cinli bir hikaye

Part 20

emre bi an gökhan dedi o nasıldır sence hiç sesi çıkmadı iyi dedim nerden biliyorsun dedi senden sonra aradım dedim iyi dedi bi de onla uğraşmayacaz dedi peki biz neyle uğraşacaz peki o gece yaşadıklarımız dün ikimizin de aynı kabusu görmemiz gökhanın o adamlar için dediği şeyler dedim garson yanımıza geldi biz de sustuk o gelince ama adam çayları bıraktıktan sonra gitmemiş yan masayı temizler miş gibi yapıp bizi dinliyordu birden sinir bastı çayları içmeden kalktım emre ile kalkıp hesabı öderken bizi dinlemeye çalışan garsona dik dik baktım ses etse olay çıkaracaktım ama birşey yapmadı bu ülke de millet ne kadar başkasının hayatına burnunu sokmaya meraklıydı çıkarken gökhan adam küfretmeye başladı iyi ki kalktık dedi herif bizi keş diye polislere verecekti ya da akıl hastanesini arayıp bizi deli niyetine adamlara ihbar edecekti.

Part 21

Cafeden çıktıktan sonra emre ile başka bi yere geçip oturduk epey bi konuştuktan sonra en sonunda beklemeye karar verdik bekleyip karşımızdakinin ne olduğunu anlamaya çalışacaktık akşama kadar emre ile zaman geçirdikten sonra eve geldim eve geldiğimde annemgil de çıkıyorlardı babama nereye diye sordum anneannem rahatsızlanmış onun yanına gideceklermiş ben de geliyim dedim kalabalık olmasın diyip reddetti. Onları uğurladıktan sonra eve girdim duş alıyım dedim duştan sonra içeriye geçip tv izlemeye başladım tv izlerken yan odalardan yürüme kapı gıcırdama sesleri geliyordu yaşadıklarımdan sonra daha fazla dayanamadım biri yanımda olmalıydı emre yi aramak aklıma geldi ama o da benim gibiydi iki korkak kendimizi daha fazla korkuturuz diyip vazgeçtim aklıma gökhan geldi aradım biraz konuştuktan sonra eve gelmesini teklif ettim bi dakka dedi babasından izin aldıktan sonra tamam gelirim yarım saate diyip telefonu kapattı yarım saat boyunca tv nin sesini sona verip oda dışından gelen sesleri duymamak için kulaklarımı tıkamış halde oturdum...

Part 22

Yarım saat sonra kapı sesiyle irkildim gidip gitmemek arasında kararsızdım ama dikkat kesilince seslerin kesildiğini farkettim odanın kapısını açıp temkinli bir şekilde dış kapıya yöneldim kapıyı açtım gökhan karşımdaydı çok rahatlamıştım hemen içeri aldım elindeki poşetleri sonra dan farkettim bi kaç bira biraz da yemiş vardı karnın aç mı diye sordum aç olduğunu söyledi mutfağa geçip spagetti yaptık yemekten sonra biraları ve yemişleri alıp tv de film izlemeye başladık keyifli bir sohbet yapıyorduk ama sanki gökhan ben ona ne zaman bakmasan veya yüzüm başka tarafa dönük olsa sanki bakışları benim üzerim de gibiydi fazla üzerinde durmadım çünkü kuruntu yaptığımı düşünüyordum saatler ilerliyordu gece yarısı olmuştu gökhan esnemeye başladı benim de uykum gelmişti içeriden ince 2 battaniye getirip birini gökhana uzattım diğerini kendime alıp kanepe ye geçtim ışıkları kapatıp uyumaya çalıştık...

Part 23

gökhan yüzü bana dönük yatıyordu ne zaman gözümü kapatsam sanki bakışlarını üzerimde hissediyordum ona gözümü açıp baktığımda uyuduğunu gördüm kuruntu yapıyorum diye düşündüm gözümü kapatıp uyumaya başladım gecenin bir yarısı aniden uyandım tüm vücudum kitlenmiş gibiydi kan beynime hucüm etmiş kulaklarım uğulduyordu önümdeki kanepe de gökhan uyuyordu ona seslenmeye çalıştım ama sesim çıkmıyordu sonra bir anda gözlerim pencerenin önündeki kadına takıldı dünkü kabusumdaki kadındı vücudunu saran kara çarşafı, bembeyaz yüzündeki akı olmayan kapkara gözlerle bana bakan kadındı karanlığın ortasında yüzüne vuran ayışığı ile daha korkunç gözüküyordu üzerime doğru gelmeye başladı o yaklaştıkça dehşetim daha da artıyordu en sonunda üzerime çıktı ilk defa elini görüyordum yaşlı eli gibi buruş buruştu tırnakları çok uzundu boğazımı sıkmaya başladı ölüyorum sandım...

Part 24

Gözlerimi açtığımda başımda gökhan telaşlı bir şekilde birşeyler yapmaya çalışıyordu kalktım terden sırılsıklamdım gökhan su getirdi içtim yavaş yavaş kendime geldim gökhana ne olduğunu sordum çığlığıma uyandığını söyledi ne oldu dedi basit bi kabus dedim basit bi kabus dedi tekrarladı ama sen dur daha çekeceğin var gibi söylemişti ona baktım dik bir şekilde boşverdim sonra saate baktım saat dördü geçmiş beşe geliyordu uyumak istiyorsa uyumasını ben duş alacağım dedim o da uykusunun olmadığını tv izleyeceğini söyledi kalkıp duş almak için banyoya girdim banyodayken kapı kapanma sesi geldi banyodan çıktıktan sonra temiz elbiselerimi giymek için odama geçtim içeriden tv sesi geliyordu ortalıkta iyice aydınlanmıştı elbiselerimi giyip içeriye geçtim gökhan yoktu evin her tarafını inceledim gitmişti işi çıktı heralde dedim anahtarı alıp dışarıya çıktım fırına gidip bi kaç tane sıcak simid aldım eve gelip kahvaltımı yaptım...

Part 25

Kahvaltımı yaptıktan sonra bi kaç saat oyalandım o sırada emre aradı cafe de beni bekliyordu yapacak başka birşey yoktu geliyorum diyip kapadım yolda babamı aradım nenemi sordum biraz durumu kritik dediler bi kaç gün daha kalacaz dediler tamam diyip kapattım açıkcası nenemim durumu umrumda değildi ciksen yaşında kadındı devamlı hastalanyordu. Böyle düşünürken cafeye geldim dün emre ile geldiğimiz yerdi gözüm dünkü garsona takıldı biraz gergin gibiydi ona bakmamdan dolayı aslında garson olması umrumda değildi başkasının işlerine bu kadar burnunu sokması bei sinirlendiriyordu gözüm emreyi aradı sonra bi köşede yanında gökhan ile oturuyordu yanlarına gittim gökhana sabah neden apar topar gittiğini sordum şaşırdı ne dedi sabah dedim dursaydın kahvaltı ederdik dedim abi dedi be dün evdeydim dedi şaşkınlıkla oğlum dün seni aradım ya geldin yaa yemek yedik film izledik hatta gece kabus gördüm sen uyandırdın yaa dedim

Part 26

Abi doğrı söylüyorsun dün aradın ama keyfim yoktu gelmek istemediğimi söyledim sen de birşey olmaz dedin dedi gökhanın sözleri beni şaşırtmıştı beni gözüm emre ye gitti o da birşeyler düşünüyordu en azından aklında birşeyler var gibiydi tamam o zaman gel benim eve gidiyoruz sana ispatlayacam dedim tamam abi gidelim dedi gökhan emre de kalktı beraber benim eve gittik hemen içeriye geçtim evden çıktığımda battaniyeler koltuktaydı ama içeriye geçtiğimde sadece benim yattığım koltukta battaniye vardı diğer battaniye ise aldığım yerde sanki hiç dokunulmamış gibiydi mutfağa gittim sadece tek kişilik kaplar kirliydi gökhan bana sanki tembel öğrencinin matematik dersinde tahtaya baktığı gibi bakıyordu emre ye döndüm ama o sanki bana inanıyor gibiydi bi anda emre konuşmaya başladı rüya görmüşsün oğlum boşver dedi beraber evden çıktık gökhanı evine bıraktık bizde başka bi kahveye gidip oturmaya başladık...

@pikacunun olmayan gibi
Panpa giriş kısmında yazıyor kimin başından geçtiği

Part 27

Biraz sustuktan sonra emre konuşmaya başladı...

Ben:
- bana inanıyorsun değil mi ben yalan söylemiyorum
Emre:
- bilmiyorum oğlum ama içimden bi his senin doğru söylediğine inanıyor. Şu dünü bana baştan anlatsana
ben:
- neyini anlatacam oğlum dün bu gökhanı eve çağırdım geldi yedik içtik uyuduk gece kabus gördüm kendime geldiğimde gökhan başımdaydı ben duş almak için banyoya girdiğimde gitmişti
emre:
- oğlum gökhan da doğru söylüyor gibiydi. Hem eve geldiğimiz de gördüğümüz manzara
Ben:
- eee o zaman dün kimdi benim yanımdaki
Emre:
- sen benden de iyi biliyorsun konuşturma beni

Part 28

ben:
- senin dün başından ilginç birşey geçtimi
Emre:
- boşver

Anlaşılan emre ninde gecesi kolay geçmemişti. Kahve de biraz oturduk öğleye doğru emre ye ev boş istersen gel kalalım dedim kabul etti babasını arayıp ona haber verdik. benim için iyi olmuştu evde tek başıma kalmaktan korkuyordum. biraz oyalanıp eve geçtik saat erkendi daha ama dünden kalan uykusuzluk bastırmıştı bi yerden duyduğum kadarıyla cinler akşam ezanından sonra serbest kalıyorlardı bu yaşadıklarımdan sonra beni kurtaracak her türlü şeye inanabilirdim çocukluğumdan ezberimden kalan bi iki dua yı okudum kanepeye uzanıp yatmaya başladım emre de esniyordu muhtemelen uykusuzdu o da benim gibi uyuyamaya karar vermişti bi kaç dakka sonra kendimi uykunun tatlı kollarına bırakmıştım...

Part 29

Akşamleyin ezan sesine uyandım. Emre de sese uyanmış gözlerini ovuşturuyordu uykumu almıştım en azından sabaha kadar dayanabilirdim emre ye dönüp açmısın dedim açım abi birşeyler yiyelim dedi kalktık mutfağa gittik hazır çorva birşeyler hazırlayıp onu yedik yemekten sonra sigaralarımızı yakıp oturduk önce emre ye konuşmaya başladı...

Emre:
- abi ne yapacaz böyle kurbanlık koyun gibi bekliyecek miyiz
Ben:
- bilmiyorum ne yapalım internetten araştıralım mı birşeyler
Emre:
- bi bakalım abi belki birşey bulabiliriz

içeriden laptopu getirip internette araştırmaya başladık bin türlü gibik siteye girdikten sonra bi kaç şey bulabilmiştik

Part 30

Emre ile davet yapmaya karar vermiştik gerekli arabça yazıları da ekrana bakarak bi kağıda çizmiştik malzemeler kolay birşeydi birkaç sure öğrenmek gerekliydi, sadece dışarıya çıkıp aktardan baharat almak gerekliydi yarum saat bi saat uğraştırdıktan sonra sonunda bi aktar bulabilmiştik adama malzemeleri söylerken dik dik yüzümüze baktı bi kaç soru sormuştu ters cevablar verdik adam bizi başından hemen savmak için isteklerimizi hemen hazırlayıp verdi parasını verip çıktık yolda gelirken insanların yüzüne baktım ben de bi kaç gün evveline kadar onlar gibiydim ama şimdi uğraştığım işe bak dedim boşver diyip eve doğru devam ettik eve gelip hemen işe koyulduk bi tepsinin içine malzemeleri yerleştirdik sonra malzemeleri içeriye taşıdık yere bir örtü serip tepsiyi üstüne koydum malzemeler şunları dört tane mum, içi su dolu bi kap evvelden yazdığımız ve yakıp suyun içine atmamız gereken kağıtlar birkaç tane ot ve ezberlememiz gereken bi kaç kısa dua ( daveti bitirmek için )

Part 31

Su dolu kabı alıp tepsinin ortasına koyduk mumları dörtgen oluşturacak şekilde kabın etrafına koyduk kağıtları alıp mumlar da yaktıktan sonra suyun içine külünü koyduk otları da mumlar da yakıp tütsü gibi mumların yanına koyduk her şey tamamdı odanın karanlığında sadece mumları yakılıydı başlangıcı emre yapacaktı ben de davet bitirme duasını okuyacaktum emre okumaya başladı aynı duaları 8 -10 defa art arda okudu en sonunda tam umudu kesmişken mumların alevi parladı kapı pencere kapalı evin içinde rüzgar esmeye başladı mutfaktan tabak düşme sesleri geliyordu odanın ısısı eksilere düşmüştü üşümeye başladık o sırda bi ses hissettik evet duymamıştık hissetmiştik sanki rüzgar konuşuyor gibiydi katiller diyordu emre konuşmaya başladı benden cesur çıkmıştı ama sesinden onun da çok korktuğunu hissediyordum kimsin dedi emre...

Part 32

borçlu olduğunuz kişi diye cevap veriyordu bizden bir can aldınız hem de önemli bir can karşılığında sizin canınızı alacağız emre peki şimdi neden almıyorsun canımızı dedi cin ölümünüz kolay olmayacak hem de hiç kolay olmayacak sizle epey bi uğraşacaz dedi bi an da emre boğulur gibi oldu hemen elimdeki kağıtları okumaya başladım bi kaç defa okuduktan sonra emre nin debelenişleri kesilmişti mumlar eskisi gibi parlamıyordu hemen emre nin yanına gittim yerde nefes nefeseydi mumları söndürüp emre yi de alarak dışarıya çıktık en azından insanlar içinde rahat oluruz diye dışarıya çıktık şehrin en kalabalık yerlerinden birine gidip bi kafeye oturduk ikimiz de sakinleşmiştik emre bana baktu artık ne istediklerini biliyoruz dedi evet canlarımızı istiyorlar dedim
bi 10 dk sessiz oturduktan sonra artık dayanamayarak konuşmaya devam ettim ne yapacaz dedim bilmiyorum dedi tekrar konuşmasına devam etti belki bizi bi hoca kurtarabilir dedi gülmüştüm o da neden güldüğümü anlamış sırıtıyordu...

Part 33

Çok değil 3 - 5 gün öncesine kadar ateist binler olarak takılırken şimdi hacı hocadan medet umuyorduk umutsuz bir şekilde var mı tanıdığın hoca dedi yok senin var mı dedim aynı dedi. Belki internetten birini buluruz dedi olabilir dedim cafe den kalkıp bi internet kafe aradık biraz aradıktan sonra oturduğumuz şehirde bi medyum bulduk adamın sadece bulunduğu şehir yazıyordu fotoğrafın yanında da bi numara numarayı telefona kaydedip internet kafeden çıktık emre ile birlikte milletin ortasında medyumla konuşamazdık tenha bir yere geçip adamı aradık genç biri telefona çıktı Medyum bilmem ne hocayı aramıştık dedim evet doğru numara dedi adresi alabilir miyiz bi müşkülümüz var dedim adresi aldım şehir dışında ıssız bi yerdeydi sabahleyin gidecektik adamlar rendevu ile çalışıyordu gibimiz de değil di aklımızda sadece işe yarar mı bu taktan kurtulur muyuz sorusu vardı...

Part 34

Saate baktım gece 1 e geliyordu ne emre ne de ben eve gitme istiyorduk anlaşılan o geceyi dışarı da geçirecektik yaz olduğu için sorun yoktu büfe ye gidip bi kaç bira alıp orda bi parkda tüm gece sadece oturup düşünerek geçirdik sabah ezanından sonra eve gitmeye karar verdik eve gelip hiçbirşeyle uğraşmadan direk kanepelere başımızı koyup uyuduk emre nin kaldırmaasıyla kendime geldim duvardaki saate baktım 12 ye geliyordu etrafa baktım emre etrafı düzeltmiş dünden kalan ne varsa kaldırmış mutfak ta kahvaltı hazırlamıştı yemek yerken kabus gördün mü dedim hayır sen gördünmü dedi ben de görmedim dedim doğru söylüyor gibiydi duş alıp temiz elbiseler giymiştim bu arada emre de bi tanığından araba almaya gitmişti gideceğimiz adres uzaktaydı minibüs, otobüs gitmiyordu dışarıya çıktım bi kaç dakka sonra emre geldi arabaya atlayıp verilen adrese gittik...

Part 35

bi iki saat sonra verilen adrese geldik gözlerden uzak bi yerdi koskoca yerde villa gibi bi yer onun hemen yanında da cafe tarzı bi yer vardı cafe de de birkaç kişi oturuyordu eve doğru ilerledik kapıda güvenlik vardı şaşırmıştık amk randevumuz var diyip admımızı soyadımızı verdik telefonla içeriyi arayıp sordu onay alınca da geçmemize izin verdi ulan ne iş diyip emre ile devam ettik vilaye girdiğimiz de bizden başka 5, 6 kişi vardı ama randevu ile çalıştıklarından bizi hemen içeriye hocanın yanına aldılar içeriye girdik 40 metrekare bi odaydı aşağı yukarı adam biraz ilerimiz de bi adam vardı billy shawn' a benziyordu tip olarak odanın pereleri örtük üstte bi lambanın ışığında cılız bi ışık vardı yer minderinde oturuyordu önünde genişçe bi sini vardı sininin içinde de binbir türlü tak vardı bizi yanına çağırdı önüne oturduk anlatın dedi olan biteni anlattık adam sanki bizi dinlemiyordu anlıyorum diyordu anlatmayı bitirdiğimizde ...

Part 36

Sanki rutin işiymiş gibi önümüzde 5, 10 tane tütsü yakıp içimize çekmemizi söyledi arada birşeyler okuyordu ama anlamıyorduk içimize çektiğimiz tütsülerden kafamız hoş olmuştu bi 10 dk hoca birşeyler okuyor biz tütsü dumanı çekiyoruz kafamız hoş olmuştu hoca okumayı kesip bugünkü seansın hoş geçtiğini haftaya bi daha gelmemiz gerektiğini söyledi bi tak anlamamıştım ne yapmıştık bilmiyordum emre ye baktı o da benim gibiydi seans bitmişti hovam borcumuz ne kadar dedim allah rızası için yapıyoruz bu işi dedi içeriye seslendi iki tane izbandut gibi adam bizi alıp villanın dışındaki cafe tarzı yere zütürdü sonra içlerinden biri villaya geri döndü vücudum uyuşmuştu emre de benim gibiydi garsona seslendim su istedim getirdi yavaş yavaş emre ile kendimize geliyorduk bu arada bi kaç çay içmiştik kendimizi iyi hissedince hesabı isteyip kalkalım dedik...

Part 37

garsona seslendik hesabı istedim çıkan hesaba baktım 120 lira yazıyordu hesapta yanlışlık olmasın dedim 2 çay iki su içtik hesab doğru dedi. Gözüm garsonun arkasındaki izbanduta takıldı hesabı ödemezsek bizi gibeceği belliydi mecburen hesabı ödeyip arabaya atlayıp gittik emre konuşmaya başladı iyi gibtiler bizi dedi ben de iyi gibtiler diye karşılık verdim sözde allah rızası için yaptığını söyleyip tütsüyle milletin kafasını hoş yapıp cafede de iyice gibiyorlardı böylece kimsede adamı polise şikayet edemiyordu her şey legaldi adam iyi tekel kurmuştu işin özü gibildiğimizle kaldık en sonunda çareyi daha güvenilir yerlere baş vurmakta bulduk...

beyler isimlere takılmayın zaten takma isimler o yüzden karıştırıyorum bu gece bitirecem

Part 38

O akşamı da dışarılar da sürterek geçirip sabah eve geldik. Emre ile eve geldiğimiz de kafayı vurup hemen uyuduk başımızdan geçen onca olay yüzünden hayatımız alt üst olmuştu gecemiz gündüzümüze karışmıştı akşama doğru uyanıp birşeyler yedikten sonra emreyle cami ye gidip imam ile konuşmaya karar verdik namaz, abdest bilmediğimizden camiye girmek için cemaatin dışarıya çıkmasını bekledik cemaat dağıldıktan sonra içeriye girip kuran okuyan imamın yanına gittik. Önüne oturup okumasını bitirmesini bekledik. 10 dk bekledikten sonra sonunda hoca okumayı bitirmişti. Selam verdi bizde aldık.

hoca - buyrun gençler bişey mi vardı

Emre - hocam başımızda bi bela var yardım edin ne olur.

Hoca - nasıl bi bela bu başınızdaki

Ben - hocam bize cin musallat oldu

hoca benim dediklerimi duyduktan sonra acaba dalga falan
mı geçiriyoruz anlamak için dikkayle yüzümüze baktı