cinlerle ilgili herşeyi

açıklığa kavuşturuyorum beyler. anlatıp anlatmamak hususunda çok düşündüm ve anlatmaya karar verdim
ateist panpalar hariç allaha allahın yarattıklarına bu dünyada, hatta bu evrende yalnız olmadığımıza inanan binlere başımdan geçen olaylarla, bu tür canlıların olduklarını kanıtlayacağım.
yalanına sokuyum türü şeyler olamayacak çünkü anlattıklarımı ayetlerle hadislere kanıtlayacağım.
hem korkunçlu (ciddi anlamda) hemde merak uyandıran olayları dinleyecek olanlar rez. alsın duruma göre başlayacağım.

edit : sadece benim entrylerim : http://ccc.incisozluk.cc/...ve-top-reklam-panolarinda

up lan illa amlı zütlü hikayeler mi olacak.
zütünüz yemiyor mu lan

@3 cesaretli olun lan. olum asıl korkmanız gereken şey cehalet. nasıl korunacaksınız neler yapmalı neler yapmamalısınız herşeyi açıklayacağım. amme hizmeti gibi birşey internette okuduğunuz gibindirik önlemler falan işe yaramıyor bazı konularda.
ayrıca ramazanda hiçbir şekilde zarar görmezsiniz

ya allah ya bismillah. başlıyorum beyler.
öncelikle bu dünya üzerinde yalnız değiliz. yaradılıştan itibaren hep insanlar, cinler, şeytanlar olmak üzere beraber yaşadık.
insanlar çamurdan, cinler dumansız ateşten yada bazı yerlerde nurdan yaratıldığı söyleniyor, şeytanlarda ateşten/kordan yaratıldı. peygamberimizden önce insanlar cinlerle içli dışlı yardımlaşarak yaşardı. örneğin bir insan başaramadığı bir işte cinden yardım isterdi ve gücü yetmediği veyahutta başaramadığı bir işi cin vasıtası ile başarmış olurdu. peygamberimiz bu durumu yadırgadı. ve "biz insanoğlu cinlerden daha üstünüz" diyerek cinleride müslümanlığa davet etti ondan önce hiçbir cin bir dine bağlı yaşamıyordu. peygamberimiz buna aracı olacaktı. bir çok cin kavimi buna uyarak allaha hizmet etmeye başladı. bir kaç cin kabilesi hariç. bu kabileleri ise şeytana hizmet eden en ifrit cinlerdir.
cinler durup dururken insanlara musallat olmazlar. nasıl musallat olurlar ?

• sıcak su çöpe dökülmez.
• incir ağacı dibine, küle, karanlık pis yerlere işenmez.
• tuvalete tükürülmez
• banyoda çok kalınmaz
• uydur kaydır muhabbetlerde isimleri anılmaz
• "gereğinden fazla korkulmaz" evet son kısım çok önemli beyler.

bu tür muhabbetlere çok erken yaşlarda maruz kaldım diyelim. çünkü hoş şeyler değil özellikle başınıza geldiyse. bunu anlatıyorum anlatırken bile korkuyorum açıkcası ama olayı bilmeyen, olaydan nasıl korunacağının farkında olmadan bu tür olaylar başına gelen panpalarımız olabilir.

henüz 6 yaşındaydım sabah çıkıp sokakta deli gibi top oynar akşamın bir körü eve girerdik. o süre zarfında sokakta ekmek arası salça yer gider bodruma küllerin üzerine işerdik. günlerimiz fix idi o zamanlar. her gün aynı şeyler aynı olaylar. hayatımın bir günde değişeceğinin farkında bile değildim. orta halli bir aileydik. kardeşimle ben oturma odasındaki açılabilir kanepede yatıyorduk. yine bir gece yatarken marleyden çıplak ayak sesi geldiğini duydum. düşündüğünüzde kafanızda canlanır çıplak ayakla marleye bastığınızda ayağınız yapışır ve garip bir ses çıkartırdı. aynen o şekil. kafamı kaldırdığımda hiçbirşey göremedim, sürekli birşeyler geziniyordu odanın içersinde ama ben göremiyordum. çocuk olduğumdan ötürü pek giblemedim açıkcası o gün öyle ayak sesleriyle geçti.

yine standart bir güne uyandım. bütün gün top oynayıp akşam eve geldim yemekten sonra yatma faslı yavaş yavaş geldi. kardeşimle yattık kardeşim hemen uyurdu. ben uykuya yarı geçiş döneminde (ki bu en önemli dönemdir. uykuyla uyanıklık arası, ölüm dönümüde denilebilir her türlü olay tamda bu zamanda olur) kulağıma bilmediğim dilde (ibraniceymiş ileride nereden öğrendiğimide anlatacağım) birşey söyleniyordu. korkup kalktım sanki hemen odanın öteki tarafına kaçtı ayak seslerinden anladığım kadarıyla odanın en köşesinde televizyon olan tarafa. seslerden kestirebiliyordum. ağlamaya başladım. korkmuştum. babamlar uyandı olayı anlattım;

- baba biri kulağıma yabancıca birşeyler söyledi
+ bak oğlum birşey yok rüya görmüşssün sen hadi yat uyu
- ya ama uyumuyordum ki
+ bak oğlum kimse yok hadi yat arada gelip bakacağım ben sana

tekrar yattım saatlerce uyuyamadım beyler o kadar gerçekçi ve derinden bir sesti ki. sanki nefesini kulağımın içinde hissetmiştim

şuan hala omzumda bir nefes hissettiğime yemin edebilirim sırf kafamı dağıtmak için youtubeda fink atıyorum...

o gecede bir daha birşey olmadı. küçüktüm ama hala kafamı kurcalıyordu. ulan neydi bu ? biri kulağıma birşeyler fısıldamış ve odanın diğer köşesine kaçmıştı ama ben göremiyordum. sabah oldu kahvaltıdan sonra anneme açtım konuyu korktuğumu söyledim. "bu gece olursa seni fadime teyzeye zütürürüm" dedi. fadime teyze dediğim kimseyle konuşmayan resmen kendini allaha adamış bir teyze. sanırım 4 kez hacca gitmiş. neyse uzatmayayım.
akşam oldu zaman geçiyordu ben yatmak istemiyordum resmen. 2 günde toplam 5-6 saat uyumuştum uykumda vardı. ama korkuyordum hemde çok. gece oldu herkes yatağına çekildi. kardeşim her zamanki gibi hemen uyudu ben sap gibi kalmıştım yatakta korkudan yastığı yüzüme kapatarak yatıyordum yine tam uyku ve uyanıklık arası birşey yastığı yüzümden çekti. ben gözlerimi açamadım. yine kulağıma eğilip birşeyler fısıldadı. ulan neydi bu ? deli olacaktım. gözlerimi açmadan ağlamaya bağırmaya başladım. ama kimse duymuyordu bu sefer. delirecektim. gözlerimi açtığımda hemen başımın dibinde duran kısa bir insan suliyetinde birşey duruyordu. simsiyahtı. beyler anlatamam tarifini yapamıyorum. uzun saçlı. kısa boylu garip birşeydi. görünce daha çok ağlamaya başladım kimse duymuyordu. kardeşimi uyandırmaya çalıştım. uyanmadı. resmen bakıyordum o birşeyler söylüyordu anlamıyordum ama. sonra geri geri giderek benden uzaklasmaya başladı ben bağırdım bu sefer annem içerden oglum diye bağırarak odaya doğru koşmaya başladı.

annem odaya girdiği gibi sanki o siyah şey duvarın içine girip yok oldu. anlamamıştım. delirecektim. kekeleyerek zor zar cümle kurmaya çalıştım

+ an an an anne bibibibiri vavavar
- nerde hani ? ağlama çocuğum ağlama hani nerdeydi
+ burdaydı anne yastığı çekti yüzümden yabancıca birşeyler söyledi seslenemedim
- tamam oğlum tamam ağlama sus bi

o ara babam geldi babam müslümandı ancak inanmazdı öyle şeylere.

+ ne ağlıyor bu dıbına kodumun çocuğu 3 gündür gibik gibik rüyalar görüp zırlıyor
- ya x bi dur çocuk korkuyor işte
+ giberim korkusunu eşek kadar oldu neden korkuyor dıbına koyayım ?
• ya baba biri vardı valla bak siyah uzun saçlı insan değil gölge gibi duman gibi
+ sokarım saçına yat lan delirtme adamı
- bizle yatsın yarın hocaya zütürücem ben onu
+ iyi al gel ağlamasın beynini patlatırım işe gidecem

ulan babamda inanmamıştı iyi mi ? ancak annem inanıyordu böyle şeylere. korkum yüzümden belliydi. ellerim titriyordu resmen ağlamaktan kekelemekten konuşamıyordum. 3. gece sonunda görmüştüm sesinden korkutuğum şeyi.
ertesi gün fadime teyzeye gittik yıkık dökük virane bir evde yaşıyordu. kapıyı çaldık, açtığında bi anda geri geri yürümeye salavat getirip dualar okumaya başladı. gözleri fal taşı gibi açılmıştı. onun korkusuna annemde korktu. sürekli "teyze teyze iyimisin fadime teyze" diyordu kadın kendinden geçmiş vaziyette dua okumaya devam ediyordu.

anneme dönüp "o dışarıda kalsın sen içeri gel hemen" dedi. annem bana sıkı sıkı tembihler yağdırıp içeri girdi. aradan 45-50 dakika geçmişti ben kapıda oturmuş taşların arasını tahta bir çubuklu eşiyordum ki annem seslendi. yanına koştum. fadime teyze bir suya pirinç ve tuz serpiştirmiş anneme "bunu üzerine serp" diyerekten onu göndermişti fadime teyze yoktu. annem o karışımlı suyu üzerime serpiştirip sürekli "bismillahirahmanirahim" diyordu. iyice elime yüzüme kulaklarıma bacaklarına serpti. elimden tutup içeri soktu. kadın beni gördüğünde yine telaşlandı. garip birşeyler vardı bende. hem kadından hemde içimdeki sıkıntıdan çözebiliyordum. içeri girip sedir gibi birşeye oturdum 75-80 yaşında zor yürüyen kadın neredeyse korkudan koltuğun tepesine çıkacaktı. "ah be çocum ah be evladım" diyordu bana. ben soramıyordum hiçbirşey. eline kuran-ı kerimi aldı önüne bir leğen aldı ve başındaki örtüyü suya yatırdı annemden bir başka örtü getirmesini istedi. getirdiği örtüyü başına bağlayıp dualar okumaya başladı. ben karşısında oturuyordum bana bakarken gözlerini kapatıp okuyordu. yaklaşık 2 saat kadar aralıksız okudu. ve okuduğu örtüyü çıkarıp suyunu sıkmadan belime bağladı. 7 gün boyunca hiçbir şekilde çıkartmayın duşa girmesin cunup olamaz daha çocuk duşa kesinlikle sokma gecede mutlaka bir ışık veya televizyon açık kalsın. bu çocuğa musallat olmuşlar hem külün üzerine küçük tuvaletini yapmış hemde yapılan bir büyünün üzerinden geçmiş dedi. annem korkmuştu

serkan ananı gibeyim gitti ölümüne yazdığım entry. takipte kalın beyler

annem elimi tuttu sıkı sıkı korkuyla karışık sormuştum.

+ anne musallat ne ?
- boşver oğlum sen hasta olmuşun fadime teyzen iyileştirdi seni
+ görmücem mi bidaha ?
- yok paşam görmücen
+ ohhhhh çok korkuyodum
- oğlum benim diyerek gülümsedi annem

eve geldik. ancak içim cidden rahatlamıştı. yatağıma yattım annemle babam mutfakta konuşuyordu kulak verdiğimde duyabiliyordum

+ nolmuş kız çocuğua
- carpılmış bizim oğlan
+ hasgibtir lan ?
- vallada billada fadime teyzeye zütürdüm küle işemiş bide büyünün üzerinden veya yakın bir yerinden mi ne geçmiş.
+ ciddi mi ?
- yemin ediyorum ya kaç bin rekat namaz kıldığı türbanını verdi bizim cocuga 2 saat aralıksız okudu kadıncağız allah razı olsun
+ iyi gelcemiymiş peki
- büyünün ne olduğunu bilmiyor ama görüyomuş o cinleri falan müslüman cinmiş galiba okudu sürekli birde örtüsünü suya yatırıp okudu uzun uzun olmaz dedi
+ oohh iyi bari birde çocuğa inanmadım

ulan yine korkmuştum. ancak içim rahattı yani o içimdeki sıkıntı yoktu pek. o geceden sonra 7 gün boyunca hiçbirşey görmedim. 7 gün sonra olan olay hepimizi şoka sokmuştu.

tam 7 gün sonra örtüyü çıkardıktan sonra bir çığlık kıyamet koptu. hepimiz aşşağıya döküldük. bodrumda 4 numaralı bodrumun kapısının tam dibinde garip garip materyaller vardı. saç nazar boncuğu gibi gibi. büyü olduğunu anlamıştı herkes. çocukları dışarı çıkartıp hemen hoca çağırdılar. biz hiçbirşey görmedik. akşam yine annemler konuşuyordu.

- o buldukları bizim oğlanı çarpan büyü büyük ihtimal.
+ ne büyüsüymüş ?
- huur filiz yaptırmış evladı babasından ayırma büyüsümüymüş neymiş birşeyler söyledi hoca
+ vay kancık
- haliyle bizim oğlana ters tepmiş allahtan fadime teyze müslüman denk gelmiş diyor
+ hee gittin mi onada ?
- gittim gittim bozulduğu için büyü kendi kendini atmıştır dedi
+ vay allahın hikmetine bak

cidden beyler. allahın hikmetiydi. o büyü normalde tahta kapının içersine ufacık bir delikten zorla sokulmuş. o bodrumda filiz denen huurların bodrumuymuş. ya cocuğu yada babası gireceği için oraya yapılmış büyü. ancak biz oraya girip işerdik o büyü zamanı sadece ben girmişim ve ben büyülenmişim. yıllar boyunca hiçbirşey görmedim yine arada korkuyordum.
gece uykuyla uyanıklı arasında sıkışıp kalıyordum sanki kalkıp "lan uyudum mu uyumadım mı acaba" diyordum hatta. çok garip duygulara bürünüyordum ancak hiçbirşey görmemiş duymamıştım. uzun yıllarda böyle gitti. üzerimde hep çörek otu bulundururdum. bu tür olaylardan korur çünkü çörek otu. bilmeyenlere bilgi olarak not düşeyim.

yıllarca hiç korkmadım. taa ki askere kadar. ben erzurumda askerlik yaptım. hatta mevki verecek olursak erzurum hava meydan komutanlığı belki orada askerlik yapanlar vardı yada bilenler. orada bir kulemiz vardı gece nöbetlerinden hiç gocunmaz yada korkmazdım. üzerimde çörek otu bulundururdum her zaman. o zamana kadar hiç araştırmadım bu konuları orada olan olay benim aklımı başıma getirdi ve bunlarla her zaman yaşadığımızı ve her zaman karşılabileceğimiz öğrenmiş oldum. yine bir gece 3/6 nöbetine gitmiştim. doğuda hava erken aydınlanır 4 bucuk gibi güneş doğuyordu. nöbeti devraldım. güvenlik merkeziyle aramızda bir kule vardı mesafede uzundu gelen anonsla uyanabilecek durumdaydım ve yattım. ben yatarken hava çok güzeldi. çelik yeleği yere serip uzandım tüfek bir yanda ben bir yandayım. uykuya daldım sanki bir anons sesiyle uyandım. sonra alttan biri sanki birşeyle kuleye vurdu. kule normalde çelikten ancak altı tahtadan yapılma yani çeliğe oturtma tahta diyelim. ulan yakalandık korkusuyla doğruldum. ancak hiçbirşey görülmüyordu. ortalık aşırı derece sise bürünmüştü. hiç tırsmadım olan şeylerdi bunlar.

@36 sallıyorsam en adi huur cocuğuyum okumayabilirsin kardeşim kafa bulandırma.

erzurumda sis doğaldı. biraz bekledim ancak hem alttan vurma sesi hemde sis gittikçe yoğunlaşıyordu. tüfeği elime alıp kulenin altına indim biraz uzaklaştığımda şoka girip kekeleyerek telsize sarıldım diyebildiğim tek şey "merkez kule xxxx gelin beni alın" çünkü kulenin etrafı yuvarlak bir halka ile sis olmuştu. düşünün beyler sadece olduğunuz yer sis oluyor. o gün orada hiçbirşey görmedim. ama o hissetiklerim herşeyi açıklıyordu. zaten bulunduğu konum itibariyle oldukca müsaitti. dere, ot, çöp. askerlik yapanlar bilir yer içer ve aynı yere işeriz. bir çok kişi bu tür şeyler gördü. askerliğimi bitirdim ve araştırmaya koyuldum. evet beyler, sürekli bunlarla yaşıyoruz bu bi gerçek. bir arkadaş sormuştu sıcak su niye çöpe dökülmez diye. sıcak su herşeyden arınmış temiz su demektir çöp ise pislik. bu yüzden sıcak su çöpe dökülmez. örnek verecek olursak akarsular, veya kaynak suları bunlarda sakıncalı mekanlar. büyü denen illet hala günümüzde var. eğer uykunuzda gülüyorsanız, ağlıyorsanız, veya sinir krizleri geçirip kendi kendinize bayılıyorsanız ilk önce hocaya gidin. çünkü tıp sadece bilim dalıdır. bunu tıp ile çözmeye çalışırsanız sadece ilaç kullanmak zorunda kalırsınız. büyük ihtimal birşey size musallat olmuştur. örneğin tuvalete tükürülmez dedik, bizim tuvaletimiz yaptığımız yer onların mutfağı olabilir evet saçma geliyor ama öyle. çünkü onlarla hep içli dışlı yaşıyoruz. başıma iki gez geldikten sonra buna kanaat getirdim.

çörek otunu yanınızdan ekgib etmeyin. müslüman cinler insanlara zarar vermez, müslüman olmayanlar ise şeytana hizmet eder.

@43 o entryi iyi oku. hiçbir zaman kardeşimden yada tepkisinden bahsetmedim. ince detayada girmedim. bunu size anlatınca elime birşey geçmeyecek. inanmıyorsanız seri eksileyip gidin daha ne diyeyim ?

@36 bazı kaynaklara bakarsak nur diyor kuran-ı kerimde ateş diyor ilk yazdığımdada belirttim.

Bu konuda başka bir ayette de şöyle buyurulmaktadır: "Andolsun biz, insanı pişmemiş çamurdan, değişmiş cıvık balçıktan yarattık. Cinne gelince onu da (insandan) daha önce, nüfuz eden kavurucu ateşten yarattık." (Hicr, 15/26-27)

@45 doğrudur panpa bunun büyüklüğünü bunun kapışmasını yapamayacağım yaşadıklarım bana yetti eğer cidden böyle tecrübelerin varsa anlatabilirsin.

@50 dıbına kodumun yobazı seni ben hiçbir şekilde paradan bahsetmedim. parayla ancak büyücüye yada cinciye gidilir. ben hocaya gittiğimi söyledim. araştırdığım şeyleri soran insanlara anlatmak ve birazda olsa rahatlamak için açtığım başlığı. yoksa umrumda bile değil emin ol ne hocası ne büyücüsü. araştırırken adamın bana dediği şey "onlarda insanlar gibi yaşıyor, yiyor ve içiyor. yani onların mutfağı senin tuvaletin olabilir. bunu bilemeyiz" ikinci olarak banyoda çok durulmamasının sebebi, insanoğlu banyo yaparken melekler kapıda bekler ifrit dediğimiz müslüman olmayan cinlerle direk birebir içeiçe olabilme kapasitesi doğması. anlatabildim mi ?

@51 bende tükürdüm bilmediğim zamanlarda panpa. sorun yok artık biliyorsun, yapma. hepimiz yapmışızdır bir çok şeyi, bilmediğimiz için allah mı koruyor yoksa bize mi denk gelmiyor bilmiyorum. ama sorun yok artık biliyorsun yapma sana tavsiye
@52 ben iletişim kurmadım, anlatıyorum ki başına gelen durduk yere sıkılan, sürekli başı ağrıyan yada bunalan, uykusunda gülen, ağlayan, bir anda iştahı kesilen, özellikle sol kısmı uyuşan insanlar öncelikle bir doktora ardından hoca gitmeli. tıp bir yere kadar. sürekli yaşayabileceğimiz şeyler. birinci ağızdan anlatmak yardımcı olmak istedim. trollemiyorum kimseyi
@53 fazla korku iyi değildir. hayatta da böyle. korkmanı gerektirecek birşey yok

@58 panpaların panpası, cinler gidip dürüm yemiyor iskender söylemiyor. neyle beslendikleri mechul. yani senin pisliğinle beslenebilirler. anladın mı kardeşim ?

@63 adamsın. işte başlığı bu yüzden açtım. dediklerine aynen katılıyorum. rahmaniler insanlara zarar vermezler hiçbir şekilde. ama dediğin gibi ifritler büyü aracılığıyla insanlara musallat olur. bunda hem fikiriz ? rahmaniler hz süleymandan güç almıştır ifritler ise azazilden yani şeytandan. define olayına gelirsek o olaydan ekgiblerin var. gömülen bir çok define büyülenerek gömülür. özellikle rumlar kara büyü yaparak gömerler, hiçbir şekilde çıkartamazsın. çıkartsanda en ifritleri kanını canını yer o parayı harcayamadan delirip kendini öldürürsün. sonradan sahiplenme olayıda var. altını çok severler. o yüzden bazı hocalar altın takılmasını tasvip etmiyor. cinler alemi derin bi alem burada herkes bildiğini yazabilir. ayrıca teşekkür ederim.