Kaçırılma olayından sonra yaklaşık 2 sene terapi gördüm. Böyle bir durumda bana küfür etmeniz hem yaşıma hem de neslime yakışmaz beyler. Hikayeyi yazma amacım ise bu işlere atılacak olan kişileri uyarmaktır. Sözlükte dolaşırken bu işlerle ilgili olan bayağı bir kişi gördüm bende bu işlerle uğraştım ve sonu çok kötü bitti o yüzden arkanıza yaslanın ve hikayeyi dinleyin. Liseli veyahut yaşı küçük kardeşlerim yaşadıklarımdan korkabilir zira yaşamış olduğum tecrübe burada anlatılan hikayelere hiç benzemiyor.
Nick6,şuku, falan atmayın beyler sadece okuduğunuzu belli edin bu benim için yeter.

Bu olaylara ilk defa ergenlik yaşlarım da başladım. Yaşım 14 olmalıydı ve çok fazla araştırmacıydım. Durum böyle olunca insan dinini de sorguluyor. Ben de kendi dinimi sorguladım ve kuran'ı okuduğumda bana çok saçma geldi. O zamanlar böyle bir şeyi aileme söyleyemezdim ben de başka dinlere yönelmeye karar verdim. ilk Hrıstiyanlık dinini araştırdım ve bana çok saçma ve çelişkili geldi. Ondan sonra ise Ateizmi araştırdım. Gerçekten de büyüleyiciydi ve sunduğu deliller gerçek düşünce sistemi olduğuna inandırıyordu. Bir süre ateizmi araştırmaya çalıştım. Ünlü kişiler hep ateistti buda beni Ateistliğe ısındırıyordu. Evrenin cidden natüralist yapı ile meydana geldiğine inandım ve bir süre ateist olarak takıldım.

Ateist olduktan bir kaç ay sonra içimde bir mutsuzluk belirdi. Hiç bir şeyden zevk alamaz oldum. Galiba depresyona giriyordum ama tam olarak depresyonda değildi. Sebebi din konusuydu. Evet insan bu kadar haksız ve çıkarcı bir dünya da tanrının olmamasını gayet normal buluyor fakat içim de her zaman bir inanma ihtiyacı doğuyordu. Bu ihtiyacı ise artık gün geçtikçe dayanamaz oldum. Bazen durup dururken ağlamalar bazen ise olduğum yerde hiç bir şey yapmadan dakikalarca duruyordum. Artık bu duruma bir son vermek istiyordum ki forumdan bir kişi ile tanıştım. Bana meditasyonu önerdi. Hayatın anldıbını bulmak istiyorsan meditasyon yapmalısın dedi. Ben ise denemekten zarar gelmez hesabı ile meditasyon yapmaya çalıştım. ilk yaptığım da başarısız oldum. Düşünceler beynime akın ediyor onları durduramıyordum. Daha sonraki denemelerim de ise yapmayı başardım. Size şu kadarını söyleyeyim beyler boşalmış gibi oluyorsunuz.

Artık iç huzurumu bulmak için devamlı meditasyon yapar olmuştum. Fakat bu bana yetmezdi. öyle de oldu zaten. Bu olayları daha fazla araştırmaya başladım ve çok fazla çeşit meditasyonun olduğunu öğrendim. Meditasyonla uğraşan kişiler genelde spiritüalist oluyor. Bu kişiler hayatın anldıbını bulmak isteyen kişilerden oluşuyor. Binevi keşiş gibi fakat daha farklı. Örnek vermek gerekirse keşişler hayatını hiç bir şeye adamadan sadece meditasyon yaparlar. Bu insanlar ise iş hayatının stresini atmak için meditasyon yapıyordu. Bende bu kişilerin arasına katıldım. Buna vesile olan arkadaşımın adı Doğukandı. Forumun adı ise gizli mabet. Bilen bilir şu anda da var. Tabii o zamanlar çok kişi bilmiyordu böyle olayları. Bende yeni yeni öğrenmeye başlamıştım. Meditasyonun temeline gittiğim de ise Budistlerin dininin bir parçası olduğunu öğrendim. Bu olayları araştırırken karşıma bir çok olay çıkıyordu. Bunlardan birisi de parapgiboloji oldu.

Parapgibolojiyi tanımlamamız gerekirse en genel tanım duyu dışı algılamadır fakat özünü söylersem bir maddeye fiziksel olarak etkileşimde bulunmadan güç uygulamadır. Bu gibi şeylerin örneği vardır. Youtube da fademir denen bir kişi var o da bu tür şeyleri yapıyor link aşağıda
https://www.youtube.com/watch?v=N1V5ujQmq_0
Herneye bizde tabii daha 14 yaşındayız haliyle böyle şeylere merakım arttı ve başladım araştırmaya. Araştırdıkça içime çekiliyordum ve biran önce kendimi denemek istiyordum nitekim de oldu ilk yaptığımda fail üzerine fail alsam da daha sonra ilk deneyimim olan telekineziyi yapmayı başardım. Bunun üzerine lucid rüya ve astral seyehat denen olaylar da vardı fakat bunlara pek takmamıştım kafayı zira zararlı olabilir diye okuduğumdan dolayı korkmuştum.
Günlerden bir gün ise uyurken lucid rüya geçirdim. Önceden de lucid geçiriyordum fakat rüyanın farkında olduğum an uyanıyordum şimdiyse uyanmamıştım ve aklıma süper şeyler geliyordu. Hayır beyler uçmak değil tabiiki de 10 tane kızla hardcore sex. Hemen sıraladım kızları bilinçaltım bana kusursuz kızlar veriyordu ve lucid de sex yapmak cidden muazzam bir deneyimdi beyler

O kızın içine girip çıkmak çok güzeldi fakat her rüya gibi bu da bitti ve uyandım o zaman lucid rüya ve astral seyehata cidden merakım arttı. Her gün lucid görmeye çalışıyor, gördüğümde ise grup sex yapıyordum. Bununla birlikte astral seyahat (projeksiyon) konusunu da araştırıyordum. Her kafadan ayrı bir ses çıkması biraz kafamı karıştırmıştı. Kimi cinleri görebiliyorsun kimisi ise hiç bi tak yok diyordu. Fakat hepsinin ortak kesiştiği bir nokta vardı ki Astrale çıkmanın zor olduğu. Bende astral seyehat yapmaya çalıştım ama günlerce uğraşmama rağmen sonuç vermedi bir gece ise gecenin 3'ünde ansızın uyandım ve gözlerimi kapattığım da bir şeyler hissetmeye başladım. Bildiğin her yerim karıncalanıyor ve kafamda makine çalışıyor gibi çınlama sesleri duyuluyordu. Hemen astrale çıktığımı anladım ama zütüm üç buçuk atıyordu. Gözlerimi açtığım da ise sırtüstü yattığımı farkettim. Oysaki gözüm kapalıyken vücudumu döndürdüm sanıyordum. Sabah olsa neyse dedim fakat gecenin 3'ünde astrale çıkmayı zütüm yemedi ve annem ve babamın yanında yatmaya gittim

O günden sonra biraz ara vermeye başladım çünkü korkmuştum. Cidden astral seyehat çok farklı bir deneyimdi. Zira devamlı tansiyonumun düşüp fırlaması vücudumun uyku pozisyonuna geçip bilincimin açık olması insanı çok garip hissettiriyordu. Bende bu işi yapan bir arkadaşa danışmaya karar verdim. Gizli mabetten tanıdığım bir arkadaşım bizim eve yakın oturuyordu. Minibüsle 30 dakika da gidilirdi ve bir buluşma ayarladım. Çocuğun ismi Ali 15 yaşında benle hemen hemen yaşıt. Buluştuğumuzda bir iki havadan sohbet muhabbet ettikten sonra asıl konuyu sordum ve anlatmaya başladı. Daha sonra ise bana kineziler hakkında bir kaç bilgi verdi. Kaşık bükme falan bense zaman geçtikçe Aliyle buluşmalarımı arttırıyorum ve ona daha fazla sempati duymaya başlıyordum. Günlerden bir gün tekrar buluştuğumuz da beni evine davet etti. Açıkcası biraz tereddüt ettim fakat daha sonra kabul ettim ve evine gittik. Evini biraz anlatmak gerekirse derli toplu ve güzel. Klagib ev işte. Bizim evden bir farkı yok. Annesi ise çok samimi bir kadın. Gelir gelmez beni bir türlü rahat bırakmadı. Devamlı bir şeyler ikram ediyor, halimi hatırımı soruyordu. ister istemez bende bu aileyi sevmeye başladım.