-
151.
0beyler gözünden boncuk boncuk yaşlar dökülüyor adam zaten iri hulk'a dönüştü... dur dur dur diye bağırdı, feryat etti... hakan çekti sağa... inin dedi mustafa, hocam deli gibi koşmaya başladı yolun kenarındaki ıssız araziye ama nasıl gidiyor, çarpıldı herhalde dedik pala da eli belinde koşuyor ben ne gidebiliyorum ne kalabiliyorum... ne tak yedim dedim içimden... yahu öyle bir durum ki tek tanıdığın adam mala bağlamış diğeri de ödü takuna karışmış korkusundan her an vurabilir bunu...
-
152.
0velhasılı bilenler bilir eskiden yol üzerinde yalak gibi yapılar vardı ,böyle ana yoldan hafif uzakta... orda durdu bu elini o sulağın taşına bastırdı... 'altın, altın, altın, altın, altın'' bu kelimeyi belki 30 kez söyledi, ceza yanında tak yemiş... bir yandanda zangır zangır titriyor... pala ve diğerleri bunu tuttular oturttular, pala 1-2 tokatladı su falan döktüler kafasından... yere uzandı hala titriyor elleri kenetli... yalan olmasın orda korkudan ağladım, ancak hüngür hüngür değil gözlerim yaşarıyor... pala ya dönüp,abi bu ölüyor falan dedim... bana kalırsa ölüyor ya da içine birşey girdi hepimizi katletecek orda... kendi ölse şahit yazarlar,biz ölsek o daha tak cesedemizi bulmaları zor..yol kenarı ancak çalı çırpı
-
153.
0gençler yalan olmasın ayılması uzun sürmedi... kendine geldi ama sima değişmiş estağfirullah... gömleği falan su içinde, çamura yatmış birde suyu dökünce... buramı emin misin dediler... eminim dedi... hazılardığı karışımı, bu kanlı levha üzerine yedirdi oranın arkasına sarıp bıraktı... arabaya döndük... eğer yarın gece gittiğimizde orda yoksa mal artık bizimdi... kısacası kabul etmişlerdi... arabaya bindik kimsede ses yok, mustafa biraz neşelendirdi korkmayın lan diye,ali dedi mustafa az daha pala abi vuracaktı seni falan... öyle zoraki gülüşmeler vs
-
154.
0ortalık ışımıştı eve geldiğimizde çok ses etmemek adına arabayı evlerden uzağa biraz dışarı ağaç altına çektiler... çıktık... normalde uyursun o zahmetten sonra, kimse uyumadı mustafa hariç
-
155.
0mustafa uyandı birkaç saat sonra, pala ve diğerleri sohbet ediyorlar ama neşe kaçmış dünkü manzaradan sonradan öğrendim ki onlarda ilk kez giriyorlarmış bu işe... mustafa geldi hortlak gibi... abiler birşey konuşmamız lazım dedi uykumda ziyaret ettiler falan... mesaj ilettiler... palanın deliği o an 5 cm e yaklaşmamışsa bende birşey bilmiyorum... hakan ve ali rahat kan onun kanı diye... ne oldu lan dedi pala... valla önemli be abi dedi...
-
156.
0hepimiz kalktık içeri girdik mustafanın etrafına dizildik yerde bağdaş kurup... bakın abi dedi dün bize çok öfkelenmişler... hediyemizi kabul ettiler ,bugün gidip çıkaracağız fakat karşılığında falan yerde bir hoca var ona payını verecekmişiz... ona bağlılarmış vs dedi... pala sordu vermezsek ne olur diye... abi vermezsek sen ve ben pek yaşamayız, yaşasakta bir tat almayız dedi... peki kim olum bu hoca falan dedi pala... hakan ve alinin gibinde değil mesele, korkuyorlar fakat mustafa palayı muhattap alıyor... abi dedi adana'daymış... adı şu şu... ona zütüreceğiz... isterseniz beraber zütürürüz isterseniz ben... orayı koruyanlar bize ses etmese dahi, benim tarafıma geçse dahi o hoca alayımızı giber vs dedi
-
157.
0peki dedi pala... hele bir çıkaralım da kolay... diğer akşam doğrudan sulağın oraya gittik... gerçekten mustafanın sahiplileri için bıraktığı emanet orda yoktu... mustafa, şurayı kıracaksınız dedi... ali ve hakan kırdılar arka taraftan içi boş beton tabakasını... minik bir sanduka gibi... ancak dış yüzeyi yağ içinde.. allah allah dedim hadi muhafaza adına yağlamışlarda bu kadar süre nasıl kalmış burda... mustafa üzerine yine palanın kanını akıttı ve aldık... kimse ellemesin dedi mustafa çuvala koyduk bagaja attık eve döndük
-
158.
0içinde bir yüzük,2 kolye ,5-6 altın çıktı... hay anasını gibeyim bunun için mi geldik buraya kadar dedi pala... mustafa baktı abi dedi bunlar kıymetli şeyler... birisi bulmuş muhtemelen sonra yerini değiştirip saklamış.. çünkü kırdığımız yer bildiğin ek gibi duruyordu zaten... eee nasıl yapacağız dedi pala, senin adanalı hoca bunun için mi gibti belamızı... abi dedi ganimet hakkıdır 4 e böleceksiniz 1 ini ona vereceksiniz... o halde sen seç dedi hangi parçayı verelim... mustafa baktı bence yüzükle,bir altını verelim dedi... pala kabul etti diğerleri zaten ses edemez... benim konuşma hakkım zaten yok : )
-
159.
0palaya tekrar sordu abi dedi burdan doğru adanaya gidelim, yoksa gazabını falan çekeriz... ben buralardan gelemem dedi pala, sana itimadım tam... kendi şehrimize dönelim sen ordan git otogarla... peki dedi mustafa transa falan geçti, güya cinleriyle o hocaya payını yolladı... üstad getiriyoruz emanetini, bırrrrrr falan yapıyor arabada... korkuyoruz ama gülesi de geliyor insanın... lakin pgibolojimiz dağılmış... şehre geldik... bizi indirdiler mustafa kitabı ve hocanın payını aldı... gel gitme eve takılalım dedi... abi çok yorgunum dedim... kaş göz yaptı, peki dedim ve beraber ilerledik... evine ilk kez beraber gittik...
-
160.
0biraz oturduk ne günlerdi ya belamız gibildi falan dedi... hala meraklımısın bu yola vereyim mi payını dedi... biliyorsunuz benim payım ilimdi... abi dedim açıkçası cesaret edemiyorum senin o halini gördükten sonra... o zaman dedi sana bır sır... ben kendimi o moda kasten soktum... adana'da hoca falanda yok... seninle adanaya gidip bunları okutacağız... abi hani dedim sen ganimetten pay alamazdın,bu ganimet değil zaten ortaya çıkmış sonra saklanmış onun artık üstünde hüküm yoktur dedi..
-
161.
0beyler beni sırrına ortak etmesi artık tatlı gelmiyordu... o sırları vermesi onun adına bir güvenceydi... bir bela olursa belki beni öne atacaktı... bu kadar sırrı vermesini şerefsizim ki istemiyordum... artık dedi herşeyi öğrendin, hazırsın... bu işler böyle yürür... hala almak istiyorsan vereyim... yoksa neler yapabileceğimi biliyorsun, almazsan bile bir sırrı açık edemezsin... sadakat önemlidir dedi... gerçi başka menfaatleri de varmış, beni bu kadar ortak etmesinde
-
162.
0işte orda bizzatihi gördüm; insanların nelerden nasıl nemalandığını... o gerçekten altınların yerini bulmuştu, fakat numaradan aşırı transa geçerek hepimizi düdüklemişti... adamlara ölümü göstermiş ve sıtmayı kabul ettirmişti... artık midem o kadar bulanmıyordu... herkesin birbirini tokatladığı bir alemde ,hangisine acıyacaksın...
diğerleri de haramzade,bu da elinde bir ilim var ama doğruya kullanmak varken kendince kılıfına uydurup yoluna bakıyor... işin tuhaf tarafı şeytan elinde oyuncak... gerçi o zaman bu kadar keskin düşünemiyorsun -
163.
+1bana yolunu yorddıbını öğretti, malzemeleri verdi... eve gidecektim, gereken şifrelemeleri okuyacaktım ki bunlar bayağı uzundu hemde 2 saat kadar...
akabinde onlarla trans haline geçecektim, referansım mustafa olduğundan icabet edeceklerdi... bir grup yaratık ellerinde metalden taslar kimisinde süt kimisinde su kimisinde kan yahut içki... tipleri o kadar tuhaf ki kimisi çok çirkin kimisi o kadar sırıtmıyor kimisi erumiyi kimisi sakil i andırıyor... bahçe gibi bir yerdeyiz.. yanlarına adımlar attım bana döndüler... dileğin nedir, neden zorladın dediler... bende ilim öğrenmek dedim... ne ilmi dediler ne için istiyorsun... insanlara yararlı olmak için dedim... peki dediler... bir sepet getirdiler bak dediler... içinde kegib başımı gördüm, şartı budur dediler... susacaksın, görmeyeceksin, sormayacaksın, ince etmeyeceksin... biz sana gerekeni veririz... çok tuhaf bir duygu, rüya desen değil gerçek desen değil...
zerre yalanım varsa namerdim... ancak ara kısımlardan bahsetmeyeceğim
devam edecek -
164.
0Rezerve
-
165.
0Rez aldım bekliyorum ve tuvalete gidemiyorum saat gece 2.17 mutlumusun?
-
166.
0REZERVED
-
167.
0Rezerved
-
168.
0Okuyosanız şuku verin beyler unutmayın karşılıksız veren Allah (c.c) 'dir
-
169.
0anlaşmayı sağladık ve yine aramızdaki iletişimi sağlayacak sembolik objeyi yaptırdım. gümüş bir yüzüktü bu. iç tarafında bir kelime ve bir sayı dizisi yazılıydı. size ilginç gelecek ancak ucuza sinema bileti almanız adına yollanan şifreler gibi. tabi ki normal bakan bir insan günümüzde şekilleriyle var olan sayılar olduğunu anlayamaz ve motif sanır. kitabın kısmi şifreleri ile aynı düzenektedir. kitabın 1 bölümü hariç hepsi mustafada kaldı. yeteri düzeye gelirsen teslim ederim dedi. neden böyle yaptığını anlayamadım ve hoşuma da gitmedi. artık onun kitabı kafası idi, fakat bencillik etti vermedi. herkes bu ilmi çeşitli sırlara şahit olan 2 bilemedin 3 kişiye öğretebilirdi. o kitabı da bu ilme sahip olmayan kimseye veremezdi. ilme başlamak ve sahip olmak bu manada hemen heman aynı şeylerdir. ders kitabı gibi düşünün, neyi nasıl yapman gerektiğin yazıyor.o varlıklarda öğretmen gibi... bu sistem böyle işliyor. suriyeli para karşılığı vermişti, mustafa ise sadece sırlarına ortak etmişti beni. belki o da suriyeli gibi kitabı satacaktı, satabilir mi ? ondan da emin değildim
mustafanın ilk olarak öğrettiği kişi bendim. onun pisliklerini bilmem neticesinde hem kendi istediği paraya kavuşmuş hem yıllardır uyguladığı ilmi tabir-i caizse ezber etmişti. bende para yoktu, fakat ilim vardı.bu ilim sayesinde belki de o ilk başta bahsettiğim varlıkları bile bulacaktım...
şu zamana kadar ekstrem şeyler anlatmamama rağmen yalanıma sokanların,şu saatten sonra okumamasını tavsiye edebilirim sizlere : )
bu kitabın sadece 1 bölümünde yazan şeyleri çözmek belki 1 sayfasını anlamak cidden bir günü alabiliyordu.her kelimenin yazılışı ve diline denk düşen karşılığını bulmak, bazı kelimelerin çift ses vermesi gibi. haşa benzetmek olmasın kuran dilini öğrenmek gibi. bendeki bu bölüm, neyi ne zaman yapacağımdan, hangi varlığa hangi aşamda davet yollayabileceğimden, yüzyüze olduğum ya da dikkatini çektiğim bir kişinin, daha o konuşmadan kafasındakileri sezinleyip düşünceleri ona aksettirebil -
170.
0kafasındakileri okumak kısmından kastım, sezinlemek... altıncı his yahut adına ne derseniz ondandır... elbette birebir düşünceleri okuyamıyorsun ancak kim seni seviyor ,kim kin duyuyor, yahut ciddi anlamda yalan mıdır anlıyorsunuz
uzun bir süre bu kitapla debelendim. fakat hem önceki izlenimim beni ürkütüyordu ,hem de ciddi manada daha 1 partını çözmekten acizdim.bu şekilde cidden uzun bir zaman geçti. mustafa ile çok ama çok nadir görüşüyorduk. kendisinin de pek isteği yok gibiydi, birşeylerden rahatsız olmuş yahut tedirgin bir ruh hali seziyordum ondada... daha orda bahsedilen aşamalardan birini bile geçememiş ben ciddi anlamda büyük bir hayal kırıklığı ile karşılaşmıştım. elinde yüzük var fakat uygulayacağın bir nokta yok, çünkü olduğun yerde milimlerle kıvranıyorsun. yine de ilgimi çekiyordu. bahsedilen malzemeler ise bulunması kolay şeyler değildi... kara karga beyni, beyaz horoz ödü, bilmem ne dili. hele ki ot ya da toz şeklinde satılan 2 madde var ki şu gün 4-5 kullanımlığı milyarlara denk. nerden bulacaksın.
hayat kısmen normale dönmüştü. birşeylere olan tutku kavuşulana kadarmış demek ki dedim. hiç arkadaşım yok gibiydi,bu işlerle uğraşırken ciddi anlamda asosyal bir adam olmuştum.
-
babam okumazsan sanayiye vericem dedi
-
apoya sövdüğüm için
-
yalnız olmayı çok sevjyorum
-
mottogirlle arabada grup ciks
-
gwynplaine sana asigim1
-
mhpli kız arkadaşım asenalıktan
-
bir ayakkabı aldim ayağıma vuruyor
-
bugün 5 kişiyi valiliğe şikayet ettim
-
ablam kuryeye kapıyı böyle açtı
-
basima gelen ilginc
-
türkiyeliyim ulan
-
kedim kabın yanına sıçıyor
- / 1