1. 1.
    +11 -5
    hiç inanmam böyle şeylere kardeşim.

    bayburt'a beklerim, gel buyur misafirim ol.
    ···
  2. 2.
    +10 -1
    Part 5

    Köye doğru giderken yanımdaki amca beni dürttü yeğen senin saat kaç dedi saate baktım üç dayı dedim benim saat de üç dedi. dıbına koduğumun bunağı taşak geçiyo heralde dedim ses etmedim ama içten içe de küfrediyordum köye en sonunda gelmiştik. selim'le ayrıldık eve doğru gittim annem ön bahçede oturuyordu beni görünce ayaklandı hemen koşa koşa yanına gittim sarıldım ellerini öptüm arkasından babam da çıktı şaşırmıştım babam bu saatte dükkanda olurdu köyün bakkalıydı babam, köyde 30 tane hane vardı ve köyün tek bakkalı babamdı durumumuz oldukça yerindeydi malımız mülkümüzde vardı babama sarıldım sordum neden bakkalda değilsin 2 gündür mal bekliyorum eşya yok dükkanda oğlum dedi. Gelir yakında dedim biraz daha konuştuk sonra annem yemek kurdu afiyetle onu da yedikten sonra odama geçtim valizlerim odadaydı kargom da daha gelmemişti bu gün yarın gelir dedim yatağıma geçtim yorgundum zaten hemen uyudum...
    ···
  3. 3.
    +11
    Part 15

    Kabusum şöyle diyip anlatmaya başladı torosla 2 gece geçirdiğimiz ağacın üstünden bakıyordum ama vücudumu göremiyordum sadece ağacın dibini görüyordum bir grup insan ağacın etrafında dizilmiş ağacın dibinde bi çukur çukurun içinde ufak boylu kapkara bi yılan çukurun başındada bi adam herkes çukurura pür dikkat bakıyo sonra sen çıkıyorsun çemberi yarıp orta geliyorsun kimse sana bakmıyo sonra sen çukurun başına gidiyorsun çukurun içine bakıyorsun sonra karşındaki adama bakıyorsun üstten yüzlerinizi görmüyorum bi anda kulaklarını kapatıyorsun biraz sonra kendini yerler atıyorsun o anda yüzünü görüyorum sanki kafana ağır bi şeylerle vuruluyormuş gibi acı çekiyordun çukurun başındaki adam başına dikiliyor sanki sana birşey diyormuş gibi yüzüne bakıyordun sonra başındaki adam yüzünü bana çeviriyor o an sadece iki çift parlak göz görüyorum sonra hepsi birden bana bakıyor sonra sende bana bakıyordun ama sanki bi ölüye bakıyor gibiydin başındaki adam sana dönüyor sağ elini göğsüne tutuyordu sen de sanki seni ateşte yanıyor gibi acı çekiyordun ama ortada hiçbir ses yoktu sonra uyanıyordum ...

    Part 16

    Selim bunları söylerken şaşkınlık ve korkudan dona kalmıştım nasıl bi taka batmıştık selim'e benim de aynı kabusu iki gündür gördüğümü söyledim kabuslarımı ayrıntısıyla anlattım ama son bölüm hariç selim'in ağacın tepesindeki dala asılı kanlı gözlerle bana bakan cesedi hariç olan kısmı anlattım selim bunları dinlerken korkudan eli ayağına dolaşmıştı tek başına ayakta duramıyordu en sonunda çömelerek beni dinlemeye başladı herşeyi anlattıp bitirdikten sonra kafasını avuçlarının arasına alarak biz nasıl bi taka düştük ne ulan bu kabusların anlamı beni nasıl bi taka çektin bi anda bunu demesi beni şaşırtmıştı suçu benim üzerime yıkıyordu onu anlıyordum biraz sinirle biraz da anlayışlı bi tarzda bu taka ikimizin beraber bulaştığını ve bu taktan beraber kurtulmanın bi yolunu bulmamız gerektiğini diğerini suçlayarak bi sonuca ulaşamıyacağımızı söyledim o da bu kadar fevri davrandığı için özür diledi peki bu işten nasıl çıkıcaz dedi ben de bulucaz dedim arabaya atlayıp evimize doğru sürmeye başladık...
    ···
  4. 4.
    +10 -1
    Part 6

    Ertesi gün öğlen annem uyandırdı saat 12'yi geçiyor köy yerinde bu kadar uyunmaz kalk kahvaltını yap dedi tamam dedim yavaşca kalkıp elimi yüzümü yıkadım kahvaltımı yaptım odama geçip eşyalarımı yerleştirmeye başladım o sırada annem beni çağırdı babam çocuk yollamış eve dükkana gelsin mal geldi gelsin yardım etsin demiş tamam dedim evden çıktım babamın yanına gittim epeyce bi mal vardı tüm gün boyunca dükkandaki malzemeleri yerlerine yerleştirmeye çalıştık rafları doldurduk sonunda bitmişti. halim kalmamıştı. Eve gittim babam dükkanda kaldı bi kaç saat daha kalacaktı eve geldim annem yemek kurmuştu onu yiyip tv nin başına geçtim akşam babam geldi yemek falan derken konu bana geldi ne zaman çalışmaya başlayacaksın dedi şimdilik çalışmayı düşünmüyorum zaten 6 ay sonra askerliğimm var dedim bu arada sana yardım ederim zaten durumumuz da yerinde askerden sonra iş başı yaparım dedim sen bilirsin dedi...
    ···
  5. 5.
    +10 -1
    Part 13

    Sonra susup ağacın tepesine bakmaya başladılar baktıkları yere bakınca duyduğum dehşet daha da artmıştı ağacın en üstteki dalında selimin boynundan asılı cesedi duruyor kanlı gözlerle bana bakıyordu sonra varlık bana doğru dönüp elini göğsümün üzerine tuttu vücudumu müthiş bi acı kapladı iç organlarım eriyor gibiydi acıdan bayılmam gerekiyordu ama bayılmıyordum bi anda doğruldum terden sırılsıklamdım. iki gün üst üste aynı kabusu görmüştüm ama züt korkusundan odadan çıkmaya korkuyordum. O anda pencere tıkladı ilk başta korkudan yerimden kımıldamadım ama ikinci kez tıklayınca pencere baktım ortalıkta kimse yoktu biraz ilerde 1, 2 tane keçi vardı gece vakti kim keçisini ortalıkta bırakırdı heralde ağıllarından kaçmışlardır dedim perdeyi çekip yatağa gittim bi tane sigara yakıp ışığı açtım uykusuzlaktan ölsem uyumayacaktım 10, 15 dakka sonra annem kapıyı açıp içeri girdi ışığa kalktım oğlum niye uyumuyorsun dedi gördüğüm kabusu anlatmaya başladım pgibolojiktir yavrum dedi geçer dedi sen uyu dedi üstümü örttü ben de uyudum...
    ···
  6. 6.
    +7 -3
    gece 00.00 da başlayacağım hikayeye...

    http://inci.sozlukspot.co.../cinli-bir-vaka/@solhanli
    ···
  7. 7.
    +9 -1
    Part 9

    Muhabbet önceki güne göre daha keyifliydi selim de artık o kızı unutmaya çalışacağına dair bana söz verdi geleceğini düşünecekti artık bi kaç ay sonra benle beraber askere teslim olacaktı onu biraz konuştuk sonra birbirimizi ne kadar sevdiğimizi kardeşliğimizi konuştuk iyice keyiflendik telefondanda oynak bi ankara müziği açıp oynamaya başladık şişenin dibi gözükmüştü ateşde iyice sönmüştü etraf da karanlıktı o keyfle selim sönen küle bi tekme attı ben de onun üstüne doğru külü savurmaya başladım oda benim üzerime doğru savurmaya başladı. En sonunda önceki gün gibi selim arka koltuğa ben de ön koltuğa sızıp kalmıştık ama bu sefer bi kabus beni bekliyordu kabusda boğazımı bi şey sıkıyordu göz ucuyla baktığımda kısa boylu ters ayaklı bişeydi çıldırmak üzereydim o anda kendimi öne doğru fırlattım kafam cama çarptı o acıyla selim'inde uyandığını farketmedim ama arkadan gelen nefes sesiyle selim'e doğru döndüğümde tahminimce onunda kabus gördüğünü anladım ama bişey sormadım o bana sormadı ortalık aydınlanmaya başlamıştı çerçöpü toplayıp yanımızda getirdiğimiz poşetlere koyduk sonra döndük yolda arabayı sürerken artık kabusu unutmuştum selim'le artık eskisi gibi konuşuyorduk rahatlamıştım köyden önce ilçe merkezine gittik iyice üstümüzü başımızı toplayıp çöpleri attık ondan sonra iyice açılmak için bi kahveye girdik kahvelerimizi içerken selim bana dedi oğlum bugün taktan bi kabus gördüm kabusunu anlatmaya başladı aynı benim kabusum gibiydi ama korkmaması için ben bişey demedim en sonunda kusura bakma benim yüzümden sende bi anda irkildin kafanı cama vurdun dedi ama ben kabus yüzünden kafamı vurduğumu söyleyemedim bu işte bi takluk vardı iyice açılıp kendimize geldiğimizde artık köyün yolunu tuttuk önce Selim'i evine bıraktım ondan sonra kendi evime döndüm...
    ···
  8. 8.
    +8 -1
    Part 10

    Akşam olmuştu, yemekten sonra annem babamla biraz konuştuktan sonra yatağa geçip uyumaya çalıştım. Rüyamda selimle 2 gün boyunca takıldığım yerdeydim biraz ilerde iki geceyi dibinde renoyla geçirdiğimiz ağaç vardı ağacın etrafında bir grup insan yuvarlak bir biçimde sıralanmıştı. Yanlarına gittim çemberi yarıp içine girdim kimse bana bakmıyordu herkes bir yere kitlenmişti ama yüzleri gözükmüyordu kim olduklarını seçemiyordum ama nereye baktıklarını tahmin edebiliyordum baktıkları yere döndüm biraz ilerim de bir çukur, çukurun başında da biri vardı oraya gittim çukurun içine baktım kara bir yılan vardı boyu ise 60-70 santim vardı çukurun başında ki adama baktım o da yüzünü bana döndü ama gördüğüm şeyle dehşete düşmüştüm karşımdaki şeyin yüzünü seçemiyordum sadece gözlerini seçebiliyordum bir çift parlak göz bana dikilmişti geceleri kedi veya köpeğin gözleri nasıl parlarsa öyle parlıyordu boyu benden epey kısaydı sonra çevremdekilerden daha uzun olduğumu farkettim bi anda gözlerim ayaklarına takıldı hepsinin ayağı çıplaktı ve tersti sonra hepsi birden bana bağırmaya başladı ama ne dediklerini anlamıyordum ama sesleri beynimi çınlatıyordu acıdan yere düştüm çukurun başında olan yanıma geldi parlak gözlerini bana dikip katil dedi. bi anda arkasındakilerde katil diye bağırdı sonra hepsi bi anda susup gözlerini ağacın tepesine dikti...
    ···
  9. 9.
    +7 -1
    Part 7

    Birkaç gün boyunca biraz takıldım arada köyden eski tanıdıklarımla bir araya geliyordum bi kaç defa selim'in yanına gittim ne zaman yanına gitsem annesi uyuyor dedi ben de durumunu bildiğimden fazla üstelemiyordum yalnız kalmak istiyordu anlıyordum bi sabah selim'in annesi bize geldi babam dükkana gitmişti. Ben de kadınları yalnız bırakmak için evden çıkarken bi anda selim'in annesi bana döndü. Oğlum dur dedi senle bi konuşacam tamam dedim geçtim yanına oturdum dedi selim'e ne oldu geldiği günden beri odasına tıkıldı kimsenin içine çıkmıyor dedi kısaca anlattım olayı dedi biraz gezin tozun bi yerlere zütür açılsın çocuk dedi dedim zaten bi kaç kez uğradım size ma uyuyor dediniz ama selim'e söyle yarın onu alıp bi kaç gün başka yerlere gidecez tamam dedi ayrıldım babamın yanına gittim akşama kadar çalıştım yanında akşam babamdan arabanın anahtarları istedim aldım eve doğru gittim. Evden cüzdanımı aldım arabaya atladım araba da toros amk köy yerinde bozuk yollar da peder bmw alacak değil ya başladım il merkezine gitmeye...
    ···
  10. 10.
    +7 -1
    Part 12

    Bi kaç saat tv izledim bu arada annem yemek hazırlamıştı onu yiyip odama geçtim. Laptopu açıp biraz takıldıktan sonra uykum gelmişti. Yatağıma uzandım iki gündür gördüğüm kabusları düşündüm önceki gece torostaki kabusumda gördüğüm adamla bugün gördüğüm kabusta çukurun başındaki adamın aynı kişi olduklarını farkettim ilk kabusumda benim yakamdan tutuyordu ikinci kabusumda ise çukurun başında duruyordu uyumamak için sigara yakıyım dedim ama saatler ilerledikçe uyku daha da güçlü bastırmıştı bu kez en sonunda göz kapaklarım yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı kabus tekrar başlıyordu. Yine reno ile 2 gün geçirdiğimiz yerdeydim biraz ilerde ağacın etrafında yine bi kalabalık çemberi yarıyoum herkes bir yere bakıyor ama yüzleri gözükmüyor baktıklarını tahmin ettiğim yere dönüyorum bi çukur çukurun başında da bi adam çukurun yanına gidiyorum çukurda kısa boylu kapkara bi yılan çukurun başındaki adama bakyırum oda yüzünü bana dönüyor suratını seçemiyorum sadece bir çift parlak göz gözlerim ayağına gidiyor ayakları ters çevredeki varlıklara da bakıyorum hepsi aynı kısacık boyları ters ayakları var ama gözleri değişikti her birinin hepsinin farklı biri olduğunu anlıyorum sonra hepsi birlikte bana nefretle bakıp anlamadığım dilde bağırmaya başlıyorlar kulaklarımdaki uğultu yüzünden kulaklarımı kapıyorum ama bi işe yaramıyor aksi gibi başım daha da ağtıyor acıdan kendimi yere atıyorum çukurun başındaki varlık başıma dikilip parlak gözlerle bana bakıyor katil diyordu nefretle sonra hepsi birden katil diye bağırmaya başladı uğultu yüzünden neredeyse sağır olacaktım...
    ···
  11. 11.
    +8
    Final

    Herşeyi halletmiştik geriye sadece dönüp altınları gömmek kalıyordu. selim kanka dedi hazır buraya kadar gelmişken onu bir göreyim dedi. ben de kabul ettim vardık bunun eski sevdiği kızın kaldığı eve kapıyı çaldık bi kadın açtı selim kızı sordu kadın annesiydi heralde gözü yaşlanmıştı kızım öldü onu şehir mezarlığına gömdük selim olduğu yere yıkıldı kızın annesi adın ne yavrum dedi selim'e, selim adını söyledi demek o çocuk sensin dedi hangi çocuk dedi selim günlüğünde bahsettiği çocuk kadın içeriye girdi elinde bi defterle dışarıya çıktı. normal kız günlüğü gibiydi pembe renkliydi selim'e günlüğü verdi kızım seni çok seviyordu senin olsun dedi ağlayarak kapıyı kapattı. Selim'i olduğu yerden kaldırıp bi cafeye zütürdüm elinde defter vardı okumayacak mısın dedim şimdi olmaz dedi. bi bak seninle ilgili ne yazmış son sayfalara dedim. selim açıp okumaya başladı günlüğü okudukça okuyordu yerinden kalkmıyordu 4-5 saat boyunca oturduk hadi kalk köye dönelim dedim. son 1 kez mezarını ziyaret etmek istiyorum dedi. ama saat baya ilerlemişti gece vakti gitmeyelim burda bir yer bulup kalalım yarın sabah ziyaret edersin dedim. kabul etti hesabı ödeyip çıktık bi otel bulup tek kişilik ayrı odalarda kaldık o gece uzun zamandır uyumadığım kadar güzel uyudum sabah olduğunda önce mezarı ziyaret edip sonra memlekete dönecektik aşağı indim oda paralarını ödeyip hesabı kestim yukarı çıktım selim'in odasının kapısını çaldım biraz sonra açıldı ama gördüğüm manzara hiç güzel değildi selim'in göz altları resmen morarmıştı acaba kabus mu gördü derken arka tarfa masanın üzerinde açık bir şekilde olan günlüğü görmüştüm ses etmedim hadi mezarlığa gidelim dedim eşyaları indirp torosa bindik şehir mezarlığına gittik gerekli bilgileri verip selim'in sevdiği kızın mezarını bulduk selim mermer mezarın yanına oturdu hiçbir şey konuşmuyordu yarım saat öylece sessiz kaldı sonra konuşmaya başladı sende etrafındakilerde yanıldınız beni gerçekten sevmişti gözlerim içine baktı ama inanmadığımı anlayınca elindeki günlüğün son sayfasını açtı al oku dedi bu okuduğun yazının ertesi günü freni boşalan araç trafiğe kapalı olan caddeye giriyor sadece 1 kişi ölüyor o kalabalıkta diyip mezara baktı. gözünden sel gibi yaş geliyoru ama hiçbir tepki yoktu yüzünde...

    Günlüğün son sayfasını okumaya başladım...

    ' sevgili günlük

    Bugün selim' den ayrılışımın birinci haftası onsuzluğa dayanamıyorum ama onun yanındayken de içim çok huzursuzlaşyor o' na anlamadığım bir şekilde öfke doluyorum ondan uzaklaşmak istiyorum ama ne zaman yanından ayrılsam o'nu deli gibi özlüyorum. o' na neden bu kadar kin doluyorum anlamıyorum ama bildiğim birşey varsa o da selim'i arayıp ondan özür dileyip onun da beni affetmesini umarak eski günlerimize geri dönmeye çalışacağım'

    Bitirdikten sonra selim bana döndü günlükte yazanları hocaya söyledim bize büyüyü yapan kızın o na da büyü yapıtığını suya baktığı zaman bunu gördüğünü ama üzülmemem için söylemediğini itiraf etti...

    O gün selimle birkaç saat mezarlıkta sessizce konuşmadan kaldık. bu suskunluğumuz sonrasında da devam etti köye döndüğümüz de kısasın kalan kısmını da yaptık artık rahatsız edilmiyoruz ama ne ben eski benim ne de selim eski selim artık...

    Edit: dinleyen herkese teşekkürler...
    Tümünü Göster
    ···
  12. 12.
    +7 -1
    Part 2

    eve dönüyorduk üniversiteyi okuduğumuz şehirde evdeki tüm eşyaları sattık özel olan eşyaları da kargoyla eve yolladık. Elimizde diploma sırtımızda elbiselerimizin olduğu çantayla otobüse atlamıştık memlekete dönüyorduk. Selim yol boyunca konuşmamıştı. Sebebi de son sene takıldığı bi hatun vardı, okulun namlı kaşarlarından biriydi. bu kızla ilk takılmaya başladıklarında selim'in niyetinin bu kadar ciddi olduğunu düşünmemiştim. Kızı gibip bırakacak sandım ama 1 sene boyunca kızla ciddi ciddi takılmıştı. mezuniyet sonrasında kız bunu bırakmıştı ayrıntılarını da tam bilmiyorum selim bu konu hakkında hiç konuşmamıştı ama ben böyle bi şey bekliyordum zaten selim'e bu kız sana göre değil yarın birgün seni bırakır o bırakmadan sen bırak diye kaç defa sitem ettim ama beni dinlememişti ne zaman bu konuyu açsam bana nefretle bakıyordu...
    ···
  13. 13.
    +6 -1
    Part 8

    Merkezde bi tekelin önünde durdum yüklendim bira rakıya doldurdum bagaja, dayıya dedim dayı şöyle bi kaç gün kafayı çekebileceğimiz kamp yapabileceğimiz yayla gibi bi yer varmı dedi ne yapacaksınız dedi yayla da işte az uz birşeyler anlattım bi yer var dedi tarif etti teşekkür edip ayrıldım. sonra markete gittim meze et vb şeyler aldım sonra köye bastım geldiğim de karanlık olmuştu arabayı park edip eve geçtim tüm malzemeler bagajdaydı. babama bi kaç gün selim'le gezeceğimi çocuğun moralinin bozuk olduğunu söyledim zaten annemde sabah anlatmış selim'in annesi ile olan durumumu tamam dedi yemekten sonra direk yattım sabah kalktım kahvaltımı yaptım annem biraz yiyecek birşeyler hazırlamıştı onları da koydum bagaja annem babamla vedalaştıktan sonra selim'in eve doğru arabayı sürdüm selim'ide biraz zor olsa da ikna etmiştim arabaya binip köyden ayrılmaya başladık tekelcinin dediği yaylaya doğru sürmeye başladım 2 saat araba sürdükten sonra epey bi bozuk yoldan sonra yaylaya vardık arabayı parkettim koskoca yaylada iki üç tane tek tük ağaç vardı hemen malzemeleri indirdik bi tanesinin dibine hazırlığımız biraz uzun sürdü öğleden sonra saat 4 gibi hazırlığımız bitti mangal yapacağımız yeri hazırlamıştık mangala etleri koyduk akşam yavaş yavaş olmaya başlarken biraları açıp yavaştan demlenmeye muhabbet etmeye başladık en sonunda rakıyı da açmıştık şişenin yarısına geldiğimiz de selim artık iyice içine attıklarını söylemeye başlamıştı ben de sadece dinliyor arada teselli ediyordum sonra şişenin dibine geldiğimizde ikimizde zom olmuştuk o kafayla selim arka koltuğa geçti ben ön koltuğa geçtim sızmışız ertesi gün öğlene kadar kendimize gelemedik ama kafalarımız yerine gelince artık selimin o kadar hüzünlü durduğunu farketmedim içini boşaltmış rahatlamıştı belliydi elimizi yüzümüzü yıkadık kendimize iyice geldik ee bu akşam da burdamıyız dedi selim ben ee havalar iyi kalalım bi gece daha dedim kalalım diyen ağzımı gibeyim bi şeyler atıştırdık biralarla muhabbet ettik üniversite zamanımızı konuştuk akşam olmaya doğru mangalı tekrar yaktık...
    ···
  14. 14.
    +5 -2
    Part 17

    Yolda Selim'in ağzını bıçak açmıyordu. Benim de konuşacak mecalim kalmamıştı. Gördüğüm kabuslar bir yana, Selim'in de benle birlikte aynı kabusu görmesi olayın o kadar da basit bir kabus olmadığını gösteriyordu. Yıllarca duyduğum geceleri gözüme uykuların girmesini engelleyen hikayelerden birinin içinde ve baş kahramanlarından biriydim. Bu arada köyün bozuk yolları da başlamıştı. Selim'in eve uğramadan direk bize sürdüm arabayı parkedip, Selim'e gel benimle dedim. Kahveye girdik, 2 çay söyleyip oturduk. Selim'e oğlum bu içine düştüğümüz durum ne, benim aklıma bi şeyler geliyor ama dilim varmıyor söylemeye, Selim ben de başından beri bu durumdan şüpheleniyordum ama kendime itiraf etmekten korktum ama gördüğüm bu kabuslar içimden geçenin doğru olduğunu gösteriyor. Oğlum o zaman ne yapacaz dedim. Selim de yapılacak şey belli daha fazla kaçmayacaz neden bize musallat olduklarını anlamaya çalışacaz dedi bu arada çaylar gelmişti. Oğlum bence bu işin o çukurun içindeki yılanla bi alakası var dedim ve bana hepsi birlikte bi şeyler dedi tek anladığım katil kelimesiydi ikimizin de aynı kabusu görmesi bu işin içinde birlikte olduğumuzu gösteriyor dedim...
    ···
  15. 15.
    +6 -1
    Part 11

    Baktıkları yere bakınca duyduğum dehşet daha da arttı ağacın tepesinde bi dala boynundan asılı bi şekilde selim duruyordu kanlı gözlerini sanki bana dikmiş cansız şekilde bana bakıyordu. Sonra başımdaki varlık bana döndü elini kalbimin üstüne koydu duyduğum acıdan dolayı bayılmam lazımdı ama bayılamıyordum. Tüm organlarım sanki sıcaktan eriyor gibiydi o anda yatağımdan doğruldum tüm vücudum terden sırılsıklam olmuştu sabah ezanı okunuyordu. Kalktım başımda şiddetli bi ağrı vardı doğru banyoya gittim duş alıp temiz çamaşırlar giyip namaza durdum namazdan sonra tekrar yatağıma uzandım rahatlamıştım ama uyumaya niyetim yoktu gördüğüm kabusdan dolayı uyumaya korkuyordum. Sigara yakıp sabahı beklemeye başladım. Gün doğduktan sonra hafif içim geçmişti uyumuşum annem uyandırmaya gelmişti beni kalkıp kahvaltı yapmam için kabus görmediğimi fark ettim kalkıp kahvaltımı yaptım babamla beraber dükkana gittik aklıma selim geldi aradım sesini duyunca rahatlamıştım alt tarafı bi kabusdu geldi beraber kahveye gittik iki çay söyleyip konuşmaya başladık ama selim'de bi tedirginlik vardı bi kaç defa sordum cevap vermedi bi kaç saat durduktan sonra eve geçtim...
    ···
  16. 16.
    +6 -1
    Part 3

    En sonunda ben de bıkmıştım selim'e nasihat vermeden, olayı akışına bırakmıştım. mezuniyet gecesi de olay patlak vermişti ben selim bunun sevgilisi ve bana eşlik eden sınıftan bi kızla takılıyorduk ama kız devamlı buna soğukluk gösteriyordu. Olan oldu kız bunu herkesin ortasında bıraktı ve gitti. Bu salağım da hala kızın peşinde koşuyordu sanki suç kendisindeymiş gibi kıza özür mesajları atmış kızın kapısında yatmıştı çocukta ne yapsın gönül bu ota da konuyor kaşara da konuyor sonunda bu da kızın peşinde koşmayı bırakmıştı tabi kankası olarak bana da teselli vermek düşüyordu. Ama ne yapsam olmuyordu belki memlekette düzelir hava değişimi falan iyi gelir diyordum içimden yol boyunca hiç konuşmadan yanımda öylece oturuyordu...
    ···
  17. 17.
    +6 -1
    Part 20

    Malzemeler neler dedim fazla bi şey değil dedi ama daveti nerde yapacaz benim evde senin evde dolu dedi sonra durlan dedi benim nenenin evi boş dedi dedem öldüğümden beri bizde kalıyor mekan tamamdı sen nenemin eve geç ben evin anahtarlarıyla ve malzemelerle 10 dakka sonra geliyorum dedi hesabı ödeyip çıktık o eve gitti ben de buluşacağımız yere yavaşça yürümeye başladım yolda durup bi sigara yakıyım dedim çakmağı çakarken arkamdan bi hırıltı geldi kafamı yavaşca arkaya çevirdiğim de kapkara bi köpeğin bana saldırmak üzere olduğunu gördüm ayaklarımı kıçıma vura vura evin oraya vardım bahçe kapısı kapattım nefes nefese kalmıştım amk lan bu köyde köpek yoktuki nerden çıkmıştı gece vakti sigara da kaçarken ağzımdan düşmüştü geçip kapının önünde oturdum tekrar sigara çıkarıp yaktım tam ikinci sigarayı yakarken selim geldi elinde karton bi mukavva ve bi poşet vardı ne ulan onlar dedim geçelim içeri içerde görürsün dedi anahtarla kapıyı açtı içeri girdik...
    ···
  18. 18.
    +5 -1
    Part 18

    Bir süre sessizce bekledik akşam olmak üzereydi kahvede bizden başka 4 kişi vardı kendi aralarında kağıt oynuyorlardı kahveci de tv'de maç vardı ona kitlenmişti çaylarımız bitmişti seslendim 2 çay daha istedim getirdi. Selim de sessizlik hakimdi bi şeyler düşünüyordu çok belli daha fazla bekleyemedim Selim dedim yüzleşecez diyordun o işi nasıl yapacağız.ben de onu düşünüyorum dedi cin çağıracaz ama nasıl çağıracaz bilmiyoruz bi an sessiz kaldı konuşmaya başladı son sene takıldığım kızın bi arkadaşı vardı bu tür fal işinden anlıyordu hatta bana bi iki defa bahsetmikti benim eski çağırmışlar onlar bi iki defa bi an sevindim ama tekrar sevincim gitti. Bu kıza nasıl ulaşacaz dedim...
    ···
  19. 19.
    +4 -2
    Part 4

    selim'in bu hali beni üzüyordu nede olsa kardeşimdi ama içimden dua ediyordum allah'tan kendimi bi kadına bu kadar kaptırmadığım için benim için üniversite boyunca ilişkiler genelde cinsel manadaydı çıktığım kızları sadece cinsel ihtiyaçlarımı gidermek için kullanmıştım duygusal olarak herhangi bir ilişkim olmamıştı bazen keşke benim de ciddi bi ilişkim olsa dediğim anlar oldu ama sonu böyle taktan bitecekse hiç olmasın daha iyi dedim hüznü sevmezdim. Yol boyunca en ufak bi muhabbet etmeden sonunda bingöl'e varmıştık. Burda da yarım saatlik bir bekleyişten sonra köye gidecek olan minibüse binip köyün yolunu tuttuk. selim'le yan yana değildik bu sefer o arkalardan bi yerdeydi. Ben de ön tarafta bi amcanın yanında oturuyordum...
    ···
  20. 20.
    +4 -1
    Part 19

    Omuzları düşmüştü bilmiyorum dedi ulaşamıyacağımızı anladım ama sonra gülerek şakalan şaka numarası vardı ben de bi bakayım dedi rehberi biraz araştırdıktan sonra ismi buldu aradı selamlaşma faslından sonra konuşmaya başladı. Biz arkadaşlarla bu gece davet yapacaz ama nasıl çağıracağımızı bilmiyoruz sen bu işlerle uğraşıyordun diye biliyorum nasıl çağıracağımızı söylermisin dedi. Selim bi iki dakka telefonda konuştuktan sonra telefonu kapadı. Davet yöntemini aldım dedi ne zaman yapalım dedi yapabiliyorsak bu gün yapalım dedim Selim de onayladı...
    ···