Biz her yaz tatilinde ailemle köye gideriz. Anneannemler köydeler. Onlarda kalırız. Geçen yaz kuzenlerimle köydeydik. Anneannemler ve annemler bir düğüne gitmişti. Biz kuzenlerimle evde yanlız kalmıştık. Sohbet ediyorduk. Sonra en büyük kuzenim korku hikayesi anlattı. Sonra herkes sırayla korku hikayeleri anlattı. Konu korkudan açılınca biraz macera yaşayalım dedik. El fenerlerimizi alıp dışarıya çıktık. Düğün köyün öbür ucundaydı. O yüzden bizim sokak bomboştu bütün evler. Boş sokaklarda konuşa konuşa ilerledik. Evden epey uzaklaştık. Yüksek tepe gibi bir yere geldik. Aslında ben bayağı ürkmeye başlamıştım. Ama kuzenlerim çok rahattı.

Biraz daha yürüyünce bir sürü ağaç ve çalılığın olduğu bir tepeye geldik. Çalıları geçince karşımıza oldukça yıpranmış ve kocaman bir ev çıktı. Ben artık dönmemiz gerektiğini söyledim. En büyük kuzenim hadi şu eski eve girelim dedi. Herkes yeterince korkmuştu. Ama ısrar etti. Sonra kabul ettik. Eski eve gittik.

beyler alıntıdır, ilgilenen olursa devdıbını yazarim.

Beyler devdıbını isteyenler kendini belli etsin

Kapı biraz zor açıldı. Ev çok tozluydu. Girişte kocaman ve upuzun bir kitablık vardı. Kitaplar hep kimya ve biyoloji ile ilgiliydi. Upuzun bir merdiven vardı. Yukarı çıkmak istedik. Ama yukarı kat çok karanlıktı. Korktuk ve yukarı çıkmadık. Sonra koltuklara oyurduk ve sohbete daldık. Sanki bu evde daha önce korkunç şeyler olmuş gibi korku hikayeleri uydurduk. Tam o sırada saatin çok geç olduğunu farkettik ve eve gitmek istedik. Ama kapılar açılmadı. O sırada ev sallanmaya başladı. Aşırı şiddetli bir deprem gibiydi. Evin içinde oraya buraya savrulduk ve yere düştük. Çok korkmuştuk. Ağlamaya başladık. Merdivenlere tutunduk. Sonra üst kattan çığlık ve ağlama sesleri gelmeye başladı. Sanki bir sürü küçük kız ağlıyor ve bağırıyordu. Yukarı kata doğru baktık. Hala karanlıktı. Ağlama ve çığlık sesleri öyle şiddetlendi ki birbirimizi duyamadık. Yukarı katta ağlayan ve bağıran kim olabilirdi? Hala ev sarsılıyordu. Biz hemen dua okumaya başladık. Sonra sarsıntı ve çığlıklar durdu biz hemen kapıya yöneldik. Kapı bu sefer kolayca açıldı.

Biz hemen evden kaçtık. Bir yandan ağlıyor bir yandan koşuyorduk. Sonra el fenerlerimizi o eski evde unuttuğumuzu hatırladık. Ama eski eve geri dönmek istemiyorduk. Biz tam durup düşünürken yatsı ezanı okunmaya başladı. Sanki içimize bir rahatlama gelmişti. Ezan okunurken daha güvende hissettik ve eve geri dönmeye karar verdik. Eve döndük. Yani kendi evimize. Ağladık ve sarıldık. Ne olduğunu anlayamamıştık.

Birkaç dakika sonra annemler düğünden döndü. Onlara olanları anlatmadık. Anlatsaydık neden çıktınız diye kızarlardı. Onlar  yukarı kata çıktı. Biz aşağı katta oturuyorduk. Kapı çaldı. Biz hemen kapıyı açtık. On on beş tane kız belki de daha fazla kapıda duruyordu. Hepsinde hastanelerdeki ameliyat hasta elbiselerinden vardı

Beyler son final partini dersten cikinca yazicam derse giriyorum suan.

Beyler dersanedeyim o yüzden yazamıyorum aksam saat 7 8 gibi yazicam

Beyler kusura bakmayın biraz geç kaldım soktugumun arabası bozuldu onla uğraştım neyse 15 dakika içinde bi part daha geliyor

Ve ellerinde el fenerini göstererek hep bir ağızdan fenerinizi unuttunuz diye seslendiler biz korkudan tek kelime çıkartamadık o an duyduğum tek ses anneanemin besmelesiydi ve kızlar ortadan kayboldular fenerler yere düştü bir anda hemen kapıyı kapatıp içeri aldı babaannem bizi siz ! Siz o tepedeki eve mi gittiniz dedi biz şok olmuştuk nerden biliyorsun anneanne dedik oğlum dedi o ev lanetli cinli evdir ve cin kızları var o evin zamanında bir doktorun tecavüz edip hamile bırakıp sonrada ameliyatla çocuklarını alıp sattığı evdir dedi biz korkudan tir tir titriyorduk kuzenlerimden arif inanmıyormuscasina elini salladı onca şeye rağmen hala rahat gözüküyordu annemde geldi ve bizi salona alıp su felan verdi saat 3 sularıydı herkez uyudu ve biz kuzenlerle salonda oturuyorduk dip dibe korkudan kimsenin gözüne uyku girmiyordu birdaha böyle birşey olursa diye birden arif sokarım böyle işe ne lan karı gibi oturuyoz böyle dedi ben sigara içmeye çıkıyorum gelen varsa gelsin dedi gitti bizde tınlamadık açıkçası evdeyiz sonuçta buraya gelmezler diye düşündük aradan 10 dk 20 dk geçti arif ortada yok biz endişelenip dedemin av tüfeğini dolaptan aldık ve avluya çıktık 5 kişi arif diye sesleniyoruz ses yok köşede birisi yere çökmüş ve başını ellerinin arasına almış tir tir titriyor gidip bakınca arif olduğunu gördük geldiler geldiler diyip duruyordu biz bunu içeri aldık su felan verip sakinlestirdik bu kendine gelince gene o kızları ama sadece 1 kişi gördüğünü ve onunda daha değişik birşey olduğunu söyledi ve aynen şu cumleyi söylemiş "siz bizim rahatımızı bozdunuz eglenmek için bizde sizin rahatınızı bozacağız ve daha başlamadık" işte bunu duyduktan sonra başımdan aşağı kaynar sular döküldü çünkü arif bunları derken kendinde değildi gözleri bi garipti beyaz ve siyah arası belli. olmayan bir renkte sözlerden sonra kendine geldi noluyor lan bana dedi biz napacamizi düşünmeye başladık nasıl kurtulacağız bu işten ?

Beyler kusura bakmayın cok sık giremiyorum hikayenin bi kısmı alıntı evet ama hikaye hikayedir en azından millet gibi çalıp benim demiyorum.15 dakika sonra diğer part geliyor.

Sonunda benim aklıma birşey geldi zamanında bizim köyün imamı vardı muzaffer amca bunun için hep cinci derlerdi de ben tinmalazdim ne işim olacakti böyle şeylerle taki bu mevzuya kadar sabah olmasını bekledik mecburen babanneme anlattık mevzuyu oda tamam dedi sabah ezanıyla beraber uyanıp gusül abdestinizi alıp namazınızı kılın sonrada muzaffer amcanın yanına gidin dedi öyle de yapacaktık başka çare yoktu çünkü bekleye bekleye geçmeyen zaman sabahı getirdi sonunda o sabah ezanı ömrümde beni hiçbirşeyin hissettirmedigi kadar iyi hissettirdi namazımızı kildik ve yola koyulduk zaten iki adımlık yerdi muzaffer amcanın evi kapiyi çaldık açtı kapıyı buyrun geçin bende sizi bekliyordum dedi allah allah bu adam bizim gelecegimizi nerden biliyor ulan neyse geçtik içeriye hep kesilmiş inek kafası diğer hayvan parçaları felan asılı bir odanın yanındaki kapidan loş ışıklı mumlarla aydınlanan bir odaya muzaffer amca dedim inceden de tırsarak sen... bana haber getirdiler dostlarım dun geceki vukuyu bana geleceginizi tahmin ettim ve bi kaç hazırlık yaptım dedi ve önce hikayenin özünü anlatacam size asıl hikayeyi bilin konuya hakim olun dedi ve başladı zamanında bi doktor yerleşmiş buraya ve herkezde severmiş bu doktoru yardım edermiş herkeze köyde ebe olmadığı için o kendi evine ameliyathane kurup bi salonuda kadınların doğumdan sonra bi kac gün kalması için ayarlamış ve bir gece tüm köy tek bir sesle ayaklanmış doktorun çığlıkları ile doktor tanınmaz bi halde köy meydanına inmiş onlar ! Onlar beni istiyorlar demiş meğer dişi bir cin doktora aşık olmuş ve dogurttugu tüm kadınları kıskanmış ondan sadece dogurttuklari değil ona yaklaşan ondan iyilik gören tüm kadınlardan nefret etmiş hep kötülük görmüş suçsuz kadınlar bu yüzden o doktorun evine lanetli denir ve doktora olduğunu hala kimse bilmiyor...

Beyler 12 gibi gelecek devam parti kusura bakmayın uni hazırlıktayim pek fazla zaman ayıramıyorum

Muzaffer amca o kızların evde sıkışan cinler olduğunu ve o evin orda ölen çocukların arafı sıkışıp kaldığı yer olduğunu söyledi ve bu yüzden oraya giden herkezden rahatsızlık duyan cinler onlara musallat oluyorlarmış ve bundan kurtulmanın tek yolu o cinleri serbest bırakmak yani onları oraya sıkıştıran dişi cini öldürmekti işte asıl mesele burda başlıyordu çünkü dişi cini öldürmek için bizi uyutup arafta cinler alemine geçirecek ve onu öldürüp geri uyanacaktık ve o cinler o evden gideceklerdi ama nasıl ? Biz kabul etmedik başta yapamayız dedik boru mu lan başka aleme geçip cin öldürmek fakat o gece düşünmek için bize zaman verdi muzaffer amca onun evi güvenliydi kendi cinleri bizi koruyordu sabaha kadar oturduk kuzenlerle konuştuk ve gece yapma kararı aldık bu işi sonu nolursa olsun yapacaktık böyle yaşanmaz çünkü her dakika korkuyla huzursuzlukla uykusuzca yaşanmazdı bu hayat ve muzaffer amca bize 5 tane ayna ve 15 tane mum bi kaç tanede ot adı soyledi ve birde yaşadığımız evden herhangi bir eşya bunları ayarlayıp akşam üstü geldik muzaffer amcanın yanına işte geldik zurnanın zurt dediği yere...

Beyler kusura bakmayın biraz gec oldu