-
1.
+103 -49http://imgim.com/26165651.jpg
ikinci defa böyle bir şey yapacağım sözlükte, okuyan olur veya olmaz yine beğenen olur veya olmaz ben anlatıp geçeceğim. birazdan editler başlarım.
edit: başladım arkadaşlar bu arada şehri az çok tahmin edebilirseniz edin ben ne şehir ne de kişi ismi vermek istemiyorum.
edit2: arkadaşlar hızlı yaz diyenler için söylüyorum uzun soluklu olacak bir anda bitmeyecek takip edersiniz başka zaman okumaya devam edersiniz.
edit3: elime emeğime sağlık kalemim de kuvvetliymiş ayol :ddd LÜTFEN REZLEMEYi BIRAKIN ARTIK HiKAYE BiTTi: -
2.
+38 -2yıl 2006 baba mesleği yüzünden şehir değiştirdikten sonra 2. yılım falan... hangi şehir olduğunu çok gün yüzüne vurmak istemiyorum yaşadıklarımdan sonra ki 11 yıldır oradaki arkadaşlarımla hiç görüşmedim şehrin bir daha yanından bile geçmedim... ben karadenizde bir yer diyeyim sadece.. neyse.. ortaokul son sınıftayım o zamanlar daha her şeyden korkan küçücük bir çocuğum tabi, gittiğimiz yerde bildiğiniz 4 dağ duvar örmüş sanki ortasında küçücük bir yer... ve su geçiyor ortasından.. belki şehri tahmin edenler olacaktır. cahil bir yer demek hiç ayıp olmaz ki namaz kılmayan fırıncıdan ekmek almak günahtır diyen komşularımız bile vardı..ilk sene çok zor oldu böylesine kapalı kafalı bir yere taşınmak ama kendi yaşıtlarımın akılları benimle bir olduğundan sonradan çok alışmıştım tabi.. biz kaynaştıkça dışarıda oynadığımız oyunlar birlikte takılmalarımız evde buluşmalara kadar gitmişti, tabi o yaşlarda çok zordu izin almak geç vakitlere kadar.. bir arkadaşım vardı ismi ahmet olsun.. amcası vardı rahmetli çok severdi bize hikayeler yaşadığı şeyleri vs. anlatmayı e haliyle biz de o küçük yaşta heyecanla dinlerdik hepsini.. bir gün bize emekli olmadan önce yaşadığı korkunç bir olayı anlatmıştı... o anlatırken ve o anlattıktan sonra zaten bir şeyler değişmeye başlamıştı hayatımda.. sanki mutluluğum tamamen kaybolmuştu yerini korkuya ve acıya bırakmıştı...
-
3.
+30anlattığı hikayeyi de şöyle özetleyeyim; köy hizmetlerinde çalışan biriydi o amca, gerektiği vakitlerde barut depolarında nöbet tutardı, tabi küçücük yer dağ tepesinde hep tek kişi olurdu, yaz aylarına kadar böyle devam ederdi çünkü yaz aylarında terör vs. gibi şeyler yaşandığından belli köylerde.. neyse dediğim gibi bir gece barut deposunda nöbete kalacağı için çıkıyor evden, biniyor arabasına. yol dediğin şehir içi her yer 10 dakika biz diyelim 45 dakika alsın onun tepeye çıkması.. diğer çalışanla selamlaşıyorlar vs o gidiyor falan bizimki çay demliyor direkt kendine.. sigara içmeyen biri olduğu için e havada soğuk, içeride takılıyor. işte vakit geçe dursun 2 bardak 3 bardak çay giderken uzaktan davul zurna seslerinin geldiğini fark ediyor. dediğim şehirde öyle zurnalı davullu düğünler çok nadir olur işte oynamalı yok çalgılı vs.. ve gece yarısını da geçmiş saat bizim amca iyice kıllanıyor.. çıkmış dışarı ne dönüyor diye bakmaya, ses sanki uzaktan bir yerden yankı yapıyor gibiydi diyor, böyle bir kalabalık insan sesi var mı yok mu desem bilemedim fakat davul zurna sesi geldiğine eminim diyor.. dediğim şehir eski ipekyolunun geçtiği yerlerden biri.. tam o tarafa doğru kafasını çeviriyor ve altları beyaz böyle havlu desen havlu değil kefen desen kefen değil, üstleri de ateşe benzer şeyler görüyor çember etrafında. sanki halay çekiyorlardı diyor tabi korkudan direk içeri girip kapıyı kapatmış. bu amca da dinine çok bağlı bir de fazla iyimser biri olduğundan hikayeyi bu şekilde bitiriyor tabi biz o zamanlar donumuza sıçacak haldeyiz gece saat geç olmuş daha eve dönmeye gideceğiz falan ohoo..o güne dair hatırladığım tek detay biz evden çıkarken ahmetin rahmetli amcasının yüzüme bakışı... o suratı hiç unutamıyorum, bizi de çok severdi aslında ama o an sanki nefret ettiği birine nefretini gizler ama bir yandan da kendini tutamaz ya hafiften belli eder, aynı o şekilde bakmıştı bana...
-
4.
+28anlattığı hikaye klişelerden biriydi aslında diye kafamdan geçiriyorum kardeşimle birlikte, ama çocuksun işte dinletemezsin kendine bile, bir yandan da kalbim çıkacakmış gibi korkuyorum çünkü amcanın bakışı var hala kafada.. kardeşime sordum o hayır ben öyle bir şey fark etmedim diyordu, belki de ben fazla etkisinde kalmıştım hikayenin. hava da baya soğumuştu, allahtan ev aynı sitedeydi. sessizce bir yürüyüşten sonra gelmiştik eve, bizimkiler de yatmaya hazırlanıyor tabi televizyon kapanmış yatak odasının ışığı yanıyor. o zamanlar odamız aynıydı kardeşimle o cam dibinde yatardı ben kapıya bakan duvar tarafında. oda büyüktü yani biraz, küçük bir gece lambası vardı neden vardı ben de bilmiyorum ama yeşil bir cam içinde sarı ışık.. zaten aydınlattığı falan da yoktu fantezi olsun diye yakardık biz de her gece. geniz sorunu olduğu için bende annem kapınızı kapatmayın derdi hep ama o gece karanlık koridora bakacak kadar cesaretim yoktu ve kapıyı kapattım. anlattığı hikayeyi unutmuştum bile ama çok ara ara canımı sıkacak şekilde geliyordu o bakış yüzüme. korkudan da değildi aslında neden öyle bakmıştı diye içim içimi kemiriyordu, kardeşim uyumuştu nefes sesi çok güçlü bir şekilde geliyordu kulağıma. bir sağa bir sola döne döne sonunda bulmuştum ben de pozisyonumu ki uykuya dalmakla dalmamak arasındayken bir ses duydum. nasıl desem hayatımda duyduğum en garip en itici en merak ettirici ses olabilirdi bu.. 1 varlık sanki birine kızıyormuş gibi böyle küfür mü ediyor desem kızarak bir şey mi anlattı hızlıca desem böyle bir ses..ne dilinden anlamıştım ne söylediği şeyden ama çok itici bir sesi vardı, tabi kalbim patlayacak gibi yorganın altındayım. odadan gelen diğer seslere karşı çok duyarlı olmuşum, bilgisayarın ısıs yüzünden gelen çıt sesleri kalbimi patlatacak gibi oluyor yavaş yavaş da nefessiz kalıyordum yorgan içinde. cesaretimi topladım yorganı bir anda kaldırdım ve tabi ki hiçbir şey yok. o neydi neden böyle bir şey oldu her gece böyle şeyler mi yaşamaya başlayacağım diye içim içimi kemiriyordu bir yandan da gece lambasına bakıyordum.
-
5.
+23sabah olmuştu, pazartesi sabahıydı annem uyandırdı hemen hazırlanmam için. dün gece olanlardan bahsetmemiştim hiç kimseye, bir daha olursa belki söylerim kafasındaydım. hızlıca hazırlandık kardeşimle birlikte, aynı okula gidiyorduk. şehir küçük bir yer olduğundan yürüyerek 15-20 dakika falan sürüyordu okul. evden çıktık, her zamanki gibi zafer bekliyordu site dışında onunla selamlaştık başladık yürümeye. okula geldiğimde içimdeki sıkıntı silinmiş gibiydi, arkadaşlarla birlikte olmak unutturmuştu bir anlığına her şeyi. içimin rahatlaması beni umutlandırmıştı çünkü haftanın ilk günüydü daha, diğer günler de arkadaşlarla birlikte olacağım düşüncesi daha da rahatlatıyordu beni. dersler tenefüsler vs. derken okul bitti yine 4 arkadaş eve doğru yürümeye başladık.. kış olduğu için erken kararıyordu hava, sitenin önüne geldiğimde hafif bir sıkıntı düştü içime ama takma diyordum hep kendime. eve geldim, üstümü değiştirdim, bilgisayarın başına oturdum bir vakit sonra babam çaldı kapıyı. hemen hazırlandı elini yüzünü yıkadı sofraya oturduk. salonda yerdik akşam yemeklerini televizyon da açık olurdu hep. herkes kendi kafasından bir şeyler söylerken annem bir anda aa bu arada bu muska ahmetin galiba bak sizin bilgisayarın arkasında buldum, söyleyin düşürmüş olabilir verirsiniz. dedi. bu yaşananların üstüne küçücük bir muska içime korku serpmişti, ya ahmet'in değilse ? tek tek bütün siteye bunu mu soracağım ben? diye düşünüyordum hep. saat ilerledi, biz içeride, annemler salonda son dakikalarını geçiriyorlardı yatmadan önce, hafif kar yağmaya başlamıştı ben de onu seyrediyordum. bir anda elektrikler gitti, o an sanki kardeşim bana bir şey söylemeye çalışıyormuş gibi senin o senin gibisinden sesler geldi kulağıma... bir anlıktı ama bu hiçbir şey anlamamıştım.. muskadan mı bahsediyordu ? ama çok anlamsızdı.. daha sonra annem elinde mumla geldi odaya, elektriğin gitmesini bahane ederek erkenden yatmak zorunda kalmıştık..
-
6.
+21 -1o gece o kadar huzursuzdum ki sürekli muma bakıyorum söndürmeli miyim yoksa öylece yansın mı ? diye, bir yandan aklımda o sesler, belki de ben kafamdan uyduruyordum hepsini... kalbim sürekli hızlı atıyordu, nefes almakta güçlük çekiyor gibiydim, sanki bir şey bana baskı yapıyormuş gibi. sağa dönsem de sola dönsem de aynı, hep bir ağırlık var gibiydi üstümde. uykum da yoktu hiç, hep farklı şeyler düşünüyordum dalmak için ama olmuyordu. çok susamıştım ama asla gidemezdim o karanlıkta mutfağa, o uzun koridoru geçemezdim tek başıma bunu biliyordum ama boğazım aşırı derecede rahatsız olmuştu kuruluktan. ne olabilir ki diyordum kendime, yan odada annem ve babam var alt tarafı bir evin içindeyim, bağırsam yanıma gelirler direk, kim ne yapabilir ki bana? aklımda bunlar dolaşırken yorganı atmıştım bile üstümden, kapı aralıktı o gece kalk dedim kendime ve açtım kapıyı.. koridorda yürürken sağa sola bakmamak için zor duruyordum başımı eğdim, kalbim çok hızlı atıyordu ve mutfağa gelmiştim, aydınlıktı mutfak.. mutfak camından karşı bloktaki bütün camlar gözüküyordu çok yakındı binalar birbirine.. önce bir etrafı yokladım camdan sonra bardağa suyu doldurmak için eğildim.. bardağı doldurduktan sonra başımı kaldırdığım, sağ tarafta bir parıltı gördüm ahmetlerin camında bir mum vardı.. kalbim çıkacakmış gibi çarpmaya başladı, kim koydu ne zaman koydu ve neden dışarıdaydı o mum ? o soğukta o rüzgarda nasıl sönmüyordu
-
7.
+17o korkuyla koridoru hızla geçtim, peşimde sanki biri varmış gibi hissediyordum hemen tuvalete girdim. ağlayacak gibi olmuştum acaba annemle babamı mı uyandırsam diye düşünüyordum bir yandan. tuvaletimi yaptım, elimi yüzümü yıkadım o kadar korkmuştum ki aynaya bakamıyordum. çok hızlı bir şekilde tuvaletin ışığını kapadım, odama gittim ve kapıyı ses çıkarmadan kapattım. kardeşim uyuyordu, o kadar rahattı ki bana neden sadece ben sorusunu sormama sebep olmuştu. Aynı hikayeleri o da dinlemişti o da korkardı benim gibi ama neden ben... acaba yarın tekrar ahmetlere mi gitsem diye düşündüm belki amcasını yoklardım, belki sadece bana öyle gelmişti o bakışı. tam o sırada aşağıdan bi bağırma sesi.. bir anda irkildim ve cama koştum, evsiz bir kadındı sadece aklı yerinde olmayan biriydi kendi kendine sesli şekilde bağırıyordu.. ben size o evi istemiyorum dedim ben ev istemiyorum oraya gitmem dedim diye bağırıyordu aldırmadım. karşı pencereye de biri çıkmıştı sigarasını yaktı kadına bakıyordu, demek ki sadece ben değildim onu gören bu beni rahatlatmıştı.. o gece olanlardan sonra yattığım gibi uyumuşum...
-
8.
+17yine sabah oldu, rahat uyumuştum o gün. kalktım hazırlandım vs aynı şeyler... eğer o gece de bir şey olursa bu sefer aileme söylemeye karar vermiştim. her zamanki gibi okula gittim, arkadaşlarla okuldan sonra takılmaya karar verdik..2006 yılı bilen bilir knight çok meşhurdu o zamanlar, çıktık okuldan internet kafenin yolunu tuttuk. oyun baya kafamı dağıtmama yardımcı olmuştu, keyifli geçmişti o gün saatin nasıl geçtiğini bile anlamamıştım ki babam aradı. yemek için eve dönmeliydik, çıktık kafeden arkadaşlarla selamlaştık falan başladık yürümeye. ayrı bi soğuktu o gün rüzgarın boğazıma vuruşunu hatırlıyorum.. siteye geldim ahmet ve diğer arkadaşlar oradaydı, ahmetin yanına gittim bir ara yine toplanalım dedim ama bir şeyden çekiniyormuş gibi bu aralar olmaz vs gibisinden bahaneler attı, üstelemedim. ama bu kafamı çok karıştırmıştı, aklıma direk amcası ve o bakışı gelmişti.. eve gittik yemek yendi yine ay nı terhane vs derken yatmıştım.. yine o gaz lambasına bakıyor ve müzik dinliyordum, kardeşim her zamanki gibi uyumuştu.. çok uykum gelmişti kulaklığı ve mp3 çalarımı yere bıraktım arkamı döndüm tam dalacak gibi olurken yine olanlar oldu...
-
9.
+19sanki yatağımın başında biri varmış gibi hissettim, çok uykuluydum ama kalbimin yine hızlandığını da hissediyordum. arkamı dönmeye karar verdim ve döndüm. kardeşimdi o ayakta duruyor bana doğru bakıyordu. O an uyku halinde ne istediğini sordum cevap vermeden yüzüme bakıyordu..ama görüntü sanki bulanık gibiydi, uykulu olduğuma vermeye çalışıyordum bu durumu ama sonra ayaklarının yere basmadığını sanki havada asılı kalan bir görüntü gibi orada durduğunu fark ettim. tekrar ne istediğini sordum yine cevap yok.. soluma dönüp baktığımda kardeşimin yatakta uyduğunu gördüm. işte o an buz kesilmiştim.. öyle bir korkmuştum ki ne yapacağımı şaşırdım... heyecanla bir anda kendimi düzeltim karşımdakine dokunmaya çalıştım ve görüntü yok oldu.. kıpırdayamıyordum sanki biri elimi kolumu yatağa bağlamış ve sesimi kesmişti. Kolumu kaldırmak istiyorum kaldıramıyorum bağırmak istiyorum ve bağıramıyorum.. kulağımda fısır fısır sesler yükseliyordu..bu sefer gerçekten sıyıracak gibiydim.. ağlasam ne fayda.. hiçbir şey yapamıyordum ve bir anda kafamı salladım..en son anne diye bağırdığımı hatırlıyorum ki uyandığımda ezan okunuyordu, annem yanımdaydı. Ne oldu diye sordum ağladığımı ve seslerden bahsettiğimi söyledi.ben daha fazla korkmayayım diye yanıma yatmış.. kafam allak bullak olmuştu annem anlamsızca bakıyor ben ne yapacağımı bilemiyordum..
-
10.
+19diğer gün yine her şey rutin geçmişti, birkaç gün annemlerle birlikte uyumayı planlıyordum ya da ben uyuyana kadar başımda bekleyeceklerdi. anlattığım şeyleri normal olarak pgibolojime yormuşlardı eğer istersem doktora gidebileceğimizi bu yaşta çok normal olduğunu söyleyip beni rahatlatmaya çalışmışlardı. cuma günüydü, o gün öğleden sonra ders yoktu ve okuldan erken çıkmıştım. Eve gitmek istemiyordum hep arkadaşlarımla vakit geçirmek eskisi gibi olmak istiyordum.. ahmetle karşılaştım, eğer isterseniz bugün bize gelin dedi. mutlu olmuştum ve içim rahatlamıştı.. akşama kadar okuldaki arkadaşlarla vakit geçirip eve gittim. hızlıca yemek yedik hazırlandık ve yine çıktık. bakkala gidip bisküvi çikolata çekirdek falan aldık. Ahmetin kapısını çaldım amcası açtı, sanki hiçbir şey olmamış gibi güler yüzlü ve her zamanki gibiydi. Çok rahatlamıştım demek ki bazı şeyleri kafamda kurduğumu düşündüm. balkon yine hazırdı, çarşaf yere serilmiş çaydanlık ve bardaklar duruyordu. ahmetle oturmaya ve sohbet etmeye başladık hava çok soğumuştu, elimizdekileri toplayıp oturma odasına geçtik. Daha sonra amcası katıldı aramıza..ben dayanamadım ve amcasına olanları anlatmaya başladım çünkü biliyordum bu tarz şeyler için beni anlayabilecek ve bana en iyi şeyleri söyleyecek tek kişi oydu...
-
-
1.
0nickini gördükten seni tanıdktan sonra okumaktan vazgeçtim amk..
-
2.
0ahahahahaha çok ayıp çok
-
1.
-
11.
+24ahmetin amcası dikkatli bir şekilde dinliyordu, ben anlattım o dinledi ben anlattım o dinledi, arada sorular da soruyordu tabi. bana evimde bulduğum muskayı suya atmamı söyledi ben ne yaptığımı bile hatırlamıyordum muskaya.. önce bana ergenlik çağında böyle şeylerin normal olabileceğini söyledi, ama eğer iş daha farklı yere gidecekse beni bana yardım edebilecek biriyle tanıştıracağını söyledi. Biraz rahatlamıştım, ama işler nasıl tersine gidecek acaba diye düşünüp duruyordum. Daha sonra bana biraz dua okudu ardından bir bardak su verdi bir dikişte içmemi ve korkmamamı söyledi. Bu gibi durumların çoğu insanın başına gelebileceğinden bahsediyordu ama ben inanmak istemiyordum aklım almıyordu çünkü yanlış birşey mi yaptım diye düşünüyordum hep. Saat ilerlemişti eve gitmemiz lazımdı ve kalktık, önce teşekkür ettim sonra amcasını ve ahmeti selamlayıp çıktık. En azından bilen birine danışmanın rahatlığı vardı içimde eve geldik, dişimi fırçaladım pijamalarımı giydim yatağa uzandım. Yarın ailem evde olmayacaktı, memlekete gideceklerdi çünkü düğün vardı. Biz gitmek istememiştik acaba hata mı ettim belki de iyi gelirdi diye düşünürken uyuya kalmışım..
-
-
1.
0yazar mısın kardeşim
-
2.
0Yaz da dıbınıyiyüüm
-
3.
0Yaz da dıbınıyiyüüm
-
4.
0yazsana lan oruspu çocu
diğerleri 2 -
1.
-
12.
+13sabah olmuştu, çok rahat uyumuştum o gün bu yüzden mutluydum. annem ve babam kahvaltıya kalmadan çıkıp gittiler. kardeşim bilgisayar başında ben de bir şeyler atıştırıyordum. tezgahtaki tabakları toplarken elimde bir yara olduğunu fark ettim. sanki çok kaşınan bir yeri kaşırken ölesiye çizmiş gibiydim.. kendim yapmadığıma emindim ama buna inanmak istemeyip uykumda yapmışımdır diye geçiştiriyordum kendime. sonra içeri gittim bilgisayara daldım.. saatler geçtikten sonra kardeşim dışarı çıkalım dedi ve çıktık. ahmet yoktu o gün çok iyi hatırlıyorum, ama diğer çocuklar dışarıdaydı, onlarla muhabbet ettikten sonra okuldaki arkadaşlarla buluştuk.. her zaman takıldığım internet kafeye gittik.. bildiğiniz rutin oyunlardır çaylardır vs dedikten sonra akşamı bulmuştu vakit.. çok sıkılmıştım, siteye dönüp ahmetlerle takılmak istiyordum.. kalktık evin yolunu tuttuk, ahmet yine gelmemişti. o kadar daralmıştım ki hemen evlerinin kapısına dayandım annesi açtı ve köye gittiğini söyledi. haftasonu yoktu ahmet, hiç iyi olmamıştı bu çünkü diğer çocuklardan haz almıyorduk, haftasonu eve kapanacaktık sadece ikimiz. sıkıla sıkıla gittik eve, televizyonu açtım uzanıyorum, kardeşim de yanımdaydı. dalmışım, ne zaman daldığımı bile hatırlamıyorum bir anda uyandım, etraf kapkaranlık, televizyon kapanmış ışıklar sönmüş fakat pencere ardına kadar açık. bu havada neden açılmıştı o pencere ve kardeşim beni neden uyandırmadı diye düşünürken kardeşimi de yan kanepede uyurken gördüm.. cama uzanıp kapatmaya üşendiğimi hatırlıyorum ama kalkıp kapadım.. kardeşimin üzerini örttüm ve ben de kanepeye uzandım, odama gitmek orada uyumak istemiyordum.. daha sonra sanki tekrar uyumuşum aradan uzun bir vakit geçmiş gibi yine uyandım, ışıklar açıktı bu sefer, kardeşim televizyona bakıyor saat sanki geçmemiş gibi, ter içindeyim. kardeşim bana bir şeyin mi var dedi ben de yok önemli bir şey değil dedim ama aklım çok karışmıştı. aval aval etrafa bakarken kardeşim bir anda telaş içinde senin bir şeyin var dedi ve kalktı.. ben gidip ahmetin amcasına haber vereceğim dedi ve salonun kapısını açtı. işte o an gerçekten anlam veremediğim şey olmuştu, sanki deliriyordum. kardeşim kapıyı açtığı an önünde sonsuz bir merdiven vardı ve aşağı doğru koşmaya başladı.. resmen ağlayacak gibiydim ne olduğunu anlamamıştım..tam o sırada sanki oda kararmaya başladı, duvarlar üstüme üstüme geliyor gibiydi ki gerçekten kararmıştı oda.. bağırmak istiyordum ama kitlenmiştim korkudan.. hani uyurken yatakta zıplarsınız ya höh diye.. aynen onu yaşadım tam o sırada ve yine uyandım.. bunların hepsi rüyaymış gibi uyandım, pencere kapalı ışık kapalı, televizyon açık. tam kardeşimin uyuyabileceği bir vaziyette duruyordu oda, o hep böyle yapardı. bu sefer normaldi her şey ama artık uyuyacak gücüm uykuya dalacak cesaretim bile kalmamıştı...Tümünü Göster
-
13.
+11uyandım, kardeşim hala yatıyordu, bizimkilerden de ses seda yok. aklımda bir sürü şey vardı, ya deliriyordum ya da gerçekten farklı şeyler girmişti hayatıma.. bugün ilk iş ahmetin amcasını bulmak olacaktı benim için, o tanıdığım biri var diyordu çünkü. kardeşimi uyandırmadan kahvaltı hazırladım ve bir şeyler atıştırdım. sonra gidip onu uyandırdım o kahvaltısını ederken ben de duşa girerim dedim. sabahları hiçbir şey olmadığından hep rahattım ama bu sefer öyle olmadı.. bornozumu aldım banyoya girdim, kapıyı kapattım. bir süre aynada kendime baktım, moralim çok kötüydü ve gerçekten çökmüş gibi hissediyordum. duşa girdim ve yıkanmaya başladım. şampuan gözümü yakmasın diye kapatmıştım gözlerimi ve saçımı duruluyordum.. şampuanlar gittikten sonra gözümü açtım ve bir anda kapıya astığım bornozumun yanında sanki biri veya bir bornoz daha var gibiydi..her şey bir anda oldu.. bornozumun yanındaki karartı sanki saniye içinde üstüme geldi ve yok oldu. yere düşecek gibi oldum, kalbim çok hızlı çarpıyordu, zorla nefes alıyordum... suyu kapattım, bornozumu giydim ve hızlı bir şekilde saçımı kurutmaya başladım. kardeşimin bilmesini istemiyordum bu kadarını, onun üzülmesini hiç istemezdim çünkü. hiçbir şey olmamış gibi çıktım, ahmetin amcasının yanına gideceğimi söyledim, ahmet yoktu nasılsa sen gelmeyebilirsin dedim, tabi sordu ne oldu bir şeyin mi var diye.. hayır dedim ama dün gece bir şey oldu mu diye sordum ona ? yok dedi, ben ondan önce uyumuşum o da ışıkları kapatıp beni kaldırmadan yatmış orada.. belki de rüyaydı diye geçirdim içimden sonra çıktım. hemen ahmetlerin kapısını çaldım annesi çıktı, amcasını sordum bana gittiği yeri söyledi.. her zaman sohbet etmeye gittiği küçük bir çay bahçesi vardı akan çayın yanında. yaşadığım yerde ortadan su geçtiğini söylemiştim daha önce. her yer yakın olduğu için başladım yürümeye, temiz hava alırdım en azından. gittiği yeri buldum amcanın, iki kişilerdi beni gördü ve gülümseyip yanına çağırdı. sanki ona geleceğimi biliyormuş gibi bir hali vardı ki onun bahsettiği kişi de yanındaki kişiydi.. tesadüfün de böylesi diye geçiriyordum içimden.. yaşadıklarımı zaten anlatmış ona ben de dün gece yaşadıklarımı ekledim.. başladı anlatmaya... bu şehirde böyle şeyler çok normal.. insanlar çok cahil ve büyü tarzı işlerle uğraşmaktan hiç çekinmiyorlar dedi.. beni biri neden bir büyünün içine bulaştırır ki ? diye düşündüm kendimce o da devam ediyordu.. hz süleymanın da dediği gibi 4 tarafı tepe ortada bir su geçiyorsa cinlerin ve ifritlerin en çok olduğu yerdir. dediğim gibi senin bilgin olmadan bile böyle şeylerin başına gelmesi çok normal.. belki biri kıskançlığından sana büyü yaptırmış olabilir belki de sen bir hayvanı yanlışlıkla öldürmüş olabilirsin, onlar hayvanların kılığına da bürünür çünkü.. dedi ve çok korkmuştum... onlar lafı beni çok ama çok ürkütmüştü.. hadi dedi gel benim eve gidelim orada bakalım senin derdin sıkıntın neymiş... hesabı ödediler ahmetin amcası da yanımızdaydı ve başladık o bahsettiğim kişinin evine gitmeye..Tümünü Göster
-
14.
+9 -38evine gelmiştik hocanın, baya güzel ve pahalı gibiydi hocanın evi. neyse girdik içeri, duvarlar koyu pembe çok enteresan bir tasarımı vardı evin, o kadar düzgün o kadar bakımlıydı ki. benim aklımda iki halı bir kütüphane kitaplar masa iki kanepe vardı, ev beklediğimden çok daha moderndi.. ahmetin amcasının telefonu çaldı çok acil olduğunu söyledi ve işin bittiğinde beni ara ben seni alırım dedi. hoca gel dedi salona geçelim hemen, tamam dedim ki zaten ne söylese yapmaya razıydım artık. yere oturmamı söyledi ben de oturdum bağdaş kurmuştum... içeri gidip birkaç malzeme getirdi... bir kağıt bir krem bir de küçük kova içinde bir su vardı. sonra iki elimi de tuttu ve dedi ki şimdi söyle daha önce hiç böyle bir şey yaptın mı ? hayır dedim ilk defa böyle korkunç bir şey yaşıyordum çünkü... tebessüm etti ellerimi bıraktı ve getirdiği kağıda bir şeyler yazdı.. fakat benim görmemi istemiyordu. daha sonra cebinden çıkardığı şeyi suyun içine döktü, parçalanmış aspirin gibi bir şeydi... ahmetin amcasının tanıdığı için tereddüt etmeden diktim kafaya suyu... aradan bir 10 dakika geçmiş olacak ki kafam yükseldi.. bayılacağım sandım ama ben de bir enerji bir heyecan... etrafta ki her şey bana bir mesajmış gibi geliyordu sanki bu dünyaya başka bir amaç için gönderilen bir kahraman gibi hissediyordum.. çok bulanıktı etraf hocayı seçmeye çalışıyordum.. yazdığı kağıdı gördüm ne olsa beğenirsiniz ? becer beni yazıyor kağıtta... onu gördükten sonra hoca geldi içerden... altına bir tanga giymiş elindeki kremi memelerinin ucuna sürüp okşuyordu.. bense kendime hakim olamıyordum.. haşmetlim sanki farklı duygular içerisindeydi.. istersen kadın cinlerimi de çağırabilirim dedi hayır dedim onlar beni korkutur... ve olanlar oldu.. seviştik. başka ne yapabilirdim ki ? sadece seviştik. o günden sonra çok mutlu bir o kadar da özgür bir bireydim.. yaşadıklarımın hepsi ergenlik döneminin bir bölümüymüş ve içimde gay olmak istemediğime dair yatan erkeklik duygusunu bastırıyormuşum sadece.. o günden sonra her gün pasif avına çıktım.. işte bu da benim ciks günlüğüm.. okuduğunuz için teşekkürler (:
-
-
1.
+3Bu nasil son amk abahauhaha
-
2.
+1hHhaHhahahahahahahahaah
-
3.
0Harika bi hikaye olabilecekken sıçmışsın hadi git yat liseli
-
4.
0Al sana bı çaylak o.c
-
5.
0Al sana bı çaylak o.c
-
6.
+2Allahtan bi hikayeyi okumadan önce son entrysindeki yorumlara bakıp öyle başlama gibi bi huyum var. Yoksa taku takuna okuyacaktım amk
-
7.
0Harika olabilirdi amk
-
8.
0Senin ben amk gerizekalı
-
9.
0senin ben ananın soyunu sopunu gibeyim kaşarın çocuğu
-
10.
0Allah'ın belasını devam etseydin belkide efsane olacaktı
-
11.
0ya bu ne aq çocu 127836128736 kişi rezerv aldı buralara ksandfkjsdanf :D:D::D
diğerleri 9 -
1.
-
15.
+1ahahahahah nick6 girmeyi unutmayın ahahahaha huur çocukları sizi