce hiç görmediğimiz sarışın mavi gözlü taş hatun teyzegençler aranızda kontörü olan var mı ? dedi bizim pijler bana baktı aralarında tek faturalı hat kullanan bendim verdim telefonumuDikkatimi çeken şey bu ambiti hatun benim tuş kilidi mi nerden biliyordu huur hemencicik telefonumu açtı birini aradı 2 dakika sonra verdi telefonumu Çocuklara dedim oğlum açık kalmıştır falan dedi bende öyledir herhalde dedim bindik otobüse indik kadıköyde. Gittiğimiz kafenin oraya geldik ve...

Kafe kapanmış yerine market açılmış namlı diye bilen bilir sorduk araştırdık 2 ay olmuş kapanalı mal gibi kaldık geri döndük dağıldık evlere.

Eve gittim bir mesaj geldifatura bilgisi 90 lira borcunuz diye huurr kadın yurt dışını aramış ayrıca nasıl arayabilir ne ara ayarlara girdi onayladıda gitti aradı amk karısı sövüştürdüm.

aradan 1 ay geçti tanımadığım bir yunan no beni arıyor açtım aloo

\\\'Yunanistandaki hatun YH\\\'
\\\'aynali B\\\'

YH: hello
B: Efendim
YH: Ya bir kadın aradı beni 1 ay önce bu numaradan 1 ay sonra sizi arayıp aynen şunu dememi söyledi kem gözler yakınında uzakta arama
B: kim o lan kim o alooo dıbını gibtiğim cevap versene
YH: katharma katharma diyip kapattı huur cocuğu.

aynali :B
Annem:A

B:Anne koskoca adam nereye gider hiç mi ses duymadın ?
A:Oğlum dolaplara bakıyordum hiç dikkat etmedim.

Aradım taradım evi yok hoca yok yer yarıldı içine girdi sanki suda yürümüşcesine ayak izini belli etmeden kaçtı gitti adam.
Uğur'u aradım durumu anlattım aptala bağladı korkmuştu besbelli. Aklıma hemen uğurun evini bilip bilmediği geldi. Sordum uğura yok oğlum nereden bilecek adam benim evimi ben sen söyledin falan sandım hiç dikkat etmedim dedi.
O an dünyam başıma yıkılmış daha liseli bir ergen olmama rağmen hayatımın kızlığı bozulmuş kafası hariç 20 cm yemiş gibi topallayarak yürüyordum bir an durdum duraksadım. Ya ben kafayı yiyordum ya da bu acımasız dünya kafamı yiyordu adeta kafamın içini Splinter usta kemiriyordu.

Yıllar sonra dizinin senaristinin tatilden dönmesi misali geri döncektim dinime... Dinime alışagelmişin dışında yaklaşıp sarılacaktım ama bu olaydan sonra daha çok nefret daha çok kin besledim hocalara falcılar. O günün akşamı abdest aldım açtım türkçe meal kuran okudum bir kaç ayet. içim feraha kovuşsun diye.

Yatağımın başına annem geldi dua et elbet seni duyacaktır o dedi öptü anlımdan gitti. Uykuya dalmadan önce yalan yok beyler bir iki damla göz yaşı geldi yanaklarımdan süzüldü öylece. Dua ettim beni duyan biri kalbimin sesini dinledi sanırım çünkü dua ederken içim rahatlıyor huzura eriyordum. Güneşin etrafında süzülen bir kuş gibi... O gün hiç rüya görmedim. Bu işin peşini bırakacak gibide değilimdim.

Ertesi gün uğur can ve ben okul çıkışı bir yerde oturup sohbet ettik yapbozları birleştirmek için bir toplantı düzenledi düşüncelerimizi dile getirip neler olduğuna göz attıp durumu anlamaya çalışıyorduk kem göz olayının üzerinde durduk.

A) Kem göz diyenlerin listesi

Falcı gacı, taksi şöförü, pastanedeki abla ve hoca kullanıyordu bu kelimeyi. Kem göz kimdi kimin bende gözü vardı ? Bu saatten sonra hocalara güvenmem imkansızdı o yüzden kendi başıma hareket ederek etrafımdaki insanların bana tutumlarını inceledim hiç anormal birşeye rastlamadım. Aramızda karar aldık bu yaşananlar aramızda başkasına söylersek taşşak geçerler diye sözleştik.

O günden sonra fazla rüya görmedim ama sıklıkta karabasan görüyordum o da artık kabak tadı vermeye başladığı için gibimde bile olmuyordu azcık nefessiz kalıyordum sonra yatıyordum. Okullar bitmiş yazın top peşinde koşturuyordum. Üsküdar anadolu 1908 bilenler bilir gençler. Neyse seçmlerine gittim uğurla ben seçildim bu seçilmedi. Hoca bir iki haftaya lisansın çıkar sonra yıldız gençte top koşturursun dedi. Lisansımı elime verdiler çok mutlu olmuştum. Forvet oynar gelen topları vurur gol yapar rahatlardım.

Neyse yaz bitti lise 4'de geçtik annem babam ya dershane yada top diyip başımın etini yiyolar. Ben hem dershaneye hem okula hemde futbol'a giderim diye ikna etmeye çalışıyordum zorda olsa ikna ettim bizimkileri.

Haftanın 2 günü antrenman ve zorunlu bir maç. Dershanede ise etüdlere gitmez sadece derslere girerdim. maç saatleri kesişince maçı tercih ederdim. Okuluda aksatmaz giderdim.

Takımında hep yedektim 70te 80de girer mal mal koşup oyunu bitirirdim çoğu zaman oyuna bile girmezdim morelim çok bozulurdu.

Neyse ygs zamanı yaklaşıyor dershane denemeleri on numara ailem durumdan memnun bir şekilde idare ediyorum.

Kulubün hocası aradı lan aynali ercan'ın dedesi ölmüş 2 gün sonra ki maça senle başlıcam az osbir çek dedi kapattı. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Çok heyecanlanmıştım ilk defa on birde çıkacaktım. Ne osbiri amk karıya kıza bakmadım düşünün eve komşu kızları geliyor ben odamdan çıkmıyordum o derece.

Neyse maç günü geldi hoca yanına çağırdı al bunu iç dedi verdiği kırmızı şaraptı panpalar hocam saçmalamayın dedim lan gibik bende bir gelenek ilk defa on bire çıkan zütlere içiyorum. tamam dedim 2-3 yudum aldım.

Bilgi: ilk defa onbirde başlayacağım için heyecan, koşarken tıkanma veya karşı rakibi büyük görme diye yapılan bir taktikmiş bu binler bilginize.

Motor gibiydim artık semih şentürk'lükten çıkmış artık burak yılmaz c.ronaldo arasındaki büyük fark gibi hissediyordum. Öz güvenim yerine gelmiş her şey yolundaydı. Maç başladı karşı top ayağıma geldi bir çalıp atıp sağ kanata döndüm orta geldi tam voleye kalkıyorum kendimi yerde buldum. Karşı defansın oyuncusu Samet beni yere düşürmüştü.

B: Napıyorsun amk cocuğu cephede miyiz düşmana mı saldırıyorsun ?
S: Kem göz bunlar hacııı dikkat et kopmasın ayağın...

part 12:

aynali :B
Annem:A

B:Anne koskoca adam nereye gider hiç mi ses duymadın ?
A:Oğlum dolaplara bakıyordum hiç dikkat etmedim.

Aradım taradım evi yok hoca yok yer yarıldı içine girdi sanki suda yürümüşcesine ayak izini belli etmeden kaçtı gitti adam.
Uğur\'u aradım durumu anlattım aptala bağladı korkmuştu besbelli. Aklıma hemen uğurun evini bilip bilmediği geldi. Sordum uğura yok oğlum nereden bilecek adam benim evimi ben sen söyledin falan sandım hiç dikkat etmedim dedi.
O an dünyam başıma yıkılmış daha liseli bir ergen olmama rağmen hayatımın kızlığı bozulmuş kafası hariç 20 cm yemiş gibi topallayarak yürüyordum bir an durdum duraksadım. Ya ben kafayı yiyordum ya da bu acımasız dünya kafamı yiyordu adeta kafamın içini Splinter usta kemiriyordu.

Yıllar sonra dizinin senaristinin tatilden dönmesi misali geri döncektim dinime... Dinime alışagelmişin dışında yaklaşıp sarılacaktım ama bu olaydan sonra daha çok nefret daha çok kin besledim hocalara falcılar. O günün akşamı abdest aldım açtım türkçe meal kuran okudum bir kaç ayet. içim feraha kovuşsun diye.

Yatağımın başına annem geldi dua et elbet seni duyacaktır o dedi öptü anlımdan gitti. Uykuya dalmadan önce yalan yok beyler bir iki damla göz yaşı geldi yanaklarımdan süzüldü öylece. Dua ettim beni duyan biri kalbimin sesini dinledi sanırım çünkü dua ederken içim rahatlıyor huzura eriyordum. Güneşin etrafında süzülen bir kuş gibi... O gün hiç rüya görmedim. Bu işin peşini bırakacak gibide değilimdim.

Ertesi gün uğur can ve ben okul çıkışı bir yerde oturup sohbet ettik yapbozları birleştirmek için bir toplantı düzenledi düşüncelerimizi dile getirip neler olduğuna göz attıp durumu anlamaya çalışıyorduk kem göz olayının üzerinde durduk.

A) Kem göz diyenlerin listesi

Falcı gacı, taksi şöförü, pastanedeki abla ve hoca kullanıyordu bu kelimeyi. Kem göz kimdi kimin bende gözü vardı ? Bu saatten sonra hocalara güvenmem imkansızdı o yüzden kendi başıma hareket ederek etrafımdaki insanların bana tutumlarını inceledim hiç anormal birşeye rastlamadım. Aramızda karar aldık bu yaşananlar aramızda başkasına söylersek taşşak geçerler diye sözleştik.

O günden sonra fazla rüya görmedim ama sıklıkta karabasan görüyordum o da artık kabak tadı vermeye başladığı için gibimde bile olmuyordu azcık nefessiz kalıyordum sonra yatıyordum. Okullar bitmiş yazın top peşinde koşturuyordum. Üsküdar anadolu 1908 bilenler bilir gençler. Neyse seçmlerine gittim uğurla ben seçildim bu seçilmedi. Hoca bir iki haftaya lisansın çıkar sonra yıldız gençte top koşturursun dedi. Lisansımı elime verdiler çok mutlu olmuştum. Forvet oynar gelen topları vurur gol yapar rahatlardım.

Neyse yaz bitti lise 4\'de geçtik annem babam ya dershane yada top diyip başımın etini yiyolar. Ben hem dershaneye hem okula hemde futbol\'a giderim diye ikna etmeye çalışıyordum zorda olsa ikna ettim bizimkileri.

Haftanın 2 günü antrenman ve zorunlu bir maç. Dershanede ise etüdlere gitmez sadece derslere girerdim. maç saatleri kesişince maçı tercih ederdim. Okuluda aksatmaz giderdim.

Takımında hep yedektim 70te 80de girer mal mal koşup oyunu bitirirdim çoğu zaman oyuna bile girmezdim morelim çok bozulurdu.

Neyse ygs zamanı yaklaşıyor dershane denemeleri on numara ailem durumdan memnun bir şekilde idare ediyorum.

Kulubün hocası aradı lan aynali ercan\'ın dedesi ölmüş 2 gün sonra ki maça senle başlıcam az osbir çek dedi kapattı. Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Çok heyecanlanmıştım ilk defa on birde çıkacaktım. Ne osbiri amk karıya kıza bakmadım düşünün eve komşu kızları geliyor ben odamdan çıkmıyordum o derece.

Neyse maç günü geldi hoca yanına çağırdı al bunu iç dedi verdiği kırmızı şaraptı panpalar hocam saçmalamayın dedim lan gibik bende bir gelenek ilk defa on bire çıkan zütlere içiyorum. tamam dedim 2-3 yudum aldım.

Bilgi: ilk defa onbirde başlayacağım için heyecan, koşarken tıkanma veya karşı rakibi büyük görme diye yapılan bir taktikmiş bu binler bilginize.

Motor gibiydim artık semih şentürk\'lükten çıkmış artık burak yılmaz c.ronaldo arasındaki büyük fark gibi hissediyordum. Öz güvenim yerine gelmiş her şey yolundaydı. Maç başladı karşı top ayağıma geldi bir çalıp atıp sağ kanata döndüm orta geldi tam voleye kalkıyorum kendimi yerde buldum. Karşı defansın oyuncusu Samet beni yere düşürmüştü.

B: Napıyorsun amk cocuğu cephede miyiz düşmana mı saldırıyorsun ?
S: Kem göz bunlar hacııı dikkat et kopmasın ayağın...