cinlerle alakalı gerçekleri

Bu başlıkta anlatacağım. Önce başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum.

istanbul'da üniversite okuyorum. Ailem memlekette yaşıyor. Bundan 1 bucuk ay önce memleketten bi kızla sevgili olduk. Kız da benim tersime ailesi istanbullu, kendisi kayseri erciyes ünv'de öğrenciydi. Ortak nokta coktu haliyle. Facebook'ta tanistik ama ortak tanidigimiz, arkadasimiz coktu.

Orda tek başına eve çıkmıştı. Beni kayseriye çağırdı kendisinde kalmam için. Gittim. Uçağa binip gittim hemen. Gittiğim akşam buluştuk, bir cafeye oturduk. Kahve söyledik. Neyse muhabbet ilerledi. Ben çok güzel kahve falı baktığımı söyledim ve ikimiz de kahve söyledik. Tabi benimki biraz makara. Mesela falda yannan görüyorum ve bunun ani çıkışlara işaret olduğunu falan söylüyorum. Gülüyordu her seferinde.

Sonra kendisinin de güzel fal baktığını söyledi. Ben tabi iplemiyorum, fal neymiş amk.
Bu fala bakarken bakışları değişti. Uzun uzun düşünüyordu ve göz bebekleri büyüdü. Hiç abartmıyorum 77 sülalemi saymaya başladı. En ince detaylara kadar kimsenin bilmediği şeyleri gün ve saat vererek anlatmaya başladı. Sesi de değişmişti, adeta bir hayvanı andırıyordu. Tiksindiğimi farkettim. Şaşkınlık, korku ve iğrenme içinde dinliyordum. Daha sonra bağırarak "aramızda birisi var, birisini seviyorsun" dedi. Bütün cafe bize bakıyordu, ben korkmuştum. Ayağa kalktım ve vurdum tokadı. Ana avrat küfretmeye başladım. Çok garip hisler içindeydim, bu tepkisini beklemiyordum ama o da bu tepkimi beklemiyordu. Bana sarıldı, özür diledi ve her şeyi anlatacağını söyledi.

Anlattığına göre bunun dedesi "hüddam" ilmiyle ilgileniyormuş. Yani cinleri yakıyormuş. Bu ilimle ilgilenen kişilerin onlarla ailelerine musallat olmamaları konusunda anlaşma yapmaları gerekiyormuş. Bunun dedesi anlaşma yapamadan vefat etmiş. Annesine, teyzelerine, ablalarına cinler hep musallat olurlarmış. Bu da cinlerle irtibata geçmiş ve onları kullanmaya başlamış. Neyse işte anlattı anlattı, gece oldu. Beni evine davet etti ama kendi evimde kalmam gerektigini söyledim. Ertesi gün buluşmak için sözleştik.

Akşam buluşacaktık onun evinde. Beni sabah arkadaşlarım evden aldı. Mangal yapmaya gittik, gezdik derken akşam oldu. Arkadaşım beni bunun evinin önüne bıraktı. Zili çaldım, normal bi evdi aslında odasına kadar. Odası duman icindeydi, tütsü falan yakmış olacak ki bi garip kokuyodu. Bu yatağa geçti, ben de yere oturdum. Cin muhabbetine hiç girmedik, havadan sudan bahsediyorduk. Daha sonra bu üstünü çıkardı ve beni yanına çağırdı. Tam ayağa kalkacakken tavandan bunun yanına doğru mavi bi ışık hüzmesi belirdi. Gözlerimi ovuşturup bir daha baktım. Evet hareket eden bi ışık hüzmesi. Buna sordum ışığı. Anlamazlıktan geldi, hani falan dedi. Ben ayağa kalktım ve ana avrat küfretmeye başladım yine. Bu sefer sinirlendiğimi görünce "haa canım camdan yansıyodur" dedi. icim rahatladı, yere tekrar oturdum ve bir sigara yaktım. Bu esnada tuvalet gitti. Arkamı dönüp baktığımda camın perdelikle kapalı olduğunu gördüm. Önüme tekrar baktığımda ışık hüzmesi yoktu. Ayağa kalktım "çok acil gitmem gerekiyor bizim cocuklar kavga etmis, mesaj geldi" dedim ve koşarak çıktım evden. Taksi çevirdim ve bizim mahalleye gittim. Arkadaşlarıma olayı anlattım, herkes şok oldu. Benim yalan söylemeyeceğimi biliyorlardı. Eve gidip uyudum ve ertesi sabah ucak bileti aldım. Ailemle, arkadaşlarımla helalleştim ve öğlen uçağa binip istanbul'a geldim.

Kendi memleketimden kaçtım resmen. istanbul. Kokusu, kaldırım taşı bile başka be. gibmişim kayseriyi. Bu düşüncelerle metrobüsten indim. Evime doğru yürüyordum ki, o aradı. istanbul'a geldiğimi bilmesinin imkanı yoktu, öğrenemezdi. Aradı ve o fal bakarkenki korkunç ses tonuyla neden ona haber vermeden istanbul'a gittiğimj sordu ve beni tehdit etmeye başladı. Çok da gibimdeydi. Eve gelip yattım, yorgun hissediyordum.

Gece bir kabus gördüm. Sigara içiyordum ama dumanı dışarı üfleyemiyordum. içimden çıkmıyordu duman.

Ağlayarak uyandım. Bu esnada böbreklerime bir ağrı girdi. Nefes aldıkça ağrıyordu. Bağırmamak için zor tutuyorum kendimi. Telefonum çaldı, arkadaşım ve sevgilisi bize geleceklerdi gibiş için. Ev arkadaşıma dedim kapıyı açtı ve bunlarla ev arkadaşım yanıma geldiler, kasılmıştım hareket edemiyordum. Ev arkadaşımla beraber acile ağrı kesici iğne yaptırtmaya gittik. Dışarı çıkarken, oraya giderken, geri dönerken ağlamamak icin zor tutuyordum kendimi, artık bağırıyordum. Taksiyle gidip geldik ama diyorum ya her nefeste ağrı artıyordu. Ağrı kesici ilaçlar da, iğne de bi gibe yaramamıştı. Diğer arkadaşım ve sevgilisi pizza söylemişler, bir lokma yedim ve kustum. Sadece su içebiliyordum, onun da bir kısmını kusuyordum. Ertesi sabah hepsi okula gitti, ben yattım, hareket edemiyorum, ağrılar artıyor. Dayanamıyorum.

Akşam yine ev arkadaşımla acile gittik. Biteceği yokti bunun. Bi gibe yaramadı yine iğne. Sudan başka bir şey içemiyorum yine. Bu 3 gün boyunca sürdü. Son gün ağrılarım çok daha çekilmez bir hale geldi. Bu esnada o kendisinden kaçtığım sevgilim bir mesaj gönderdi, "beter ol"
Ağrılarımı nerden biliyordu? Nasıl olabilirdi bu?
Evde yalnızdım, zorlukla evden çıkıp taksi çevirdim, yine acile.

Taksicinin de yardımıyla hastaneye girdim. Birkaç dakikalığına acıdan bayılmışım. Serum bağlamışları kendime geldiğimde. Yarım saat orda kaldıktan sonra Avcılar merkeze gittim, meşhur bir caddesi vardır, marmara caddesi. Arkadaşımla bulusup bize gidecektik. Yürürken bir kadın golden cins bir köpek geliyordu karşıdan. Köpeğe uzun uzun baktım sevmek için, sahibini zorlayarak yanıma geldi. Sahibi tasmasını cekiyordu ama onu dinlemedi köpek. Biraz sevdim bunu. Bu esnada yanıma yaşlı bi amca geldi. " köpekleri sever misin" dedi. "Evet amca cok severim" dedim. "Ben de gencken severdim" dedi ve gitti. Bu birkac saniye süresince ilk defa ağrılarım durmuştu. Daha sonra olayın bu kısmıni anlattığım dindar bi arkadaşım o amcanın Hızır aleyhisselam olabileceğini söyledi. Neyse ben eve doğru yollandım.

Okuyanlar varsa devam edeceğim, diğer türlü bi anlamı yok

Son demlerimi yaşıyor gibiydim. Acı beni öldürecekti. Hayat hikayemi anlatacak degilim ama onlarca kez ölümle burun buruna geldi. Kafama silah dayayan dahi olmuştu.
ilk defa bu kadar keskin hissettim, ölecektim. Eski sevgililerimle helallestim, en yakin arkadasıma herkesten bana helallik istemesini söyledim. acılar icinde son kez iki rekatlık bi namaz kılıp, günahlarım için af dilemek istedim allahtan. Gusül abdesti aldım ve iki rekatlık namazımı kıldım gözyaşları içerisinde. Uyudum, ölmeye uyumak gibiydi.

Normalde 12 saat uyuduğumda dahi uykuya doyamayan birisiydim. Saati ne hatırlamıyorum ama uyanınca saate baktım ve 5-6 saat falan uyumuştum. Ayağa kalktım ve ağrılar bir anda yok oldu. Şaşırdım. Oldukça sağlıklıydım, yeniden doğmuşum derler ya; aynı onlar gibiydim.
Bu esnada o lanet kızdan mesaj geldi. "Sakın bir daha benimle uğraşma, başıma ne belalar actın fatkında misin" yazıyordu. Allah'a dua etmiştim, tövbe etmiştim ve o lanet kız bilmediğim bir şekilde belasını bulurken; ben iyileşmiştim.

Bu hikaye bu kadar şimdi onlarla ilgili bilgi vermeye başlayacağım.

Okuyan yok mu amk

Beyler bunlar insana neden musallat olur? Bu sorunun cevabını internette arastirmayin, sacma sapan seyler yazmislar cizmisler

Musallat olmaları gercekten cok kolay. Dumandan yaratıldıkları icin bir sigara icinize nasıl giriyorsa, bunlar da öyle giriyorlar. Tuvalette, mezarlıkta, pislikte yaşadıkları doğru ama müslüman olanlar kesinlikle size temas etmezler. Size boyutlarını ihlal edenler musallat olur.
Mesela cin çağırma işine giren malların çağrısına kulak verenler de yine şeytani cinlerdir.
Büyüyle gelirler veya.

Müslümanların %90'ının içindeler. Geri kalan kısmın ise yine %9'una dolaylı olarak müdahale edebiliyorlar. Birçoğumuzun içindeler. Vesvese veriyorlar.

Onlardan uzak kalmanın, korunmanın tek bir yolu var. Allah'ın emir ve yasaklarına uymak ve ancak allah'a sığınmak.

Hadi eyvallah