1. 26.
    +12
    mustafa'ya birkaç soru sorup soramayacağımı söyledim... bu tip adamların en hoşlandığı şey gereğinden fazla ilgi alaka görmektir... işinizi hep bu pohpohlama ile yapabilirsiniz bunu da aklınızın bir yerine yazın kardeşlerim.

    kızın yanında sor bakalım vesaire deyince ben abi özel diyerek direttim... açıkçası dernek gibi bir yerde metafizik öğelere bağlamak mantıklı bir iş değildi... ne olur ne olmaz... iç odaya geçtik, masaya kuruldu... yine o iri gözlerini gözlerime dikti sen neden cunüpsun dedi... yine kısa bir 'oha aq' çektim ama normaldir dedim içimden... bunu tahmin etmesi için evliya olmasına gerek yok..bu yaşlarda çoğumuzun yaptığı bir numara... şimdi değil ama o zamanlar gusülsüz dolaşıyorduk tabi... her dakika banyoyu nasıl yapacaksın... haftada 2 başından fazla... suyu kim buluyor
    ···
  2. 27.
    +12
    kafamın içinde parçaları birleştirmeye çalışsamda mümkünü yok... doğru bildiklerinin yalan çıkmasının ne kadar derinden yaraladığını ilk kez tattım o an... ulan rüyamda gördüğüm karı bile bir rüya değildi, sanal bebek gibiydim... tamamen başkaları elindeki bir değiş tokuş metası yahut dolandırılmış bir tüccar... tüccar elbette, herkesin pay alacağı bir işe girip aslında görmediğim ortaklardan birine pay olarak ikram edilmiştim. söyleyecekleri daha fazla incitemezdi. yine de aklımda kalan birkaç soru işaretine cevap bulmak ümidi ile kıpırdadı dudaklarım...

    peki bu kitabı neden bana verdin ? dedim

    ahh o kitap dedi acı bir tebessümle, sana birşeyler vermeliyim ki ,seni ikna edebileyim dedi...

    yani bu da mı yalandı ? dedim, cevabının hayır olmasını bekleyerek

    ''hala o küçük kafan almıyor değil mi ? seni başka nasıl ikna edebilirdim diyorum sana... beni nasıl kandırdılarsa ben de seni öyle tava getirdim. aslında tüm işi bu cinler yapıyor. biraz geniş düşünmeyi öğren artık.o kitap, elindeki gibik yüzük hepsi gereksiz birer ritüel... hepsi sana birşeyler yapılıyor izlenimi vermek adına uğraştırdığımız boş beleş işler.iş ne kadar komplike olursa o kadar çok 'bir mertebe' sahibi sanacaktın kendini... elbet kaçarı yok, birgün öğrenecektin.o da bugünmüş.

    onu geçtim bu kitap içindeki onlarca şekil,bir anlam çıkan saçma sapan harfler ? madem ki beni kandıran kişisin ve seni de birisi kandırdı,o halde onu kandıranı kim nasıl kandırdı ?

    onu kandıranda süleyman'ın bu harikalar ile insanlara hükmettiğini yayan kişinin zihniyetindeydi... benden pek uzak sayılmazsın hatada, beni suçlamayı kes !

    bana 1 bölüm verme amacın ne peki mustafa abi ? madem bir taka yaramayacaktı ve tamamen kendini sıyırmak adına beni belaya bulamak içindi. kalanlarını neden vermedin ?

    çektiğim belanın bir bedeli olmalı değil mi ? evlenemediğimi biliyormusun ? heryerde büyücü, şifacı yahut hanzo olarak anılmanın bedelini... 2 kuruş para için kırk adamın ağız kokusunu çekerek taaa suriyelere kaçmayı ? hiç bir tak bilmiyorsun... madem sordun söyleyeyim, birkaç ay daha fazla benim yanımda kalacaktın, palalar ayıkırsa öne seni sürecektim define olayı için... şehir dışına çıkmıştım,her şekilde beni arayacaktın. bulamazsan mekanlarına gidecektin. ayıkırlarsa en fazla kahvenin işletmesini alırlardı bende,ama seni giberlerdi... aslanım kusura bakma fakat ,aslan olacaksan o gibtiğimin vicdanından uzak duracaksın...

    her şekilde yannanı yiyeceksin diyorsun dedim ve kendimi tutamadım gülmeye başladım... sinir boşalması

    yok,şu saatten sonra yemen gerekmez... akıllı olacaksın... karı kız düdüklemeyiver, ananı babanı görmeyiver... bu hikaye üstünden bak dalgana.. mustafa ol sende, günü gelince bir skortak bulup rahata kavuş.bak benim son bir aşamam kaldı, kızı bafileyip erkekten de kurtulacağım. zaten bir şekilde namım var, insanlar bana inanmış bir kere... gelmeye yine devam ederler, param zaten var... artık bir kahvem var, adı her ne kadar kahve ise de şehrin daşşaklı elemanlarının mekanı


    uzun bir süre sessiz kaldık, çaylar tazelendi sigaralar devam. süleyman demirel gibi bir adamdı mustafa. saatlerce konuşup,bir çözümden bahsetmemişti.tek anladığım bu takun içine gayet güzel battığımdı. itiraz hakkım yoktu. mücadele gücüm yoktu. tavsiyelerine açıktım, bilmediğin bir ıssızda kalırsan ilk gördüğüne yol sorarsın seni ölüme bile yollasa başka çaren yok.her şekilde öleceksin zaten.bir an düşündüm ? ya bunlarda yalansa...

    hocadan falan yardım alamam mı ? dedim çekinerek... o an tek bir cümle istiyorum ,evetdese inanın ki 1000 km ötede olsa yaya giderim.o umut nedir bilir misiniz ?

    içindeki cini giberek öldürecem der zütüne kayar,bir de cebindeki parayı alır'' dedi bir kahkaha patlatıp... bildiğiniz celladımla oturmuş, akibetim hakkında malumat istiyordum...
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    +12
    -bu arada 'hikayeyi bitirirse bikini giyerim' diyen; 61giber arkaşımızın bikinili fotograflarını bekliyorum... ya da beklemiyorum. çocuk istimarına girebilir

    -yaz mutlu et bizi
    yan yatır gib bizi


    diyen lihyedar kardeşime de skortak'a verilen sözler tutulsun : ) diyor, ancak videosu adına hakkımdan vazgeçiyorum

    - bana sürekli destek olan adam gibi adamlar vardı. onlara selam olsun

    - quanttum yazsa 1000 sayfaydı sen 55 te kalmışsın diyen arkadaşa... gibimde mi ? diyorum... emin ol öyle bir niyetim olsa işimden arta kalan vakitlerimde yazıp,1 kere de yapıştırmazdım. kaldı ki ; yarıda kesip twitter takuna sarardım. sanal şöhreti gibeyim

    - cinleri nasıl hoplatabiliriz diyenlere, önce canlısını hoplat... bu işler level leveldir diyorum

    - cinle vuruşmaları detaylı anlat diyene,en büyük bedduayı ediyorum... sağ elin donuna girmesin : )

    - skortak sevişelim mi ? ^-^ demiş birisi.

    kızsan olur ... (hüseyin kaya mode on )
    ···
  4. 29.
    +10 -1
    1-2 yıl içinde kardeşim olacağı müjdesini aldım, dünyalar benim olmuştu.o süreler bahsettiğim odaya hiç girmedim diyebilirim belki 1-2 kez daha, kardeşim doğduğu gün biraz bebeği sevdikten sonra onlarla sevincimi paylaşmaya gittiğimde 'biz artık gidiyoruz' dediler, asık bir suratla... ağladım, gitmemelerini istedim ancak sen bizi artık sevmiyorsun dediler... ertesi gün odaya girdiğimde artık yoktular... aileme erumi ve sakilin gittiğini çok üzgün olduğumu söyleyip geri getirmelerini rica ettim... ilkin kardeşi oldu herhalde ilgi istiyor gibisine yaklaştılar, ardından babama robotumu da erumi yaptı dediğimde bildiğiniz şok olmuşlardı. beni esas işi ruh sağlığı olmayan bir hekim tanıdığın yanına zütürdüler, adam çocukken olur bunlar ilgi istiyor pışpışlayın vs deyip yolladı. çocuksun ama ne dendiğini anlıyorsun aq bu da tuhaf bir iş beyler. çocuktur anlamaz diyerek adam resmen bana ilgi fukarası muamelesi yapmıştı.
    ···
  5. 30.
    +10 -1
    evimizin bulunduğu yer hayli ıssızdı ve o dönemler terör örgütü bu amaçla olmasa da yine eşkıyalık vs durumları oluyordu. bizim bulunduğumuz bölgede bir nevi onların kaçış yolları üzerindeydi. babam teftiş için turneye gittiğinde annemle beraber korka korka geçirirdik geceleri. işte bu zamanlarda yan dairemize babamla aynı kurumda çalışan genç bir adam ve hanımı taşındı... çocukları yoktu... o zaman televizyon falan bu kadar dolu dolu değildi, haliyle kadının da evde canı sıkılıyordu bize geliyordu çocuk niyetine benle kardeşimle ilgilenip hasretini gideriyordu az da olsa
    ···
  6. 31.
    +10 -1
    bahsettiğim şehirden terör beölgesi olması hasebiyle tayin istedik.her türden insanın yaşadığı ancak bütçemizi sarsmayacak küçük bir ile taşındık. yavaş yavaş bilincim oturmaya başlıyordu, artık her insanda olan hortlaktan periden cinden korkma meseleleri bende de baş gösterdi. çocukken ölmeyeceğime inanırdım mesela ben, azrail gelince gözlerimi iyice açarım ölmem ki derdim... bilinçten kastettiğim nokta, hani bazı gerçeklerin farkına varıyorsun ve kafanda oluşan tabular, çizilen ürkütücü tablolar var... erumi ve sakil'in hemen hemen hayal olduğuna inanmışsın, inandırmışlar seni... robot olayı mı gibtir git, belki hiç bozulmamıştı bile diyorsun kendine... artık hayatında erumi ve sakil yerine al karısı, karabasan,ters domaltıp düz giben yaratıkları var... onların anlattığı hiçbir yaratık sevecen değil mesela,o halde erumi ve sakilinde gerçek olma ihtimali düşük... ya da onların gerçekliğini kabul etmek, diğer anlatılanların da gerçekliğini kabul etmek anldıbına geldiğinden korkuyorsun : )
    ···
  7. 32.
    +11
    ben hayretler içinde kaldım... adamın bakışından belli beni sevmiyor ancak, yine de hem can korkusu hem de olan olayın hayreti ve heyecanı ile sordum...

    abi ne yaptınız ? siz diye... bana alaycı bir tavırla baktı... boşver beni dedi, senin baban neden sinameki içiyor, söyle içmesin bir işe yaramıyor... nasıl lan bir dakika ? babam bağırsaklarından rahatsızdı ve afedersiniz iyi gelir diye sinameki isimli bir otun çayını içiyordu... bu herif bunu nerde bildi... abi dedim nerden bildin, yüzündeki sert ifade avını ele geçirmiş avcı gibi tebessümle değişti... hanzolarda bilir dedi ... vay dıbına koyayım dedim içimden..o lafı ettiğimde bu adam binadan çıkmıştı, duymasına imkan yok... yıllardır aradığım tip bir adamı karşımda bulmuştum ancak herife hanzo demiştim
    ···
  8. 33.
    +10 -1
    abi ben demedim size birşey falan geveledim... bak dedi seni hiç sevmiyordum, kaçtır gelip gidiyorum böyle boğazlı kazak falan takılıyorsun ukala bir tipin var... ancak dedi özünde iyi bir insansın bunu biliyorum... babana de onu içmesin yanıma gelsin... abi dedim beni yanlış tanımışsın ( yalanımı gibeyim : ) ) ama babam imkan yok gelmez bu tip işlere... ama dedim ben çok meraklıyım benimle paylaşırmısın bildiklerini... o işler kolay değil be aslanım dedi, elbet kıza da kur yapıyor hareketleriyle... ancak kız zaten sevgilim değil, isterse orda gibsin umrumda değil... ben kaç yıldır aradığım adamı buldum...

    beyler hep diyorum yine diyeyim, hayatta hiçbirşey tesadüf değil... herşey ilintili

    edit : boğazlı kazağın o ara çağrışımları sadece giysi değildi arkadaşlar... takılan olursa belirteyim
    ···
  9. 34.
    +11
    dediğim gibi paranoyanın dibine vurduğum zamanlardı... hangisi gerçek, hangisi yalan... doğru diyemem artık birşeye çünkü tüm doğru dediklerim bir zaman sonra geniş çaplı bir komplonun halkalarından ibaret oldukları açıklanıyor... birşeyler bulabilir miyim ? bence araştırmalıyım... kitabı elime aldım, şifreleri çözmek adına bir kalem ve defter ile yere bağdaş kurdum... güven hissi verecek ancak anlamsız bir eyleme girişerek sırtımı duvara döndüm... güya arkamdan gelebilecek saldırılara hazırdım ... şu an pek çoğunuzun ara sıra arkasını kontrol ettiği gibi... (dön önüne birşey yok, genelde pat diye burnunun ucunda beliriler... çok fazla korku filmi izliyorsun )... o an allah'a yalvarma ihtiyacını en çok hissettiğim anlardan birisiydi. kitabın yalan olduğu söylenmişti, fakat dediğim gibi belki bu da bir yalandı... ilahi bir işaret bekler gibi elimdeki bölümün daha önce pek karıştırmadığım bir kısmını rasgele açtım... böyle anlar vardır bilirsiniz,ya da hepimiz çok fazla film izlemişiz... insan o an çıkacak sayfada senin durumunla alakalı bir husus bekliyor... kelimeleri yavaş yavaş deşifre ederken,bir yandanda her an karşıma çıkabilecek bir yaratığın zulmünden korkmuyor değildim... kelimeler bir anlam ifade ediyordu, ancak uçuk malzemeler... şunu şöyle yap,şu saatte yap... artık emin oldum ki,bu kitap uydurma olmasa dahi benim bunları yapabilecek gücüm kuvvetim yoktu... başımı ellerimin arasına aldım, kafatasımı ufak ritimlerle duvara vurdum... keşke patlasaydı kafam ve kan mecralarımda dolaşan bu aşağılık şıllık defolsaydı vücudumdam... hürriyet nedir çok iyi anlıyorsun, parmaklıklar yok fakat bir mahkumsun... tek çare intihar etmekti, oysa deli gibi korkuyordum ölmekten... salak adam, hani eninde sonunda ölecektin... lafta adamsın, yalancı pehlivan diye geçirip, kendimi suçluyordum içimden... belki kendimi bir hamlede aşağı bırakabilirdim, kısa süreli bir panik ve özgürlüğe süzülürken çarpma anında dağılan onlarca organ yanında özgür kalacak bir ruh... denemeye değermiydi ? kesinlikle değerdi, lakin yemiyordu... ulan bir meta olsam, yolda düşürsen eğilip almaya tenezzül etmeyeceğin ben,bir sex objesine dönüşmüştüm... giberken gibilmek bu olsa gerek,bir boynumda tasmam ağzımda topum ekgib
    ···
  10. 35.
    +11
    çaycının anlattıkları bir bakıma içimi soğutmuştu, lakin hala acıyan bir yanım varsa bu muhtarın kızından ötürüydü. gerçekten çok narin, yumuşak huylu ve sevecen bir kız,iş namusuna ve iffetine gelince nasıl aslan kesilebiliyormuş tekrar tecrübe ettim. palaların ne sebeple mustafanın leşine sahip çıktıkları kafamda soru işareti yaratmıştı. boşver dedim leşleri gömecek adamlar, üstüne leş sinmiş olanlardır ancak. herkes muamele ettiği gibi muamele görür şu hayatta. elbette palaların bir menfaati olmalıydı,bu deyyusun toprak olmaya ramak kalmış leşinden.bu tip adamlara takun derman desen gider ıssız adaya , uçsuz bucaksız çöllere sıçarlar. peşlerinde komiser kolombo oynayacak halim yoktu ancak dediğim gibi, yüreğimi sızlatan bir musibete sebep olmaları beni düşünmeye, irdelemeye sevk ediyordu.

    düşünce çok farklı bir nimet, zorladıkça sınırların açılır ve bir süre sonra ciddi anlamda kapasiteni artmış olarak bulursun. gündelik hayatında pek önemsemediğin olaylar çağrışımlara yol açar zihninde.bu düşünceler bazen uyutmaz seni günlerce ve harap eder, bazen ise o uykusuzluğun bedelini zerresine kadar sana takdim eder.ne olacak yani düşününce ? deme, bir çözüme ulaşabilir misin, çözebildin mi aralarındaki irtibatı yahut en güzel çağında kodese tıkılacak olan bir masumun acılarını ? bunu hiç deme... insan neden yalnızlıktan korkar bilir misin ? çünkü sorularıyla başbaşa kaldığı anlardır bu yalnızlık dilimleri. normal hayatında her soruyu bir muhattabına yöneltirsin, tatmin etsin yahut etmesin cevaplar alırsın. derdini paylaşır, kafanda çözemediğin ve vicdanında leke bırakmış olayları uzun uzun anlatırsın karşındakine.tek beklediğin ise onaylanmaktır. kendi vicdanını başkasının onayı ile temizlersin. bazen inanmasan ,haksız olsan bile meseleleri öyle bir anlatırsın ki,lehine dönsün diye ; ruhunun sırtına yapışmış bir kamburdan kurtulmaktır tek amacın...

    oysa tek kaldığında öyle mi ? bir döngüye girersin... pişmanlıkların, sevapların,utançların, keşkelerin,kırgınlıkların birer birer dikilir karşına. ufak bir mahkeme kurarsın iç dünyanda oysa bu kez yargıçta sensin, sanıkta,tanıkta, maktülde... bu kez derdini paylaştığın andaki gibi senin beraatine karar veren bir dostun yoktur, yığılı dava defterlerinde... kendini yargılar, kendi cinayetini anlatır, kendi ölüm anına şahitlik eder ve en sonunda kendi celladın olur, ilmiği boynuna geçirirsin... işte bu yüzden yalnız kalmaktan korkar insan... kendi mahkemesinde kendini asmasın diye.

    bahsettiğim ufku açılan düşünce ve çağrışımlar yaratma gayreti ise seni çoğu kez idamdan kurtaracak bir son dakika delili gibi sunulur, sert bakışlı yargıcının önüne.bu muallak bakışlı yargıcın adı vicdandır.ve vicdan en masum hislerin yuvasıdır, süt gibidir bir toz zerresi düşse farkedersin... düşünmek ve kendinece deliller bulmak vicdanını rahatlatır ve seni özgür kılar... hürriyetini teslim edemezsen vicdanına belki demir parmaklılarda değil ama kafatasında mapusluk çekersin bu dünyada
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2
      kendini yargılar, kendi cinayetini anlatır, kendi ölüm anına şahitlik eder ve en sonunda kendi celladın olur, ilmiği boynuna geçirirsin... işte bu yüzden yalnız kalmaktan korkar insan... kendi mahkemesinde kendini asmasın diye.
      ···
    2. 2.
      +1
      birinin gelip birkaç cümleni çekip , sana göstermesi için yazarsın ... teşekkür ederim , daha mutlu olamazdım ...
      ···
  11. 36.
    +10 -1
    ...

    arkadaşlar sanırım bir açıklama yapmam lazım. açık ve net olacağım.

    kendimi anlatmaktan yahut gerçekçilik hususunu size bıraktığımdan bahsetmekten bezdim. hayatında metin dersleri dışında 2 satır yazamamış ,1-2 soytarı ergenin abuk sabuk lafları canımı sıktı.bu arkadaş aklı sıra başlığın popülerliği üzerinden ekmek yemeye çalışan çocuğun teki. muhtemelen sizinde tanıdığınız biri. neyse,çoluk çocukla pek uğraşamam.

    özel mesajlarda soru soran, düzgün cevap alıp burda abuk sabuk yazan veletlerde oldu.o yüzden her özel mesaja cevap vermeyeceğim. sadece daha önce tanıdığım yahut mantıklı sorularla gelenlerle sohbet edebilirim

    hikayeyi bitirme kararı almıştım. daha sonra cidden vazgeçtim. normal hayatta adam yerine konulmayan heriflerin ego tatmin merkezi burası. elbette saçmalıklar olacaktı. ancak hem yetiştirme çabası hem de beni makine sanan andavalların 'patronummuş' gibi emir vermeleri canımı sıktı.

    evet hikaye bitecek, onlarca insana verilmiş sözüm var.bir iki arkadaşın dediği gibi bu yavşaklara cevap vermek en büyük ödül oluyor, giblememek lazım... her türlü hayvanlığı yapıp daha sonra da malzemesi bitti diyen öküzlere cevaben sizin gibi mallar olduğu müddetçe değil bende bu ülkede 2 satır birşey yazan adamlar için malzeme tükenmez. sanmayın ki saçma sapan gaza getirmelerinizle devam ediyorum

    hikayeyi bir kerede yazıp yapıştıracağım.bu sayede yazsana, hadi gibi sorunlara ne sizi ne kendimi maruz bırakacağım. hikayeden sonra sorusu olan varsa hepsini olmasa da bir kısmını cevaplarım sanırım.her soruya yanıt verir miyim bilme. içeriğine bağlı.ne zaman biter bilmiyorum. yapıştıracağım zaman mümkün olursa liseli veletlerden uzak bir saat olmasını diliyorum.

    tatsız bir meseleden dolayı gereksi entry ve daha önce sorulan sorulara cevap verip tek part okuyanın zevkine engel olan cevapları sildim. böylesi daha iyi oldu

    daha az önce beni yerden yere birinin lise 1 öğrencisi olduğunu öğrenmem, gereksiz celallenmemem gerektiğini gösterdi.

    hikayede arkadaşların sıkıntı çektiği nokta sürekli soru soranlara cevap vermemdi. verdiğim tüm ikili cevapları silmeye çalıştım. sadece bana ait olan kısım tek part gibi oldu. sanırım bu daha iyi oldu

    yine söylüyorum. bana yazdıklarımı bırakın, uğraşım ve emeğim adına değer veren, insanca sohbet eden tüm arkadaşlarıma selamlar... diğerleri devam edin gibimde değilsiniz...

    bu son notum olacak... bundan sonra hikaye sonuna kadar bir kerede yapıştırılacak. sanırım bu da 2-3 dallamanın aralara girip sıçmasını engeller...

    hikaye bitince isteyen gerçek, isteyen yalan, isteyen güzel, isteyen kötü diyebilir. benim herkesin düşüncesine tahammülüm var, fakat bazıları yazının içine sıçmaya çalışırken, bazıları cevap verme diye kızıyordu. cevap vermemek mümkün değil

    o yüzden bu yolu seçtim... dediğim gibi özel mesajlar için sadece değerli arkadaşlara cevap vereceğim. ergenler yazmasın

    hayatında hiç kitap okumamış, hiç film seyretmemiş aptal heriflerin 'yalan olduğunu söyle' diye bastırmalarını anlıyorum. varsayalım ki yalan,bre aptal herif o heyecanı alacak mısın ? bu kadar da mallar

    okumak isteyen okusun,tek kerede atmam daha hayırlı

    saygılar...
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    +11
    bir süre sonra teras muhabbetlerime katılıyor muzaffer. ikimiz beraber izliyoruz gökyüzünü,o babasını ben gerçekleri arıyorum aynı yere odaklı, fakat farklı arayışlardaki gözlerimizde.

    nerdeyse her günü beraber geçiyoruz, içli dışlı oluyoruz. ikimiz adınada nerdeyse tek ve en samimi dost oluyoruz. beraber geziyoruz, beraber yemeğe iniyoruz. ailelerimizden,geçmişimizden söz ediyoruz. buralarda normal kanka muhabbetini kurduğumuzu daha fazla yayarak anlatma gereği hissetmiyorum ve kısa geçiyorum.

    eve ilk gidişimize sayılı günler kala içimizde heyecan var. dışarda okuyanlar bilir o duyguyu. sohbetlerimiz daha bir renkli,eve gidecek olmanın hevesi ile. mesele bir şekilde metafizik meselelere dayanıyor bugünlerde... ona bu işleri sevdiğimden bahsediyorum. bazı genel bahisler açıyorum, gülümseyerek eşlik ediyor.bu gülüş bilginin yansıması bir gülüş ve bu çocuk sıradan biri gibi değil kesinlikle... kullandığı terimler ile bu iş hakkında bilgi sahibi olduğu çok aşikar.az biraz zorluyorum onu çözmek adına... ona kendi hikayemden bahsetmiyorum, sadece ne derece bir birikimi olduğunu tartmaya çalışıyorum. sadece teoride mi biliyor ? mesele burda. sadece teori ise umrumda olmaz, zira teorilerin büyük kısmı hurafelerdir. ancak işi pratiğe dökmüş ise o zaman çok farklı. pratiğinde seviyeleri vardır elbet.bir şekilde giriş yapma gereği duyuyorum... sen boş bir insan değilsin,cin çağırma gibi ritüellere giriştin mi ? diyorum... tasdik eder gibi gülümseyerek;

    aramızda kalsın, şurda yeni tanıdığım ancak kendime kardeş gibi gördüğüm tek kişi sensin... anlatmam ne kadar doğru bilemem ancak benim annem bu işleri yapıyor... ben ve kardeşlerimi de bu şekilde geçindirdi diyor

    yalan mı ? gerçek mi ? acaba ??? ... insanlar kendini farklı ve üstün tanıtmayı severler bu konularda o yüzden kasmıyorum, sadece

    hadi ya diyorum şaşırarak,ona ilgili olduğumu belli etmeye çalışıyorum. mustafa olayından bildiğim üzere bu tip kişiler ilgiyi ve şımartılmayı çok seviyor. ucunu yakalayıp gerekli gazı verdin mi eteğindekileri çok rahat dökebiliyor ortaya

    muzaffer detaylıca anlatıyor. annesi küçük yaşlardan itibaren bu varlıkları görmeye başlamış, kadın belirli bir çocukluk yaşına kadar da herkesin bunları gördüğünden eminmiş... arada sırada (görünmeyen) arkadaşlarından bahsedince, annesi çocuktur uydurur der geçermiş. yemek yerken arkadaşlarının da sofrada oturduğundan falan bahsetmeye ve onlara da yemek verilmezse yemeyeceğinden dem vurmaya başlayınca ,şımarıyor diyerek dövmüşler kızmışlar fakat çözememişler. beni zütürdükleri gibi doktora değil ( o dönemde kim bulmuş doktoru, ölmeden önce gidilen birşey ) cinci bir hocaya zütürmüşler. adam kızla konuşmaya başlamış,en sonunda

    bu kızla bir varlık iletişim halinde, ancak kötü huylu değil. bir zararı olmaz.tam aksine ilerde bu işleri yapabilir ,bu allahın lütfudur. fakat ergenliğe gelince durumu kötüleşebilir,o zaman sufli cinler musallat olabilir. öyle bir durumda şayet ben yaşarsam bana,ben olmazsam sağlam birine gösterirsin demiş...
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    +3 -7
    neslime bakarak okumaktan vazgeçeni tutmak gibi bir niyetim yok. fakat madem bu tip paranormal yahut metafiziksel meselelere, öğelere merakınız var , o halde bu işin içinden gelen biri olarak size birebir gerçekleri yazıyorum
    ···
  14. 39.
    +10
    peki nasıl görünüyorlar diye sorduk; uzun saçlı koca memeli siyah suratlı, siyah ve kan kurusu olan kırık tırnaklı bir kadını tarif etti. senden ne istiyor dedik, bilmiyorum bilmiyorum bilmiyorum yaptı... kızların ilgisini görünce hemen atıldım,bu işi araştıralım... hemfikirdik... kızlar da inanmıyordu muhtemelen ancak hala ergenlik gereği yavşamamızı cinni çalışmalar üstünden yürütecektik... onların da işine gelirdi... aaa sen benim için değerlisin deyip memesini tutacağıma, memende cin var tatlım der sıkıp öldürebilirdim : ) (araya mizah katmam, olayı sulandırmak için değil... o zaman ki kafamın,şu an bana hayalperest diyenlerle aynı olduğunu göstermek... kısacası bana inanmanızı bekleyemem... yaptığın şey mizahtan öte kendimle ironi )
    ···
  15. 40.
    -10
    onlysatancanjudgeus
    ···
  16. 41.
    +9 -1
    ilk çıkarken herşeyi kabul ederim dediğim yolda daha ilk ciddi manzara karşısında midem ağzıma gelmişti. aslında bu iyiye işaretti demek ki hala insanlığımı koruyordum ve hala vicdan ,ahlak sahibiydim.şu saatten sonra hele ki böyle bir olaya şahitlik ettikten sonra geliş gidişi kessem, adamın evinde karısını düdükleyen bana neler yapmazdı. hadi haberim olmasa neyse adam birebir olayı bana anlatmıştı.bir paranoya başladı ya bu olay duyulursa ya muhtar ikimizi de gelir bulur vurursa. öyle ya;mustafa ile aynı masada takılmış,o eve girerken ben bahçesinde oturmuş (-ve öğrenilmesi halinde adamın kızını oyalamış gibi görünmüş) akabinde de mustafa ile apar topar terketmiştim.bu acabalar adamın ömrünü çok kısaltır beyler... herşeyin birbiri ile ilintili olduğunu vurgulayan ben size şunu da tavsiye ederim ki her şey göründüğü gibi olmayabilir... kaybedecek neyim var dediğim bu yolda, beni ikaz eden mustafa'yı dinlemeliydim... ölümden beteri de var, sadakat zordur minvalinde ettiği kelamı şimdi daha iyi anlıyordum... mustafa şeytan'a hizmet ediyordu... bu lafımı şimdi farklı anlayacaklar olabilir lakin şeytana hizmet etmen illa satanist olman gerektiği anldıbına gelmez... şeytan ne diyor kovulduğu zaman 'elbet senin doğru yolun üzerine oturacağım ve onlara pusulara kuracağım, senin ayırdıkların hariç pek çoğunu şükreder bulamayacaksın''... aynı şeytan bugün dinde olmayan birçok meseleyi bidat'ı nasıl dinin içine soktu ise ve bu bidatları dini daha iyi yaşamak gayesi (daha doğrusu bahanesi) ile yaptırıyorsa, mustafa gibi adamlara da türlü kılıflar hazırlatıyordu... karısı tatmin olmuyormuş, belki gider kaynına verirmiş,hem karının adamda gönlü yokmuş... kısacası hatasını kabullenmeyi bırak, eylemini meşrulaştırıyordu... haşa ve haşa allah_u teala yerine koyuyordu kendini, karıyı bafileyerek faciaları önlemişti güya.
    ···
  17. 42.
    +1 -9
    yalanını gibeyim
    ···
  18. 43.
    +9 -1
    kutlu biraları getirdi yanına da 2 tane kızarmış piliç, lavaş falan yaptırmış. benim de önüme koydular ben içmem dedim... iç iç delikanlı falan yaptı pala bıyık,abi dedim ben kullanmıyorum... günahtır da diyemeiyorum, adamlar her halinden belli harama batıp çıkmış... günah dersen orda posta koymak gibi olur... bu tür hususlara maruz kalırsanız aklınızı başınıza alın... ortama illa katılmanız gerekmez lakin görüşlerinizi de çok ön plana çıkarmayın... midem yanıyor falan dedim... iç diyorum ula ! dedi... bu 'ula' hitabını sevmesemde ,onun benim çekinmemem adına samimiyete bağlama cümlesi olduğunu bildim, fazla aldırış etmedim... hanzolar böyle iletişim kurarlar birbirlerine... sevgilisine 'huurm' diye iltifat eden adam gördü bu gözler
    ···
  19. 44.
    +10
    not

    beyler anlayamamanızı normal karşılıyorum... herkese en başta söyledim... bu meseleler hakkında o kadar çok yalan söylenmiş ki,zamanla yalanlar doğru kabul edilir olmuş... bu yalanlar mustafa gibilerinin gününü gün etmesine sebep olurken, başı ağrısa ya da pgibolojisi bozulsa doktor yerine cinciye giden adamlara sebebiyet vermiş... ben size içinden geçtiklerimi ve bu aşamada gördüklerimi yazıyorum... amacım varsa karı kız kaldırmak mı ? milletten para almak mı ? gelin müridim olun demek mi ? onlarca insanm pm den türlü şeyler yazdı... 1 tanesi bile çıkıp bırak bunları, ters cevap verdin ya da kendini övdün derse namusum üzerine yemin ederim ki şuraya 1 daha girmem

    herkes duyduğu efsaneleri dilden dile aktarmış... 500 yıldır süregelen hikayeler ise ,sırf inandırcı olsun diye anlatan kişinin yakınının başından geçmiş gibi anlatılmış...

    absürt geldiğini kabul ediyorum, sıradan olsa zaten anlatmazdım... ancak rica ederim, kendimce okumak isteyenler adına saatlerdir çabalayıp yazmaya çalışıyorum...

    kimse inansın demiyorum lakin olumsuz yorumlarınız cidden canımı sıkıyor... sizden istediğim hikaye bitsin sonra ister deli, ister yalancı deyin... isterseniz de inanın... bunun bana artısı yok... hal böyle iken hala inatla yalan yalan diye pm le neden taciz ediyorsunuz...

    daha hikaye bitmeden,o güçler hala var mı demeyin... demek ki hikayenin gidişatı içinde bahsedilecek...

    hikaye deme sebebim, bana göre hikaye olmayanın sizlere yalan gelmesidir

    çok sıkıntı ise yazmayadabilirim... sanırım tüm bunlar 2 satır yazıp dakika başı uplamanızı istemememden oldu

    duruma göre devam edebilirim bu gece ama bayağı yoruldum...

    saygılar
    ···
  20. 45.
    +9 -1
    anlaşmayı sağladık ve yine aramızdaki iletişimi sağlayacak sembolik objeyi yaptırdım. gümüş bir yüzüktü bu. iç tarafında bir kelime ve bir sayı dizisi yazılıydı. size ilginç gelecek ancak ucuza sinema bileti almanız adına yollanan şifreler gibi. tabi ki normal bakan bir insan günümüzde şekilleriyle var olan sayılar olduğunu anlayamaz ve motif sanır. kitabın kısmi şifreleri ile aynı düzenektedir. kitabın 1 bölümü hariç hepsi mustafada kaldı. yeteri düzeye gelirsen teslim ederim dedi. neden böyle yaptığını anlayamadım ve hoşuma da gitmedi. artık onun kitabı kafası idi, fakat bencillik etti vermedi. herkes bu ilmi çeşitli sırlara şahit olan 2 bilemedin 3 kişiye öğretebilirdi. o kitabı da bu ilme sahip olmayan kimseye veremezdi. ilme başlamak ve sahip olmak bu manada hemen heman aynı şeylerdir. ders kitabı gibi düşünün, neyi nasıl yapman gerektiğin yazıyor.o varlıklarda öğretmen gibi... bu sistem böyle işliyor. suriyeli para karşılığı vermişti, mustafa ise sadece sırlarına ortak etmişti beni. belki o da suriyeli gibi kitabı satacaktı, satabilir mi ? ondan da emin değildim

    mustafanın ilk olarak öğrettiği kişi bendim. onun pisliklerini bilmem neticesinde hem kendi istediği paraya kavuşmuş hem yıllardır uyguladığı ilmi tabir-i caizse ezber etmişti. bende para yoktu, fakat ilim vardı.bu ilim sayesinde belki de o ilk başta bahsettiğim varlıkları bile bulacaktım...

    şu zamana kadar ekstrem şeyler anlatmamama rağmen yalanıma sokanların,şu saatten sonra okumamasını tavsiye edebilirim sizlere : )

    bu kitabın sadece 1 bölümünde yazan şeyleri çözmek belki 1 sayfasını anlamak cidden bir günü alabiliyordu.her kelimenin yazılışı ve diline denk düşen karşılığını bulmak, bazı kelimelerin çift ses vermesi gibi. haşa benzetmek olmasın kuran dilini öğrenmek gibi. bendeki bu bölüm, neyi ne zaman yapacağımdan, hangi varlığa hangi aşamda davet yollayabileceğimden, yüzyüze olduğum ya da dikkatini çektiğim bir kişinin, daha o konuşmadan kafasındakileri sezinleyip düşünceleri ona aksettirebilmemden mütevellitti.son kısım o kadar mühimdir ki;bu ilme sahip olmadan bunu kullabilen insanlarda çoktur. falcıların sıklıka yaptığı iştir. ilimsizde yapılabilir ... belki de hiçbir varlığa gerek kalmadan tüm dilekleri bu son yöntemlere gerçekleştirme şansın var

    düşünsene karşındaki kızın ya da erkeğin, dostun ya da tüccarın senin için ne düşündüğünü hissedebiliyorsun. kısmen önlem alabiliyor yahut sözü kafasında şüphe kalan o noktaya getirerek açıklayabiliyorsun... hayranlık uyandırıcı şeyler... mustafanın şu kişi 10 dakika sonra burdadır demesi olayının altyapısı diyebilirim...
    Tümünü Göster
    ···