1. 26.
    0
    fincan, madeni para ya da zar gibi saçma sapan uydurma objeler ile gerçekleşmeyen ritüeldir. bu düşünceler ve uygulamalar ile gerçekleştirdiğini sanan insanlar ya uyduruyordur ya da korku pgibolojisi ile bir şeylerin geldiğini zannediyordur. 

    şöyle düşünün. tanımadığınız biri, sizi evine davet ediyor. hangi şartlarda onun evine gidersiniz? bi' düşünün. eğer bir sebep yoksa o yabancının evine gider miydiniz? başınıza ne gelebileceği belli değil çünkü. ilk önce sizi evine davet eden kişinin, size bir güven vermesi gerekir. öyle değil mi? 

    yani demek istiyorum ki; her ritte uygulanan birtakım kurallar var ve bunları sırasıyla harfi harfine uygulamak zorundasınız. ancak şartları sağladığınız takdirde sonuca ulaşabilirsiniz. bu şartlar sırasıyla, her ritte olmasa da genel tabirleriyle şunlardır; zaman, mekan, takdim, telkin, kurban, icabet, istek ve son olarak "sahiplik".

    daha çırak seviyesinde bir majisyen olarak mevzuyu biraz daha açıyorum. ama bir noktada size bilgi veremeyeceğim için yapamayacaksınız. fazla ümitlenmeyin.

    ilk olarak ne demiştik. zaman. cin çağırma ritüelinde havas ilminde, parapgibolojide ya da diğer okült büyü kitaplarında bu ritüelin herhangi bir özel zaman dilimini kapsamadığı ancak islam dininde bahsi geçen kerahat vaktinin cinlerin uyuduğu/dinlediği vakit olarak nitelendirildiği için, kerahat vaktinde yapılan cin çağırma ritüelinin "icabet evresinde" normal süreden çok daha uzun sürebileceği söylenmektedir. bunu böyle bilin. (kerahat vakti bildiğiniz üzere sabah namazı vaktinden sonra güneşin tam olarak göğe yükseldiği bir kaç saatlik zaman dilimidir.) uygulamada özel bir zaman dilimi olmadığından, ben sizlere gece vakti uygulamanızı öneririm. sebebini birazdan açıklayacağım. 

    ikinci unsur olarak mekan; ışık, ses ve hava almayacak derecede kapalı ve karanlık olmalıdır. ayrıca oda içerisinde ritüel ile alakasız olan tüm objeler kaldırılmalıdır. o odayı yahut mekanı farklı bir dünya gibi düşünmelisiniz. dış dünyadan yani çevreden hiç bir şey etki etmeyecek şekilde korumalısınız. dışarıdan köpek/araba vs. sesi gelmemeli, pencere/kapı varsa açık olmamalı. bunlara dikkat edilmelidir. güneş ışığı kesinlikle gelmemelidir. bu nedenle zaman konusunda gece vaktini tercih etmek daha uygun olacaktır. zira gündüz vakti yapılan bu ritüelde mekan şartlarının sağlanması epey zor olacaktır.

    semboller ve şamdanlar (mumlar) mekanın en önemli ayrıntılarıdır. zaten basit bir cin çağırma ritüeli için bu objelerin varlığı yeterlidir. sembol tercihi tamamen sizin inisiyatifinize kalmıştır. çağırmak istediğiniz varlığın ilgisini çekebilecek, black mass olaylarında sıklıkla kullanılan "daire içerisinde ters yıldız/pentagram" yahut "ters üçgen içerisinde tek göz/ters haç" gibi sembollerden biri tercih edilebilir. ve bu sembol "beyaz olmak" şartıyla istenilen araç-gereç ile yere büyükçe (en az 7 insan girebilecek şekilde) çizilmelidir. şamdanlar/mumlar (şamdanlar tek ağızlı yani sadece tek bir mum koyulabilecek şekilde olmalıdır) yere çizilen sembolün etrafına (dış çizgisinin tam üzerine), simetrik ve birbirine eşit mesafede olmak suretiyle dizilmeli, mum sayısı ritüele katılan kişi sayısının 7 katı olmalıdır.

    takdim faslı önemlidir. takdimde ritüel için en az 7 kişi gerekir. yani cin çağırmak için en az 7 kişi olunmalıdır. kişilerin üzerinde siyah renkten başka hiç bir renk bulunmamalı ve başlar, saçları kapatacak şekilde kapalı olmalıdır. islamdaki tesettür ile birebir uyumlu olunmalı desem yeridir. cinsiyet konusuna gelince, riti uygulayan tüm kişiler aynı cinsiyete sahip olmalıdır. ya herkes erkek ya herkes kadın. aksi takdirde gerçekleşmesi mümkün değildir. ayrıca kişiler, maddesi gümüş olmak kaydıyla kolye, yüzük gibi takılar takabilirler. kişiler ritüelden önce mutlaka yıkanmış ve temiz (cinsel ilişkiye girmemiş/tuvalet ihtiyacı gidermemiş) olmalıdır. yani gusül abdesti almalı ve kendi mezhebine göre o abdesti bozmamalıdır. tüm ritüel boyunca. 

    sıra geldi telkin faslına. size başta demiştim yapamayacaksınız ümitlenmeyin diye. işte o kısım burası. kişiler sembol etrafına simetrik ve birbirine eşit mesafede toplanır. cini çağırmak için hep bir ağızdan yüksek sesle ister arapça, ister latince, ister türkçe (dili fark etmeksizin) bir cümle söylerler. bu cümle şamdanlardan/mumlardan birinin sönmesine değin devam edilir. bu cümleyi buraya yazmak istemiyorum. yani rit boyunca söylenen tüm telkinleri gizli tutacağım. çok merak eden olursa araştırabilir, öğrenebilir.

    bir mum söndüğünde misafir gelmiş demektir. gelen misafir için yapılabilecek en güzel şey nedir? aklınıza geldi herhalde. ben tahmin edebiliyorum. "ona yemek hazırlamak, bir şey ikram etmek" gibi değil mi?

    şimdi sırada sadakat ve misafirperverliğin göstergesi olan kurban adama olayına.

    kurban "et, kan ve kemik unsurlarını barındıran ve o an hayatta olan her canlı" olabilir. insan, kedi, koç vs. aklınıza hangisi geliyorsa. ama cin çağırma işleminden tamamen somut bir sonuç almak isterseniz kurbanı "insan" olarak seçmenizi öneririm. bunun sebebini "istek" kısmında detaylı olarak anlatacağım. 

    kurban sembolün ortasına getirilir. tabi bu işlem ritüele daha başlamadan önce yapılır. gerekirse bağlanır. kurban faslına gelindiğinde, kurban kalbinin üzerine atılan tek bir bıçak/kılıç/hançer darbesi ile öldürülür. bu esnada bütün kişiler sembol içerisinde olmalıdır. ister diz çöker şekilde, ister ayakta. bu fark etmiyor. kurban esnasında yine telkin faslı devam eder. bu esnada kurban adama ve devamında yapılan telkinler, sadece ritüeli düzenleyen kişi tarafından kurban ölünceye dek yapılır. diğerleri susar ve izler. telkin cümlelerini söylemiyorum başta demiştim. kurbanın son nefesi vermesiyle icabet evresine geçilir.

    icabet evresinde kişiler tekrar sembolün çevresine gelirler. hep bir ağızdan "çağrılan cin, ölü kurbanın içine girerek sözlü yahut sesli bir şekilde yanıt/cevap/ses/işaret verene dek" son kez farklı bir cümle ile telkine devam ederler. bu herhangi bir yanıt alana dek sürdürülebilir. yanıt alınamaz ve ritüelin bitirilmesi konusunda riti düzenleyen kişinin rızası/isteği varsa sönen mum tekrar başka bir muma tutuşturulup yakılarak cin çağırma işlemine son verilir. bunun anlamı gelen cinin davete icabet etmemesidir.

    eğer aksine ölü kurbandan bir ses geldiyse telkin hemen bırakılır. çünkü icabet gerçekleşmiştir.

    sıra geldi istek kısmına. ben kurbanı seçerken, kurbanın "insan" olmasını tercih etmenizi önermiştim diye hatırlıyorum. çünkü istek kısmında ölen kurbanın lisanı, ses tonu nasılsa ritüeli düzenleyen kişinin verdiği sorulara (soru sorma hakkı ritüeli düzenleyene aittir) o şekilde yanıt verecektir. bir kedi kurban ederseniz miyavlamalardan başka bir şey duyamazsınız bu da sadece cinin icabet ettiğinin göstergesi olacaktır. 

    istek kısmında riti düzenleyen sorularını sorar. cevap alır ya da alamaz o misafire kalmış bir durum. o esnada cinin kurban bedeninde yanıtsız kalması/susması ritüelin bittiğine işarettir. mum yakılarak rit bitirilir. lâkin cin istek evresinde hâlâ kurban bedeninde ise ve aitlik isterse o zaman sahiplik evresine riti düzenleyen kişi tarafından geçilir. 

    eğer ritüel esnasında cin kurban içerisindeyken kurban yakılırsa cin öldürülebilir. o konuya pek girmeyeceğim, farklı bir olay çünkü. neyse devam edelim.

    sahiplik evresi çok karışık. o konuya da girmeyeceğim. ritüele katılan cine aitlik teklifi edilir. anlaşma sağlanırsa sahiplik gerçekleşir. ve riti düzenleyen o cinin sahibi olur.

    son olarak, ritüelin finalini söylemiştim zaten. sönen mumu tekrar yakıyorsunuz. kurbanı ister yakar ister gömersiniz. o da size kalmış bir şey.

    benden bu kadar. bildiğim yaptığım kadarıyla anlattım. umarım gaza gelip bu işlere bulaşmazsınız ve bu istek sizin içinizde hep bir merak olarak kalır.
    Tümünü Göster
    ···