1. 51.
    +9 -1
    uyandığımda aklımda tamamen o kadın vardı. arkadaşlar en deli aşkınızı hatırlayın emin olun zerresi bile denk gelmez. haşa tüm benliğim ile ona aitmişim gibi geldim. çok çekici bakışlar ve sanki bir parçammış gibi o derece özümsedim bir anda. anlam verilemez bir halde muhtarın kızı gözümde sıfırlandı uykudan uyandığım anda. şuursuzca bir hareket farkındayım ancak, tamamen beynim ele geçmiş gibi
    ···
  2. 52.
    +10
    tüm bu olaylarla meşgulken , ortaokuldan beri bahsettiğim hedefimden yani okuyup bir meslek sahibi olmaktan da o derece uzaklaşmaya başlamıştım. lise bitmişti . bahar ayları ve yaz tatilinde girdiğim bu ipsiz sapsız mücadele neticesinde derslere de pek alaka göstermemiştim. zaten iyi bir okul kazanabilecek puana sahip bile değildim. aklımı başıma alıp eğitimime dönmeye ve ailemi de ikna ederek kursa yazılmaya karar verdim. babam öyle baskıcı bir adam değildi,o dönem lise mezunları da abartılı olmasa dahi çeşitli memuriyetlere atanabiliyordu. aklını başına al ve sende benim gibi memur ol,sırtını devlete yasla demişti.ben ise hem yaşadığım duygusal açlığı tatmin etmek,hem de dışardan çok ışıltılı anlatılan üniversite hayatını tatmak adına tercihimi şansımı denemekten yana yapmıştım. allah razı olsun çok diretmedi ,sonradan beni suçlamasın düşüncesi ile gereken ücreti vererek kaydımı yaptırdı.
    ···
  3. 53.
    +10
    sorumlu benim... odalarda düzenlemeler yapıyoruz. yurdumuz yeni olduğu için , bazı yanlışlıklar olmuş kayıtlarda. başka başka arkadaşlar kayıt almışlar fazlalık var dedi... hala yağlı zütü üstünde, fabrikatör ayhan bey moduna bağlamış... hem de bazı hanzolar, kibar ya da insancıl davrandınız mı kendini 'maho ağa' sanabiliyor... acı ama gerçek

    ne demek yani ? dedim,ses tonum hafif sertleşti. karşımda böyle giblemez bir adam görmek hoşuma gitmedi. dedim ya yumuşak davrandınız mı, her türlü giber bu tipler

    işte 4 kişilik odaları 6 kişi yapacağız,ona göre paranızdan yarım taksit keseceğiz

    ben odayı ve kişi sayısını seçmedim mi ? anlaşmayı onun üzerinden yapmadık mı ? yarım taksit ne demek oluyor dedim. hava sıcak, tahammül eşiğim sıfıra yakın. lazlardan özür diliyorum ama karşımda en gib kafasından bir laz var

    beğenmiyorsan iptal edelim, allah allah deyip sesini yükseltince, bunun üzerine bir bağırdım

    ver lan o zaman depozitomu, üstüne depozito bedeli kadarda para vereceksin o zaman. burayı tanımam etmem, anlaşmışız böyle saçma iş mi olur ? diye kükredim resmen

    yaaa sabahtandır herkes şikayet ediyor, bizde insanız ne söylense onu yapıyoruz, müdürü müyüm buranın... herkes bize fırça atıyor a bağladı.bre zütveren hem olayı alevlendirip bu noktaya getiriyorsun, sıkıyı görüncede küçük emraha bağlıyorsun dedim içimden... herkesle kendi anladığı dille konuşmak lazımdır,bu da bir ders oldu bana

    sorumlusu benim demediniz mi ?

    ben idareten bakıyorum, hocanın işi var ben ilgileniyorum geçici dedi
    seni muhattap aldığım hata arkadaşım.ara hocayı konuşacağım. durumu ve tutumunu anlatacam. senin bana böyle davranmaya hakkın yok, kendi ağzınla diyorsun yetkinde yok dedim

    çekine sıkıla aradı, baktı ki savuşturamayacak. aldım adamla konuştum. mağdur edebiyatı yaptım. tutumu beğenmediğimi söyledim. yetkili olmayan bu kişinin onun işletmesi hakkında karar verdiğini vs söyledim.yok yanlışlık olmuştur ver sen onu telefona dedi. çocuk tak gibi oldu,gel benle diyerek beni bir odaya çıkardı. ödemede ki 2 taksitim iptal edildi, odama da yerleşmiş oldum herkesten önce. bazen cazgır olmak iyidir, efendiliği efendi adama göstermek lazım gelir...
    ···
  4. 54.
    +10
    yurt sahibi hoca ve tayfası karadenizliydiler.tam anlamı ile hemşehricilik üzerinden çetecilik. orda kalan öğrenciler mi ,yoksa sahipleri mi ? belirli değil.bir salonda televizyon var, maç oynanacak televizyonda istiklal marşı okunuyor dıbına rövaşata attıklarım milleti ayağa falan kaldırıyor.bu derece gösteriş budalası mal adamlar. diyeceksin ki ; marşımızı sevmiyor musun ? birader seviyorum fakat televizyona başbakan çıkınca da donla otururken kaçıp takım elbise giymiyorum mesela. vizontele belki de bu adamlardan esinlenerek yapıldı.bu gibik heriflerle 1-2 hafta sıkıntılarım oldu, okula başladım bir iki arkadaş edindim. arkadai edindim dediğim tayga içinde hiç kız yok. bölümde zaten az kız var. onlardan da bir tanesi var ki,o zamanın çılgın ve cesur kızı modunda olan ve bugün ki kevaşelerin atası olduğuna iman ettiğim bir kız. önüne her gelenle arkadaş olmaya çalışıyor, sanki yolda yürürken düşürülen bir amı bulmuş 'am buldum kimindir, sahibi yoksa benimdir' deyip kız olmuş gibi. hiç cilvesi, çekiciliği yok üsteli benden daha yakışıklı. ancak orasından burasından sahte hümanizm akıyor.ha işte kafanda yarattı isen işte bu kız, benle de arkadaş olmaya geldi birgün. hayatın gibikliği üzerine efkarlı muhasebeler içinde okan bayülgen misali sigaramı tüttürürken

    ayyyy ben senle tanışacağım ama çok serrt duruyorsun, korkuyorum kikiki dedi

    bencede kork,pek hareketli değilim ... yapmacıklığı, zorlama işleri de sevmem dedim... niye dedim bilmiyorum ama 'amısını gibem ne dedim ben ???'' olmadım da değil... cool olayım derken, sıçıp sıvamıştım. bana göre düşüncelerimi çok kolay dile getirmem, bazılarınızın dilind odunluk olabilir.ama emin olun bilerek yapmamıştım,bir düşüncemi zamansız ve yersiz aktarmıştım sadece. belki de bilinç altım, kızı altıma almaktan korumuştu da ondan çıkıvermişti bu laflar ağzımdan... her neyse ne işte neticede ; kız kendi tanışma isteği üzerine söylendiğini sanmıştı.o dönemden itibaren bölümün yalnız ve asi kovboyu şeklinde uzun bir müddet elimi gibtim. ifrit dediğiniz kadın bile gelmiyordu. hologramda olsa kadına hasret kalmıştım. yokluk nedir şimdi daha iyi anımsadım aslında.o yüzden 'ağabey cinleri nasıl gibebiliriz' tarzı sorularınıza o kadar da öfkelenmeyeceğim şu satırları yazdıktan sonra...


    ifritt seni üzdüm çok pişmanım geri dön. sabahaca uygu uyuyamıom. nerdesin bitanem, sevgilim nerdesinn üğğğğğ dememe ramak kalmıştı. tamam çok sevişken bir insan değildim ancak üniversitede uyuşturucu içek, zikişek tarzı bir hayat var sanıyordum... aaa bunları yaşayan biri nasıl böyle yazar değil mi,salyalar saçarak ve birazda çarpılmış bir halde hawking gibi olmalıydım size kalırsa. gözümle ya da parmağımla sinyaller yolladığım bilgisayarımdan girmeliydim bu enrtyleri... öyle değil mi ?... gerçeklik anlayışını gibeyim o zaman, çabuk burayı terket... duyduğu hurafelerin kesin doğru olduğuna inanan ve bunları zerre araştırmadan savunucusu olan muallak seni... ( esprili dili severim, seni incitti ise okuma.. okunabilirliği arttırıyor. sana şiddetli korku satanlardan daha iyi niyetliyim veya bu da bir yalan... belki de hepsi bir oyunun parçasıdır... o yüzden kafana göre takıl... ama emin ol amacım seni ürkütmekten ziyade başımdan geçenleri anlatmak... çoğu kez salt korku satmamak adına bu tarzı seçiyorum,en azından inanmayan ama okumak isteyenlerin eğlenmesi adınadır bu)
    Tümünü Göster
    ···
  5. 55.
    +10
    mustafa ile tanışmamı sağlamak adına başkanı rahatsızlandırmış, hatırlarsan tahlilleri normal bir insandı. mustafanın başkanı iyileştirmesi ile ona tav olan ben onun gibi olmak tan şifayı kastetsemde amacım kibrimi yüceltmekmiş.(-ki öyleydi,her insan öyledir )

    bu sebebple allahın haram dediği işlere girmişim ve ifritin ocağına düşmüşüm.bir anlaşma adına ortada imza gerekmez,bu işe girmek zaten kabul etmek demektir

    mustafa hile ile çalacağı ganimet adına beni onlarla zütürmüş, hani bunu anlatmıştım önceden. muhtarın evinin önünde benimde bulunmamı sağlama amacı da gün gelir karıyı düzdüğü mesele açığa çıkarsa beni öne sürmekmiş. beni de türlü yalanlarla kandırmış, elindeki kitap dediğim gibi zaten yalanmış.

    insanlara bir hazine sahibi gibi görünmek adınaymış bu kitap. kızın ırzına geçme arzusu da ; ne bahsettiği erkek ifrit ne de başka bir sebepleymiş, sadece hevesmiş ancak beni de susturmanın bir yoluymuş bu bahane. palanın olayını fırsat bilmiş ve girişmiş sonuda gebermiş.(kız ne haldedir haberim yok)

    mustafa orda ölmüş çünkü bahsettiği üzere onu koruyan kimse yokmuş, ifritin uydurduğu gibi de ifritle olan anlaşmasını bozduğundan falan ölmemiş. sadece ifrit birinden yardım alırsam sonumum mustafa gibi olacağını göstermek ve benim çıkış yollarımı kapamak istemiş.

    namaz kıldığım gece gerçekten zarar görmüş, allaha dönmem erumi ve sakil'i harekete geçirmiş. ifrit ise son bir oyun oynayarak çaycıda yaşadığım olayı gerçekleşmiştir.

    otobüste bir aşama daha katettik demesi ise, iyice saplandığımı kabul edeceğim bu işin içinde kabullenme yaratmamı sağlamakmış. hatırlarsanız bir zamanlar aidsli insanlar başkalarına da bulaştırıyordu bu mikrobu.ha işte benimde aynı duruma düşüp, insanlara bulaştırmamı sağlamak adına imiş. özel bir durum yok,o şehri yazmam adına ondan kaynaklanan bir durum falan.

    sınava hazırlanırken içimde beliren x şehrini yazma sebebimde erumi ve sakilin ilhamı ile olmuş, muzaffer ile tanıştıracaklar ve çözümüme vesile olacaklarmış. kısacası ilhama sebep olan erumi ve sakil iken, imanı ekgib olan ben bir aşama daha katettik diyen ifritin oyununa yine gelmişim. imanım ekgib olduğundan erumi ve sakille iletişime geçememişim. kısacası her olayı şerri işlerdeki mustafa ya da ifrit kendini yontmuş
    ···
  6. 56.
    +5 -4
    şunu da belirteyim,bu mesele 3-4 gün de sürebilir ... tahminen yazdıklarım 5-6 sayfa tutar. olay çocukluktan başlıyor, daha sonra ergenlik dönemimde yaşadıklarım ve akabinde bu işin içinde kendimi bulup bedeller ödemem,son olarak da şu anki hayatım ...

    tek kelimesi yalan değildir... kimseyi ikna edemem
    ···
  7. 57.
    +8 -1
    aslında tek çocuğu olduğumu uzun süre bilmiyordum : ) 3 kişi için ziyadesiyle büyük ve sobalı evimizde hiç kullanmadığımız oda da 2 arkadaşım daha vardı ve işin ilginç yanı bunları aileminde bildiğini sanıyordum. beyniniz yanmasın hemen sabır edin. kocaman bir salon ebatındaki odamızda küfeler, misafirler adına yatak yorganlar ve kuru erzaklarımız yer alırdı.
    ben ev oyunlarımı hep orda oynardım, lojmanda çok fazla yaşıtım çocuk vardı ancak o odada yaşayan 'erumi'ile 'sakil'
    ···
  8. 58.
    +7 -2
    koridorlu bir yapıydı evimiz, çocukluk işte beni göremeyecekleri noktadan dinliyorum... annem babama bu kız evde birşeyler görüyormuş ondan pek kalamıyor dedi... babam işte sordu soruşturdu kocasının haberi var mı gibisine... adamda biliyormuş meseleyi ancak zaten çocukları olmuyor diye kızı ailesi istemiyormuş,bir de bu mesele dillendirilirse aynı bana küçükken yaptıkları gibi 'ilgi fukarası' yaftasını yapıştırırlar diye çekiniyormuş. haliyle küçük yer, başında ağrısa, gibinde kopsa, delirsen de aynı doktora gidiyorsun. adamın ailesi de o şehirde olduğundan pek sıcak yaklaşmamış... annemin anlattığına göre kadın yatak odalarında 'gelin ve güvey ' görüyormuş... oturuyorlar ve ona bakıyorlarmış... tabi o zaman gelin nedir biliriz de güvey hiç anlamamıştım
    ···
  9. 59.
    +9
    ona meramımı anlattım... erumi ve sakil den bahsetmedim... ben dedim bu yolda ilerlemek istiyorum... sen nasıl bunları bilebiliyorsan, başkanı iyi edebiliyorsan ben de istiyorum... sen dedi şifa için istediğine emin misin ? senin gibi çoluk çocuk ( o zaman çokta çocuk sayılmazdım yine 17-18 falandım ) bu işi ya karı kız için kullanır ya para için kullanır ya şöhret için kullanır dedi... içimden be hey avradını gibtiğim ya sen ne içtin kullandın, kıza yapmadığın kur kalmadı diye geçirdim ve anında pişman oldum... bu herif nasıl yapıyorsa geçen sefer ta bina dışından hanzo dediğimi duymuştu ki,hanzo öyle akla ilk gelen hakaretlerden de değildir... bir de kötü bir düşüncen olunca söylemesen bile lafı oralara çekip kendini savunaya geçiyordu... mesela solculardan nefret ederdi, allah vatan kuran derdi ama büyü yapardı.. büyü kısmını çok çok sonra ki kısımlarda öğrendim onlara da geleceğim... işte ilerki zamanlarda ben büyü haramdır dediğimde o inatla bu yaptığının büyü olmadığını savunurdu... ne haltlar döndü, dudağınız uçuklar
    ···
  10. 60.
    +9
    malesef abi ne gezer dedim... dönemdaşlarım bilir o jenerasyonun da dıbına koyan parçalardan biridir 'tamirci çırağı'... o modla takılıyoruz... olmaz tabi dedi pis pis sırıtarak... bak dedi bu işi millete söylemek adına büyük paralar veriyorlar yine de ses etmiyorum... ama artık sen kardeşim gibi oldun... sende 2 adet süryani cin var ve bunlar senin cinselliğinden faydalanıyor... o dönem süryani den kastının ne olduğunu anlamadım,ona sorduğumda ise zamanla öğrenirsin deyip geçiştirdi... ben yolumu aldığım vakit çok araştırdım bu tanıma pek rastlamadım fakat kastettiği ya bildiğimiz süryaniler idi yahut ta sufli dediğimiz kötü niyetli cinlerdi... her neyse netice şu ki benim 2 belalım vardı... bi dakika lan 2 tane ?

    2 tane ? rengim limon gibi oldu...
    ···
  11. 61.
    +8 -1
    elbette şimdi anlatınca iğrenç geliyor... ancak bir sürü harikasını gördüğüm bu adama inanmak zorundaydım... boş beleş iş için içime 2 damla sidik dumanı çektirip eğlenecek adam değildi... denemeye karar verdim... okuma ve işlem saatlerini söyledi anlaşıp ayrıldık ben malzemelerimi temin edecektim... ertesi günü bana muska tarzı birşey getirdi... içini asla açmayacaksın... işlemi yap şu saatte akabinde heladan çık boynuna bunu tak... banyo da dahi çıkarma dedi...

    işlemi yaptım, evden çıktım gömdüm kalıntıları... 1-2 gün sonra mustafa ile tekrar buluştuk... bu arada mustafa o zamanlar benim şu anki yaşlarımdaydı...

    her olay birbirini takip eden zincirler gibidir... tesadüf yoktur... belki de birinizin mustafası benimdir.. erumi ve sakilden başlayan halka, muhafazid ve elif'in yalanları ile beni araştırmaya, mustafa ile uygulamaya itmişti ve bu çemberi kapatacak 1-2 zincir halkasına daha gerek vardı... onlar da gelecek... devam ediyorum
    ···
  12. 62.
    +7 -2
    suriyeliye de, kitabı iran kökenli bir adam vermiş. güya mustafanın elindeki kitap kendi ile beraber en az 3.el hükmünde. nüshaları bir şekilde çoğaltılmış ve kökeni eskiye dayalı bir kitap yalnız orjinali nedir ne değildir bilen yok. gün yüzüne çıkartırlarsa ellerinden alınacağından korkmuşlar. bunca zaman mustafa gibi bir insan azmanının benim gibi bir adamdan saklama sebebi bile belki buydu. o kitap bir bebeğin emziği gibi. kaybettiğin anda yine en baştaki haline dönersin

    bu kitap ve mustafa bir başkaydı... ben böylesini ne gördüm ne duydum... gerçi sanırım duydum... fakat bizim mustafa'nın, quantumun atakan tiplemesinde ki kolyesi ya da yanan bir kitap yoktu.o zamanlar quantum olsa, mustafa abi ; erkek adam kolye mi takar ? ipne misin sen ? der , bana bak huur çocuğu dünyanın neresinde fotografta göz yerine mavi boncuk görülmüş demoncu, özenti zütveren diye tokadı aşk ederdi... zütün başın ayrı oynuyor efsaneleri okumuş yannan kafası deyü kükreyip, onun deyimi ile yüksüğü ile giberdi suratını... en sonda küfrederek mırıldanır ve uzaklaşırdı

    hayır dıbına koyayım, kolyedeki resimde göz yerine mavi boncuk nedir yannanım ? fantezini gibeyim cık cık cık...
    ···
  13. 63.
    +9
    yaşattığın şey bir kölelik hayatı bir kafes hayatından ötesi değildir onlar için. gün gelince öcünü almak ister, zira senin ömrünün kat be kat üstünde yaşamaktadırlar. aslında seni zayıflatan ihtiyarlık sadece kemiksel, fiziksel olarak değil aynı zamandan hükümsel ve enejisel olarak yok eder. enerji kısmı çok önemlidir,bu işin birbirine galip gelme kısmına sebep olan enerjidir. tüm majisyenler belirli günler ya da saatlerde kendini kuvvetlendirmek adına okumalar yaparlar, işlemler uygularlar. insanlar zanneder ki ; bir kere ele aldın mı ötesi kolay... hiç değil... bazen bilsen de susman gerekir, bazen görsen de anlatmaman... nasıl ki küçük bir çocuğu kızdırırsan, son çare olarak sana tükürür ve aslında bu daha onur kırıcıdır... onlarda aynısı yaparlar... haşa ve haşa rüyanda en kıymetli insanları iğrenç haller altında görürsün, ölümleri haber alırsın, rüya ile gerçek birbirine karışmıştır. sıradan hayatı olan insanlara imrenirsin. kıskançtır bazıları, gönül eğlendirmene müsade eder de saadeti çok görür sana... yılmazı emesenden sileeecesin diye zırt diye çıkabilir sevgilinin önüne...
    ···
  14. 64.
    +9
    'peki beni kurban olarak aldın ise,o gördüğüm rüyalar neden ? bu tip bir rüya ile ne istiyorlar benden ?... hani bu nasıl bir etkidir ki,beni mecnun etti ?

    bak ! emin ol şimdi,bu kadar muhabbetin ardından ,o rüyandaki varlığın sırf bu kızı kendime çekmem adına olduğuna inanıyorsun ... doğru mu ?

    büyük bir yıkım içindeyim, aklıma başka birşey gelmiyor... işin böyle olduğunu aklımın ucundan geçiremezdim... randevulaştığım günle çakıştığı için, bundan başka bir düşünceye sahip olamam

    defineye neden seni zütürdük ? sadece 2 poşet eşya taşıyasın diye mi ?

    ( elim ayağım buz kesmişti... ) devam etti...

    bu işlere hepimiz girerken türlü bedeller ödedik... birçoğumuzun haberi olmadı, sonradan yaşadı ve hüsranı izledi... eli kolu bağlı bir vaziyette hemde... senin şu an ki ruh haline bir dönem çoğumuz sahip olduk... sen kurban ettiğimsin, tıpkı suriyelinin beni kurban ettiği gibi... sana dışı süslü ve hoş paketlenmiş bir hediye sundum... sen dışına aldandın, içinde ne olduğundan habersizdin... dışı güzelse elbet içinde harikalar vardır diye düşündün... hz süleymanı bilir misin ? o cinlere ve türevi varlıklara koca kazanlar yaptırırdı... hem de öyle kazanlar ki her biri bir havuz büyüklüğünde... onlardan ordular kurardı... birkaç saniyede sebe melikesi belkıs'ın tahtını çalıp süleymana getirmişlerdi... bu senin inandığın, beni sürekli eleştirdiğin kuran'dan kelamlar... allah bunları süleyman eli ile ıslah etmişti... süleyman öldüğü vakit, şeytan ve ordusu insanları ayartmayı başardı... aralarına fitne soktu, düşüncelerine girdi... birbirinin ağzı ile diğerlerine duyurdu... 'ey insanlar, süleyman bu hükme nasıl kavuştu ? '' sandınız diyerek ,onlara 'kendilerini besleyen ' türlü uygulamalar yaptırdı... evet, insanlar bundan kısmen menfaatleniyordu... bunlardan ulaşabilenler, birbirilerini aşık ediyor,ara açıyor,kâh doğru kâh yalan istişarelere bulunuyordu... söylediklerini fısıldayanlar şeytanlardı ve unutma şeytanda bir cindi... en başlarında iblis, azazil,lucifer her ne dersen de o vardı... onun askerleri de şeytanlardı...

    'almadaan vermek allah'a mahsustur, çünkü ondan eksilmez'... oysa bu varlıklar, senden bir şeyler temenni ediyor ... bu temenni ve arzularını gerçekleştirmeleri adına ise sana önce birşeyler vermeleri gerekiyor... insana verilebilecek en nefsani ödül, büyüklendirilmektir... hayranlık uyandırmak... o yüzden en başından beri herkes bir 'süleyman' olmak ister... bu varlıkların erişebildikleri noktalar senin tahayyül edbilecğinden çok ötedir, kafan almaz... çok hızlıdırlar, senden çok yaşarlar... geçmişi görmüşlerdir, iştişareleri kuvvetli ve keskindir...

    allahtan korkup onlara ilişmezsen, kendilerini sana rahmani olarak adlederler... sana iyilik ve güzellik hususlarında yardım edeceklerini belirtirler... o kadar süslü , o kadar hoş kelamlar ederler ki bunlar ancak meleklerdir dersin... yavaş yavaş nefsini okşarlar... sana insanların kafasından geçenleri hissettirirler... nasıl oluyor deme... peygamberin demedi mi ? 'onlar kanınızda dolaşırlar' diyerek...

    işte bu şekilde... allahın ilk emri olan onlardan uzak durmayı es geçersin... seni allah ile kandırırlar... akabinde birşeyleri bilmeni sağlarlar... bu bildiklerin seni diğer insanların gözünde büyütür... çünkü insanın özünde 'bilinmeyene' derin bir merak yatar...

    bu merak için değil mi ki ? bana hanzo diyen sen, türlü yağ çekmelere giriştin...

    dedi...
    Tümünü Göster
    ···
  15. 65.
    +9
    tam uykuya geçerken, tatlı bir esinti hissettim. yine tüm şuurumu kaybetmiş gibi o çekime teslim oldum.bir tür uyuşturucu gibi olmalı, kullananların anlatımları ile böyle olabildiğini söyleyebilirim sanırım.o kadar tuhaf bir his ki;dünyada değilim, rüyada değilim.o an ben 'ben' bile değilim. gözlerim kapalı elbette, fakat bir başka alemde gibiyim. anlatılması imkansıza yakın. karşımda belirdi kızıl saçlarını bir omzu üzerinden sarkıtmış, kiraz gibi dudakları ile bana bakıyordu.

    ne istiyormuşum senden dedi ,ilk sefer ki gibi aynı gülümseme.

    satın almışsın beni, kölen olmuşum dedim

    köle ? ne kadar çirkin bir söz, hani beni seviyordun dedi... inanması çok güç biliyorum ama dünyadaki en nazlı kızdan daha nazlı,en güzel sohbeti olan kızdan daha güzel kelamı vardı

    gerçekten seviyorum, bilmiyorum bunlar bir tılsım mı ? büyü mü ? fakat seni kimseyi hissetmediğim bir bağ ile hissediyorum... lakin artık ne rüya ne de insan olmadığını biliyorum,bu canımı o kadar yakıyor ki dedim

    insan ? insanlardan bu zamana kadar ne bulduğunu söyler misin ? ben varım,var olmam önemli değil mi dedi

    ancak korkularım var, deli miyim diye düşünüyorum. özlemlerim var, seni koluma takıp bir yerde gezdiremem, bağışla beni ama bir tenin bile yok dedim

    gözleri doldu, hiç öyle başkalarının anlattığı gibi kat be kat büyüyüp simsiyah kesilmedi... o gözlerini bana dikti ve yanağımdan öptü

    benden korkarsan, aldığın her nefesten kork dedi, kırgın bir ifade ile... mutsuz bir kadından daha mutsuz bir ifadeyle

    insanoğlu olsa,bir saat geçirmek için servetinizi vereceğinizi bir varlık var karşınızda... ancak... işte bu soktuğumun ancakları
    ···
  16. 66.
    +8 -1
    hayatımın her anının fırtınalarla dolu olduğu bu dönemde,hala unutamadığım bir nokta vardı ise ; o da muhtarın kızıydı.olayın aslını sorabileceğim kaynaklar sınırlıydı.herkes kulaktan dolma bilgilerle,kim ne dedi ise üzerine kendinden bir iki mesele daha ekleyip anlatır bu tip durumlarda.herkes bir hikayecidir bu noktada.bahsettiğim üzere bu bağlamda merakımı tatmin edebileceğim 2 adres vardı... bir pala,diğeri muhtar... pala ; pis işlerin adamıydı ve bahsettiğim gibi mustafa gibi bir adamı tutup taa yozgatlara gömecek adamda değildi... diyeceksin ki ; eli mahkumdu,işin içindeydi başka ne yapsaydı ?..

    hak veririm sana ,ancak bu tip adamlar sıyrılmak istediler mi pek güzel sıyrılabilirler her türlü vukuattan.daha öncede dediğim gibi ; bu tip adamlara takun derman desen,gider ıssız adaya sıçarlar.o derece egoist o derece ben merkezli insanlardır.belki böyle olmaları da gerekiyor.çakallarla barınan biriysen sen de çakallık yapacaksın ki;her leşten gram olsa pay kapasın ve hayatını idame ettirebilesin.ben leşe ağız eğmem deyipte hayatta kalabilen onurlu bir çakal görmedim ben . o sebepten pala işi hem riskli hem de basit bir merakı bastırmak adına fazla iddialıydı.muhtar ise hem kızının derdi ile sıkıntılarda,hem de daha o düğünde beni mustafa ile görmüştü.nasıl yaklaşabilirim bilmem.kız desen zaten tutuklu... yıllar ama yıllar sonra bir haber alabilirsen ne âla . o da zaten , hemen hemen imkansıza denk düşen minik bir olasılık dairesinde.zaten başıma ne geldiyse , meraktan gelmişti.insanoğlu tuhaf bir varlık ; bilinmeyenin cazibesi peşinde,bilinenlerden ne kadar hoyratça kaçıyor ve onları elinin tersi ile itebiliyor.belki tüm gayretini tamamen gerçeklerle bezeli olan hayatına verse,kafasında ütopya olarak adlandırdığı nice cennetleri dünyada iken yaşayacak... ancak,olmaz... hamurunda bu var...

    insan tabiatı gereği buna diretir... yapılan mastürbatif eylemlere bak çok rahat anlarsın ki ;belki herkes daha sosyal olsa o eylemi canlısı üzerinden halledecek... benzetmem incitmesin seni ama şuursuz olduğum ilk 3-4 yılı sayarsan yaklaşık 30 yıllık izlenimlerini bunu ispatladı bana.tüm hayal gücünü ünlü pornstarları,ünlü tabir ettiğimiz taş hatunları yahut biscolata erkekleri ile düşsel birlikteliğe harcamasan , belki de cebim dolar... güzel bir söz vardır, siz kafanızı hayallerle doldurun,gün gelir o cebinizi doldurur oysa bizim tek yaptığımız eylem kafamızda doldurduğumuz hayalleri bir peçeteye boşaltmak... kızlar nereye boşaltıyor bilmem,zaten pembe dışkılıyorlar dedikleri için geldim bu sözlüğe.şu an o sözün çevrimine baktım da ;adamların hayali ile bizim hayal anlayışımız bile farklı be mübarek... hayalden kasıt fikir yani... sen terim olarak rüyalanmak olan başka bir dil biliyor musun ? rüyada bile gibişip bunu kelimesel bir kalıba sokmuşuz.
    ...
    not : yazarın bunu anlatmakta ki muradı

    siz stoyaları düşünüp asılınca birşey yok,skortak beynine hükmeden ve onu zorlayan kızıla kayınca aouwwwww... ne aouwwww u aq ...

    ( arada relax olmanızda fayda var,o yüzden birazda gülümsemenizi sağlamak adına bu tarza geçiyorum... bunları yaşayan biri böyle yazamaz diye gelecek adama,lan anası ile cinsel münasabette bulunduğum herif hayatında bunları yaşayan kaç kişi tanıyorsun derim... senin tek bildiğin bu şeyi yaşayan böyle konuşamaz diye sana dayatılanlar... cinler,avratgiben yaratıkları... tecrübe dahi edemediğin bir mesele hususunda sana yutturulan dolmaları gerçek kabul edyiyorsun, yine bu bilmediğin konuda başkası farklı konuşunca ise bir anda olamaz böyle birşey diyorsun... oysa sen zaten bu meseleyi bilmiyorsun,sana dayatılanları kabullenmişsin... yani neyse... zaten aklı salim olan adamlar ne için okuduklarını biliyorlar... hoş geldiği için,bende sırf onlar adına yazdım... 787.kez söylüyorum ki inanmamak sana da bana da birşey kaybettirmez.zevk al bin kurusu )
    Tümünü Göster
    ···
  17. 67.
    +9
    duş aldım ve çıktım. şimdi olayın aslını öğrenme zamanıydı... kadın uzunca anlattı,ben toplamaya çalışayım...

    dedem, allaha inanan ve ibadet ehli biriymiş. allah'a sürekli maksudum sensin, hazine senindir bana imanımı arttıracak deliller ver dermiş... ona erumi ve sakil dediğin bu iki varlığı deneme vasıtası ile göndermişler.

    erumi ve sakil dedeme ; bu işten vazgeç sana ün, şöhret ve mal verilecek diye teklif etmişler. oysa deden aynen peygamber efendimizin dediği gibi 'bir elime ayı,bir elime güneşi de verseler ben bu işten vazgeçmem' diye cevap vermiş...

    onlarda sen kazananlardan oldun, allah bizi sana hizmetçi olarak yolladı. sana ilim öğreteceğiz. allah yolundan ayrılmadığın müddetçe seninle beraberiz demişler...

    bir süre ilişkileri böyle devam etmiş, dedem onlardan sadece imanını arttıracak deliller ve işler istemiş. olayların içyüzüne vakıf olmuş.ona sürekli bizden istediğin halledilmesi mümkün bir iş var mıdır ? diye sorarlarmış ... dedem ise her seferinde imanımı arttıracak deliller dermiş...

    ona bu güzel davranışından ötürü muhabbetleri artmış... ben doğduğumda, dedem çok mutlu olmuş. çünkü babamın abisinin yıllarca çocuğu olmamış, torun özlemine ben son vermişim. senin adını ilim sahibi peygamber olan peygamberin ismi ile şereflendireceğim demiş. adım süleyman olmuş.

    bu varlıklarda süleymanına manevi bir hediye vermek isteriz,sen seç diye tebriğe gelmişler.

    ona da bana verilen gibi hakikatı ve imanı arttıracak deliller verilsin demiş dedem...

    allahın izni ile bu mümkündür,o saparsa felakete düşerse en azından imanı adına nispetince yardımcı olacağız, lakin inanıp inanmayacağı onun nasibi nispetincedir... allahın emirlerinden caymaz inşallah demişler...
    ···
  18. 68.
    +7 -1
    beyler belirli olayları ve tetikleyici etkenlerini de anlatmam gerektiğinden bazı kısımlar az da olsa 'ne alaka dedirtmesin' hepsi arasında bir bağlantı var, sabredin ana konudan sapılmayacak sadece neye neden yaklaştım, nasıl girdim gibi aşamaları daha sonra sormamanız adına detaylıca açıklıyorum... ister gerçek, ister hikaye deyin ama dilerim okursunuz... devam ediyorum...
    ···
  19. 69.
    +7 -1
    yıllar geçti bu şekilde, ortaokula başladım. takım elbisemi çekince benden kralı yok.az çok durumumuz daha iyileşmiş, babam girdiği sınavı kazanmış, yeni ve daha iş görür bir maaşla göreve atanmış... o devirde okuyabilmek eskiye kıyasla çok zor olmasa da bugüne kıyasla zordu be kardeşim. çoğu arkadaşım ilkokulu bırakıp berber, kasap bilmem ne oldu... yani bu imkanı kullanmak lazım artık ne kadarına güç yetiyorsa, zekan yetiyorsa okuyup bir meslek edinmek lazım. erkendi belki bu kadar uç planlar adına fakat, dediğim gibi senaryo sana yapman gerekeni yeterince sunuyor...
    ···
  20. 70.
    +8
    kızlar 'aaa noldu anlat tabi' ye bağladılar... ben de aha gene ilgi çekmek adına ortaya ölmüş babasını falan koyacak duygu sömürüsü yapacak diye düşünüyorum... bana görünüyorlar dedi ve yere baktı, hani muallak olaya gizem katıyor bana kalırsa pek giblemiyorum... yine kızlar aaa nasıl,ne görünüyor diye bu nazlı gelini oynamaya davet ediyorlar adeta... bu da benim penceremden gözlemlediğim kadarı ile, anlatmak için can atıyor ancak hala hafif nazlarda... en son döküldü... babama bir cin musallatmış sağken, geceleri babam yatarken yatağını yorganını kaldırırmış, işte çimdiklermiş... en sonunda babamı korkutup kalp krizi geçirmişler öyle ölmüş... tabi bu esnada ağlıyor, kendini triplere sokuyor : ) baba acısı ile dalga geçmem, benimki de rahmete gitti allah olanlarınkine ömür versin lakin bunun yaptığı tarzı az çok anladınız, hepimizin eleştirdiği bu tip olaylar olmuştur : )
    ···