cinlerle 1 gün

beyler 1 saate gelicem az işim var öptüm sizi.

uzay zaman sürekliliğinde yok olup giderken olayları anlamaya çalışıyorum ama bi gib yok tabi 4 bir yanımı sarmışlar amk
ne olup bittiği hakkında bile en ufak bir fikrim yok. evde oturmuş bunları düşünüyorum
ama yaşanan zamanla yaşadığım zaman arasında çok fark var ve yaşadığım şeylerde başkalaarının benim orda olmadığımı söylemesi
benim ne yaşadığımı merak ettiriyor. kendi yaşadıklarımı bile tam olarak seçemezken etrafımdakilerin beni sürekli sıkıştırması ve
bana deli muamelesi yapması an meselesi amk.
adamın biriy geliyor bigün bizim eve
yaşlı başlı bir adam hali vaktı yerinde saç sakal beyazlamış nur yüzlü bir dede gibi.
bizimkiler anlatıyor olayı buna. Adam diyor ki " gördüğün şeyler aslında görmediklerin mi " ne diyon yaa diyorum
" gördüğün şeyleri hatırlıyorsun ama aslında sen orda yoksun " diyor. heh diyorum aynen öyle

panpalar evde misafirim var da proje işi var onu hallediyoruz kopmalar oluyor o yüzden

cin musallat olması çok berbat bişeymiş dıbına koyim. onlar sana istedikleri şeyi gördürüyorlar istedikleri şekle girip sana görünüyorlar
onları duyuyorsun olayları yaşıyorsun fakat aslında olmamış gibi gözüküyor sonra dumur oluyorsun ama gerçek mi değil mi çözemediğin için kafayı yeme noktasına geliyorsun. cinler yüzünden deliren insanlarda bu yüzden delirir.
gerçek mi değil mi olayına takılarak kafayı sıyırırlar
olayı yaşarsın fakat yaşamamış olduğunun iddia edilmesi üzerine ayrıntıları verirsin millet orada olduğuna inanır
bu sefer sen orada olmadan bunları nasıl biliyorum olayına kapılırsın ve cozutursun.
benim başıma da bu gelmişti bi bakıma. sürekli bana görünüyorlardı ve yaşatıyorlard
fakat gerçek olup olmadığını asla ve asla kanıtlayamıyordum

yaşlı amca bi kaç ritüel hazırlamak için işe girişti. bilmem ne celb davetimidir nedir bi ton işlem yapıyor.
DUHANE-i FELATUNiYYE diye bir tılsım yapmışlar bana ve üstüne musallat etmişler dıbına koyim
dediği şey de tılsım gibi bişeymiş bi çok şey yaptırabiliyormuşsun insana
adam zaten 2 şeyden şüphelendi.
bi cin olayı bir bu tılsım.
tılsımın çok fazla özelliği var ve saman kağıtlarına ibranice ve arapça yazılmış şekilde bi çok büyü mevcutmuş.
bi kaç yazı göstermişti de annemin kitabnda ona benzeyen şekiller vardı ordan çakozlamıştım durumu.

adam bir liste verdi elime dıbına koyim bunları sürekli okuyacaksın diye
sihir büyü vesvese falan uzak dursun diye okumam gerekiyormuş.

FATiHA
AYETEL KÜRSi
YASiN-i ŞERiF
KASIR SURESiNiN SON AYETi(HÜ VALLAHÜLLEZi DEN SONUNA KADAR)
CiN SURESi
iHLAS
FELAK
NAS
KELiME-i ŞAHADET
EÜZÜ BESMELE
LA HAVLE VELA KUVVETE iLLA BiLLAHiL ALiYYiL AZiM
SALLi VE BARiK DUALARI
Bu okumalar akşamları yatmadan önce bir bardak suyun üzerine okuyacakmışım ve Bunu tertibi 21 gün okuduktan sonra kurtulacakmışım.
bi de evin içinde evi sirkeli su ile sirkelemek evi cinlerden arındırıyormuş
ayda 1 kez de sirkeli su ile yıkanacakmışım. ulan bu kadar şeyi yapsam imam olurum ben dedim.
olsun dedi başına gelenleri dha bilmiyorsun sen sus ve beni dinle dedi.
ne gelmiş ki başıma dedim.

adam bir sure gibi bişey çıkardı. elemtere fiş falan gibi değişik birşey yazıyordu işte bunu yapmadan önce 7 gün oruç tutuluyormuş
ee dedim
Geceleri herkes yattıktan sonra 100 Salavat,100 istiğfar,336 Ya Musavvir, 313 defa (Kaf ,Ha ,Ya,Ayn,Sad, arkasından 4444 kere ) o dua okunurmuş.
ve bu olaya 7 gece devam edilirmiş. gerekirse resmine bakarak falan riyazet edilir mi ne yapılırmış ki zarar vermek istediğin kişi uykusunda rüyasında
sürekli kabuslar görsün
görmek istemediklerini görsün diye
adamlar 5 6 tane işlem yapmışlar üzerimde. birinden kurtulsam biri patlak veriyor dıbınaki

ben sürekli hayal mayal görüyorum böyle gibko bi adam olup çıkmışım. olmamış şeyleri olmuş diyorum gitmediğim yerlere gittim diyorum ki
olaylar aklımda kalıyor ama ben de ordaydım dediğimde millet gibtir çekiyor bana. artık bu dededen ve annemden medet umuyorum başkada çarem yok
erzurumdaki gibkolarda haber vermediler ne yapsak ne etsek bilemediler.
benim aklımda olan tek bişey var o da " çilek "
neereye baksam hep o kız var . rüyalarımdaki yerler günlük hayatımda da karşıma gelmeye başlamıştı. yürürken bir anda ormanda buluyordum kendimi
sonra burda ne işim var laan derken bi gib oluyordu ekran değişiyordu böyle gerçek mi hayal mi kestiremiyordum
gözleri açınca başımda insanlar oluyordu. sokağa çıkmaya korkar olmuştum ama evde olunca daha beter oluyordu
sürekli sakinleştirmek için ilaç vermek zorunda kalıyorlardı o zamanda uyuyordum
ee uyuyunca neler olduğunu hepimiz biliyoruz..

canlar gitmem gerenk artık yarın iş *
geldikten sonra devam edelim demek zorundayım istemeyerekde olsa. gece gece güzel oluyordu milletin tırsması

ben hayalle gerçekler arasında yaşarken karşıma çıkan bu adam biraz da olsa ilaç gibi gelmişti. verdiği şeyleri uygulamaya çalışıyordum
ve elimden geldiği kadar verdiklerini harfi harfi yerine getirmek için herşeyi yapıyordum.
ıssız bir yol düşünün . kuş uçmaz kervan geçmez derler hani. sadece yol var ve 3 4 tane ışıklı direk var yolu aydınlatmak için gibko gibko dikilmiş.
en yakındaki ev belkide 300 400 metre ilerde ve sizin o yolu yürümeniz lazım. hemde tek başınıza ve gecenin 22:00 da.
geç bir saat olarak gözükmesede yolun tehnalığı ver korkutuculuğu zaten insana yetiyor. mahalle eski antik bir mahalle olduğu için
yıkık dökük eski binaları bulmak muhtemel. 2 tane köşk var aralıklarla . gündüz gördüğünüz zaman korktuğunuz bir köşkün yanından geçeceksiniz ve oradan o anda ne çıkacağı belli değil. ki böyle bir durum yaşıyorsun gerçek misin değil misin bilmiyorsn
sürekli paranoyalardasın. hani şöyle düşünün gecenin saat 4ünde evin karanlığında gidip aynaya bakmak ürkütür ya insanı " arkamda bi adam mı var lan " diye bi anda döner fıtıfıtıfıtıfıtı odaya koşar ışığı açarsın. aynı öyle bi durum ne olacağı hiç belli değil.
bu dedemiz bizim mahallenin o taraflarda oturuyor ve ertesi gece benim onuna evine gitmem gerekiyor. babam extra olarak futbol hakemliği yaptığı için
o gece hakemler derneğinde toplantı gibi birşeyi vardı.
ben hocanın dediklerini uygularım dualar ediyorum falan hani biraz olsun kendime geldim diye annem bana dediki tek başına gidiver hem cesaretini toplarsın biraz olsun kendine gelirsin farkında olursun. mırın kırın ettim ama ulan dedim korkacak ne var daha başıma ne gelebilir ki
hani yolda yakalayıp gibseler koymaz bana kendimi savunma şansım var bi şekilde karşı koyarım bıçaklarım bişi yaparım fakat bunda şansım yok 0 lan
biranda aklını alıyor vesvese ile ondan sonra 26 tane bira içmiş sarhoşsun görmediğin şeyleri görüyorsun triplere giriyorsun.

son bi adım attım kapıya ve derin bi nefes çektim. " tamam " dedim ve ayakkabıları giydim. lan kapıdan çıktım bizim evle apartmanlar arasındaki 50-100 metrelik mesafeyi koşar adımlarla geçtim. bizim muhitte 4 5 ev allahtan ışıkları falan var. apartmanları geçtim okul yolundan sağa saptım ki tenha yola geldik. 3 4 dükkan açık market gibi. girdim birine abi dedim bi metro alayım ben bi de kola. aldım nevaleleri metromu yedim colamı tıngırdatıyorum
içimde bir üperme var tabiki. ışıklar yanıp sönüyor bişi oluyor . zaten bozuktu o ışıklar hep aynı şey oluyordu ama o gece korkutuyor tabi insanı
hızlı adımlarla geçeyim diyorum fakat nereye kadar gidebilirim eninde sonunda yorulucam ve yavaşlıcam.
o an nasıl bir cesaret geldi bilmiyorum ve yavaş yavaş gitmeye karar verdim. olası şeylere hazırlıklı olmak için bir yandan euzubesmele çekiyorum bir yandan bildiğim duaları ediyorum. ilk direğin önüne geldiğimde ışık gitti kafayı kaldırdım böyle yanar döneri gördüm tak dedi söndü
benim aklım gitti. gözümden 2 damla yaş geldi. allahım sen yardım inanmasamda yardım et bilmem ne saydırıyorum böyle .kolayı attım bişiler yaptım yürümeye devam ediyorum ama korkudan ağlıyorum. bi ses geliyor kulağım ta içinde hissediyorum böyle ama içime içime işliyor ses nasıl tırsıyorum.
2 direği geçtikten sonra birşey olmadı. köşkün önünden geçiyorum dedim nolursun bişi olmasın ya. nolursun sakin sakin gideyim buradan
kafamı çevirmemle daha önce gördüğüm beyaz saçlı adamı görmem bir oldu. yavrum ne yapıyorsun bu saatte dedi.
abi dedim biryere gideceğim o yüzden çıktım . acele acele gidiyorum tabi. dur iki dakka sana birşey diyeceğim dedi.
köşkte köşk ama yani kocaman kocaman kapıları var bahçe demirlerle çevrili böyle eski zamanlardan kalma bildiğin köşk.
demirlerin yanına geldi işte sırıtıyor bana. he abi ne oldu dedim. ağlama dedi
ağlamıyorum ki dedim. dikkat et kendine dedi. kafamı çevirdim devam ediyorum 10 adım attım arkama dönüp baktığımda adam yoktu

laannnnnnnnnn diye içimden sayıklıyorum. hızlı hızlı geçtim yolu ilerde mahalleyi görünce içim ferahladı 1 2 araba geçti falan iyice bir rahata geldim
ancak adamın evini nernde olduğunu bilmiyorum işin garip tarafı o .
anneme sormadım ki ben çıkarken bu adamın evi nerde diye. söylediklerin göre bizim mahallenin o taraflarda oturuyor 300 500 metre ilerde ilk sokakta diye söyledilerdi
zaten kimse sorsam söylermiş. ulan dıbına koyim gecenin onunda gidip millete bizim hacı rüstemin evi nerede diye mi soracağım ben gib gibi.
ben gecekonduların o tarafa geldim bitane teyze var kapının önünde. daha sormadım bile hiçbişey iyi geceler teyzecim dememle sağdan dön sarı boyalı ev demesi bir oldu.

tıtıtıtıtıtamam teteteteyzecim sasağolasın diye kekeledikten sonra hemen sağdan girdim sokağa ben. sarı boyalı ev arıyorum
ulan 5 tane sarı ev var hangisi nereden bileyim ben diye düşünürken bizim hacıyı gördüm. geldin mi bakalım eheh geç hadi dedi.
geçtim içeriye kapıdan girerken besmele çek bilmem ne bana fetva veriyor. eyvallah dedim dediklerini yapa yapa geçtim içeriye.
birazcık dua mua okuturrdu bi takım şeyler yapmış ben gelmeden önce onları bana verdi yedirdi içirdi.
dedi ki yolda beyaz saçlı adamı gördün mü
hocam sen nerden biliyorsun onu dedim.
onu dedi gören 5 10 kişi var . ee yani ? dedim
ulan aslında öyle bi adam yokmuş.
öyle bir adam yok aslında dedi . gördüğünü sandığın şey gördüğün şey değil dedi.
ulan bi flashback yaptım hemen kafada. " ee geçen gün okula giderken babamda gördü hatta sorarım falan dedi " dedim.
baban başkasını görmüştür ona demiştir. o adamı gören kişilerle daha önce de konuştum bi çok kez geldiler bana
ama şanslısın o adamı görmüşsün dedi.
lan sevinsen mi korksam mı ağlasam mı bilemedim

niye öyle dedin ki dedim adama.
rivayetlere göre musallat olduğunda diğerlerini de görebiliyormuşsun bazı durumlarda. hani kafan gidiyor seni alıp zütürüyorlar kendi ortamlarına
oyunlar düğünler cartlarcurtlar fakat seninle ilginenen dışındakileride görebiliyormuşsn.
kötü niyetli olanları oldukları gibi çok iyi ve insan canlısı olanlarıda varmış falan diye anlatmaya başladı.
ee dedim yani ? bidaha görürsen onunla konuş dedi.
ne konuşacağım dedim zaten zırt pırt görmüyorum zank diye önüme çıkıyor ödüm patlıyor korkudan dilim damağıma karışıyor
nasıl konuşayım dedim. sen olmayan bişeyden bahsediyorsun olmayan bişeyle neyin tatavasını yapayım diye saçmalamaya başladım.
sana verdiğim duaları okuyor muun dedi.
hee dedim. yanındamı dedi evet dedim. tamam dedi tekrar okuyalım hadi itşe. gittim abdest aldım geldim
kitapları açtı . bi yandan okuyor bi yandan bana okunmuş su mu ne fışkıttıryor.
o ne ya dedim. okunmuş sirkeli su mu ne öyle bişey dedi. suratıma suratıma attırıyor lan uyuz oldum amk resmen cumshut yapıyor.
tamam dedim neyse bozuntuya verme sen bak okumana dıbına koyim

yoruldum la yeter.

gecenin ilerleyen saatlerinde buradayım...

geldim ipneler yemek yedikten sonra yardırıyoruz

neyse gençler adamın verdiği ritüelleri yerine getiricem diye admaın cumshot fantezisine göz yummak zorunda kalıyorum. tövbe tövbe shame on me
adam makine gibi okuyor bu arada. ne dediğini anlarsan 123123 trilyon verirler . bi başlıyor pismiiiiiii diye adigudu udugudu yarreppi şükrbillahi velelelelelvelvlevle saydırıyor amk. kağıttan dua okuyorum ama kulağım ond amk . fıss fıss okuyor ben de ona bakıyorum falan arada ama kendimi okumaya kaptırmışım baya daldım gittim okuyorum. derken " aminnnnnnn" bi ses geldi irkildim dıbına koyayım. şimdi dedi senle beraber o sakallı adamı çağıracağız.
beni gittiğin yere zütür bakalım dedi.la dedim ne gittiğim yeri ya . sen dedi o adamı nerede gördün gelirken. dedim şte şurda köşk var ya hani
sabuncularınmı eskiden
hee dedi beyaz köşk ee
eesi orda işte dedim demirlerin arasından konuştuk birazda ne dediğini ayıkamadım dikkat et kendine diyordu sadece onu anladım heralde dedim
tamam dedi yürü gidelim bakalım

kapıdan çıktık ve bişey farkettim ben gelirken 4 5 tane sarı boyalı ev vardı. ulan kaza bela gözüm takıldı diğer evlere ama baktım bi tek bu adamın evi sarı
la dedim ne oluyor ya . demin heryer sarıydı şimdi farklı farklı olmuşlar dıbına koyayım. sokağın köşesinden döndük gidiyoruz işte. aradan 1 2 saat kadar geçti fakat benim geldiğim yol aydınlık dıbına koyim. ışıklar falan yanıyor sağlam yani. ben gelirken kapkaranlıktı orası.
dedim hocam ben gelirken bu yol böyle değildi. direklerin 4 5 tnesi yanıyordu ki zaten gördüğüm 4 5 direk vardı. ses seda yoktu
sadece kulağıma uğultu geliyordu. hava esiyor kulağına o gelmiştir ee korka korka geldiğin için kafan başka yerde olduğu için dikkat etmemisindir dedi.
adam mantıklı bir açıklama yaptı dıbına koyim etrafıma baktım gelirken görmediğim şeyler ordaymış ama bi yerde uyandım ki adamın beni geçiştirip korkutmamak için söyledini farkettim. kola kutusu vardı hatırlarsınız onu gördüm dıbına koyim o an kafam bastı herşeye.

dedim hocam sen niye öyle dedin bak işte bu kutu kola benimdi yani bunlar yoktu cidden. ya dedim sen yürü şu köşke bakalım.
ulan köşke gittik. demirleri görünce ürktüm yine ben. kapısına kadar kocaman demir kapı amk. onun önünde durdu baktı etti. hmmmm dedi
ne hmmm hocam bana da söyle dedim. içerde ne var görüyor musun? dedi.
yoo dedim. gel bak dedi. biraz yaklaştım içeri doğru baktım şöyle kapının sol tarafında tulumba gibi bişi var kuyu yani su çıkartırıyorlar ordan
ee dedim yani. dedi bunlar böyle yerlerde mesken tutar . sen evden çıkıp çıkıp gidiyormuşsun geceleri baban söyledi
nereye gittiğini hatırlıyor musun dedi.
yok dedim hatırlamıyorum en son hatırladığım şey babamın kucağında olduğum sonra yatağa yatırıyor beni
pekala dedi. 5 dk durduk orda tıngır tıngır eve döndük.
o gece orda kalcaktım ben maneviyat dolu bir ortamda amk

saat 1 gibi uykum gelmeye başladı . bitane yatak hazırladı bana işte bu oraya yatacağım ben. hazırladım ettim
abdest aldırdı bana dua ettirdi falan. sabah namazına kaldıracağım seni dedi. sabah namazı uykudan daha değerliymiş öyle bir ayet mi ne varmış onu okutturdu. uykusundan kalkıp sabah namazı kılanın bilmem ne sevap pointi falan fazla oluyormuş işte /rank yazınca görüyorsun pointleri zaten.
la dedim tamam ya hocam yaparık ederik . vurdum kafayı yattım ben. lan garip garip sesler geliyor dıbına koyiyim ürkmeye başladım uyuyamadım
uyuyamadım diyorum ama gözlerim açık bilincim yarı açık kıpırdıyamayorum
karabasan gibi birşey fakat benimle konuşuyor ben de onunla konuşmaya uğraşıyorum .
ama kıpırdıyamıyorum lan öyle böyle değil. sonra ekran değişti. ellerim bağlı ayaklarım bağlı tam olarak gördüğüm adam
gözleri kırmızı bi adamdı . kısa boylu etten püften bi adam benimle konuşuyor. seninle çok işimiz var çokk zihihihihi diye gülüyor
lan kıpırdıyamıyorum. dua edicem edemiyorum o an aklıma gelmiyor ne diyeceğim
adam cin gibi bişey böyle ekran gidip geliyor bi normal moda geçiyorum bilincim açık etrafı görebiliyorum dolap yatak koltuk falan
bi kendimi bağlı olarak görüyorum kırmızı gözlü adam oluyor . en son o adam bana birşey diyordu ki kfasını döndürüp sağa baktı sonra
çözüldüm
hani suya dalıp 50 60 saniye sonra çıktığınızda derin bir nefes alırsınız yaaa " şşşşfhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhh" diye bi nefes alarak dikeldim resmen yatakta. baktım hocan yanmda duruyor tamam olum sakin ol şampiyon falan moduna girmiş beni destekliyor.
ne gördün dedi bana

dilim dimağım kurudu . konuşamıyorum zaten adam beni zorluyor biraz.
su getirdi geldi bu ama su getirmeye gittiği 1 dakika içinde ben nasıl korkuyorum. gözüm kapıda dıbına koyim kapıda hafif aralık
oda bomboş ve televizyon bile yok. sadece dualar asılı bişeyler asılı ve ben varım odada. kısık bi ışık var ve ışığın tam altında yatıyorum
bildiğiniz ayin modundayız. elime ayağıma titreme girmiş dıdıdıdıdıdıd titriyorum korkudan.
hoca suyu getirdi iç evladım dedi. içtim bi rahatladım kendime geldim.
ne gördün dedi.
hocam kırmızı gözlü bir adam vardı benim ellerim bağlıydı ve bana seninle çok işimiz var deyip duruyordu dedim.
peki adam nasıl birşeydi kısa mı uzun mu dedi.
kısaydı dedim yani baya kısaydı
peki dedi ayakları nasıldı ters mi düz mü
o an kafama dank eden bişey oldu dıbına koyim.
adamın vücudu tersti. kafanızı 180 derece döndürülmüş düşünün işte
aynı o model elleri ayakları kuzeye bakıyor kafası güneye
lan o aklıma geldikten sonraaa bana bir titreme geldi
hocammmmmmmm diye diye. hemn oturdu başıma ellerini başımda ovalıyor dua ediyor
beni okuyor işte. gitti ordan bişeyler getirdi muska mı yapacak ne gibimse
başladı yazmaya. sirkeli suyu getirdi serpiştiriyor
bi yandan dua ediyor