-
576.
-1mail atılan bir şahıs tarafından ciddiye alınıyor görüşlerim . ciddiye alınıyor derken , yazdıklarımı ve stilimi beğeniyor . bana paranormal üzerinden sorular yöneltiyor . sanırım çöküntü içinde . sohbet ettiğimiz esnada bayan olduğunu vurguluyor . benim için önemli değil diyorum , içimden ise 'beni bayma yeter' diye geçiriyorum . kadınların beni anlaması zor iştir , bu konuda erkekler daha avantajlı . pek çoğu ile ortak düş kırıklıklarının izini taşıyoruz çünkü
-
577.
+1 -2kendisinin bir fotografını bile görmemiştim ama tanıyordum . ister inanın ister inanmayın . hatta onu görmeden resmini çizmiştim ,rüyamdakinin aynısıydı . dışardan pek belli olmaz ama sanatçı ruhlu bir insanım . gülçiçeğe bunları söyleyemiyorum tabi , ne desem 'biz arkadaşız yaprağım'a bağlama potansiyeli var .. yapmadığı iş değil . allah'ım burdan çıkarmam gereken ders nedir ? ne olur özet geç diye dua etmeye başladım . olum aklıma her ihtimal geliyor . acaba beklediğim bu olabilir mi ? yok olamaz baksana ilişkisi var . eee aq o zaman neden bu isim çıktı ki bana ? mehmet tam bir huur evladısın aklımı bulandırdın züt !
-
578.
-1erumi ve sakilin 'yaz' demesi . yazmam sonucu insanlara ulaşmam . bu insanlar içinden şans eseri birini seçmem ve onunda özlemini çektiğim kafa çıkması . yine bir zincir , yine bir döngü. her zamanki gibi kısır döngü
'al sana kaya , nerene dayarsan daya ' şeklinde önüme sunuldu yine -
579.
-1ona birşeyler anlatırken aslında farkettim ki ; 'ona değil kendime anlatıyorum '
varlığına inancımı yitirdiğim meselelerden bahsediyorum . bunlar din değil , sevgi gibi mutluluk gibi . ona anlatırken dinliyorum . allah mesaj veriyor . birgün yine beni duvara sıkıştırdı , nasıl sordu hatırlamıyorum ama zor bir geceydi . ona mehmet olayını anlattım . hayatında dolaylı bir eskişehir noktası vardı , ismi falan uyuyordu bunlardan bahsettim .
- eeeee ? dedi
eeee güzelde . bende bilmiyorum . bilmediğime inandıramıyorum onu . dürüst bir şekilde anlatıyorum , bunun bir tesadüf olacağından bahsediyorum ama anlamıyor . durum iyice taka sardı . beynimi sorular kemirdi
çok şükür hayatım düzene giriyordu ve bende bir anormallik olduğunu anlamıştım , benim hayatım iyi gidince nazar değdi falan sanıyorum . iyi meseleler o kadar azdır ki ... ancak iş yine yokuşa sarınca , taka yani rutine dönünce rahatladım . herşey normale döndü dedim içimden : ) -
580.
-1yalnızdım , okulun yanına iş ekleme fikri belirdi aklımda . bu beni daha iyi hissettirecekti . kazanacağım mesleğimle alakalı olarak bir inşaat firmasına başvurdum . öğrenci olduğumu , ilerde mühendis olacağımı ve işi öğrenmek istediğimden bahsettim . karşımdaki kişi bulunduğum şehrin en önemli adamlarındandı , ancak bir o kadar da insana değer veren , mütevazi bir kimse . ücret talep etmediğimi söyleyince , işlerine yaradığım takdirde ücretin bir sıkıntı olmayacağını ve yaptığım işe nazaran maddi yardım edeceklerini söylediler . bu benim için çok önemliydi . bana işi öğretecekleri için üstüne para vermeye hazırken , bir de para alacaktım . çok mühim ve büyük bir para değildi bu günki asgari ücrete yakın bir değer , ancak ilk paramı 1.5 ay kadar sonra verdiler . hayat cidden yolundaydı , rayına oturtmaya zorluyordum tabiri caizse . ara ara aklıma o rüyamda gördüğüm kız geliyordu , benimki bir hayali beklemeye benziyordu . hiçbir beklentim yoktu emin olun , bulaşığımı yıkayıp cama çıkıp görücü beklemiyordum elbette . sadece merak ediyordum . mehmet'in söyledikleri , aslı ile alakalı gördüğüm o rüyadaki kız , erumi ve sakil'in ziyareti , manevi destek aldığım rüyalar . deli olma ihtimalimde olasıydı . hikayenin en başından beri sorulan sorulara yanıt olması adına bu dönem bir kontrol talebinde bulundum . sizin aklınıza gelen ' şizofren' vs gibi tanımlara saygı duyarım , fakat bilirim ki zamanında ağacı ,kuşu konuşturan yazarlara da deli gözü ile bakıldı . kalıplarınız biraz dar , eğlenin sadece . dediğim gibi doktora gittim , sadece yaşadıklarımı ve bazen hissettiklerimi anlattım . uzunca konuştuk , sorunun yok depresyon dedi . bir iki ilaç yazdı , uyumam adına bana yardımcı oluyorlardı . en azından yataktan düşüncelerin heyecanı ile kalkmamı engelliyorlardı zira içtikten 1 saat kadar sonra istemesem bile uyuyordum . bu da merakınızı gidermek adına bir dipnot olsun
-
581.
-1onu hala sevdiğinden falan bahsetti . içimden ;
' sende beni kullandın diye geçirdim . tek amacın ilişkini düzelttirmekmiş '
elbette bunu bu şekilde söylemedim . ilişkilerini düzeltecek ve çekilecektim . şartım ise gitmekti , zira kullanılmış olacaktım ve nefret ederim bu durumdan
- istiyorsan eskisi gibi olabilirsiniz . yani arada bir sorun varsa , başkaları tarafından yapılan bir şey falan . bunu kaldırmayı denerim . yok eğer sevmiyorsa yapacağım birşey yok
- nasıl yapacaksın ? ( hep soru sorardı )
- sen onu boşver , istiyor musun ? büyü falan değil emin ol
- isterim istemem onu boşver ... sen nasıl yapacaksın ? ( amacı üzüm yemek değil bağcı dövmek )
- sen beni çok hafife alıyorsun
- senden gelecek yardım allahtan gelsin ( bunu aynen söyledi , şu gün getirin okutun inkar edemez )
- ben sadece senin iyiliğin bıdı bıdı
- yav he he ( buna benzer ifadeler kullandı : ) )
gülçiçek'te bitmek bilmez bir merak vardı . herşeyi merak ederdi . ona birşeyden bahsetti iseniz devdıbını getirmeliydiniz . o an için kapatır en alakasız zamanda tekrar açardı ... ki öyle de oldu
- sen bana yardım edebileceğini söylemiştin ya
- evet
- etsene
- peki . yapacağım ve gideceğim
- neden ?
- öyle lazım
- neden ?
- öyle gerekiyor
- uykum gelir bak
- sana anlatamam ( oysa sebebi kullanılacak olmamdı )
- o zaman istemiyorum .
bu son sözü onun kıymetini çok arttırdı . bu kız insanları kullanacak biri değildi . ben kimdim ? bir tak değil . sadece sanal bir klavye , oysa sevdiği adam için bile basit birini satmayacak bir karaktere sahipti . o gün karar verdim . ona yardım etmeliydim . -
582.
-1huzursuzluğunu anlatmadıkça kendi yöntemlerimle ona belli etmeden çözmeye çalıştım . bakım yaptım onun adına ki annesinin ismini ve doğum tarihini biliyordum . daha önce ona bakmıştım ancak bu kez ona haber vermeden baktım . bir düğüm gördüm , ancak dış varlıklarla alakalı bir mesele bulamadım . hayatında bir düğüm noktası vardı . iri bir düğüm . gemici düğümü herhalde aq , yoksa ben çözerdim emin olun . gerçi düğümün mahiyetini bilmiyordum , ama kolay birşey olsa düzeltebilirdim . bu düğümü öğrenmenin tek çaresi onun hakkında derine inmek ve anlattırmaktı . oysa başaramıyorduk , en ufak detaylarıma kadar sorup kendi ile ilgili kısımları çok yüzeysel geçerdi
-
583.
-1iyice gülçiçek müptelası olmuştum . kaldığım evi resmen işgal etmiştim . çocuk birgün dayanmadı
- ne oluyor sana aq . kaça kaça tuvalete giriyorsun , kaça kaça yemek yiyorsun . ne yapıyorsun sen ?
harbiden durumum aynen böyle idi . gülçiçeğin tuhaf huyları vardı . virgülden sonra takıntısı diyeyim size . normal insanlar örneğin saat 11 de sözleşirler . gülçiçek ise 11.23 . 23 'ü bir dakika geçerse ana bacı bırakmazdı , ne kadar sorumsuz olduğundan falan bahseder çiçekli ayakkabılarla bilgisayar başında volta atardı . çiçekli ayakkabılar . ondan sonra hiçbir kadında göremedim : )
sabah 9 a kadar muhabbet ettik . gülçiçek saat 11.23 te hazır bulunmamı emretti . emrin başım üzerine dedim . neden ? beni tıpkı torbacılar gibi haplayarak müptela etmişti sohbetine . önyargılarımı yıkıyordu . ondaki özellikleri falan not alıp , geçmişimdeki taklularla kıyaslıyordum . 9 gibi uyudum alarmı kurdum . 11.10 a kurdum sanırım . geç kalırsam ne tak olacağını biliyorum . alarm çalmış ve kapamışım . birden bir ses duydum
edebi olmak için fazla güzelim bu sözle uyandım ama uykuda duyduğum bir ses. saat 11.20 idi . kaça kaça bilgisayarı açtım . bir dakika farkla yetiştim ona .
- geldin * dedi
- gelmem mi : ) dedim ( yiyorsa gitme ) sürekli gülücük surattık biz , her taka güleriz . güler(dik) ( gizemli oldu demi * )
sallama çayı bile zamandan tasarruf adına farklı bir uygulama ile kullanmak istedim . ağzıma poşeti koyup üstüne sıcak su içmek . varın siz hesaplayın : ) -
584.
-1@165 karı kız : ) hayatım diyelim . sonrası da var elbette ilinti olarak . ancak ilk hikayenin kaldığı yerden devamı . ipin ucunu sıkı tutarsan seni bütüne doğru çekeceğim : ) daha var çünkü
-
585.
-1ayşe'nin gidişi ile tekrar bir boşluğun içine girdim . daha doğrusu boşluklardan boşluklara süreklenir bir hal almıştım . her ne kadar başarılı ilişkilere gıpta edip , bendeki bir tarafı burukluğu bu ilişki biçimine bağlasam da , yıllar sonra gördüm ki aslında bu kırık yanım bu değilmiş . evet ben bir arayış içindeymişim , fakat aradığım bir kadından çok ötesiymiş . insan ciddi anlamda yıllar sonra anlıyor . aslı'nın evlenmesi , ayşe'nin gidişi olsun bunlar bana birşeyler anlatmak için olabilir miydi ? güç bela kurtulup , daha sonra belki çevrem artınca burukluklarım azalır diyerek tekrar girdiğim bu deyim yerindeyse büyücülük falan bunlardan da medet olmadığını göstermek için miydi ? neden bir kadına bu kadar ihtiyaç duyuyordum . sanırım o dönem adına tamamen egoydu . yaptıklarıma baktıkça ciddi anlamda eleştirdiğim mustafa'ya benzemeye başladığım su zütürmez bir gerçekti
-
586.
-1sizin 3 harfli dediğiniz , 3 harfli dediğiniz zaman anlamayacak kadar gerizekalı olarak hayal ettiğiniz o varlıklardan korkuyordu gülçiçek . aq anlayamadığım nokta 3 harfli deyince kendisinden söz edildiğini anlayamayacak kadar mal olarak tasarladığınız şeyden nasıl korkuyorsunuz ? neyse ... ona bir şekilde yardım etmeye çalıştım . neden mi ? benim üfürükten bir adam olduğunu vurguluyordu alttan alttan . egom hala ölmemişti , tek amacım ona istediklerini verip gitmekti . tek istediğim 'vay be ' dedirtmekti . saçma bir hayatın olunca saçma meselelere takılıyorsun , sanki gülçiçeğin umrumdaydım . aslında o dönem gülçiçekte benim umrumda değildi . kim daha uzağa işeyecek yarışındaydık ilk başlarda . birbirimize güzel karşı çıkışlarımız mevcuttu , çükümün verdiği avantajla daha uzaklara işeyebiliyordum ve gayet mutluydum
zamanla gülçiçekle dostluğumuz ilerledi . pembe sıçanlardan değildi . odasında canı sıkılınca tükrüğünden baloncuk falan yaptığını itiraf edecek derecede içten . lahmacuna ıyhhhh deyip 3 tanesini iç içe saran kızlardan değil . doğal bir kız , orgnik . ne de olsa kökeni doğulu . ama hiç doğuluya benzemiyordu aq . duygular doğu ,trt spikeri türkçesi batılı . sesini nerde duydun ? dur hele anlatırız gel otur yamacıma , yeğenime bir oralet söyleyim bakayım . -
587.
+1 -2kız bu sürede kısmen bir yumuşama yaşadı , x gün sonunda ritüeli sona erdirmiştim . karşımda bana karşı daha duyarlı bir kimse vardı kısa bir süre için , bu süre çok kısa daha sonra ansızın 'adaşım' olan başka bir kimse ile beraber herşeyi bırakıp kaçarak evlenene kadar ... hem de bu ritüelden 1 ay sonra ... çocukla 1 aydır tanışması sanırım büyük bir tesadüf olamaz ... kanım aksın ki tek kelimesi ile bu gerçektir ve yaşadım . büyülerin çift taraflı olması ile ilintili ve bu benim lanetlenmemdi... kısacası alaya alınmıştım
-
588.
-1bu arada ahmak olmaktan daha kötüsü ahmak olduğunu bilmemektir . umarım payını alan alır . züt tekmelemeyi bıraktım ben tarzım değil . okursan ekime okumazsan gibime kadar güzel kardeşim kendini yorma , sen biliyorsun kim olduğunu . ruhu kolpa adamların gerçeklik takıntısına gülmemek elde değil .
her neyse bir zaman sonra ciddi anlamda aklımla , hevesim çelişkiye düştü . bir haltları yanlış yaptığımın farkına vardım . zararın neresinden dönsen kazançtasın nihayetinde . şeytanın en büyük vesveselerinden biridir batıyorsun , batacaksın , asla çıkamayacaksın , çırpınma , hem bu saatten sonra çırpınsan da ne fayda , boşver gücünü tüketme kudretli ve asil bir şekilde bat ! -
589.
-1ayşe bana karşı duyarlıydı . o dönem aslında duygusal ilişki değilde sözümü dinleyecek bir asker arıyordum sanırım . kısacası duygusal ve fikri paylaşımdan daha çok ego tatmini . kız da her sözümü dinliyordu , aslında hoşuma gidiyordu . her ne kadar yollarımız ayrılmış olsa da , benim şu an olduğum 'hiçlik' noktasına ta o zaman ulaşmış kaliteli bir insandı .
-
590.
-1bu dönemlerde çevremizde insanlar artmıştı . ufak hediye getirenler ( çıkar amaçlı hediyelerden nefret ederim ) , sırf işi görülsün diye güzel kelamlar edenler . oysa hala bir yanım boştu , uzunca bir müddet bu işlerle alakadar olduk . ben insanların hayatını kısa film tarzında gözden geçirecek yöntemlerde ustalaşmıştım . sıkıntılı kimselere meseleleri üstü kapalı özet geçer , sonunu tahmin etsem bile az çok teselli verirdim . muzaffer ise dediğim gibi daha farklı alanlardaydı . bir süre sonra içimde derin pişmanlıklar yaşamaya başladım . ak büyü , kara büyü gibi bir saçmalığı eleştiren biz birebir bunla aynı eksende davranır olmuştuk . erumi ve sakille rüyalarda olsa bile irtibatım kesilmişti
-
591.
-1her neyse dediğim gibi önceleri sadece yakın arkadaş çevremiz üzerinde denemeler yaparken , zamanla yeni simalar ile tanışır hale geldik . ricalar minnetler , eve eli boş gelmeyen misafirler . aşk acısı çekenler , maddi darlık çekenler , ruhi bunalımı olan ama kendini cinlenmiş sananlar ... hepsi ama hepsini gördük . korkmayın kimseye büyü yapmadık , sadece onun bilgilerine ve geçmişine bakma amaçlı yöntemler üzerinde durdum ben . muzaffer ise büyü işlerinde cidden maharetliydi , bazı insanların bu işlere enerjisel ve soysal yatkınlığı üst düzeydir .
-
592.
-1mehmet kendi aleminde genç sayılacak yaşlarda , orta düzeyde güce sahipti . bir nevi sözlükteki ergenler gibiydi . bir çok meseleyi kabaca geçer , korktuğundan bahsederdi . örneğin şu işlemi yapmayın eğer karşı taraf çözmeye çalışırsa şu türden varlık kullanır ve sonunuz kötü olur gibisine bize tüyolar verirdi . birçok kez bizi koruyup koruyamayacağını sorduk , gücünün asla yetmeyeceğinden bahsetti . o sebeple mehmet'i büyük işlemlerde kullanmak yerine daha çok istişare türü bilgi alımlarında kullanıyorduk . bir nevi ajan ya da kahin gibi . elbette yapabileceği küçük işlemler vardı ancak kimsenin kaderine müdahalede bulunabilecek işlemlere kudreti yetmeyecek türdendi . kendi kavminde askerdi . mehmet ismini vermemizde burdan ileri geldi zaten . bizim alemimizdeki yaşı o dönem 17-18 e denk düşüyordu . ilk tanıştığımız dönemler birbirimizin sorularına çok temkinli yaklaştık ancak dediğim gibi zamanla ufak işlerimizi halledip , büyük taleplerde bulunmayınca irtibatı devam ettirip bir üst kademeye kabaca 'arkadaşlığa ' taşıdık . onlarda tıpkı insanlar gibidir . sohbet etmeyi severler . ancak insan kadar yaratıcı değillerdir , basit düşünürler diyebilirim . nezakete çok önem verirler , kısacası şımartılmayı severler . kemik ve pirinci çok severdi . kısacası ibn_i mesud dan alınan hadis doğrudur . yine çok detaya girmeden basitçe bahsetmek icap ederse senin için kemik olan şey onun aleminde et gibi birşey . kısacası kıymetli . soğan kabuğunu da severler ama bunu yiyecekten ziyade ziynet eşyası gibi kullanırlar . insanlara sıkça yaklaşma sebepleri aslında eğlenmektir . ergen mizahına sahiptirler , çocuk gibi eğlenirler . elbiselerinizi bulamazsın çoğu kez , bazen paranız kaybolur umulmadık yerden çıkar . saçma sapan saatlerde ışıklarınız yanar , sularınız açılır bazen . mehmet'in de bu tarz davranışları vardı ama onunla iletişim halinde iken yapardı . ritüel bitiminde pek fazla sululuğunu görmedik
-
593.
-1aramızdaki çok saat farkı var ve orda geç bir saat değil , malumunuz o batıda hem de çok batıda . içimde saçma bir şeyler beliriyor . evet ayşe beni seven tek kadındı sanırım . yine evet bir süre sonra tatsızlık olsada verdiği atkıyı hala saklıyorum . acaba o benden bir zerre saklıyor mu ? bunu öğrenmenin tek bir yolu var , aramak . belki de beklediğim düzeni ayşe ile kurarım . ayşe zaten erkek delisi bir kız değildi , kimse yoktur hayatındaTümünü Göster
numarayı çeviriyor , boğazımı temizliyorum . sakin bir hal ile açmasını bekliyorum . telefon açılıyor
- hello
- ayşe benim süleyman
kekeliyor ayşe ve telefon yüzüme kapanıyor . boşluğuma yumruk yemiş gibiyim . kendime küfürler saydırıyor ve elime ne geçerse sağa sola fırlatmaya başlıyorum . bir an duralıyorum , belki kesilmiştir ? evet evet bir daha denemeliyim
numarayı bir daha çeviriyorum , açılıyor
- az önce sen mi kapattın , kesildi mi ?
- süleyman hiç değişmemişsin . ne diyeceğimi bilemiyorum . sen misin gerçekten
- eski ben olmasam da benim . rahatsız mı ettim , müsait misin ?
(eski bir dostla konuşmak gibi birşey )
- bu kadar yıl sonra ... tabi tabi müsaitim
- ben ıraktayım . saçma biliyorum ama aklıma sen geldin .
- aklına ben geldim ( güldü ) demek ki daha iyi biri yok aklına gelecek . ırak'ta ne işin var
- geçmişimden kaçıyorum
- geçmişini arıyorsun ama
- (güldüm ) hayat bana istediklerimi vermedi . peki ya sana ?
- bu soruyu cevaplamasam
- yoksa sende mi evleniyorsun ?
- başka evlenenlerde mi var ?
- bu soruyu cevaplamasam
- değişmemişsin
- ordan öyle mi görünüyor . şey gözlerin nasıllar
- boş bakıyorlar
- neden ? ( senden demesini bekliyorum )
- sıkıntılı bir ilişki
- ilişkin mi var ?
- süleyman biz birşeyler yaşadık ve bitti .
- seviyor musun bari
- sanırım evet beni anlıyor
- beni mi sevdin onu mu ?
- seni de sevdim ama senden ayrılmasam onu bulamazdım
- hımmm . neyse o zaman , bende evleneyim falan diyordum zamanı geldi . ondan aradım seni , hani neticede tanıyorum falan ya ( sıçıp sıvamak , komik ayağına yatmak ama pancar bir surat . evlenecekse de evlenmez lan )
- geç kaldın be süleyman
- eee arkadaşların falan yok mu bana göre
- duygularımı mı yokluyorsun ? istersen bulurum , sorun değil yani
- ( ananı gibeyim dedim içimden ) tamam ben kapatayım o zaman
- istediğin zaman arayabilirsin , biz dostuz ( bu söz seni giblemiyorum demektir )
- ben sevişmeyi düşündüklerimle dost kalamıyorum
- o zaman kendine iyi bak
- sende
balkondan aşağı balgam fırlattım . insan az bekler aq . az biraz göreceli bir kavram kabul ediyorum . huhuuuuu ayşe'de evlenecek sanırım . ama güzel bir yanı var bu işin , artık saate bakınca nerde ne yaptığını bilecem , aklım kalmayacak : ) -
594.
-1muzaffer'in ilişkim hakkında yorum yapması en son istediğim şeylerdendi . bu sebeple ayşe'nin meselesinin dahi açılmasını engelleyecek saçma konu değiştirme girişimlerim mevcuttu , mesafemiz artıyordu . tüm bunları 'karıncayı belini incitmeden gibmek' fiiline uygun yapıyorduk , aslında ikimizde farkındaydık ama gururumuza yedirip dalaştığımızı kabul edemiyorduk . arkadaş ortamlarında dedikodular başladı , birbirimizin arkasından atmamıza sebebiyet verecek sözler vs edildi . ben hepsine ' aramızda sorun yok , ama olsa da bizim aramızdadır ' deyip geçerken kendisi hakkımda epey destekli sallıyormuş . beni kastederek 'kardeşin' nasıl diyenlere , ne kardeşi onlar eskidendi falan diyormuş . kulağa gelince can sıkıyor . samimi davranıyorum benden kaçıyor vs bende bir yere kadar kovalayıp sonra yorulduğumu farkedince ' aman gibtir et , akışını bırak ' moduna girdiğim için pek sallamıyorum . bir akşam bir iki arkadaşla beraber otururken sohbet çok sardı , hepimiz gelecek üzerine hayallerimizden bahsetmeye başladık . kimimiz zengin olacaktı , kimimiz mutlu , ben fakir ama onurlu bir de ayşeli falan . birbirimize takılıyoruz işte , süleyman böyle olacak kesin muzaffer böyle vs ( tabi yine aşağılamalı sözler ama alttan alttan :D ) derken yemememiz gereken bir takun içinde bulduk kendimizi . geleceğimizi öğrenmek fikri . bunun yapılmaması gerektiğini biliyorduk . her insan geleceğini çok merak eder , o ezberlediğiniz rivayetleri unutun . elbette bana göre de gayb_ı sadece allah bilir , fakat aynı allah ' bildirilenden başkasına ' gayb der . burda dini boyutta bir tartışmaya girmek , hele ki böyle bir platformda kimdir nedir ne kadar araştırmıştır bilmeden her laf atana cevap vermek adetim değil . o yüzden bu kısım bende kalsın , dayanaksız bir tez deyin gitsin
-
595.
-1- senin rüyanda gördüğün gerçekten gülçiçek'ti . ortada begüm diye biri yoktu . mehmet dediğin cinni ise tamamen yok edilen ifritin hısımlarındandı ve senin kaderinle oynamak istedi .Tümünü Göster
isteseydin ayşe ile de beraberliğin mümkündü , ( müjgan'ı kastederek) biri sana gülçiçek ile olan görüşmenden önce de bunları söylemişti . oysa mehmet dediğin varlık o görüşmede kafandan tamamen ayşe'yi sildi . sana begüm ve büşra diye iki isim verdi . bu andan sonra ayşe'ye karşı davranışların değişti . kader sandığın biçimde değildir , kaderinin çoğunu sen tayin edersin . kaderin yüz kolu vardır ve hepsi kaderdir . sen ise bunlardan hangisinde yürüyeceğini seçersin . karşına çıkacak kader çizginde bir noktaydı büşra , eskişehirli değildi ama hayatında bir eskişehir izi vardı . bu sende ister istemez , bu olmayabilir sadece bir tesadüftür mantığının doğmasına sebep oldu . begüm isminin verilmesi de , büşra giderse yeniden birilerini yani begüm'ü araman içindi . kısacası önüne çıkan her insanı es geçip , bir hayalin peşinden gitmen . müjgan sana 'ciddi bir ilişkin olmayabilir ' derken aslında bunu kastediyordu . hatırlarsan intikam alabilirler demişti , bu yüzden ciddi bir ilişkin olamayabilir demişti . sen boş bir karambole düştün , aslı'ya büyü yaptın ve nefsine yenildin . bu büyü ile aslı elinden kaçarken , ifritin yandaşlarına da kapı açıldı . o kapıyı açmayacaktın . o kapıyı açtıktan sonra buhranlara düştün , çareyi gizemli işlerde aradın . sadece kendini yıprattın . aslı ve ayşe'yi tercihlerin ve uygulamalarından ötürü sildin kader çizginden . gülçiçek ise belki de sadece bir iz olarak kaldı . kader tamda senin anladığın gibidir . çaba sarfettin mi ? hoş sarfetsen de bir işe yaramayacaktı . ancak sarfetmemen yanlış bir uygulamayı da senden uzak kıldı .
gülçiçek için sana erumi ve sakil ne olacağını söyledi mi ? hayır . sadece onunla tanışman gerekiyordu ve tanıştın . ötesi olur muydu ? . dediğim gibi bunu etkileyen pek çok faktör vardır . ne evet , ne hayır ... karşına çıkması kaderdi , izlemek ise seçimin . denemeden bilemezsin süleyman . erumi ve sakil 'yaz' diyerek onu yazına celbetti , rüyan sadık çıktı . ancak mehmet'in tek amacı iyice bağlandığın gülçiçek'le ileriye yönelik olur ümidi taşıman ve gidişi ile yıkıma uğramandı . erumi ve sakil allah'ın izni ile yine seni yalnız bırakmadı . buraya gelene kadar , önünde gidebileceğin 4 ülke vardı . oysa sen ırak'ı seçtin . tıpkı müjgan'dan deva bulman amacı ile sana o şehri seçtirdikleri gibi . mana diyorsun ama manaya hakim değilsin . esrarı çözemiyorsun
-
niyet ettim silik yemeye bu sen misin la
-
niyet ettim silik yemeye bu muymuş
-
google a deutçland kasap mı yazdın
-
ibretlik kayra editt
-
michael gibofield yeni keşfettiği kelimeyle oynuyo
-
nasyonel sosyalizm arama gecmisi
-
namık da benden yanaa
-
zalinazurtun futbol muhabbeti yapacak
-
nasyonel sosyalizm façan yansın
-
bu incelcanin adi azad diye
-
yaklaşık 260 bin tl kanzi
-
ananı niye zütürdün solaryuma olm
-
9 sene once benide ayni yerden atmislardi
-
sadece tarihci agalar anlar
-
andrew tate den nasyonel sosyalizm yorumu
-
yol aga bişeyler ekgib sözlükte
-
tegmen karari dogru abi
-
yarın iş başı var aga
-
hüüüüp selam beyler
-
solaryum bu muymuş aga
-
nasyonel sosyalizm anani bacini
-
melek goz sentenza günlük mesai
-
hay ananı rizenin çay tarlalarında
-
zuhahhauweovaovdogapbdbpa
-
şöyle allahsız kitapsız minyon ufak çeneli
-
pazar gecesi 50 üye ne olm
-
kırmızı pelerinli o ananı
-
3 milyon dolarlık sözlük hala gece 12 de çöküyor
-
hayat artığı spor yapıyor
-
nasyonel sosyalizm savaştığın şeye dönüşürsün
- / 4