beyler benim kuzenim 14 yasında martın 7 sinde 15 e girecek onun hikayesini anlatıyorum şimdi binler dinleyin.

bu olay 4 ay önce oldu beyler aslında hala etkisindeyim olayın. neyse kuzenimle aramız çok iyi şakalaşıyoruz falan. bu arada kuzenim:ahmet (ismini kafadan atıyorum). onlara gittigimiz her gün sabahlıyorduk beyler. knight falan oynuyoduk cs oynuyoduk falan geçiyodu zaman. bi sabah daha böyle olmuştu bizim gözler kıpkırmızı ama uykusuzluktan. biz sabaha karşı sızıp kalmıdıgımızı farkettik yeni uyandıgımız için jeton geç düştü. neyse annemle yengem kahvaltıyı hazırlamış bizi çağırdılar. gittik kahvaltı yapıyoruz. yaptık kahvaltımızı karnımız doydu. sonra ahmetle dışarı çıkıp biraz dolaşıcaktık. hava da sıcak biraz gavur amı gibi yanıyodu ortalık. yaz ayı malum. çıktık dışarı geziyoruz işte. yakınarda bi yerde park var orda da banklar var oraya gidip oturacaktık gitmeden önce soğuk içecek alıp gittik. oturuyoruz işte sonra ahmet benim canım sıkıldı gidip biraz dolaşalıö dedi tamam dedim. oralarda bi ev var beyler yıllardır boş bir ev ve çok kasvetli bir ev. yani yakınına yaklaştığınızda falan içiniz bi tuhaf olur neyse. saat akşamı gösteriyordu ahmet yarın akşa bu eve girelim hem aksiyon olur dedi ben de hayıe tehlikeli olur dedim. o da ya ne olcak erkek adamız sonucta bir şey olmaz dedi. ben de iyi tamam dedim. eve doğru yol aldık. girdik eve akşam yemeği yiyecektik. oturdul masaya yedik yine yemeğimizi. gece oldu ama bu sefer sabahlamadık yarın o eve gircez çünkü uykusuz falan gidersek başımıza gibimsonik şeyler gelebilirdi. neyse yattık uyuduk. geceyi sabah ettik. ahmetle herkesten önce kahvaltımızı yapıp ps oynadık biraz. çünkü akşam girecektik o eve. gel zaman git zaman akşam olmuştu. annemle yengemi bir şekilde ikna edip gece gelmeyeceğimizi ahmetin arkadaşının evinde kalacagımızı söyledik. neyse beyler çıktık dışarı eve doğru yol aldık.. ilgi ve rez gelirse devam edicem beyler. şukularınızı ekgib etmeyin.

beyler biraz seri olun da duvara anlatıyormuşum gibi hissetmeyim kendimi ha bu arada şuku için yapıyo diyenler okumasın mk

Neyse beyker okuyan okusun yazıyorum buraya.

Ev küçük değildi ama cidden büyüktü yani bahçesi falan vardı ama eski oldugundan otlar falan büyümüştü yerdeki. tam kapıdan girecekken bi teyze geldi durun evladım ne yapıyorsunuz dedi.

ahmet: teyze sadece bakıyorduk eve dedi

T: (teyze) öyle görünmüyor ama galiba giricektiniz bu eve dedi.

ahmet: evet teyze ama sadece bakıcaz senin bu evle ilgili bildiğin bişey mi var ? Dedi

T: evet evlasım. size bu evde olanları anlatırsam girmek istemeyeceksiniz isterseniz gelin anlatayım beni takip edin dedi.

Biz de takip ettik ahmetle. Teyzeyle aramız biraz açılmıştı arkasından yürürken ahmetle konusuyorduk.

Ahmet: olum bu teyzeyi neden takip ediyoruz ki gece gece şunun tipe bak çökmüş kadın boşver takip etmeyelim yaşlılığından ne yaptığını bilmiyodur.

Teyzeyle aramız baya açıldı teyze giderken kendi kendine bişeyler konusuyordu anlam veremedik. Teyze yürümeye devam etti biz ise eve geri döndük. illa ki girecez yani eve. Neyse bahçein kapısından girdik evin kapısına gidiyoruz. Derken ahmetin ayağı takıldı düştü. Telefonun ledini açıp baktık kemiğe benzer bir şeye takılmıştı. Biraz gerildik.

Ben: ulan ahmet gel geri dönelim şurdan şu amk evinden bize ne olum ? Dedim

Ahmet: ya olum bişey olmaz iki bakıp çıkacaz zaten. Dedi

Neyse kapıyı açtığımızda evde pis bir koku vardı. Fare ölüsü gibi kokuyordu. Önümüzde merdiven vardı. Merdivenden çıkmadan önce evin içini gezelim dedik. Evin ortasına geldiğimizde solumuzda bir oda vardı. Telefonun ışığını yaktım odaya girdim.. evet beyler rezzz devamı için.

Anlatıcam panpa ama okuyan yok yazmayabilirim

Işığını yaktığım anda karşımda bir perde vardı. Perdenin arkasında bir siluet vardı beyler. Bacakları vardı ama gövdesi perde nin arkasındaydı. Sonra hemen ahmetin yanına gittim gel dedim geldik tekrardan olanları anlattım ama geldiğimizde perdenin arkasında birşey yoktu. Ahmet benle tasak mı geçiyon dedi sinirli bi şekilde. Sonra oradan ayrıldık. ileride sağda bir oda daha vardı oraya gidiyorduk. Telefonu odaya doğru tuttum odanın duvarında bir yarık vardı. Odaya bakarken birden bir ses geldi. Baktık ki eve girdiğimiz giriş kapısı kapanmış. Hasgibtiri çektik ahmetle. Kapıya koşup açmaya çalışıyorduk. Kapıyı kendimize çekiyorduk ama sanki bir güç onu itiyordu kapı hep biraz açılıyor geri kapanıyordu. Dedim ahmetr napıcaz olum şimdi senin takuma girdik bu eve dedim. Olum ne bileyim böyle olcagını dedi ahmet. Sonra yarıktan içeri girdik oda bomboştu duvarında arapça bir şeyler yazıyordu ne olduğunu bilmiyorduk arapçamız olmadığı için. Yukarı çıkacaktık pencereden falan çıkmayı planlıyorduk. Merdiveni çıktık ama merdivenin başında teyze belirdi. Bu sefer çok korkunçtu beyler yüzü siyahımsı bir renkti. Gözleri dönmüş bir şekilde ben buraya girmeyin demedim mi sizeee ? Diye bağırmaya başladı. Sesi kalındı hani dabbede oluyo ya şeytan sesi kalın olan onun gibiydi işte. Ahmetin yüzü sararmıştı korkudan tir tir titriyordu çocuk. Sonra teyze hızla yanıma geldi. Tam geldi kendime geldim ahmet ne oluyo diye sordu hortalk görmüş gibisin dedi bana. Ben de olum görmedin mi teyzeyi dedim. Yoo dedi. Bu 2 oluyo benle tasak mı geçiyon olum beni de korkutuyon dedi.. ilgi gelirse devam beyler.

Evet beyler devam ediyorum..

Biz ahmetle yukarı kattaki od aları gezmeye karar verdik belki bi pencere buluruz da çıkarız diye. Karşımızda bi oda vardı beyler ev büyük çünkü bir sürü odası vardı üst katı alt katından büyüktü yani oda bakımından daha fazla oda vardı. Karşımızdaki odaya girdik o odada aşağıya inen bir merdiven vardı bodurma iniyordu heralde. Korktuk oraya inmedik diğer odaları dolaşmaya karar verdik. Ahmet şurdaki ne dedi. Harbiden karşımızdaki odada birşey belirdi git git yaklaşıyor muydu uzaklaşıyor muydu karar veremedik. Telefonun ledini ona doğru tuttum siyah bir gölgeye benziyordu cidden ahmetle ben altımıza yapıcaktık yani o dereceye gelmişti. Olum dedim işte bunlar hep senin takun dedim. Telefonuma baktım saat 3 e geliyordu. Biz de o bodruma inmek zorunda kaldık yoksa siyah şey git gide yaklaşıyordu. Bodruma indik üstümüzden kapıyı kapattık ve kilitledik. Kapının altından gözüküyordu kapının önünde olduğu o şeyin. Ahmet bu sefer cidden sapsarı olmuştu korkudan. Benim de ellerim titriyordu korkudan beyler böyle söylemesi kolay ama cidden orda olsaydınız belki de bayılırdınız. Ağlamaya başladık ahmetle napıcaz diye. Ahmet keşke girmeseydik kafamı gibeyim gibi şeyler söylüyordu fısıldayarak ve ağlayarak. Dedim kalk çıkmamız lazım bu bodrumdan kapının önünden gitmişti sanki o şey. Tam gitti derken arkamdan bir şey beni dürtüyordu. Ben korkarak arkama bakmadım hiç birşey olmamış gibi devam ettim ahmetle konusmaya halbuki 3.5 atıyorum. Ahmete çaktırmamaya çalışıyorum. Ahmete dedim ki sakın arkanı dönme dedim. Neden dedi. Dönme işte diye haykırdım ona. Dışarı çıkacakken bir gürültü bir ses geldi bodrumun aşağısından. Oldugumuz yerde yer sallanmaya başladı. Oldugumuz yerdeki ahşaplar sallanmaktan git gide çatlamaya başlamıştı. Ahmet o an yarı baygın haldeydi çok korkmuştu. Ben de onun büyük kuzeni olarak korumam gerekti. Bildiğim bütün duaları okudum içimden ağlayarak.. beyler saçma gelebilir anlıyorum sizi ben de böyle bir şey okusam gerçek zannetmezdim ama inanıp inanmamak size kalmış diyorum hala olayın etkisindeyim.. ilgi gelirse devam beyler

edit: bir sonraki part son olucak beyler

Beyler bu son part

Dua okudukça evde bir çığlık yükseliyordu sanki böyle kulak zarımız patlayacak derecede yüksek bir çığlıktı. Kuzenim hala yarı baygın haldeydi. Ben kuzenimi yere yatırıp kapıya yöneldim. Kapının altına baktıgımda o gölge hala oradaydı sanki. Sonra kuzenim kendine gelmeye başladı bana seslendi titreyerek. Ne oldu diye boğuk boğuk konusmaya çalışıyordu diye. Ben bayıldın dedim. Neden diye sordu ben de korkudan heralde dedim. Beyler kuzenim ahmet baya bi korkmuştu yani her yeri zangır zangır titriyordu çocuğun. Ben de korkmuştum bir şey olacak diye. Kapının altından ışık geliyordu anlam veremedim. Telefonuma sarıldım ledi açmak için bir an saatin 6 ya çeyrek var oldugunu gördüm. Zaman sanki o zaman su gibi akmış gibiydi. Kapıyı korkarak araladım o siyah şey yoktu. Giriş kapısına baktım bodrumdan çıkarak giriş kapısının altından ışık geliyordu sabah olmuştu. Her tarafı kontrol ederek kuzenimi çağırdım gelmesi için. Ama çocuk zar zor yürüyordu yani baya bi korkmuştu. Neyse beyler çıktık şu lanet olası evden. ilk bakkala gittim soğuk su aldım elini yüzünü yıkadım kendine gelsin diye. Kendine geldi eve geldik yengemle annem klagib bir türk olarak şu kutsal soruyu sordu : Geldiniz Mi ? o lafı duyunca ahmet bir daha bayıldı. Yengemle annem çok korktu sonra ahmet uyandı ve yengeme dedi ki : Naber lan yarrrraaam ? dedi. Bu da böyle anımdır.