+159
-40
Selamun Aleyküm arkadaşlar.
Sizlere de merhabalar herhangi bir dine mensup olmayan arkadaşlar.
öncelikle belirtmek isterim ki bu yazacağım hikaye %100 yaşanmış olup hiç bir kurgu yoktur. benle özelden konuşan panpalarım beni bilir. aklı başında işi gücü olan eğitimli biriyim.
aramızda bazı arkadaşlar vardır. paranormal olaylara ve hikayelere inanmayan. CSB diyecekler lütfen seriyi takip etmesinler. her part\'ta bir olay anlatmayı planlıyorum. takipte kalın. rezlerinizi alın pcye geçince çok hızlı bi şekilde partlar gelecek. Olaylar tamamen yaşamış olan kişilerin ağzından tarafımda anlatılacaktır. iyi okumalar...
PART 1- BAŞLIYORUZ REZ VE ŞUKUNUZU EKgib ETMEYiN.
Hayatım boyunca ben ve ailem birden fazla paranormal olaya şahit olduk. bu seride bunları sizlerle paylaşacağım. bu paranormal olayların başlangıcı teyzemin oğlu mehmet\'in görücü usulü evlenmesiyle başladı. 90ların başındaydık. teyzemler gurbetçiydi. fransada yaşıyorlardı. tek oğullarının evlenme yaşı gelince memlekete tokat\'a gelip sağa sola sorarak uygun bir kız olarak Esma\'yı buldular. izinleri fazla olmadığı için hemen düğün dernek kuruldu. köy usulü yapılan düğünden sonra 1 ay içinde çift fransadaki evlerine taşındılar.
aradan geçen zaman içerisinde şiddetli geçimsizlik ve anlam veremedikleri garip olaylar yaşanmaya başlamış. evden gelen esrarengiz tıkırtılar, evin içinde yılan görmeler, eşyaların yerinin değişmesi ve düşmesi, kendi kendine yanıp sönen ışıklar gibi küçük ama korkutucu olaylar. bunların en ilginci ve ürkütücü olanını esma\'nın ağzından dinliyoruz;
\"Mehmet evde değildi. gece mesaisine kalmıştı. evde yanlızdım. biraz televizyona baktım. saat 12yi geçiyordu. tuvalete gidip yatacaktım. evimin düz bir satıh üzerinde tek kaltı müstakil bahçeli bir evdi. düz satıh diyorum çünkü evin bir köşesinden bakınca evin odalarını görebiliyordun.
tuvalette iken evin içinden bir ses duydum. evde garip seslere alışmıştık. ev zaten ahşap olduğu için bu tür olayları tahtalardan gelen seslere bağlıyordum. ama bu sefer farklıydı. sanki evin içinde birileri yürüyordu. çok korktum. Mehmet erken geldi sanarak ona seslendim kimse cevap vermedi. tuvaletten kalktım. kapıdan kafamı çıkarıp içeri baktım. şok olmuştum.
evin içinde onlarca uzun boylu, sakallı ve siyah cübbeli adam vardı. çok yavaş hareket ediyorlardı. kendi aralarında sessizce uğultu biçiminde birşeyler konuşuyorlardı. ses çıkaramadım. dnmuş kalmıştım. sonrasını hatırlamıyorum.
uyandığımda Mehmet yanımdaydı. sabah olmuştu. beni tuvalet kapısında baygın halde bulmuş. saat 7 ye geliyormuş eve geldiğinde. yani bi 6-7 saat orada öylece kalmışım.\"
bu olay üzerine ilk fırsatta memlekete döndüler. eşe dosta soruldu. herkesin verdiği cevap aynıydı. \"büyü\" yapılmıştı. çözüm, hocalardan geçmekteydi. trabzonda bir hoca olduğunu öğrendik. babamlar ve teyzemler hemen yola koyuldular. trabzondaki hoca bu büyüyü bozabileceğini fakat öncelikle henüz ergenlik yaşına girmemiş bir sabinin kendisine getirilmesi gerektiğini söylemiş. bu kişi de bendim. işte benim paranormal dünyaya girmemin başlagıcı tam da o olaydı...
söz konusu hoca ben \"bu büyüyü bozarım ama bana inanmazsınız, siz bana henüz ergenliğe girmemiş bi çocuk getirin ona bozduracam\" deyince ailede uygun olarak ben vardım. 8-9 yaşlarında filandım yanlış hatırlamıyorsam. aldılar beni ailecek trabzona gittik. aslında trabzonun içi değil de böyle bi köy gibi bi yerdi. ismi filan neydi tam hatırlayamadım şimdi. epeyce küçüktüm. neyse, girdik oturduk. 2 katlı eski ve ahşap bi evdi. hocayla tanıştım. temiz yüzlü bi adamdı. hani böyle yüzüne bakınca \"bu adamdan zarar gelmez\" diyeceğiniz adamlar var ya hoca onlardandı.
velhasıl, babamlar teyzemler filan böyle koltuklara oturdular. daha çok somya gibiydi eski evlerde olan. çok gerilmiştim. hoca \"korkma oğlum sana hiçbirşey zarar veremez sadece benim dediklerimi söyle dedi.\" tamam dedim. \"dizlerinin üstüne otur diz çök\" dedi. yaptım. yüzüm annemlere dönük. sonra hoca eline bi a4 kağıt aldı ortadan ikiye böldü ve önüme bıraktı. arkama geçti bana göre arka sağ çaprazıma oturdu.
önce kendi arapça olduğunu tahmin ettiğim benim bilmedim ve anlamadığım bir dilde bişeyler okudu. sonra bana \"oğlum hiç birşey düşünme. sadece kağıda bak. birazdan orada bişeyler göreceksin görünce bana haber ver\" dedi. önüme eğdim başımı ve kağıda bakmaya başladım. hoca okudukça gerçekten 1-2 dakika sonra kağıtta bi şekiller enteresan varlıklar görmeye başladım. korktum. gördüm hocam dedim. \"aferin oğlum\" dedi. okumaya devam etti. yine 1-2 dakika içinde herşey netleşmiş sanki televizyon izler gibi kağıtta sahneler görmeye başladım. hoca \"hoca benim dediklerimi tekrarla\" dedi. tekrarladım filan bi anda esma\'yı gördüm. dedim yengemi gördüm hocam. tekrar \"aferin oğlum dedi.\" tabi ben hocayı görmüyorum. daha sonra annemlerin anlattığına göre hoca baş parmağının tırnağından benim neyi görüp görmediğimi takip ediyormuş.
neyse, ben anlatmaya başladım, hocam işte yengemi görüyorum dedim. evde yemek yapıyor. \"yanında kimler var dedi\" ben kimse yok dedim. \"dediklerimi tekrarla\" dedi yaptım. \"şimdi ne var\" dedi. dedim hocam böyle diz boylarında 10-12 adam var yengem nereye giderse peşinden gidiyorlar dedim. gerçekten de öyleydi. şimdi tam net hatırlamıyorum ama normal insan forumda küçük küçük adamlar yengemi takip ediyorlardı. hoca \" şimdi okuyacağız kovacağız onları\" dedi hoca bana. dediklerini terarlarken bir bir eksilmeye başladılar. sonra kimse kalmadı. kimse kalmadı hocam diyecekken biri geri geldi. çok sinirlenmiş gibiydi. çıktı yengemin omuzlarına oturdu. hocayla birlikte 1 saate yakın onu göndermek için uğraştık. her seferinde geri geldi. \"tamam oğlum. onunla ben bu gece uğraşacağım senin gücün yetmedi\" dedi.
sonra kağıtta mehmet abiyi gördüm. motorda gidiyordu. kendimi de motorun ardında oturmuş gördüm. onun yanında kimse yoktu. \"tamam\" dedi hoca \"hadi ona dua edelim\" dedi. kendimi ellerimi göğe kaldırırken gördüm. hocayı tekrar ettim. sonra hoca beni okudu ve kağıdı önümden aldı.
annemlerle bişeyler konuştular. işte çok sağlam bir büyü yapıldığını filan söylemişler. benim başım felaket ağrıyordu. \"40 gün çocuğa dikkat edin. tuvalette banyoda fazla kalmasın küle pisliğe basmasın 40 gün sonunda getirin bi daha okuyacam ayrıca bu gece o gitmeyenle uğraşacağım bana yarın sabah telefon edin\" dedi. ben herşeyin bittiğini sanmıştım ama aslında herşey daha yeni başlıyordu. eve doğru yola çıktık...
Evet arkadaşlar yarım saattir mobilden yazıyordum bu kadar yazabildim şimdi pc ye geçiyorum yerinizi alın bomba gibi geliyorum. Şukumu esirgemeyin yeter ben burda size birşey anlatıyorum doğal olarak iletişimde etki - tepki meselesi önemli eğer etki ediyorsa tepki verin şukuyla - cuguyla - veya bir yorumla belli edin kendinizi.