1. 26.
    0
    denizin ortasına vurulmuş kılıç gibidir ismin.
    ···
  2. 27.
    0
    beklentimden fazla talep olmuş yazıyorum beyler:

    sözlük ve terim anlamıyla cin:

    Sözlükte cin çoğul bir cins isimdir, tekili "cinnî" diye gelir. Bu
    (gizlenmek) demek olan “el-ictinân” kökünden gelmektedir ki; bu da
    örtü ile örtülmek, gizlenip saklanmak demektir. Onlara bu ismin veriliş
    sebebi insanlara karşı örtülü olmaları ve görünmeyişleridir. Çoğulu
    "cennân" diye geldiği gibi; çoğul olarak onlardan "el-cinne" diye de
    sözedilir.

    Terim olarak "cinn"e gelince: Onlar insanların mükellefiyetlerine
    benzer şekilde mükellef kılınmış, irade ve akıl sahibi, maddeden
    soyutlanmış, duyu organlarından saklanıp perdelenmiş, gerçek tabiat
    ve suretlerinde görülmeyen yiyip içen, evlenen, zürriyetleri bulunan ve
    âhirette amellerinden sorumlu tutulacak olan ruhlardan bir çeşittirler.

    Kısaca onlarıda allah yaratmıştır ve onlarda amellerine ne kadar 31 çektiklerine göre yargılanacaklardır..

    (bu yazılar çok nadide bir eserden alınmıştır okuyup okumamamanız size kalmış bir şeydir)

    ---
    Cinlerin Nitelikleri
    ---

    1. Cinler ateşten yaratılmışlardır. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
    "Cinleri de daha önceden (deri gözeneklerinden) içeriye giren yakıcı
    ateşten yarattık." (el-Hicr, 15/27)
    Yine yüce Allah bir başka yerde şöyle buyurmaktadır:
    "Cinni de dumansız ateşten yarattık." (er-Rahmân, 55/15) [9]

    2. Cinler insanlardan daha önce yaratılmışlardır. Alusî, Ruhu'l-Meân’i
    adlı tefsirinde [10] yüce Allah'ın: "Andolsun ki biz cehennem için cin ve
    insanlardan çok kimseler yaratmışızdır." (el-A’raf, 7/179) buyruğunu
    açıklarken şunları söylemektedir: "Cinlerin önce sözkonusu edilmesi,
    insanlara göre daha çok tanınmaları, sayıca daha çok olmaları ve
    yaratılışları itibariyle daha önceden yaratılmış olmaları dolayısıyladır."

    3. Cinler yerler, içerler. Buna delil de Muslim'in Sahih'inde Eşribe
    (içecekler) bölümünde ibn Ömer Radıyallahu anh'ın rivayet ettiği
    hadistir.

    ---
    Cinlerin müslümanı, kafiri, salih olanı, olmayanı vardır.
    Yüce Allah cinlerin şöyle dediklerini haber vermektedir:
    "Gerçekten biz kimimiz salih kimseleriz, kimimiz bundan aşağıdadır. Biz
    çeşit çeşit yollara ayrılmışız." (el-Cin, 72/11)
    Beğavî, Meâlimu't-Tenzîl adlı tefsirinde şunları söylemektedir: [19]
    Yüce Allah'ın: "Kimimiz bundan aşağıdadır" buyruğu salihlerden değildir,
    demektir. "Biz çeşit çeşit yollara ayrılmışız." Çeşitli cemaatlere, değişik
    sınıflara ayrılmışız. Mücahid dedi ki: Müslümanlar ve kâfirler olarak
    ayrılmışız demek istemektedirler, diye açıklamıştır.
    Farklı hevâ ve mezheplere ayrılmışız, diye de açıklanmıştır. el-Hasen
    ve es-Süddi: Cinler de sizin gibidir. Kimileri kaderiyecidir, kimileri
    mürcieci, kimisi de rafızidir. ibn Keysan dedi ki: insanların hevâları gibi
    herbir fırkanın da kendisine göre bir hevâsı bulunan değişik gruplara
    ---

    Cinlerin şeytanları kendilerine itaat eden büyücü ve benzeri insan
    şeytanlarına yardımcı olmak üzere semâdan bilgi çalmaya çalışırlar.
    Buna Muslim'in Sahih'inde selâm bahsinde rivâyet ettiği Abdullah b.
    Abbas Radıyallahu anh'ın şu sözleridir: Peygamber ashabından ensardan
    bir adamın bana haber verdiğine göre, bir gece Rasûlullah Sallallahu
    aleyhi vesellem ile birlikte oturuyorlarken bir yıldız kaydı ve etrafı
    aydınlattı. Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem onlara şöyle sordu:
    "Bunun gibi bir yıldız kaydığı zaman cahiliye döneminde ne diyordunuz?"
    Onlar:

    “Allah ve Rasûlü daha iyi bilir”, dediler. Biz şöyle diyorduk:
    “Bu gece büyük bir kişi dünyaya geldi, büyük bir kişi öldü.” Bunun
    üzerine Rasûlullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
    “Bu yıldız herhangi bir kimsenin ölümü ya da hayatı dolayısıyla kaymaz.
    Fakat şanı yüce ve mübarek olan Rabbimiz bir işe hüküm verdiği zaman
    Arşın taşıyıcıları tesbih getirirler. Daha sonra onlardan sonraki semada
    bulunanlar tesbih getirirler. Nihayet tesbih, bu dünya semasının
    sakinlerine kadar ulaşır. Daha sonra Arşı taşıyanların yanındakiler Arşı
    taşıyanlara: Rabbiniz ne buyurdu? diye sorarlar. Onlar da ötekilerine ne
    buyurduğunu haber verirler. (ibn Abbas devamla) dedi ki:
    Semavattakiler birbirlerine haberin mahiyetini sorarlar ve nihayet bu
    haber şu dünya semasındakilere ulaşır. Cinler bu sözü dinleyerek
    kapmaya çalışırlar ve bu kaptıklarını dostlarına bırakırlar ve onu onlara
    ulaştırırlar. işte onların olduğu gibi bildirdikleri haktır, fakat onlar ona
    başka şeyler katar ve ilave ederler."

    ---
    ---
    ---
    Cinlerin görülmeyecek şekilde olan aslî hilkatlerinden çıkarak
    şekillenebilmeleri ve görülmeleri mümkündür. Bu hususta birkaç şekil
    sözkonusudur:

    a. insan suretinde gelmeleri. Buna delil gösterilecek hususlardan birisi
    de yüce Allah'ın şu buyruğudur:
    "Hani şeytan onlara yaptıklarını süslemiş ve şöyle demişti: 'Bugün
    insanlardan sizi yenebilecek yoktur. Ben de muhakkak sizin
    yardımcınızım.'" (el-Enfâl, 8/48)
    Bu Bedir günü şeytan bir adam suretinde görünerek onlara söylediği
    sözleri söyleyip, müşrikleri aldattığı zaman tahakkuk etmişti.
    Ebu Hureyre Radıyallahu anh'ın bir adam suretinde gelen şeytan ile
    başından geçen olayları anlatan rivayet te buna delildir. Peygamber
    Sallallahu aleyhi vesellem Ebu Hureyre'yi ramazan zekatını korumakla
    görevlendirmesi bilinen bir olaydır. Bu Buhârî'nin Sahih'inde Vekâlet
    bahsinde ve başka yerlerde sabittir.

    b. Siyah köpek suretinde gelmeleri. Buna da Muslim'in Sahih'inde namaz
    bahsinde Abdullah b. es-Sâmit'ten, onun Ebu Zerr Radıyallahu anh'dan
    şöyle dediğine dair rivayet delil teşkil etmektedir: Rasûlullah Sallallahu
    aleyhi vesellem buyurdu ki:
    "Sizden herhangi birisi kalkıp namaz kılacak olursa, eğer önünde deve
    eğerinin arka tarafındaki tahta gibi bir şey bulunursa onun için sütre
    olur. Şayet önünde deve eğerinin arkasındaki tahta gibi bir şey
    bulunmayacak olursa eşek, kadın ve siyah köpek onun namazını keser."
    Ben (Abdullah b. es-Samit):
    “Ey Ebu Zerr dedim. Siyah köpek ile kırmızı köpek ve sarı köpek
    arasında nasıl bir fark vardır?” Ebu Zerr dedi ki:
    “Kardeşimin oğlu, senin bana sorduğun şekilde ben de Rasûlullah
    Sallallahu aleyhi vesellem'e sordum. Şöyle buyurdu:
    “Siyah köpek bir şeytandır.”

    c. Evlerde barınan yılanlar şeklinde gelmeleri. Buna Muslim'in
    Sahih'inde Selâm bölümünde Ebu Said el-Hudri Radıyallahu anh'dan
    şöyle dediğine dair kaydettiği rivayet delildir: Rasûlullah Sallallahu
    aleyhi vesellem buyurdu ki:
    "Şüphesiz Medine'de müslüman olmuş cinlerden bir kesim vardır. Her
    kim evlerde barınan bu kesimden bir şeyler görecek olursa üç (gün ya
    da defa) onlara süre tanısın. Bundan sonra bir daha ona görünecek
    olursa onu öldürsün. Çünkü o bir şeytandır."
    "Evlerde barınanlar"dan kasıt ise evlerde barınan yılanlardır, bunlar
    çoğunlukla cinlerden olurlar. Nitekim Ahmed'in Müsned'inde ibn
    Abbas'ın rivayet ettiği hadiste şöyle denilmektedir. Rasûlullah
    Sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki: "Yılanlar cinlerden mesh
    olmuşlardır. (Hilkatleri değiştirilmiştir.)"

    d. Zararlı haşereler suretinde görünmeleri. Buna da Ebû Dâvûd'un
    Sünen'inde Edeb bölümünde Ebu Said el-Hudrî Radıyallahu anh'dan
    şöyle dediğine dair kaydettiği rivayet delil teşkil etmektedir: Rasûlullah
    Sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki: "Şüphesiz cinlerden olan
    haşerelerden herhangi birisini evinde kim görecek olursa üç defa ona
    görünsün. Eğer tekrar gelecek olursa onu öldürsün, çünkü o bir
    şeytandır."

    ---
    ---
    ---

    Cinler hızlı hareket ederler ve zor işlere güç yetirebilirler.
    Şüphesiz ki cinler alemi, hayret verici bir alemdir. Onların en hayret
    verici özelliklerinden birisi de yüce Allah'ın şu buyruğunun tanıklık
    ettiği gibi bir yerden bir başka yere hızlıca intikal edebilme güçleridir:
    "Cinlerden bir ifrit dedi ki: 'Ben onu sana sen yerinden kalkmazdan
    önce getirebilirim ve muhakkak ben buna gücü yeten ve güvenilir bir
    kimseyim.'" (en-Neml, 27/39)
    Görüldüğü gibi burada cinlerden olan bu ifrit Sebe Melikesi Belkıs'ın
    tahtını Süleyman Aleyhisselam meclisinden kalkmadan önce getirmeyi
    üstlenmiş bulunmaktadır. Bu ise onların hızlı bir şekilde hareket
    edebildiklerine delildir.
    Tümünü Göster
    ···