/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    0
    Asıl adım Gaffur, 21 yaşındayım. Irak'ta beni Kabil diye tanırlar. Savaş zamanı, 8 yaşımdayken, kardeşimi öldürdüm. Amerikalı bi askerle yakındım o sıralar. "Aileni öldür sana 2 kavanoz şeker vereyim" demişti. Ailem de bi sığınakta saklandığından bulamıyolardı. Ben de tam kardeşimden başlamıştım ki babam kovdu sığınaktan. Geri döndüm Amerikalının yanına olanları anlattım. Gözümden anladı ne mal olduğumu. 2 avuç şekere ailemi satmıştım amk. Babam bana türkçe öğretmişti, kamyoncuydu. Az biraz da ingilizcem var cod oynamaktan. O asker "e iyi madem yerin yurdun yok bizim birlikte Amerika'ya dönersin" demişti, geliş o geliş.
    ···
  2. 2.
    0
    devam ediyorum

    Burda, o askerin -David- annesiyle -Monica- yaşıyorum. Monica teyze sağolsun yemek, temizlik gibi işlerimi hallediyo; David de gazi oldu bi rehabilitasyon merkezinde protez bacağına alışmaya çalışıyo. Ben de aileye para desteği yapıyorum. Beni bi benzin istasyonun marketinde kasiyerlik yapıyorum diye biliyolar. Hatta Monica teyze "sokakta dikkatli ol, tehlikeli insanlar olabilir" dedi ama bilmiyo ki ben sokakta insanların korktuğuyum. Gasp, adam yaralama, torbacılık, kaçakçılık falan yolumu buluyorum. Keyfine adam dövdüğüm de var. Ama para bana hiç bir zaman yetmedi...
    ···
  3. 3.
    0
    Manhattan'da oturuyoruz. Buradaki sokak mahlasım "Razor". Jiletimden tanır herkes arka sokaklarda. Ufaktan haraçlara da başladım, namım da yayıldı tabi. Bi gün köşe başında hasılatımı sayıyodum ki bi şey dikkatimi çekti. Kel, güneş gözlüklü, siyah takım elbiseli bi adam beni kesiyodu uzaktan. Akşam saatinde güneş gözlüğü ne ayak falan anlamadım tabi. Çektim jileti yarım yamalak türkçemle "naar la yarrraaam" dedim tabi Irak'lıyız ya r'ler vurgulu. Adam hiç tepki vermeden "En iyi müşterinize böyle mi davranıyorsunuz?" dedi ingilizce. Ama hafiften bi Rus aksanı da vardı. Durdum adamı dinlemeye başladım...
    ···
  4. 4.
    0
    Bana bu zamana kadar sokakta kazandığım paranın 4 katını vaadetti ki takriben 1 milyon dolar ediyodu. Bu kadar para varsa risk de büyüktür diye düşündüm. Adam bana Mr. President'i öldüreceksin dedi. Zamanında president diye bi sigara kaçırıyodum ıraktan da neyse konuyla alakasız...

    Washington'a bi uçak bileti, güvenli bi mekanın adres ve anahtarı, cinayetin planı ve bi de altıpatlar.
    250 binini iş öncesi, kalanını da sonra alacaktım. O akşam aileye önemli bi nakliyat firmasıyla 1 hafta çalışacağımı söyledim...
    ···