cin ve ifrit dolu hikaye

evet kardeşlerim beni diğer başlıktan bilirsiniz cinlerle ilgili birçok deneyimim ve yaptığım ritüeller oldu. burada birçok arkadaşları aydınlattım. diğer başlıkta cinlerle başımdan geçen hikayeyi yazmıştım. şimdi ise cinlerle olan dengeli iletişimimizi ve benim onlara yaşattıklarımı onların ve çevremdekilere yaşattıklarını anlatacağım. bunları hikaye versiyonuyla anlatacağım kimler dinlemede.

edit:Hikaye devam etmektedir okuyan pişman olmaz.Tek amacım yardım etmek, bilgi vermek.

@8 quanttum sözlükte belli bir kitleyi sarcak şekilde kurgulamış kaliteli bir yazar ben ise yaşadıklarımı naçizeli bir dille ilmimle uğraşan alim sıfatında kendi halimde yazarım.

@11 bakın ben bu işi ilmi kısmıyla ilgileniyorum yapılabilecek ritüelleri biliyorum onlarla aramızdaki perdeyi kaldırabilen çağırma sözleri, fısıltıları,ritüelleri biliyorum

@15 ateşten yaratılan bir varlığı cehenneme atmak mantıklı değildir ben burada öğrenin, bilgilenelim diye uğraşıyorum ben günde 15 kişinin sorularına cevap veriyordum izninle giriş yapacağım

Cinleri göremeyiz ama aynı yerde yaşadığımızı öğrenmem fazla zamanımı almadı. Gençken gayet normal olan ben yeterince sosyal olan ben sonradan bu işleri öğrenmek için kendimi adayışımı anlatacağım. ilmi öğrenmek zordur ama ilmi öğretmek başka bir zordur. Birde arkadaşlar fazla numaralı yazmayın okuyucu zorlanabilir tamam mı takipte kalın başlıyorum

evden apar topar taşınmıştık. elbette ki emniyet adresimizi biliyor. babam iş yerini yine evimizin yakınında kurdu. babamın rahatsızlığı olduğu için işçilik ve uzakta dükkan işi yapamaz. ailemle kalıyordum istanbul da okuduğum için.ama ailemle hiç vakit geçirmiyordum, arkadaşlarım ara da arayıp sorarlardı ama onların da başını belaya sokmamak için eve davet etmeyi bırakın dışarıda bile görüşmüyordum.cep telefonu kullanmıyordum. evde sürekli araştırıyordum. zaman geçiyordu üniversite 3. sınıftaydım ve part time işler yapıyordum. aynı zamanda babamda bana çok iyi para veriyordu.3+1 dairemiz vardı, yeni sayılabilcek bir apartmandı ve lüks döşemiştik. babam benden asla para esirgemez cebime bol bol para koyardı.bu paralarla çeşit çeşit kitaplar alırdım. okurdum sürekli katolik kiliselere gidiyordum papazlarla konuşuyordum. cami imamları da ama her gittiğim de birine onlardan daha tecrübeli olduğumu görüyordum. çünkü pek bilgileri yoktu bana sürekli ayetlerle açıklıyordu belkide anldıbını bile tam çözemiyorlardı. elime kağıt, kalem ve parayla trakya daki ünlü din adamları ile görüşüyordum.yaz olduğu için bu kadar rahattım kafama ne kadar bilgi atarsam o kadar rahatlıyordum. ifritlerin de sesi soluğu kesilmişti 5 yıl boyunca ama bir gece odam da bayat ekmek, kremalı bisküvi ve meyve bırakmıştım.hem televizyon izliyordum hem de yiyerken üşendim ve odam daki yatağın hemen altına koydum sol köşesine. huyum değildir asla yemekti incintı bırakmam. genelde çok teripli ve düzenliydim. işte o gece bıraktım ve kafamı yastığa koydum 7dk civarı gibi zifiri karanlıkta kulağıma bir şeyler fısıldadıklarını duydum. sonra aniden kalktım etrafa bakındım. kimse yoktu. odamda ki kapıya ışık vuruyordu. kalktım yavaş yavaş azıcık bir ışık vursa kalkmazdım ama sanki spot ışığı tutuyorlar gibiydi. tuvaletin hizasından geliyordu. yine olaylar tekrarlayacak mı diye hem düşündüm hem de ölesiye korktum. tuvaletin kapısı camlı olmadığı için açık mı kapalı mı bilmiyordum ışıkların. kapının kolunu çevirdim ve kapıyı açtığımda sanki biri işaret vermiş gibi kaçma sesleri duydum pıt pıt diye. işıklar kapalıydı ama böyle bir ışığın vurması hemde uzunlamasına hayret ediyordum. odama döndüm ve birileri beni bekliyor gibiydi.

@27 kardeşim yarıda filan kesmem amacım yardım etmek

birileri beni bekliyor gibiydi. aklımı oynatmaya yetecek kadar olayı 6 sene önce yaşamıştım. bunların tekrarlanmasını düşünmek bile başımdan kaynar sular dökülmesine yeterliydi. odamın ahşap zeminine bastığımda havalandırmayı ekgib etmediğim odam (gayet havadar) nemliydi. pusluydu, boğucu bir hava olmuştu ya da tuvalette işittiğim seslerden dolayı böyle algılıyordum. odamın en sağ dip köşesindeki kolonun boyası çıkmıştı(yırtılmış gibi yani) eve yeni taşınmıştık. boyası filan yeni yapılmasına rağmen hiçbir darbe vermememe rağmen böyle bir hasarın olması söz konusu değildi. evet ben vermemiştim, annem veya babamda vermemişti artık 6 yıl boyunca yaşadığım hayatımı mahveden mahlukatların verdiğine kesin gözle bakıyordum.

ateizm ve müslümanlıkta cinler isimli başlıktan takip edin lütfen