cinli bir vaka

Part 18

Bir süre sessizce bekledik akşam olmak üzereydi kahvede bizden başka 4 kişi vardı kendi aralarında kağıt oynuyorlardı kahveci de tv'de maç vardı ona kitlenmişti çaylarımız bitmişti seslendim 2 çay daha istedim getirdi. Selim de sessizlik hakimdi bi şeyler düşünüyordu çok belli daha fazla bekleyemedim Selim dedim yüzleşecez diyordun o işi nasıl yapacağız.ben de onu düşünüyorum dedi cin çağıracaz ama nasıl çağıracaz bilmiyoruz bi an sessiz kaldı konuşmaya başladı son sene takıldığım kızın bi arkadaşı vardı bu tür fal işinden anlıyordu hatta bana bi iki defa bahsetmikti benim eski çağırmışlar onlar bi iki defa bi an sevindim ama tekrar sevincim gitti. Bu kıza nasıl ulaşacaz dedim...

Part 19

Omuzları düşmüştü bilmiyorum dedi ulaşamıyacağımızı anladım ama sonra gülerek şakalan şaka numarası vardı ben de bi bakayım dedi rehberi biraz araştırdıktan sonra ismi buldu aradı selamlaşma faslından sonra konuşmaya başladı. Biz arkadaşlarla bu gece davet yapacaz ama nasıl çağıracağımızı bilmiyoruz sen bu işlerle uğraşıyordun diye biliyorum nasıl çağıracağımızı söylermisin dedi. Selim bi iki dakka telefonda konuştuktan sonra telefonu kapadı. Davet yöntemini aldım dedi ne zaman yapalım dedi yapabiliyorsak bu gün yapalım dedim Selim de onayladı...

Part 20

Malzemeler neler dedim fazla bi şey değil dedi ama daveti nerde yapacaz benim evde senin evde dolu dedi sonra durlan dedi benim nenenin evi boş dedi dedem öldüğümden beri bizde kalıyor mekan tamamdı sen nenemin eve geç ben evin anahtarlarıyla ve malzemelerle 10 dakka sonra geliyorum dedi hesabı ödeyip çıktık o eve gitti ben de buluşacağımız yere yavaşça yürümeye başladım yolda durup bi sigara yakıyım dedim çakmağı çakarken arkamdan bi hırıltı geldi kafamı yavaşca arkaya çevirdiğim de kapkara bi köpeğin bana saldırmak üzere olduğunu gördüm ayaklarımı kıçıma vura vura evin oraya vardım bahçe kapısı kapattım nefes nefese kalmıştım amk lan bu köyde köpek yoktuki nerden çıkmıştı gece vakti sigara da kaçarken ağzımdan düşmüştü geçip kapının önünde oturdum tekrar sigara çıkarıp yaktım tam ikinci sigarayı yakarken selim geldi elinde karton bi mukavva ve bi poşet vardı ne ulan onlar dedim geçelim içeri içerde görürsün dedi anahtarla kapıyı açtı içeri girdik...

Part 21

Malzemeleri içeri bırakıp gel benle dedi mutfağa gittik tut şu masanın ucundan içeri taşıyacaz dedi. Masayı içeri taşıdık mukavvayı masanın ortasına koydu poşetten bi keçeli kalem çıkarıp tüm harfleri yazmaya başladı. Bitirdikten sonra poşetten bi fincan 4 tane de mum çıkardı mumları tek tek yakıp mukavvanın her bir köşesine bi tane bıraktı fincanı da mukavvanın ortasına koydu ışığı söndür dedi kalktım ışığı söndürdüm. Selim de perdeleri çekti odada bir tek mumların ışığı vardı geçi oturduk sonra selim dışından bi kaç sure okumaya başladı ey cin geldiysen geldiysen işaret göster yaklaşık bi yarım saat böyle dualı gelli davet yaptıktan sonra...

Part 22

Artık daha fazla dayanamadım kalktım ışığı yaktım dedim kanka ne bu yapıtığımız amk bi salak sarışınla, şişman gözlüklümüz ekgib ergen filmlerindeki gibi cin çağırıyoruz, geleceği yok cinin, sana bunu veren kız senle daşşak geçmiş bi kaç gün bekleyelim eğer hala devam ederse kabuslar, bizimkilere söyleriz amk zaten şakirt bir ilçede yaşıyoruz onlar bizden daha iyi bilir bu işleri başımızı boş yere belaya sokacaz dedim selim hemen çıkıştı ne bileyim amk cin nasıl çağırılır ömrümde cin mi çağırdım amk, çocuk gibi azarlıyon sen nasıl diyorsan öyle olsun amk dedi sustu hadi malzemeleri toplayalım masayı yerine koyup gidelim dedim malzemeleri toplayıp masayı yerine koyduk evden çıktık. inşallah yine o köpekle karşılaşmam dedim ne köpeği dedi selim sesi biraz kırgındı sen gelirken görmedin mi kapkaraydı köpek parlak gözleri vardı bahçeye kadar kovaladı beni dedim, Selim ne köpeği amk bu köyde köpek ne arar bizim köylü gördüğünü indiriyor hemen, tavuklara çocuklara saldırır diye dedi. zaten nerde bela var bana bulaşır yeni gelmiştir o zaman köye heralde dedim çıktık ordan önce selim'i eve bıraktım ordan kendi evime geçtim...

Part 23

Kapıyı anahtarla açtım. Işıklar kapalıydı bizimkiler uyumuştu anlaşılan, doğru kendi odama gittim. bi duş aliyim öyle ne yapacağımı düşünürüm dedim banyodan sonra pijamaları çektim. Sigarayı yakıp pc başına geçtim başıma gelen bu olayların belki internette bi çözüm yolu vardır diye biraz araştırma yaptım ama hep saçma sapan şeylerle karşılaşınca vazgeçtim bi sigara daha yakayım dedim ama paket bitmişti yapacak bişeylerde gelmiyordu aklıma mecburen uyuyacaktım belki kabus görmezdim. yatağa uyumaya geçtilm gözlerimi kapatır kapatmaz dalmışım rüyamda yine aynı yerdeydim reno ile 2 gece geçirdiğim yerdeydim biraz ilerde altında 2 gece geçirdiğimiz ağac ağacın etrafında cinler yuvarlak bir şekilde toplanmışlardı çemberi yarıyorum kimse bana bakmıyor biraz ileride bi çukur çukurun başında da bi adam oraya gidiyorum çukurun içine bakıyorum 50- 60 cm boyunda kapkara bi yılan vardı sonra çukurun başındaki adama bakıyorum adamda bana yüzünü çeviriyor yüzünü göremiyorum sadece gece karanlıkta parlayan kedi gözü gibi 2 tane göz bana dikiliyor anldıbını bilmediğim bi şeyler söylüyor kulaklarım uğuldamaya başlıyor biraz sonra hepsi aynı şeyi söylemeye başlıyor acıdan kulaklarımdan kan geliyor kendimi yere atıyorum çukurun başındaki adam önümde dikiliyor kısas diyor sonra hepsi kısas diye bağırıyor acıdan kafamı yerlere vuruyorum hepsi birden ağacın tepesine bakıyor...

Part 24

Bende onların baktığı yere bakıyorum ağacın en üst dalında bi ilmek ilmeğin ucu da boşta sallanıyordu. Sonra başımdaki cin bana döndü parlak gözlerle bana baktı adwta o gözlerde ölümü görüyordum kısas dedi o anda etraftaki kalabalıktan 2 si bana doğru fırladı koluma girdiler ağacın tepesine doğru beni hızlıca çıkardılar ilmeğin olduğu dala gediğimizde boynuma ilmeği geçirip sertçe sıktılar bi an kafam koptu sandım ama bi şey olmamıştı boynumda ilmek kolumda onlar beni tutuyorlardı bıraktıkları anda ölecektim ama onlar az önce başımda duran cine bakıyorlardı. Bu sefer başımda duran cin kısas diye bağırdı arkasındaki kalabalıkta kısas diye bağırdı kolumdan tutanlarda kısas diye bağırıp o an beni bıraktılar...

Part 25

O an uyandım başımda annem babam telaşlı bi şekilde oğlum ne oldu dediler konuşmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu babam anneme koş su getir oğlana içirek dedi. Annem su getirdi bi yudum içtim göğsüm de müthiş bi acı vardı biraz daha durduktan sonra artık sakinleşmişti babam sakinleştiğimi anlayınca oğlum ne oldu dedi annenle ben çığlığına uyandık sanki canını alıyorlar gibi bağırıyordun odaya geldiğimizde saçma sapan şeyler söyleyip yatakta debeleniyordun oğlum kabus mu gördün ne oldu ben de artık dayanamadım orda herşeyi anlattım ben konuştukça annem babam yaşlanıyorlardı adeta oğullarının acısını canlı canlı yaşıyorlardı gözlerinden belli oluyordu annemin bi sarılışı vardı bana sanki oğluna son kez sarılıyor gibiydi babamında gözleri dolmuştu annem babam bulunduğum ilçe türkiye'nin en dindar yerlerinden biriydi durumun ne kadar vahim olduğunu hemen anlamışlardı normalde babam sigara içmemi çok zor kabullenmişti içki içtiğimi duysa yaşıma bakmadan beni miletin ortasında döverdi ama olayı anlatırken içki içtiğimiz kısmı anlatınca hiç bir tepki vermemişti verememişti tek düşündüğü oğluydu annem geç salona bizde arkandan geliyoruz dedi sabaha kadar uyku yok bize sabah oldu mu köyün imdıbına zütürecez seni dedi o gece sabah olana kadar ailemle salonda oturdum...

Part 26

sabah olduğunda annem kahvaltı hazırlamaya gitmişti. kahvaltıdan sonra imamın yanına gidecektik babamla birlikte, kahvaltı yaparken babamın telefonu çaldı arayan selim'in babasıydı. sesi çok telaşlı geliyordu telefonda bi tak olduğunu anlamıştım. Babamm telefonu kapattı Selim dün gece kalp krizi geçirmiş şu an ama şu an durumu iyiymiş dedi. başım dönüyordu. Selim'i iki gece kabusumda boynundan asılı halde görmüştüm ama geçen geceki kabusumda ilmeğin içi boştu ama şu ana kadar selim aklıma gelmemişti kendime kızmıştım kardeşim dediğim bi insanın durumunu düşünmemiştim hemen hazırlanıp arabay atladık önce ilçe hastanesine gitmişler ondan sonrada bingöle merkeze yollamışlardı. Hastaneye gittik selim' in babası bizl kapıda karşıladı selim' in olduğu kata çıktık selim nasıl dedim babasına iyi dedi yanına kimseyi sokmuyorlar ama 1- 2 güne taburcu edeceklermiş son anda yetişmişiz hastaneye yoksa oğlum ölecekti dedi adam az daha ağlayacaktı. Selim'in olduğu kata çıktık annem selim'in annesinin yanına gitti teselli verecekti onlarda çok iyi dosttu aralarında akrabalıkta vardı zaten benle selim onların sayesinde bu kadar yakın olmuştuk kendimi bildim bileli selim yanımdaydı selim'in durumu bana kendi durumumu unutturmuştu oraya vardığımda nerdeyse ağlayacaktım içeri girmek istedim ama almadılar zaten uyuyormuş bi kaç saat durduk babam oğlum gidelim senin işi halledelim dedi annemi hastane de bırakıp köye döndük...

Part 27

Eve geldik. Arabayı parkedip eve girdik. Babam saate baktı, ikindiye yarım saat var dedi. Abdest al namazdan sonra hocayla konuşuruz dedi tamam diyip abdest almak için lavaboya gittim, musluğu açtım elimi suya değdirir değdirmez geri çekmek zorunda kaldım.Su elimi yakmıştı, acıdan bağırmıştım babam hemen geldi. Oğlum ne oldu dedi. Ben de musluktan su kaynar bir şekilde akıyor dedim. Normal şebeke suyu o evladım dedi ne kaynar akması elini suya değdirdi ılık akıyor dedi ben tekrar elimi değdirir değdirmez çektirmek zorunda kaldım. Babama elimdeki kızarıklığı gösterdim kaynar akıyor dedim. Babam besmele çekmeye başladı dualar sureler okuyordu. Çıkalım evladım camide abdest alırsın dedi. Babamla evden çıktım camiye geldiğimizde lavaboya geçip abdest aldım, babam camiye girmişti yanına gidip oturdum. Ezan okundu namaza başladık ama gözüm önümdeki adama takılmıştı tanımıyordum bizim köyden değildi...

Part 28

Devamlı namazda garip hareketler yapıyordu. Biz oturunca o ayağa kalkıp etrafa bakıyordu biz ayağa kalktığımızda olduğu yerde boylu boyunca yatıyordu. Adama daha dikkatli bakınca ayaklarının ters olduğunu gördüm gözüm karardı bayılmışım. Gözümü açtığımda hocanın caminin hemen yanındaki evinde yatıyordum. Hoca ile babam karşımdaki divanda oturmuş konuşuyorlardı kalktığımı görünce hemen başıma geldilerhoca hemen bi bardak su verdi. Biraz dinlendim kendime geldiğimde hoca ne oldu oğlum niye bayıldım dedi babama baktım anlat dedi ben uynanırken konuştuklarını görmüştüm galiba kendi aralarında beni konuşuyorlardı dedim namazda dedim önümdeki adam yüzünden bayıldım ne adamı babama dedim önün boştu hatta ben seni safı doldurmaya yollamıştım sen ön safa geçmiştin ama namaz başlayınca benim yanıma döndün önün boş kalmıştı namazda olunduğundan kimse senin önüne geçemedi ama ben olayın aslını anlatınca hocanın şaşkınlığı bin kat arttı. Babamı alıp yan odaya geçti...

Part 29

Bu arada hocayı size şöyle anlatıyım. Hoca okumuş biri değidi. Köyün imdıbının olmadığı zamanlar kimse gelip solhanın ücra bi köyünde imamlık yapmak istememiş. Bizim hoca da derviş yaşıyormuş bir gün köye gelmiş derviş olduğundan imamlığı birkaç gün hocaya bırakmışlar. Hocanın gideceği gün izin vermemişler binbir rica minnetle hocayı imamlığa razı etmişler ev vermişler biraz eşya vermişler. En sonunda hocanın köye imam olarak atanması için diyanete müracat etmişler diyanette orda kimse imamlık yapmak istemediği için birini gönderip hocanın dini bilgisini ölçmüşler en sonunda diyanet tarafından imam olarak atanmıştı. 30 yoldır köyün imamlığını yapıyordu köydeki herkesi tanır herkes tarafından saygı duyulurdu. 3- 5 yıl önce köyden evlendiği karısı da ölmüştü yalnız yaşyordu.. Orta boylu gür beyaz sakallı esmer bi adamdı. Bu arada kapı açıldı artık hoca babamla ne konuşmuşsa yüzü düşmüştü babamın sandalye çekip üğlum şu senin olayı baştan bi anlat dedi bi de senden duyalım dedi...

Part 30

Olayı en baştan yani Selim'i toros ile alıp yaylaya zütürdüğüm günden itibaren anlatmaya başladım başımızdaki bu olaylar ordan itibaren başlamıştı kabuslarımda da hep ordaydım, ilk ne zaman kabus gördün dedi yaylada torosun içinde son gece görmüştüm diyip kabusu anlatmaya başladım.. Ondan sonraki günler kabus gördünmü dedi gördüğüm tüm kabusları ayrıntılarıyla anlattım. Selim'in kabusumdaki durumunu anlattığım anda bi iç çekti sanki birisinin ölüm haberini almış gibiydi. Tüm olayları ayrıntısıyla anlatıp bitirdikten sonra ilk kabusu gördüğünüz gece ateş ve ya külle uğraştınız mı dedi. Biraz düşündüm selim'le birbirimize doğru şaka olsun diye kül attığımızı söyledim sarhoştuk ne yaptığımızı bilmiyorduk bilinçsizce hareket ediyorduk dedim.. hoca tamam dedi herşeyi anladım diyip anlatmaya başladı...

Part 31

O gece külleri birbirinize atarak o ağacın dibinde yaşayan cin kabilesinden bir cini muhtemelen yavru bi cini öldürmüşsünüz dedi küle ilk selim mi vurdu dedi evet dedim şaşırmıştım ama sonra hemen anladım nasıl anladığını önce selim'e saldırmışlardı çocuğa kalp krizi geçirtmiştilerdi. Hoca, o yavru cine karşılık kısas olarak siz ikinizin canını istiyorlar onlara engel olamazsak önce selim'in sonra senin canını alacaklar dedi. Babama baktım adam resmen yaşlanmıştı bana bakamıyordu. Hoca sözüne devam etti maalesef az önceki olaydan sonra onlardan kurtulmanın o kadar kolay olmadığını anladım normal bir cin kötü niyetliyse kolay kolay bir camiye girip namaz kılan birine görünüp onu bayıltamaz kendini en kötüsüne hazırla dedi. Diyecek hiçbir kelime bulamıyordum askere gidip geldikten sonra evlenmeyi çoluk çocuğa karışmayı istiyordum ama karşımdaki adam büyük bir ihtimal öleceksin diyordu. En yakınn arkadaşımda benim yüzümden ölecekti neden gitmiştik oraya o an aklıma geldi başından beri kendimi suçlamama neden olan kişi geldi...

Part 32

selim' i yaylaya zütüreceğim gün bana yaylayı söyleyen tekelci aklıma geldi onun canını alacaktım ama onun işi sonraydı önce başımdaki belayı defedeyim ondan sonra görecektim onun işini, babam hocaya döndü oğlumun başındaki bu olaya siz birşey yapabilir misiniz dedi. hoca ellerini içi yana açarak maalesef, benim ilmim o konuda kısıtlı benim ilmim dışında o konular, size kenzül havas ilmine sahip bir hoca lazım ama umudunuzu yitirmeyin tanıdığım birkaç hoca var gerçi onlarda benim gibi bu ilmin dışındalar ama muhakkak bi tanıdıkları vardır diyip odadan çıktı elinde iki sayfa vardı bunlara kalemle arapça birşeyler yazmaya başladı babamla sessizce hocaya bakıyorduk yazmayı bitirince üçgen halinde ikisini de katladı babama verdi biri selim'in biri de oğlunun bunlarda koruyucu dualar ve sureler var deriyle kaplayıp boyunlarına assınlar bir süre korur onları o zamana kadar birini bulmaya çalışacam dedi. Sonra beni alıp karşına oturdu dinle dedi durumunuz çok fena olabilir dediklerimi yap dedi cünup gezme, hep abdestli ol namazını aksatma devamlı dua oku manevi yönünü kuvvetli tut onlarla anca bu şekilde baş edebilirsin hoca ne kadar kuvvetli olursa olsun sen zayıf olsan onlardan kurtulamazsıni sana nasihatlerim bu kadar dedi babamla kalktık bizi geçirdi eve doğru babamla gittik...

Part 33

Eve vardığmızda annem evdeydi. Selim'in babası karısı ile birlikte annemi de köye getirmiş kendisi de tekrar hastaneye gitmiştiı, ertesi günde Selim ile birlikte gelecekti. Anneme muskaları verdim hocaya mı gittiniz dedi babam da gittik hocanın da yapabileceği bi şey yok dedi bu muskaları yazdı bikaç hocayı arayıp oğlumuzu kurtaracak bir hoca bulacak dedi annem inşallah diyip içeri gitti 10 dakka sonra derilere sarıp içinde kalın bir urgan geçirdiği muskalara getirdi bi tanesini boynuma geçirdi diğeri ni de elime koydu babamla arabaya atlayıp hastaneye gittik. Selim uyanıktı, yanına girdim babamda selim'in babasıyla kantine gitti onların daha haberi yoktu olanlardan herşeyi anlatacaktı babam. Yalnız kalınca Selim bizi öldürecekler dün başaramadılar ama sonunda heralde önce beni sonra seni öldürecekler dedi sus dedim cebimden muskayı çıkarıp boynuna geçirdim kimse ölmeyecek hocayla konuştuk bize yardım edecek birini bulacak dedim selim biraz olsun rahatlamış gibi gözüktü bu arada içeri bizimkiler girdi...

Part 34

Babam önde selim'in babası arkada içeri girdiler selim'in babası bana suçlayıcı bi bakış attı ama artık o da durumu kavramıştı babam bana çıkalım dedi vedalaştık orda selimler'le babasının suçlayıcı bakışlarını üzerimde hissediyordum. Ordan çıkıp eve geldik tv izledik ama benim aklım nasıl kurtulacağımızdaydı gece 1 olmuştu babamın içi geçiyordu ama sırf benim için uyumuyordu saat 9 oldumu horul horul yatan adam benim için sabaha kadar ayakta duracaktı dayanamdım babama sen kalk yat dedim muskamda var bi şey olmaz dedim. Biraz zor olsada ikna etmiştim annemi de yanında yolladım uyusun diye onlar gittikten sonra muskamı kontrol ettim boynumdaydı gidip bi abdest alayım dedim abdest aldım bi iki rekat namaz kıldıktan sonra sigaramı yakıp sabahı bekleyecektim ama saatler ilerledikçe dayanamıyordum en sonunda içim geçmişti yine o ağacın dibindeydim ama bu sefer kimse yoktu...

Part 35

çukurun olduğu yere gittim ortalıkta kimse gözükmüyordu çukura baktım o ufak boylu kara yılan içindeydi kafamı kaldırmamla yine o cini gördüm elimi muskama zütürdüm yerindeydi hissediyordum bana güldü elini uzatmasıyla geri çekmesi bir oldu o sırada bi çığlık attı acıdan kafamın içi sızlıyordu o sırada uyandım ezan okunuyordu. Allah'a şükrettim içimden o sırada annem içeri girdi ayaklarına baktım normaldi oğlum uyudun mu dedi uyudum ama kabus görmedim dedim yalan söylemiştim benim için daha fazla üzülsünler istemedim babam kalkmadı mı dedi yok geç yattı ya iki gün kalkmaz daha güldüm annemle beraber namaz kıldım odama geçtim muskanın verdiği rahatlıkla güzel bir uyku çekeyim dedim kafamı vurmamla uyumam bir oldu annem beni epey geç uyandırmıştı son zamanlarda çektiğim en güzel uykuydu kabus görmemiştim. Kalktım annemle babam kahvaltıya daha doğrusu öğle yemeğine babam oğlum nasıl iyiuyudun mu dedi dedim valla çok güzel uyudum allah hocadan razı olsundedim daha iyi olacaksın inşallah dedi annem...

Part 36

babamın telefonu çaldı. Arayan selim'in babasıydı. Köye geleceklermiş onu haber verdi babam dedi hiç uğraşmayın taksiyle falan oğlumu yolluyorum gelip alacak sizi dedi itiraz falan etti ama babam kabul etmedi anahtarı verdi git hastaneye arkadaşıyla babasını al gel dedi hemen fırladım solhan ilçe merkezine geldiğimde bizi yaylaya yollayan tekelciye gözüm takıldı dur şunun ağzını burnunu kırıyım zaten boşalacak yer arıyordum koltuğun altında kalın bi sopa vardı önce onu dövecektim sonra gidip alırdım selim'i dükkana girdim ama başkadı vardı hayırdır dedi elimdeki sopaya bakarak biraz çekindim kusura bakma kardeş üzerine alınma burda yaşlı bi adam vardı ortaca boydaydı dedim ne yaşlısı buranın sahibi de çalışanı da benim dedi ee ben burda alışveriş yaptım yaşlı bi adam vardı dedim haaa seni hatırladım dedi benden alışveriş yapmıştın sonrada tam gidecek birşeyler demiştim ama anlaşılmıyordu dediğin ama sanki istediğin cevabı vermişim gibi teşekkür edip gittin...

Part 37

Adamın yüzüne anlamsız bakarak dışarı çıktım, sopayı kapıya bırakarak yan dükkanların hepsine tek tek sordurdum ama hepsi orda çalışan öyle birinin olmadığını söyledi. Adam da sen benden alışveriş yaptın diyordu o dükkana da sadece birkez tek gitmiştim kafayı yiyecektim aklıma selim geldi arabay koşup atladım sonra selimleri alıp köye döndüm. Biraz konuştuktan sonra evde bıraktım dinlensin diye. eve giderken ezan okundu o sırada camiye gittim abdest aldım namaz kıldıktan sonra hocanın yanına gittim. Hocam ne oldu bizim durum dedim haber verdim bir iki güne haber gelir dikkat edin kendinize muskan yanındamı dedi çıkarıp gösterdim eee ne oldu gece bi şey oldu mu dedim aklıma kabusum geldi anlattım güzel dedi ama geçici bi önlem dedi o zamana kadar dayan maneviyatını yüksek tut dedi dua okumaya başladı bittikten sonra eve döndüm...