cinli bir vaka

Part 49

ibrikleri çıkardı ilk önce büyük ibriktekini dökmeye başladı suydu dökdüğü hepsini boşalttı sonra küçük ibriktekini dökmeye başladı yağ gibi bi şeydi ondanda biraz döktükten sonra kadının getirdiği ufak kağıtlara birşeyler yazmaya başladı işi bitince cebinden bi çakmak çıkarıp yazdıklarını sırasıyla yakıp leğenin içine attı tüm kağıtlar bitince ali yavrum gel dedi çocuğu tuttu ayaklarını leğenin içine koy dedi çocuk leğenin içinde ayakta duruyordu kadında bu arada tüm perdeleri kapatmıştı ortam loştu adam bazen sesli bazen içinden bi şeyler okumaya başladı okuma bitince oğlum dedi suya bak ne görüyorsun dedi. çocuk arabça konuşmaya başladı birden devamlı suya bakıp hızlı bir şekilde konuşuyordu adam bi anda telaşlandı çocuğu leğenden çıkardı çocuk keğenden çıkınca adamın koluna yığıldı adam çok üzülmüştü çocuğu sedire yatırdı karısına seslendi leğeni ne yapacağını biliyorsun dedi çocuğun başına döndü çocuğun durumun iyi olduğunu görünce rahatlamıştı hanım bize çay koy diye içeri seslendi...

Part 47

Sabah mahmut abi bizi uyandırdı. Telefona baktım saat 11.00'e geliyordu. Kabus falan görmemiştim selime sordum gece kabus gördün mü dedim hayır dedi kalkıp içeri girdik. Mahmut abi kahvaltıyı kurmuştu kahvaltıyla beraber iyice kendimize gelmiştik. mahmut abi dedim nasıl oldu ne nasıl oldu gece kabus görmedik dedi gözüm köşedeki açık kurana takıldı biz raht uyuyalım diye tüm gece uykusundan feragat etmişti kurana baktığımı anlayınca siz bana emanetsizsiniz dedi ama nasıl olur bunlar camide bile namaz kılarken bana musallat olmuşlardı allah'ın işi bilinmez dedi selim de bi köşede bizi izliyordu elbiselerimizi giyip dışarı çıktık mahmut abiyi bekledik o da dışarı çıktı arabaya bindik arabayı mahmut abi kullanacaktı. 1 saat yolculuktan sonra saat 12 gibi gideceğimiz yere vardık mahmut abi anahtarı bana verip geldik diyip önümüzdeki evi gösterdi 2 katlı bir evdi tahminime göre alt katı ahırlıktı 2. Kata doğrudan merdiven vardı merdiveni çıkıp kapıyı çaldık...

Part 4

selim'in bu hali beni üzüyordu nede olsa kardeşimdi ama içimden dua ediyordum allah'tan kendimi bi kadına bu kadar kaptırmadığım için benim için üniversite boyunca ilişkiler genelde cinsel manadaydı çıktığım kızları sadece cinsel ihtiyaçlarımı gidermek için kullanmıştım duygusal olarak herhangi bir ilişkim olmamıştı bazen keşke benim de ciddi bi ilişkim olsa dediğim anlar oldu ama sonu böyle taktan bitecekse hiç olmasın daha iyi dedim hüznü sevmezdim. Yol boyunca en ufak bi muhabbet etmeden sonunda bingöl'e varmıştık. Burda da yarım saatlik bir bekleyişten sonra köye gidecek olan minibüse binip köyün yolunu tuttuk. selim'le yan yana değildik bu sefer o arkalardan bi yerdeydi. Ben de ön tarafta bi amcanın yanında oturuyordum...

Part 50

Çaylarımızı içerken maalesef durumunuz çok kötü dedi size musallat olanlar çok şerliler dedi hem de en kötülerinden ifritler dedi ama işin içinde başka bi iş var ama çocuk dayanamadı dedi mahmut abi araya girdi ne olacak çocukların hali dedi merak etmeyin dedi ben yapamazsam benden iyileri yapar dedi tanıdığınız var mı dedim var merkez de oturuyor diyip artan kağıtlardan birine adresini adını soyadını telefonunu yazdı kusura bakmayı benim yapabileceğim birşey yok bu işe de tövbeliydim zaten ama mahmut abinin hatrı vardı çocuk dedim o ne olacak merak etmeyin leğenin içine girdiği andan itibaren hiçbirşeyi hatırlamaycak o ara transa geçiyorlar dedi çayımızı içip kalktık para vermek istedim ama kabul etmedi ben de orda olan masanın üzerine babamdan aldığım paranın bi kısmını bıraktım çocuğa birşey alırsınız vicdan azabımı bi nebze olsun geçirir dedi mahmut abi de uzatma kardeş dedi adam sonunda kabul etti ordan çıktık arabayı ben sürüyordummahmut abinin eve geldik abi dedim biz rahatsız etmeyelim seni gidelim dedik bizi misafir etmek istedi ama kabul etmedik adamın verdiği adrese sürdük. Merkeze çabuk varmıştık ama adresi bi türlü bulamıyorduk şehrin varoş denilen yerlerinden biriydi en sonunda mahalleyi bulduk...

Part 24

Bende onların baktığı yere bakıyorum ağacın en üst dalında bi ilmek ilmeğin ucu da boşta sallanıyordu. Sonra başımdaki cin bana döndü parlak gözlerle bana baktı adwta o gözlerde ölümü görüyordum kısas dedi o anda etraftaki kalabalıktan 2 si bana doğru fırladı koluma girdiler ağacın tepesine doğru beni hızlıca çıkardılar ilmeğin olduğu dala gediğimizde boynuma ilmeği geçirip sertçe sıktılar bi an kafam koptu sandım ama bi şey olmamıştı boynumda ilmek kolumda onlar beni tutuyorlardı bıraktıkları anda ölecektim ama onlar az önce başımda duran cine bakıyorlardı. Bu sefer başımda duran cin kısas diye bağırdı arkasındaki kalabalıkta kısas diye bağırdı kolumdan tutanlarda kısas diye bağırıp o an beni bıraktılar...

Part 34

Babam önde selim'in babası arkada içeri girdiler selim'in babası bana suçlayıcı bi bakış attı ama artık o da durumu kavramıştı babam bana çıkalım dedi vedalaştık orda selimler'le babasının suçlayıcı bakışlarını üzerimde hissediyordum. Ordan çıkıp eve geldik tv izledik ama benim aklım nasıl kurtulacağımızdaydı gece 1 olmuştu babamın içi geçiyordu ama sırf benim için uyumuyordu saat 9 oldumu horul horul yatan adam benim için sabaha kadar ayakta duracaktı dayanamdım babama sen kalk yat dedim muskamda var bi şey olmaz dedim. Biraz zor olsada ikna etmiştim annemi de yanında yolladım uyusun diye onlar gittikten sonra muskamı kontrol ettim boynumdaydı gidip bi abdest alayım dedim abdest aldım bi iki rekat namaz kıldıktan sonra sigaramı yakıp sabahı bekleyecektim ama saatler ilerledikçe dayanamıyordum en sonunda içim geçmişti yine o ağacın dibindeydim ama bu sefer kimse yoktu...

Part 48

Kapıyı ufak bir çocuk açtı 5 yaşında vardı yoktu. içeri girdi kısa boylu başında namaz takkesi olan orta yaşlarda bi adam geldi buyrun dedi içeri aldı bizi geçip oturduk. mahmut abiyle konuşmaya başladı dediğin gençler bunlar mı dedi evet dedi mahmut abi. Adam bize gördüğümüz kabusları başımızdan geçen olayları sordu. En sonunda Bi kadın ismi söyledi tahminimce karısı olan bi kadın içeri girdi malzemeleri getir dedi kadın içeri on dakika sonra geri geldi elinde genişçe bi leğen vardı leğeni adamın önüne indirdi leğenin içinde iki ibrik vardı biri ufak boyluydu diğeri de iriceydi kadın tekrar gidip elinde kalem ufak boyutlada bi kaç kağıtla tekrar geldi. ali yi alıp getir dedi adam biraz önce kapıyı bize açan ufak çocuğu kadın alıp getirdi oğluydu heralde soy dedi adam annesi don atlet kalıncaya kadar soydu adam leğenin başına oturdu...

Part 44

Ben odama geçiyorum dedim yatağa uzandım bi sigara yaktım uykum vardı yarın yolculuğa çıkacaktım dinç olmalıydım onun içinde uyumalıydım sigara bittikten sonra uyumaya başladım torosla iki gece geçirdiğimiz ağacın dibindeydim etrafta kimse yoktu çukura baktım ama o da yoktu sonra bi ses duydum gülüyordu bizden kurtulabileceğini mi sanıyorsun dedi sen bizden birini aldın bizde senle arkadaşının canını alacağız kısas yapacağız dedi konuşmaya çalıştım ama sesim çıkmıyordu sesler kahkaya dönüştü her yönden geliyordu sesler, aniden doğruldum yataktan sabah ezanı okunuyordu odaya geldim ne oldu dedi babam hiç namaza kalktım dedim yalan söyledim abdest alıp namazımı kıldım hala uykum vardı babamın yanında kanepeye uzandım o tv izlerken ben tekrar uyudum annem kaldırdı saate baktım onu geçiyordu elimi yüzümü yıkadım kahvaltıya oturdum kahvaltıdan sonra odama geçip ufak bir valiz hazırladım arabaya valizi yerleştirdim babamla annem geldi babam epey bi para verdi al dedi lazım olur annem babamla ayrıldıktan sonra selim'i aradım hazırlan seni almaya geliyorum dedi hazırım gel dedi...

Part 25

O an uyandım başımda annem babam telaşlı bi şekilde oğlum ne oldu dediler konuşmak istiyordum ama sesim çıkmıyordu babam anneme koş su getir oğlana içirek dedi. Annem su getirdi bi yudum içtim göğsüm de müthiş bi acı vardı biraz daha durduktan sonra artık sakinleşmişti babam sakinleştiğimi anlayınca oğlum ne oldu dedi annenle ben çığlığına uyandık sanki canını alıyorlar gibi bağırıyordun odaya geldiğimizde saçma sapan şeyler söyleyip yatakta debeleniyordun oğlum kabus mu gördün ne oldu ben de artık dayanamadım orda herşeyi anlattım ben konuştukça annem babam yaşlanıyorlardı adeta oğullarının acısını canlı canlı yaşıyorlardı gözlerinden belli oluyordu annemin bi sarılışı vardı bana sanki oğluna son kez sarılıyor gibiydi babamında gözleri dolmuştu annem babam bulunduğum ilçe türkiye'nin en dindar yerlerinden biriydi durumun ne kadar vahim olduğunu hemen anlamışlardı normalde babam sigara içmemi çok zor kabullenmişti içki içtiğimi duysa yaşıma bakmadan beni miletin ortasında döverdi ama olayı anlatırken içki içtiğimiz kısmı anlatınca hiç bir tepki vermemişti verememişti tek düşündüğü oğluydu annem geç salona bizde arkandan geliyoruz dedi sabaha kadar uyku yok bize sabah oldu mu köyün imdıbına zütürecez seni dedi o gece sabah olana kadar ailemle salonda oturdum...

müptela oldum amk cinlerine seri panpa

Part 36

babamın telefonu çaldı. Arayan selim'in babasıydı. Köye geleceklermiş onu haber verdi babam dedi hiç uğraşmayın taksiyle falan oğlumu yolluyorum gelip alacak sizi dedi itiraz falan etti ama babam kabul etmedi anahtarı verdi git hastaneye arkadaşıyla babasını al gel dedi hemen fırladım solhan ilçe merkezine geldiğimde bizi yaylaya yollayan tekelciye gözüm takıldı dur şunun ağzını burnunu kırıyım zaten boşalacak yer arıyordum koltuğun altında kalın bi sopa vardı önce onu dövecektim sonra gidip alırdım selim'i dükkana girdim ama başkadı vardı hayırdır dedi elimdeki sopaya bakarak biraz çekindim kusura bakma kardeş üzerine alınma burda yaşlı bi adam vardı ortaca boydaydı dedim ne yaşlısı buranın sahibi de çalışanı da benim dedi ee ben burda alışveriş yaptım yaşlı bi adam vardı dedim haaa seni hatırladım dedi benden alışveriş yapmıştın sonrada tam gidecek birşeyler demiştim ama anlaşılmıyordu dediğin ama sanki istediğin cevabı vermişim gibi teşekkür edip gittin...

Part 42

Hocanın dediğini yapmak için dışarıya çıktım elimde tas odunluğa girdim kazmayı alıp evden uzaklaştım bi çukur açıp içine külü boşalttım çukurun üstünü kapadım tası derede biraz çalkaladıktan sonra hocanın eve döndüm selim oturuyordu hoca da masa da oturmuş arapça birşeyler yazıyordu kağıda, selim'in yanına oturdum hoca birşey dedimi dedim sadece birşey dedi ne dedi dedim muskanın içindeki bana söylemedi eğer farketmeseydik bu gece cinlerin beni zütüreceklerini buna da kimsenin mani olamayacağını söyledi ama allah'tan erkenden farketmişiz dedi allah'tan dedim hoca yazmayı bitirdi tası ne yaptın dedi söyledim çukurun içine külleri boşalttım çukuru da doldurdum tası yıkadım hocaya uzattım aldı masanın yanına koydu elindeki kağıtları üçgen yaptı. Birini bana birini selim'e verdi muskalarımızın içine yerleştirip boynumuza astık hocam bunlarıda alıp zütürmesinler dedi selim, hoca bu muskaları sizin rızanız olmadan sizden alamazlar kabuslarınıza engel olamaycak ama sizi alıp zütürmelerini engelleyecek dedi. Hocaya teşekkür edip evden çıkarken yarın bana uğrayın size bir adres verecem dedi ne adresi dedim...

Part 1

Üniversite bitmişti sonunda, dört sene acısıyla tatlısıyla bitmişti. köyüme dönüyordum yanımda benle birlikte aynı üniversite de ama farklı bölümde okuyan çocukluk arkadaşımda vardı. ilk, orta ve liseyi aynı sınıfta okumuştuk, şansa aynı üniversiteyi kazanmıştık ama farklı bölümde okumuştuk. ikimizinde durumu iyi olduğundan ilk aydan eve çıkmıştık. dört sene boyunca düzenimizi bozmadan yaşadık. beraber kavgalara girmiştik, az mı arkamı kollamıştı az mı sabahlara kadar içmiştik hayatımın her anında yanımdaydı benim, o yüzden arkadaş olarak değilde kardeşim olarak görüyordum...

Part 26

sabah olduğunda annem kahvaltı hazırlamaya gitmişti. kahvaltıdan sonra imamın yanına gidecektik babamla birlikte, kahvaltı yaparken babamın telefonu çaldı arayan selim'in babasıydı. sesi çok telaşlı geliyordu telefonda bi tak olduğunu anlamıştım. Babamm telefonu kapattı Selim dün gece kalp krizi geçirmiş şu an ama şu an durumu iyiymiş dedi. başım dönüyordu. Selim'i iki gece kabusumda boynundan asılı halde görmüştüm ama geçen geceki kabusumda ilmeğin içi boştu ama şu ana kadar selim aklıma gelmemişti kendime kızmıştım kardeşim dediğim bi insanın durumunu düşünmemiştim hemen hazırlanıp arabay atladık önce ilçe hastanesine gitmişler ondan sonrada bingöle merkeze yollamışlardı. Hastaneye gittik selim' in babası bizl kapıda karşıladı selim' in olduğu kata çıktık selim nasıl dedim babasına iyi dedi yanına kimseyi sokmuyorlar ama 1- 2 güne taburcu edeceklermiş son anda yetişmişiz hastaneye yoksa oğlum ölecekti dedi adam az daha ağlayacaktı. Selim'in olduğu kata çıktık annem selim'in annesinin yanına gitti teselli verecekti onlarda çok iyi dosttu aralarında akrabalıkta vardı zaten benle selim onların sayesinde bu kadar yakın olmuştuk kendimi bildim bileli selim yanımdaydı selim'in durumu bana kendi durumumu unutturmuştu oraya vardığımda nerdeyse ağlayacaktım içeri girmek istedim ama almadılar zaten uyuyormuş bi kaç saat durduk babam oğlum gidelim senin işi halledelim dedi annemi hastane de bırakıp köye döndük...

hadi hızlı biraz mk sabah 6da kalkcaz

Ben buradayım bitirene kadar

Part 28

Devamlı namazda garip hareketler yapıyordu. Biz oturunca o ayağa kalkıp etrafa bakıyordu biz ayağa kalktığımızda olduğu yerde boylu boyunca yatıyordu. Adama daha dikkatli bakınca ayaklarının ters olduğunu gördüm gözüm karardı bayılmışım. Gözümü açtığımda hocanın caminin hemen yanındaki evinde yatıyordum. Hoca ile babam karşımdaki divanda oturmuş konuşuyorlardı kalktığımı görünce hemen başıma geldilerhoca hemen bi bardak su verdi. Biraz dinlendim kendime geldiğimde hoca ne oldu oğlum niye bayıldım dedi babama baktım anlat dedi ben uynanırken konuştuklarını görmüştüm galiba kendi aralarında beni konuşuyorlardı dedim namazda dedim önümdeki adam yüzünden bayıldım ne adamı babama dedim önün boştu hatta ben seni safı doldurmaya yollamıştım sen ön safa geçmiştin ama namaz başlayınca benim yanıma döndün önün boş kalmıştı namazda olunduğundan kimse senin önüne geçemedi ama ben olayın aslını anlatınca hocanın şaşkınlığı bin kat arttı. Babamı alıp yan odaya geçti...

ferresi yarıda kesilmiş liseli gibi bekliyom amk

Part 45

Selimlere uğrayıp selim'i aldım valizini bagaja attım baban dedim ses ettimi dedim o da gelmek istedi ama ona zarar gelmesini istemediğim için kabul etmedim anlaşılan sen de bendensin dedi güldüm evet dedim hadi hocanın oraya gidip adresi alalım dedim hocanın evinin önüne parkettim indik hocanın kapısını çaldık hoca kapıyı açtı iç+ri girmemizi istedi hocam ayıp olmazsa diyeceğiniz birşey yoksa adresi alıp gidelim dedim tamam dedi cebinden kağıdı çıkarıp verdi üzerinde gideceğiniz yerin adresi ve telefonu var dedi biraz dua etti arabaya atlayıp selim ile köyden ayrıldık. Gideğimiz adres bingöle komşu illerden bi ilin ilçesiydi. Tüm gün arabayı sürdük ilçeye vardığımızda gece olmuştu. Acıkmıştık bi lokantanın önünde durup birşeyler yedik kalkarken mekan sahibine adresi gösterdik. Tarif etti bi 20 dakka uğraştıktan sonra bulduk arabayı parkedip indik etrafta pek ev yok gibiydi yeni yapılmış gibiydi ev zile bastık orta boylu 50 li yaşlarında kısa beyaz sakallı bi adam açtı. Hocanın yolladığını söyledik içeri aldı bizi salona geçi oturduk adam dışarı çıktı...

Part 43

Hoca, size yardım edecek olan adamların adresi ama başka bir şehirde hazırlığınızı ona göre yapın dedi sevindim az da olsa. selim hocam sonumuz ne olacak dedi. hoca inşallah iyi olacak dedi ama sesinden onunda bilmediğini hissetmiştim. selim'le hocanın evinden ayrıldık akşam 9'a kadar kahvede takıldık sonra ayrıldık eve geldim annem mutfaktaydı babam nerde dedim uyuyor dedi gece 11 de kaldır beni sabaha kadar oğlumun başında bekleyecem demiş anneme, garibanlar benim yüzümden ne hallere düşmüştü. içeriye geçtim, annem yemek kurdu onu yedim. Biraz tv izledim saat 11 de babam kalktı bu sefer de annem yattı babam odaya geldi uykusunu almış gibiydi durumumu sordu iyiyim dedi eee hocayla ne konuştunuz dedi anlattım tamam dedi yarın adresi alıp gideriz dedi. Baba senin gelmeni istemiyorum dedim neden dedi. Babba sonum ne olacak belli değil benle gelirsen seninde ne olacağın belli değil bu yaştan sonra annem senin acınla benim acımla nasıl yaşayacak dedim eğer benimle birlikte gelmekte diretirse intahar edeğimi söyledim birde bu halde sizi düşünmek istemiyorum benden uzakta güvende olursunuz dedim. epey bi münakaşadan sonra zorda olsa kabul etti babam...