-
151.
+8arada sırada muhtarın kızı aklıma geliyordu, allah affetsin elde kitap az da olsa var fakat kendime yakıştıramıyorum. yalandan bir mutluluk satın almak çok saçma geliyor. allahın hikmetidir ki birgün karşılaştık merkezde. hoş beş ettik, dedim buyur birşeyler içelim öyle gidersin evine. çay falan içtik,pek konuşacak nokta bulamadık. havadan sudan meseleler işte. olsun bir şekilde karşımda oturuyor ve gülümsüyordu bana işte... o da yeter diyordu gönlüm... giderken bir cesaret hafta sonu sinemaya falan gidelim mi dedim, dudak büktü bilmem ki dedi. yani işin yoksa güzel olabilir,hem arkadaşım falanda yok dedim. diyorum fakat sanki yürek yutmuş gibiyim.ya yılların birikimi ile baktım ki kız yumuşak huylu bastırıyorum boyna,ya da cidden vardı 2 cin ve çıkarılmıştu vücudumdan onun rahatlığını yaşıyordum. kız biraz ne desem ki moduna girince, korkma dedim sapık değilim. kıpkırmız oldu, aşkolsun falan dedi nihayetinde kabul etti.
o gün gayet mutlu döndüm eve, klagib bir şekilde akşamı ettik gece ve uyku zamanı... uyudum ama bir tuhaflık var göğsümde kalp krizimi geçiriyorum diye paniklerken,iç içe geçiyor gibi kaburgalarım. hiçbir şey düşünemez bir konumda, daha evvel hiç yaşamadığım bir hissiyatla ,çaresizlik içinde teslim oldum... teslim olduğum şeyin ne olduğundan habersiz.. -
152.
+7 -1bir 10 dakika kadar nerdeyse yarı şuursuz kalakaldım... anlam veremedim kendimi teselli etmeye çalıştım, sigara falan içiyorum ondandır ya da gaz sancısıdır dedim. kalktım 2 tur attım evde,su içtim geri uzandım.ama içim nasıl huzursuz nasıl anlatamam.
uykuya daldım rüyamda arka fon simsiyah zifr_i karanlık... karşımdaki görüntünün sol altında muhtarın kzı hüzünlü, yıpranmış bir halde başı önünde. karşımda kızıl saçları saçları dalgalanan bir afet belirdi... gözler bile hani tuhaf bir renk vardır ya kırmızıya yakın o renk... ama ne güzellik,o rüya içinde eridim bittim... insan rüyada aşık olur mu oldum... sanki o an büyülendim... karşımdaki kız bana öyle bir bakıyordu ki,o bakışı bu hayatta görmedim, göreceğime de ihtimal vermem -
153.
+9 -1uyandığımda aklımda tamamen o kadın vardı. arkadaşlar en deli aşkınızı hatırlayın emin olun zerresi bile denk gelmez. haşa tüm benliğim ile ona aitmişim gibi geldim. çok çekici bakışlar ve sanki bir parçammış gibi o derece özümsedim bir anda. anlam verilemez bir halde muhtarın kızı gözümde sıfırlandı uykudan uyandığım anda. şuursuzca bir hareket farkındayım ancak, tamamen beynim ele geçmiş gibi
-
154.
+5günler boyu çıkmadı aklımdan o kız... her gece yatarken tekrar görmek ümidi ile geçti tüm vakit... muhtarın kızı ile randevulaştığımız gün gitmedim oraya, şimdi düşünüyorum da hayvanlığın daniskasını yapmışım. kendi kuyumu kazmışım. randevuya gitmediğim gece rüyamda tekrar gördüm bu kadını. deli gibi seviştik, ancak gerçek gibi o kadar tuhaf bir histi. titreyerek değil belki ancak yatağa kerkinerek boşalmışım : ) tüm aklım fikrim bu rüyadaki hatun oldu, tarifi imkansız... nerdeyse haftada 2-3 gece görüyorum ve sürekli yiyişiyoruz.
-
155.
+8bu olay sürekli olmaya başladı. mustafa'ya danışma ihtiyacı hissettim. bende ne malzeme var ne birşey.se-le-na deyince gelmiyor bunlarda yardıma. saati var ,ona uygun tütsüsü var,otu tak ,taku var.
karar verdim gittim mustafa'nın evine bulamadım yerinde. doğaldır,pek şaşırdığım da söylenemez hani. oyun salonuna gittim sadece kutlu var görmediğini söyledi mustafa'yı uzun zamandır. derneğe uğradım, adamlar sitem etti nerelerdesin diye. başkan çekti kulağımı 'o adamın peşine takılma demedim mi ? ' falan diye fırçaladı. onlar da bilmiyordu. birkaç yere daha baktım orda da yok ve bilen gören yok adamı.bir ara ciddi ciddi düşündüm şizofreni falan mıyım diye.bu adam yok olmadı ya.üstelik mustafa nerde diye sorduğum an bakışlar değişiyor. pala ve arkadaşları zaten nerde oldukları belirsiz adamlar. -
156.
+15eve döndüm aldım kitabı, olmayan malzemeler ile büyük ruhani varlıkları çağırmaya giriştim,bir sonuç alamadım. yavaş yavaş aklımı oynatma noktasına gelmiştim. rüya dışında tuhaf bir durum yoktu lakin sürekli bir boşluk,bir bıkkınlık içine girmiştim. sanırım anladınız neleri demek istediğimi.1-2 gece sonra yeniden bu geldi rüyama. ancak şuna dikkat çekmek isterim ki ben normal hayatında çok sık rüya gören bir kimse değilim ve bu rüyadan öte birşey. teninin sıcaklığını falan hissedebiliyorum.'ne istiyorsun benden ? ' diye sordum, kırk yıllık ahbabım gibi... 'bir şey mi istiyormuşum senden ? ' dedi gülerek...
'korkuyorum dedim,ama seviyorum seni... gerçek değilsin halbuki... keşke gerçek olsan' yine aynı şekilde boşalttı beni kardeş... uyandığımda gerçek mi hayal mi anlayamıyorum...
tıpkı 'onlar insansa biz neyiz ? biz insansak onlar ne ? ' diye haykıran nihat doğan sendromu yaşıyorum... bunu sanırım ne yaparsam yapayım tarif edemeyeceğim... çok sonra anladım ki onlar rüya değilmiş... çoğu zaman uyumuyormuşum bile... -
157.
+10tüm bu olaylarla meşgulken , ortaokuldan beri bahsettiğim hedefimden yani okuyup bir meslek sahibi olmaktan da o derece uzaklaşmaya başlamıştım. lise bitmişti . bahar ayları ve yaz tatilinde girdiğim bu ipsiz sapsız mücadele neticesinde derslere de pek alaka göstermemiştim. zaten iyi bir okul kazanabilecek puana sahip bile değildim. aklımı başıma alıp eğitimime dönmeye ve ailemi de ikna ederek kursa yazılmaya karar verdim. babam öyle baskıcı bir adam değildi,o dönem lise mezunları da abartılı olmasa dahi çeşitli memuriyetlere atanabiliyordu. aklını başına al ve sende benim gibi memur ol,sırtını devlete yasla demişti.ben ise hem yaşadığım duygusal açlığı tatmin etmek,hem de dışardan çok ışıltılı anlatılan üniversite hayatını tatmak adına tercihimi şansımı denemekten yana yapmıştım. allah razı olsun çok diretmedi ,sonradan beni suçlamasın düşüncesi ile gereken ücreti vererek kaydımı yaptırdı.
-
158.
+7sürekli kendime aynı telkinleri veriyordum. bunların çoğunun beynimde yarattığım şeyler olduğunu,bir tür şartlanma olduğunu telkin ediyordum. elbette bazı insanlar farklı güçlere sahip olabilirdi, buna bir itirazım yoktu. fakat geldiğim noktada artık olmayan varlıklarla rüyalanmak ciddi bir pgibolojik bozukluğa işaret ediyordu. kitabın bendeki bölümüne hiç ilişmemeye karar verdim uzunca bir süre. öncelikli hedefim bir şekilde ,gücüm nispetince gayret edip üniversite kazanmaktı.o dönem yaş olarak liseyi yeni bitiren biri olduğum doğrudur, fakat şimdiki liseliler ile kıyaslanamaz bizim jenerasyon.18 yaşında evlenip, aile kurup, sorumluluk alacak olgunlukta bir nesildi eskiler. şimdiki gibi sanal alem olmadığından, gerçeklerle daha çok yüzleşiyor ve hayatı kısmen öğreniyordun.ben istisna sayılabilirim, kısacası bu işlere takılarak yapabileceğim en büyük aylaklığı yapmıştım...
-
159.
+4meseleden uzaklaşınca rüyalarımda ve sıkıntılarımda azalmalar oldu. sadece ara ara gelen ani sıkkınlıklar, öfleyip pöflemeleri saymazsak. onlarda her insanda olurdu her ne kadar sınırına erişsemde hala ergen sayılırdım. dediğim gibi tüm gücümü ve konsantrasyonumu derslere vermeye niyetlendim.bu işime de yaradı, kursta yeni arkadaşlar edinip farklı meselelerden sohbet edip ufkumu genişletmeme yaradı. kozmopolit bir şehir olması hasebiyle çok farklı kültürlerden arkadaşlarım oldu. mustafa ile bu süre zarfında çok ama çok nadir görüştüm.ona geçen yaşadıklarımdan zerre_i miskal bahsetmedim. çünkü onun konuşmalarının beni bir şartlandırmaya ittiğine inanmıştım.ne kadar çok sohbet edersek,ne kadar ilginç mevzular anlatırsa bilinç altı bunları emiyor ve uyku gibi durumlarda da kusuyordu. yıllardır görmediğim bir rüyayı görmüş, belki de hafızamda yarattığım ideal kadın tipi ile beraber olmuştum. bunların hepsi olasıydı. insanın fiziki uzuvları rahatsızlandığı kadar ruhu da türlü rahatsızlıklar geçirebilirdi. mustafa ile artık paradan puldan, kadınlardan bahseder olmuştuk.o malları ne yaptığını sorduğumda, okuttuğunu söyledi bir şekilde. palalar ile görüşüp görüşmediğini sordum, pala dükkanı mustafaya devretmiş ve odun işine girmişti. fakat bu devretme işlemi tam olarak gerçekleşmemişti, arada sırada bir şekilde haracını yiyordu. işletmesini mustafaya vermiş diyelim. pala kendi payını nerde nasıl bozdurdu o konuda bilgisi yoktu mustafanın. hakan ve ali'de pala ile beraber oduncu ile ilgileniyordu. oduncu derken aklınıza ufak bir yer gelmesin. cidden o dönemler sağlam para vardı bu tip işlerde
-
160.
+6içimde biriken onca şey olmasına rağmen ,asla ve asla mustafaya soramıyordum.bu şeyler az önce açıkladığım mistik unsurlar falan değildi. kısmen hükmümü koymuştum ; bunlar kendi kafamda yarattığım yahut karşıdaki kişinin bana empoze ettiği şeylerdi. fakat muhtarın karısı meselesini merak etmiyor değildim. yeniden ahbap - çavuş ilişkisine dönmesi korkusu ile birşey soramıyorum fakat dediğim gibi merak tuhaf bir şey. yine ufak görüşmelerimizden birinde , çay içip laflarken dayanamadım.Tümünü Göster
abi , sırrın bendedir. fakat ne oldu o kadınla hala görüşüyormusun ? diye sordum.
ben sana bunları unutmanı söylemedim mi kardeş ? diye terslendi .
hayır, sadece merak ediyorum. kimseye birşey anlatmışlığım yok dedim...
'hele bir anlattttdedi sahte bir gülümseme ile.aba altından sopa göstermek dedikleri budur...
söz veriyorum... ne badireler atlattık senle,bu meseleyi mi gidip deşeceğimdedim...
yaaaa, madem öyle diyorsun o halde tamam. aramızda kalsın, onun kızı çok hoşuma gitti ya... geçen yolum oralara düştü, muhtara uğradım kız pek bir tatlı geldi... ben buna çakarım ' falan yaptı
başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki... allahın 'aşırı gidenlerden' kastının ne olduğunu gözümle gördüm bizzat... cehennem varsa bu adam kütüğüydü işte oraların.
ne oldu lan ? tipin değişti seviyor muydun yoksa aslanım ? dedi kahkaha ile... bu lafı beni daha bir incitti,o aslanım hitabı falan.ben sevsem bile onun için bir önemi yoktu,ben çocuktum ve böcek gibi ezebileceği biriydim onun gözünde...
senin yaptığın ayıptır yahu , ben seni böyle bilmezdim... dini kitabı geç, vicdanın yok mu senin deyince,
bana bak kitabın 1 bölümünü aldın, zütün kalktı kendini ne gibim sanıyorsun lan sen dallama ? peşimde gezerken, sana herşeyi görmen adına vakit ve imkan tanıdım... o zamanlar beni bir güzel yağlıyordun,ben hala aynı benim... o zaman aklın yok muydu ? gözlerin mi kördü ? allah kitap şimdi mi düştü aklına ? yoksa dediğim gibi 2 sayfa kitap aldın, icazet verdik diye mi bu efelenme ? sen bir hiçsin lan dedi... daha 1 bile aşama katedemedin, bağın var ancak hükmün yok... böyle sabit bir şekilde yerinde saydıkça, onlarda senle pek durmaz üzülme dedi... adına ister şeytani de,ister rahmani... sen meleklerle falan mı görüştüğünü sandın... sadakat ve sır nedir ? bunları unutmadedi... -
161.
+3ara not :
...
yine sakız gibi uzatıp, gereksiz ayrıntılara boğduğumu düşünenleriniz olabilir. elbette hemen sonuca odaklanmanız yahut sert korku öğeleri ardıbınızı normal karşılıyorum. fakat burda anlattığım hususlar çok önemli. meseleleri anlatırken,alt metinler çoğunuza bu işin gerçeğini gösteriyor... hep söyledim yine söylüyor ve bu kez anldıbını açarak ilerlemeye çalışıyorum...
almadan vermek yalnızca allaha mahsustur bunu iyi bilmek lazım..
meseleleri biraz anlamak için tevrat ve incilde ,kısmen kuran'da bahsedilen 'lucifer, azazil,iblis' figürleri hakkında biraz bilginizin olması lazım...
ne demişti azazil ? senin doğru yolun üzerine pusu kuracağım, oturacağım... onların çoğunu şükreder bulamayacaksın
işte bu tip meselelerde de şeytan ve lehtarları, aklınıza gelebilecek her noktadan,her meseleden size yaklaşırlar. bazen görünenler, gösterilmek istenenlerdir... açıkçası bir hediye olarak aldığım ve rahmani öğelerle bezendirilen (insanlara yardım etmek gibi ) olayın aslında bir komplo olduğunun bilincine vardım... -
162.
+7endimi tutamayıp sordum mustafa'ya...
''rüyamda her gece bir hatun görüyordum ve bunun yüzünden o kızla olan ilk ve son randevu imkanını teptim... buna sen mi sebep oldun ? '
peki ! ben sana şunu sorayım, seni kolundan çekerek illa bana uy diye zorladım mı ?
abi sorumun cevabı bu değil ! gözünü seveyim hasımmışız gibi davranma. neden bu şekilde davranıyorsun bana ? dedim ...
'' bak dedi mesele sandığın gibi güllük gülistanlık bir olay değil... gözünde kadın düşkünü bir pekekent, yahut kendisinden 'insanlara yararlı olmak' maksadı ile ilim isteyen birine zehir satan bir adam imajı oluşmasın. aslında oluşsa da ne fark eder... ancak belirli meselere bağlı kalmak adına, bazen kurban seçebilirsin... o kurban ise kendi ayağı ile gelirse, boynuna bıçağı vurmaktan başka bir şansın yoktur
kurban ben miyim ?
kendi ayağı ile gelen sen misin ?
ben sadece bilinmeyenin aslını öğrenmek istedim !
sabahtandır yaptığın din kitap muhabbetleri var ya... madem çok hakimsin, orda (gaybı bilen sadece allahtır) demiyor mu ? kafan çok dar ve basit düşünüyorsun... sen gaybı sadece gelecek olarak mı düşünüyorsun ? ''' -
163.
+9'peki beni kurban olarak aldın ise,o gördüğüm rüyalar neden ? bu tip bir rüya ile ne istiyorlar benden ?... hani bu nasıl bir etkidir ki,beni mecnun etti ?Tümünü Göster
bak ! emin ol şimdi,bu kadar muhabbetin ardından ,o rüyandaki varlığın sırf bu kızı kendime çekmem adına olduğuna inanıyorsun ... doğru mu ?
büyük bir yıkım içindeyim, aklıma başka birşey gelmiyor... işin böyle olduğunu aklımın ucundan geçiremezdim... randevulaştığım günle çakıştığı için, bundan başka bir düşünceye sahip olamam
defineye neden seni zütürdük ? sadece 2 poşet eşya taşıyasın diye mi ?
( elim ayağım buz kesmişti... ) devam etti...
bu işlere hepimiz girerken türlü bedeller ödedik... birçoğumuzun haberi olmadı, sonradan yaşadı ve hüsranı izledi... eli kolu bağlı bir vaziyette hemde... senin şu an ki ruh haline bir dönem çoğumuz sahip olduk... sen kurban ettiğimsin, tıpkı suriyelinin beni kurban ettiği gibi... sana dışı süslü ve hoş paketlenmiş bir hediye sundum... sen dışına aldandın, içinde ne olduğundan habersizdin... dışı güzelse elbet içinde harikalar vardır diye düşündün... hz süleymanı bilir misin ? o cinlere ve türevi varlıklara koca kazanlar yaptırırdı... hem de öyle kazanlar ki her biri bir havuz büyüklüğünde... onlardan ordular kurardı... birkaç saniyede sebe melikesi belkıs'ın tahtını çalıp süleymana getirmişlerdi... bu senin inandığın, beni sürekli eleştirdiğin kuran'dan kelamlar... allah bunları süleyman eli ile ıslah etmişti... süleyman öldüğü vakit, şeytan ve ordusu insanları ayartmayı başardı... aralarına fitne soktu, düşüncelerine girdi... birbirinin ağzı ile diğerlerine duyurdu... 'ey insanlar, süleyman bu hükme nasıl kavuştu ? '' sandınız diyerek ,onlara 'kendilerini besleyen ' türlü uygulamalar yaptırdı... evet, insanlar bundan kısmen menfaatleniyordu... bunlardan ulaşabilenler, birbirilerini aşık ediyor,ara açıyor,kâh doğru kâh yalan istişarelere bulunuyordu... söylediklerini fısıldayanlar şeytanlardı ve unutma şeytanda bir cindi... en başlarında iblis, azazil,lucifer her ne dersen de o vardı... onun askerleri de şeytanlardı...
'almadaan vermek allah'a mahsustur, çünkü ondan eksilmez'... oysa bu varlıklar, senden bir şeyler temenni ediyor ... bu temenni ve arzularını gerçekleştirmeleri adına ise sana önce birşeyler vermeleri gerekiyor... insana verilebilecek en nefsani ödül, büyüklendirilmektir... hayranlık uyandırmak... o yüzden en başından beri herkes bir 'süleyman' olmak ister... bu varlıkların erişebildikleri noktalar senin tahayyül edbilecğinden çok ötedir, kafan almaz... çok hızlıdırlar, senden çok yaşarlar... geçmişi görmüşlerdir, iştişareleri kuvvetli ve keskindir...
allahtan korkup onlara ilişmezsen, kendilerini sana rahmani olarak adlederler... sana iyilik ve güzellik hususlarında yardım edeceklerini belirtirler... o kadar süslü , o kadar hoş kelamlar ederler ki bunlar ancak meleklerdir dersin... yavaş yavaş nefsini okşarlar... sana insanların kafasından geçenleri hissettirirler... nasıl oluyor deme... peygamberin demedi mi ? 'onlar kanınızda dolaşırlar' diyerek...
işte bu şekilde... allahın ilk emri olan onlardan uzak durmayı es geçersin... seni allah ile kandırırlar... akabinde birşeyleri bilmeni sağlarlar... bu bildiklerin seni diğer insanların gözünde büyütür... çünkü insanın özünde 'bilinmeyene' derin bir merak yatar...
bu merak için değil mi ki ? bana hanzo diyen sen, türlü yağ çekmelere giriştin...
dedi... -
164.
+8bu anlattıkları karşısında, kapana kısılmış bir fare gibi hissettim kendimi... cidden betim benzim attı... evet, dilimde sürekli allah olmasına rağmen onun yasakladığı bir işe 'yine onun rızası' için falan girmiştim... aslında amacım onun rızası falanda değildi, kılıf uydurmuştum kendime... sordum;Tümünü Göster
bu define işi ,bendeki 2 süryani cin, rüyamdaki kadın bunlar nedir ?
derin bir offf çekti, sigara yaktı... elini omzuma attı ve gözlerini gözlerime dikti...
sende 2 süryani cin falan yoktu... yaptırdığım işlem aslında o rüyanda gördüğün kadın ile (-ki kendisi cindir ) bir anlaşma sebebidir... çıkardığımızı sandığın şeyin aksine, o kadını senle iletişime soktum... karşılığında o da bana definenin yerini gösterdi... senin cinselliğinden faydalanması hikayesi doğru, yaşadığın şey tamamen beynindedir lakin ikinizde bu işten zevk alırsınız... onu gördüğün an bilesin ki uykuda değilsin... uyku ile uyanıklık arasındasın, enerjin farklı boyutlara açıldığından onun bedenine girişi gerçekleşir... onlara dokunamazsın,onu madde halinde becermene zaten imkan yok... çünkü maddesel bir bedeni yok... rüzgarı düşün, elektriği düşün... tenini hissedersin, kokusunu alırsın,haz duyarsın oysa bunların hepsini beynine sinyal göndererek yapar... o anda senin vücudundadır, şehvetle artan enerjinden zevk alır..
devam ederek
bu işler böyledir... 2 kişi kısmına gelince... o da doğrudur ama sende olduğu kısmı değil... ben pekekent bir adam gibi ,ahlak düşmanı gibi görünebilirim... belki de öyledir,ne olduğumu ben bile bilemiyorum... fakat bunları bana intikal ettiren adam suriyelidir... 2 adettiler, biri erkek bir dişi... dişi olanı daha kuvvetli idi,ona işlerimi yaptırmam zordu... erkek olanı kandan haz duyar,bu yüzden palanın kanını aldı... karşılığında palayı yok edene kadar onla eğlenecek... sadisttir... dişisi ise cinselliğe açtır,bir beden istedi seni sundum... böylelikle onlardan kurtuldum... anlaşmalı bir kurtulma oldu... muhtarın kızına gelirsek,onu erkek olan istiyor ,bu yüzden beni kullanıyor... dişi olan ise senden hoşlanmış,o kıza gitmemen adına kendini aşikar etmiş... ona hükmedebilirsen çok ama çok geniş imkanlara sahip olursun... şu dakikadan sonra etmeme lüksün yok... hatırlarsan senne olursa olsun istiyorumdemiştim... gözlerine odaklandığımda, gözlerini kullanarak içine girdi... akabinde define işimiz adına seni beklettim... dişi cinin sana görünmesi herşeyi berbat edebilirdi... o da anlaşmamıza sadık kaldı... defineyi gösterdi, seni aldı...'
dedi...
(devam edecek, sona gelmedik daha epey var... ) -
165.
+12kafamın içinde parçaları birleştirmeye çalışsamda mümkünü yok... doğru bildiklerinin yalan çıkmasının ne kadar derinden yaraladığını ilk kez tattım o an... ulan rüyamda gördüğüm karı bile bir rüya değildi, sanal bebek gibiydim... tamamen başkaları elindeki bir değiş tokuş metası yahut dolandırılmış bir tüccar... tüccar elbette, herkesin pay alacağı bir işe girip aslında görmediğim ortaklardan birine pay olarak ikram edilmiştim. söyleyecekleri daha fazla incitemezdi. yine de aklımda kalan birkaç soru işaretine cevap bulmak ümidi ile kıpırdadı dudaklarım...Tümünü Göster
peki bu kitabı neden bana verdin ? dedim
ahh o kitap dedi acı bir tebessümle, sana birşeyler vermeliyim ki ,seni ikna edebileyim dedi...
yani bu da mı yalandı ? dedim, cevabının hayır olmasını bekleyerek
''hala o küçük kafan almıyor değil mi ? seni başka nasıl ikna edebilirdim diyorum sana... beni nasıl kandırdılarsa ben de seni öyle tava getirdim. aslında tüm işi bu cinler yapıyor. biraz geniş düşünmeyi öğren artık.o kitap, elindeki gibik yüzük hepsi gereksiz birer ritüel... hepsi sana birşeyler yapılıyor izlenimi vermek adına uğraştırdığımız boş beleş işler.iş ne kadar komplike olursa o kadar çok 'bir mertebe' sahibi sanacaktın kendini... elbet kaçarı yok, birgün öğrenecektin.o da bugünmüş.
onu geçtim bu kitap içindeki onlarca şekil,bir anlam çıkan saçma sapan harfler ? madem ki beni kandıran kişisin ve seni de birisi kandırdı,o halde onu kandıranı kim nasıl kandırdı ?
onu kandıranda süleyman'ın bu harikalar ile insanlara hükmettiğini yayan kişinin zihniyetindeydi... benden pek uzak sayılmazsın hatada, beni suçlamayı kes !
bana 1 bölüm verme amacın ne peki mustafa abi ? madem bir taka yaramayacaktı ve tamamen kendini sıyırmak adına beni belaya bulamak içindi. kalanlarını neden vermedin ?
çektiğim belanın bir bedeli olmalı değil mi ? evlenemediğimi biliyormusun ? heryerde büyücü, şifacı yahut hanzo olarak anılmanın bedelini... 2 kuruş para için kırk adamın ağız kokusunu çekerek taaa suriyelere kaçmayı ? hiç bir tak bilmiyorsun... madem sordun söyleyeyim, birkaç ay daha fazla benim yanımda kalacaktın, palalar ayıkırsa öne seni sürecektim define olayı için... şehir dışına çıkmıştım,her şekilde beni arayacaktın. bulamazsan mekanlarına gidecektin. ayıkırlarsa en fazla kahvenin işletmesini alırlardı bende,ama seni giberlerdi... aslanım kusura bakma fakat ,aslan olacaksan o gibtiğimin vicdanından uzak duracaksın...
her şekilde yannanı yiyeceksin diyorsun dedim ve kendimi tutamadım gülmeye başladım... sinir boşalması
yok,şu saatten sonra yemen gerekmez... akıllı olacaksın... karı kız düdüklemeyiver, ananı babanı görmeyiver... bu hikaye üstünden bak dalgana.. mustafa ol sende, günü gelince bir skortak bulup rahata kavuş.bak benim son bir aşamam kaldı, kızı bafileyip erkekten de kurtulacağım. zaten bir şekilde namım var, insanlar bana inanmış bir kere... gelmeye yine devam ederler, param zaten var... artık bir kahvem var, adı her ne kadar kahve ise de şehrin daşşaklı elemanlarının mekanı
uzun bir süre sessiz kaldık, çaylar tazelendi sigaralar devam. süleyman demirel gibi bir adamdı mustafa. saatlerce konuşup,bir çözümden bahsetmemişti.tek anladığım bu takun içine gayet güzel battığımdı. itiraz hakkım yoktu. mücadele gücüm yoktu. tavsiyelerine açıktım, bilmediğin bir ıssızda kalırsan ilk gördüğüne yol sorarsın seni ölüme bile yollasa başka çaren yok.her şekilde öleceksin zaten.bir an düşündüm ? ya bunlarda yalansa...
hocadan falan yardım alamam mı ? dedim çekinerek... o an tek bir cümle istiyorum ,evetdese inanın ki 1000 km ötede olsa yaya giderim.o umut nedir bilir misiniz ?
içindeki cini giberek öldürecem der zütüne kayar,bir de cebindeki parayı alır'' dedi bir kahkaha patlatıp... bildiğiniz celladımla oturmuş, akibetim hakkında malumat istiyordum... -
166.
+5bir 10 dakika kadar oturduk ve içim karardı ben gidiyorum dedi mustafa... tahta masaya bozuklukları atarak... türk filmlerindeki kızlar gibi hissediyordum kendimi. kaybedecek neyim vardı ? arkasından seslendim... abi taka battım, senden başka çıkar yolum yok bende geliyorum senle deviyerdim...
'ya sen ne mal adamsın, herif kendini kurtarmak için seni pazarlamış, celladım diyorsun... şimdi de peşinden gidiyorsun diyebilirsiniz... siz olsanız ne yapardınız ? emin olun aynı şeyi yapardınız... o önde ben arkada evinin yolunu tuttuk... içeri girdi zulasından ot çıkardır,ilk defa gördüğüm bir dalga... herif bunla kafa yapıyormuş,al sana bir sır daha dedi... yaktı, derin bir nefes çekti, istermisin dedi... karşılığında ne alacaksın,bir kulağımın arkası kaldı... ben hiç ot kullanmadım, kafası nedir bilmem... ancak etki ettiğinden olsa gerek bu lafımın üstüne babacan bir tavra büründü... gel buraya gel dedi... -
167.
+7bak dedi, seni nasıl bir işin içine soktuğumu emin ol biliyorum... bana bak lan, aynılarını bende yaşadım. emin ol tek çıkar yol o kadınla (bana vurgun olan cinden kadın diye bahsedeceğim) uyumlu olmak... sana fırsatlar sunacaktı emin ol,bir süre sonra sende yerine başkasını bulursun... cinde olsa kadın kadındır huyları aynı çabuk sıkılırlar dedi...
bu konuştuklarımızı duymuyor mu ? dedim...
burdaysa duyar,ama bu saatlerde burda olmaz... hem duysa ne olur, bazen vücudunda olur da farkına bile varmazsın... kafanın içindekileri biliyor, sana beynen emir veriyor diyorum sen hala ne diyorsun dedi... normal bir kadınla yattığın gibi yatmıyorsun bunla, nasıl rüyalanıp boşalıyor aynı şey işte
başka çarem yoksa, sabredeceğim... hem belki başkasını yerime bulmam gerekmez dedim
vereceğin bedeller emin ol ufak olmaz yine de dedi...
o halde ihtiyacım olduğunda seni bulacağım, kaçıp gitmeyeceksin
şu saatten sonra sözüme ne kadar itimat edersin bilemem, ancak söz dedi...
sustuk o cigarasına vurdu,en son kusuyordu... 1-2 saat sonra evime gittim... gözlerimi tüm olacaklara hazır bir şekilde kapadım, kendimi uykuya ya da artık tüm olacaklara teslim ettim... -
168.
+9tam uykuya geçerken, tatlı bir esinti hissettim. yine tüm şuurumu kaybetmiş gibi o çekime teslim oldum.bir tür uyuşturucu gibi olmalı, kullananların anlatımları ile böyle olabildiğini söyleyebilirim sanırım.o kadar tuhaf bir his ki;dünyada değilim, rüyada değilim.o an ben 'ben' bile değilim. gözlerim kapalı elbette, fakat bir başka alemde gibiyim. anlatılması imkansıza yakın. karşımda belirdi kızıl saçlarını bir omzu üzerinden sarkıtmış, kiraz gibi dudakları ile bana bakıyordu.
ne istiyormuşum senden dedi ,ilk sefer ki gibi aynı gülümseme.
satın almışsın beni, kölen olmuşum dedim
köle ? ne kadar çirkin bir söz, hani beni seviyordun dedi... inanması çok güç biliyorum ama dünyadaki en nazlı kızdan daha nazlı,en güzel sohbeti olan kızdan daha güzel kelamı vardı
gerçekten seviyorum, bilmiyorum bunlar bir tılsım mı ? büyü mü ? fakat seni kimseyi hissetmediğim bir bağ ile hissediyorum... lakin artık ne rüya ne de insan olmadığını biliyorum,bu canımı o kadar yakıyor ki dedim
insan ? insanlardan bu zamana kadar ne bulduğunu söyler misin ? ben varım,var olmam önemli değil mi dedi
ancak korkularım var, deli miyim diye düşünüyorum. özlemlerim var, seni koluma takıp bir yerde gezdiremem, bağışla beni ama bir tenin bile yok dedim
gözleri doldu, hiç öyle başkalarının anlattığı gibi kat be kat büyüyüp simsiyah kesilmedi... o gözlerini bana dikti ve yanağımdan öptü
benden korkarsan, aldığın her nefesten kork dedi, kırgın bir ifade ile... mutsuz bir kadından daha mutsuz bir ifadeyle
insanoğlu olsa,bir saat geçirmek için servetinizi vereceğinizi bir varlık var karşınızda... ancak... işte bu soktuğumun ancakları -
169.
+6neden ben, çirkin değilim fakat aman aman yakışıklı da sayılmam dedim...
kendini aynada gördüğün gibi mi zannediyorsun sen ? ne kadar anlatırsam anlatayım anlayamayacaksın... sizin deyimizle enerji ve soy dedi... hayal kırıklıkların, mutluluğa açlığın besliyor beni... yanlış anlama, çıkardan öte birşey... benim için aşkın hammaddesi bu dedi.. sende olanı bilemezsin, çünkü senin dünyanda değersiz
ne zamandan beridir beni izliyorsun diye sordum...
doğduğun andan beri '' dedi -
170.
+6doğduğum andan kastın nedir ? diye hafif bir ürperti içinden yönelttim sorumu
aynı sizler gibi kabilelerimiz, kavimlerimiz,ırklarımız, soylarımız,ailelerimiz ve dinlerimiz var... kendi içimizde evlenir, kendi içimizde çoğalır ve bir dönem gelir aynı sizin gibi gideriz öte alemlere... sizin toprak bedeniniz gibi bir ölüm olmaz bizimkisi... ancak formumu anlayabilmen çok zor... enerjisel görürüz, enerjiye geliriz, enerjiyle yaşarız... aslında salt enerjiden öte, enerjisel değişimlerdir bize her türlü şevki aşılayan... bu da senden öncekilerde vardı... büyük deden dedi, sana büyük bir miras bıraktı
anlayamıyorum, dedemle ne bağlantısı var diye sordum
sırrıma ortak mı olmak istersin diye yanıtladı gülerek
bende güldüm,sanmıyorum ancak anlamaya gayret ediyorum dedim...
zamanı olanın zamanı var dedi
...
öyle bir iştir ki; ne söylese beni bağlıyor bir şekilde...
...
biraz sizden bahseder misiniz ? diye sordum
sizden daha ilkeliz, sizin gibi büyük hislerimiz yoktur fakat bencilliği bizden öğrendiğiniz doğrudur... ilk bencili hatırlar mısın ? sizin deyimizle şeytandır... tanrıya sevgisini sizle paylaşmak istemedi... sizden önce halifeler bizler ve atalarımızdı.bu dünyayı bu evreni ya da yaradılan olmayı bile sizle paylaşmak çok çok ağır şeyler. savaşı kaybetmenin incitici yanı.siz şeytanın sınavı oldunuz, aslında şeytan sizle sınanmadı... emin ol kainatta herşey bir sebep-sonuç döngüsü ile var... dedi
-
mottogirl adlı yazarın kaka deliği
-
neee 46 online mı
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 26 12 2024
-
27 yasında abinizin canı amburger çektii
-
incisözlük görgü kuralları
-
bu nasi ev amg oglu
-
karbon ayak izi var da
-
erkekler olarak hesap açınca
-
ben tapınakçıyıım
-
mottogirl ne haber
-
bu makaras serwfsizinin yan hesabi
-
sonunda şu sözlük düzeliyor
-
bugüne tıklayınca server error veriyor
-
kilosu 1000 tl haftada 1 anca
-
aşkin yaşi yoktur demiş
-
incigaleri bu foto da benden olsun
-
ulu önder atatürkün fotosu ile kutsayalım
-
makaras iyi adamligi
-
iyi la 2 sene sonra twitterda tt olcaz
-
bir sözlük kızıyla seviyeli bir ilişki
-
serkan inci sözlüğe şimdi bakıp ne gülüyordur
-
gencecik oğlanların altında bmw var
-
sulandın he hemen
-
incigaleriye ilk ddos saldırısı
-
konyalilarin lahmacun varken
-
partnerimi elimde tutmak gibi bi derdim yok
-
adamda cuma cumali umut
-
hiç birisini ciddi manada öldürmek veya
-
zülman cinlerii
-
mottogirl
- / 2