ival kükremeye benzer ses tonuyla göğe bakarak işte yeryüzünün halifesi insanlar, işte efendimize secde etmesini istediğin ademin soyu, işte aciz köpeklerin hali ben ahul kabilesinin lideri, sizleri aciz bırakan büyük ifrit komutan ivalim sizin gibi kokuşmuş etler benim irademe karşı koyabileceğinimizi sandınız diye kükredi. Osman hoca ivalin ayaklarına kapanmıştı. Sonra osman hocayı ayağıyla iterek kibirli bir şekilde rituelden sonra bana secde edeceksiniz ancak sizi öyle bağışlarım ömrünüzün sonuna kadarda benim köpeğim olacaksınız dedi. Osman hoca boynunu büktü çaresizce kafa salladı. O an dinini de sattın sonunda köpeekk diye bağırdım. ival gülerek bana doğru geldi artık alacaktı beni. Osman hoca senden bi isteğim var kudretli efendim diyerek ivalin tekrar ayaklarına sarıldı. ival ne istiyorsun ihtiyar bunak diye cevap verdi. kefenlenme işini izin ver biz yapalım sana olan bağlılığımızn ne kadar kuvvetli olduğunu gör dedi. ival bi müddet düşündü insanlara bu denli diz çöktürmek cazip gelmiş olacakki mağrur bir şekilde kafasını salladı. ne de olsa osman hocanın eliyle rituelin yapılması beni daha çok kahr edecekti ve bu da ivalin hosuna gitmişti. ival etraftaki cinlere işaret etti gelin diye mezarlığın az ilerisindeki otağına doğru gittiler. O esnada yanlarında ki bi cinni bülenti göstererek bunlar işi yaparken bu da bize secde etsin eğlenelim dedi.

Mezarlığa doğru gitmeye başladık. ivalin korumaları bülenti otağlarına zütürdü mezarlık ile otağ arasında mesafa pek olmasada ağaçlardan net görünmüyordu. Tek gördüğüm bülentin secde ettiği ve ordaki kafirlerin çılgınlar gibi eğlenmeleriydi. ival nolur nolmaz diyede başımıza iki tane bekçi koymuştu tepemizde bekliyorlardı. Tekfun kollarını bu iki cinin omzuna atmış keyifli keyifli muhabbet ediyordu. Tekfunun bu hallerini görünce birde benim için üzülüyor numarası yapmış pislik diye kahroldum. O esnada çelebi hoca yanıma geldi ellerimi ve ayaklarımı bağlamaya başladı. Yüzüme bakmıyordu binin evladı bi ara göz göze geldik suratına tükürdüm. Osman hoca yanıma geldi ve beni tokat manyağı yaptı. O esnada tekfun ve cinlerin kahkaha atması çok zoruma gitmişti. Ağlıyordum ağız dolusu küfürler ediyordum. Çelebi sen mezarı kaz dedi osman hoca. O an bülentin bağrıklarını duydum o tarafa baktım kırbaçlıyorlardı çocuğu Allah belanızı versin diyebildim. Osman hoca kefeni getirdi ayaklarımdan başlayarak beni sarmaya başladı. Nasıl da güvenmiştim babam gibi sevmiştim halbuki böyle satılmak beni kahrediyordu.

Okuyoruz hadi devam

arkadaşlar kusura bakmayın misafirler anca gitti benimde uykum gelmeye başladı bi kaç part yazayım ayıp olmasın bekleyenlere kalanını yarın yazmaya devam ederim

Hadi be amk saat 19:30 u geçti

Bülentin sesiydi lan bu. Uyanmış hocam gelin diyordu. Bu bir oyun muydu yoksa… karışık duygular içindeydim osman hocanın sesini duydum. Böyle olmaması lazımdı. Acaba cinler onlarıda mı öldürmüştü berzah alemindemiydik veya suan onların görüntülerini taklit ediyor beni hazırlamaya mı çalışıyorlardı diye düşünmeye başladım. Tüm cesaretimi toplayarak arkamı döndüm bülent çelebi hoca hafız osman hoca bana bakıp gülümsüyorlardı. Noluyo lan dedim titrek bir ses tonuyla bülent koluma girmişti. içeri geçelim dediler. Salona geçtik çelebi hocanın evindeydik. Beni karşılarına oturttular. Kafamda cevabını bekleyen binlerce soru vardı. manasız şekilde bakmaya başladım. içimdeki umut ateşi alevlenmişti tüm gerçekliğe rağmen acaba o aleme geçmemiş miydim dememe engel olamıyordum. Ve bütün sessizliği yararcasına ağzımdan iki kelime döküldü.

hiç keyfim yoktu üzerimde acaip bi yorgunluk hissediyordum erken uyuyacağmı söyledim bülente kafasını salladı. odama geçtim çok yorgundum ama bi türlü uyuyamıyordum… hızlıca eve doru gidiyordum ama burası neresiydi hiç bilmediğim yollardan geçiyordum kayıp oldum diye aklımdan geçirip paniklememeye soğukkanlı olmaya çalısıyordum ama pek başardığm söylenemezdi. sanki çingene mahallesi gibi bi yerdeydm garip garip evler eğri bürü yollardan geçiyodum. etrafta değişik suretler vardı nasıl insan bunlar diye düşünüyodum derken daha ıssız bi yere geldim iice paniklemiştim sokağın ucunda bi karartı gördüm hiç hareket etmiyordu sadece beni izliyordu acaip bi şekilde içimi korku kaplamaya başladı bacaklarımı hissetmemeye başladım bana doğru koşmaya başladı yere yığıldım… gözümü açtım titriyordum bacaklarımı hissetmiyordum biraz sakinleştm derin bi nefes aldım kötü bi kabustu. ama her şey gerçek gibiydi bi türlü gözümn önünden gitmiyordu neydi bu iki gündür böyle

Tekfunu ağıtlar eşliğinde edebi aleme yolladık ordakilerle vedalaştık ve seni çıkardık. Tılsımın topraktan çıkmasıyla gelenler kendi alemlerine geri döndü artık ivalin kabilesinden kimse kalmamıştı. En azından kinlerini sürdürebilecek hiç kimse kalmamıştı kalanlarda kendi alemlerinde yaşayan zararsızlardı. Bergusun anasıda gebermişti orda. Ve en önemlisi ivalde cehennemi boylamıştı. Mezarı taşını söktük dayının kızı hacer büyüyü buraya yapmıştı biliyosun toprağa tüm ahul kabilesinin pis leşleriyle beraber gömdük. Sonra işte seni aldık buraya getirdik baygındın geçmiş olsun artık her şey bitti dedi. osman hocanın ellerine sarıldım öptüm öptüm bi daha öptüm hocam hakkınızı asla ödeyemem dedim. sırtımızı sıvazladı sonra çelebi hocaya sarıldım Allah sizden razı olsun dedim. Bülent kardeşimle de sarıldık ne de olsa beni hiç yalnız bırakmamıştı. Yinede içimde bir burukluk vardı çünkü tekfun yoktu benm için kendini feda etmişti. Onun yaptıklarını hiçbir zaman unutmayacaktım…

1.sezon bitmiştir

Osman hoca devam etti en son ival kalmıştı belki kurtulurum umuduyla tekfunla teke tek savaş istedi. Cinler aleminde böyle şeyler olduğunda kabul edilmesi lazım gelir zaten tekfun da korkacak biri değildi. Eğer ival yenerse çekip gidecekti ama bizim peşimizi de bırakacaktı tekfun etrafındakilere öyle emir verdi. Tekfunla aralarında büyük bir muharebe oldu tekfun ve ivalin güçleri denk gibiydi. Bi an ival yere düştü tekfun hançeriyle ivalin bacağını parçalamıştı. ival kıvranıyordu ya tekfun beni öldürme Müslüman olacağım dedi. tekfun durmuştu ivali bırakarak ne yapayım der gibi bana baktı. O an hain ival bıçağını tekfunun sırtına sapladı. Gözlerindeki acıyı görmüştüm tekfun yere düşüyordu. ivalin haince gülüşüne şahit olduk. Tekfun Ya Allah diye bağırarak son gücüyle dönerek ivali kılıcıyla ikiye böldü. fakat artık tekfun için yapacak bşley kalmamıştı. Oracıkta düştü şehit oldu.

bülentin sesyle uyandım kalk oğlum okula geç kalacaksın diyordu. kanka ben gtmeyecem sen git dedm iyi amk iice mallaştın hastamsn noldu dedi yok bişym bi kaç gündür moralm bozuk dedim iyi aksam görüsürz dedi çekti gtti. evin içinde ruh gibi dolaşıyodum ikide bi tuğçe arıyor bakmıyordm sandalyaye oturdum mal gibi etrafı izliyordum birden kapı çaldı korkudan tavana zıpladım sonra lan iice sapıttm amk dedim kapıa baktım tuğce gelmişti. gerizekalı neden açmyosun telefonlarımı dedi tuğçe tartısmaya geldiysen defol git dedim neyse bu tmm dedi ne dese ters ters mal mal cvblar veriyrdm offf yeter artık kendine gelnce beni ararsn dedi kapıyı çekti gtti. mal gibi oturyrdm ne oluyor lan bana kafayımı yiyorm acaba gibi şeyler konusydm kendi kendime en iisi bi dus alim kendime gelim dedim grdim dusa daha cok bunalmaya basladım nefesm kesilir gibi oluyodum derken bi ara gözlerim karardı oldugm yere yıgılmısım gözümü açtım noldu amk diye kalktım kafam tutmuyodu bi yere mi vurdum acaba die baktım bişey göremedm neyse çktm çok halszdm uzandm kanepeye…

neyse yola çıktık cami bi kaç sokak aşağıdaydı camiye girdik imam efendi bahçedeydi gttik durumu anlattm hoca piskolojimn bozulmus olacagını dua etmemi namaz kılmamı faydalı şeylerle uğrasıp boş işlerden uzak durmam gerektiğini ruhi depresyon belirtileri olduğu için doktora gitmem gerektiğini bol bol kuran okuyup huzur bulabileceğimden filan bahsetti hocam iyi güzel anlatıyorsunuz da benim sıkıntım çok kötü dediysem de duadan ayrılmam gerektiğini ve doktora gitmemi tavsiye etti uzun uzun nasihatlar etti peki hocam dedik ayrıldık yok arkadaş bu adama derdimizi anlatamadık en iisi bi arastıralım falan dedik neyse senol ordan dolmusa atladı eve gitti bizde bülentle eve doğru tekrar yürümeye başladık ne yapacaz dedim bülente bilmiyorum kanka başka birilerine falan soralım yaşarı mı çağırsak lan yoksa dedi kanka o bin sallıyo ortamlarda ne alakası var amk dedim yok lan ben inanıyorum falan dedi iyi amk ara gelsin dedim bülent yasarı aradı bizde o esnada eve geçtik. 1 saat olmadan yaşar damladı mevzuyu anlattık imamın dediklerini söyledik gibtir et imamı o ne anlayacak dedi sana cinler musallat olmus olabilir dedi ee napcaz amk o zmn dedim bi davet yapalım soralım dedi olum basımıza iş açmayalım falan dedim ama bnde meraklanıyordum. bülentte yapalım deince çağırmaya karar verdik senoluda arayalım dedim bin senol beni karıstırmayn öyle seylere ne pok yiyosunz yiyin dedi

banyodaydım lan amk ben biraz önce çıkmadm mı buradan diye aklmdan geçryorm kapıyı yönelyorm kolu indryorm kapı açılmıyor lan kim kitlemiş burayı diyorm yükleniyorm baıryorm yok açılmıyor musluğa bakıyorm şarıl şarıl sıcak su akıyor banyoda buhar gttkçe artmaya başlıyor içeri bildign sauna gibi oluyor artık sıcaktan iice bunalıma gryorm kapıyı yumrukluyorm açılmıyor bi türlü, musluğu kapatıyorm boş dönüyor kapanmıyor o sırada suyun rengi deişiyor kapkara akmaya başlıyor içeriyi kapkara bi duman sarıyor içime çekince ciğerlerm yanmaya başlıyor korkunc tarifi olmayan bir acı ve yere düşüyorum…
deli gibi öksürerek uyandım içim sökülüyodu bu arada da kapı hayvan gibi çalıyodu sürünerek gttm kapıya açtım gelen bülentti amk yarım saattr kapıdaym niye açmıyosun dedi baktı geberiyorm noldu lan dedi çok kötüyüm dedi su verdi sırtıma vurdu biraz kendime geldm kalk doktora gdelm dedi reddetttm doktorluk bi olayım yok dedm ısrar etti bırak smdi doktoru dedm 3 gündür basımdan geçenleri anlattm kanka senn moraln bozulmus bunalm geçiriyosun depresyon panik atak ne tak varsa hepsi mevcut sende dedi. dalga geçip adamın asabını bozma dedm. yok olum ne dalgası hallederiz dedi aksama bi parti verek bi seyin kalmaz dedi olum gibtirme partini hakkaten kötüyüm dediysem de dnletemedm. bülent ben bi iki saate ayarı verr gelrm sen de ortalığ topla dedi bi yandan etrafı topluyor bi yandan da sövüyodum neyse bi saat sonra bu geldi elnde bi poşet içki malzemeler falan filan biraz sonra tuğce ve beyza da geldi 10 dk sonrada şenol damladı daha önce dedgm gibi tugce benm sevglm beyza ise tugcenin kankasıydı ve senolla bi muhabbetleri vardı kanka gibi gibi. neyse şenol kardeşim çig köfte yapmaya başladı millet şen şakraktı içiyoduk eğleniyoduk moralim düzelmişti iyi hissediyordum. bülent haklı çıktı hakkaten bunalmısım diye düşünüuordum

Bu planı sana ve bülente söylemezdik çünkü karşı tarafın yemimizi yutması gerekiyordu bu da anca senin satıldığını sanmanla mümkün olacaktı. içerde celebi hocan ben ve tekfun en etkili tılsımları yazmaya başladık kefenin iç kısmına yazıyorduk görünmemeleri için. Oraya zaten mağlup bi şekilde gittiğimiz için ivalin kibrini okşayacaktık. Ve seni benm kefenlememi isteyecektim senin feryatların da olayı daha inandırıcı bi hale sokacaktı. ival de ne kadar kudretliği olduğunu düşünüp iice kibirlenecekti nitekim dediğim gibi de oldu. Mezarı açtığımız da tekfun ve arkadaşlarını bu aleme bağlayan senin daha önce gömdüğün tılsımı çıkaracaktım bu sayede tekfun ve arkadaşları kendi alemine kabilelerine gidebilecek ve yardım getirebileceklerdi. Kefene yazdığımız tılsımda yine toprakla kavuşunca buraya intikal etmelerine olanak tanıyacaktı. Tabi çok daha fazla savaşçıyla da gelebileceklerdi. Ama seni gömmeden de bunları yapmamız mümkün değildi çünkü o an ivalin bütün kabilesi oradaydı yapacağımız en ufak hatada hepimiz gidecektik. Bir problem daha vardı ivalin 2 muhafızı tepemizde dikiliyordu. Tekfunun kaybolduğunu görmeleri bizim bişeyler çevirdiğimizi düşündürebilirdi. O yüzden de tekfunun o anda onları öldürerek gitmesi gerekti. tekfunun seni kefene sararken ivalin muhafızlarıyla yan yana eğlenmesi bu yüzdendi. Çelebi hocan mezarı açmıştı dua orda duruyordu. Tekfuna gözlerimi kırparak işaret verdim. işaretimle tekfunun muhafızların boynunu kırması bir oldu. O anda duayı mezardan çıkardım. Artık gitmişti kabilesini ikna etmesi lazımdı. Bizim burasıyla o alemde zaman farkı olması nedeniyle bunun için yeterince zamanı da olacaktı. Buradaki saniyeler ordaki saatler demekti çünkü.

iice kafam karısmıstı noluyo amk diyodum o kim ne tehlikesi bunların benle ne alakası var diyodum milletin de beyni bulanmıstı iice biraz ara verdik yasar ne oluyo lan böyle dedim valla kanka bende anlamadım başkasını çağıralım bi daha soralım dedi iyi amk çağıralım dedim yine okuduk üfledik yasar başladı yine aynı şekilde birisi daha geldi lan dedim bu gelenlerin hepsi aynı olmasın bizi yemesin bunlar yasar dedim sus diye işaret etti neyse bunada sorduk bu alemden birinin kapıyı açtığnıı ve de onun yakında buraya intikal edeceğini daha fazlasını söyleyemecğini belirtti iice tedirgn olmustum bülent ile senol da mal gibi olmustu yasara yolla sunu moralim bozuldu iice dedim neyse seansa son verdik kalktık ne tak yicem lan ben diyordum napacam amk yasar telas etme dedi tandgm bi hoca var ona giderz bu işlerden iyi anlar gider baktırrız dedi iyi lan hemen gidelim dedim bülent hazırlandı hemen senol hadi dedim ben gelmem amk dedi zaten altıma yapıyorm siz gidin napıyosanız yapın dedi ne kadar sövdüysem de gelmedi çıktı gitti senn gibi arkadas olmaz olsun lan diye baırdım arkasından her neyse hemen gidelim yasar dedim önce bi arayalım müsaitse gidelim dedi bu aradı hocaefendi hemen gelim müsaidm demiş

arkadaşlar biraz işim çıktı bir saat sonra geleceğim

bu yasar ünvtede garip garip takılan bi tipti pek arkadası olduğu da söylenemzdi genelde ortamlara çağrılır fal mal tarot bakar millete hikayeler anlatır değişik mal gibi bi çocuktu. ama kardeşim dediğim senoldan daha da karakterli çıktı o da ayrı bi konu neyse harfleri fincanı aynayı tahtayı filan hazırlamaya başladık yasar bi kişi daha olması lazım dedi tekrar senolu aradık bülent söve söve bunu ikna etti biraz sonra senol geldi bi dünya küfür ettikten sonra oturduk masanın etrafına yasar mumları yaktı ısığı kapadı amk yasar böyle olması sart mı ısıgı yakalım dedim olmaz dedi neyse bu bize okuyacaklarımızı falan söyledi okumaya basladık bi ara bülente baktım tırsıyo gibydi neyse elimizi fincana koyduk ey cin geldiysen bize bir işaret ver dedik fincan hareket etti şaşırmıstım eğer içinizden biri itiyorsa anasına çok pis küfür ederim dedim herkes yemin etti iteklemediğine yasar sessiz olun susun diye işaret etti ey cin bu kardeşimize ne oluyor anlat bize dedi yasar, cin yasak dedi tekrar sordu yasar yine yasak dedi ne kadar ısrar ettiysek söylemedi yasar bunu gönderlim baskasını çağıralım dedi tmm dedik neyse bunu yolladık baskasını çağırdık yasar yine sordu cevaben tehlikede olduğumu kısa zamanda onun geleceğini söyledi yasar o kim diye sordu fincan hareket etmiyordu söylemek istemiyordu çok ısrar ettiysekte dikkat edin dedi neyse bunuda yolladık

bülent noluyo amk lan sana yinemi kabus gördün dedi. bülente anlattım olanı yok aga sen iice tırlattın bu işe bi çözüm bulmak lazım bu böyle olmaz dedi şenolu aradı biraz sonra o da geldi anlattık mevzuyu şenol ilk önce inanmak istemedi hadi lan beni mi yiyonuz gece gece dedi ama baktı ciddiyiz olum bir bilene soralım doktora falan gidelim dedi. bülent yok amk doktorla ne işimiz var bu hocalık bi mevzu gibi yarın hocaya gidelim dedi. normalde böyle şeylere inanırdm ama yinede pek ciddye almazıdm. halada mevzuda böyle bişey oldugna inanmak istemiyodm ama gördüğüm kabuslar çok gerçekti ve bişeyler yapma zorunluluğu hissediyordum.. bülentle şenol tartısmaya başladı ikinizide giberim susun en iisi bi hocaya soralım sonra bakarız dedm. neyse sabaha kadar gözüme uyku girmedi şenolla bülentte bi uyudu bi uyandı yine berbat bi gece geçirdim. sabah olunca yüzümü yıkadm bunları uyandırm bi kaç bişey atıstırdık artık kaç gündür uyksuzluk ve doğru düzgün bişey yememekten dengem sasmıs çalgına dönmüştüm hangi hocaya gidecez dedm doğal olarak kmsenn tanıdığı hoca yoktu bülent cami hocasına gidelm dedi çok kafama yatmasada yapacak baksa bişey yoktu

hemen kapıyı açtım kimse yoktu seslern merdivenden geldiğini fark ettim. baktım kapkara bi varlk üstüme doğru geliyor o kadar çirkin ve korkunç ki kitlenip kaldım yere düştüm çırpınıyordum. yaklaştıkça nefesim kesiliyordu korkudan kalbim dısarı fırlayacaktı gözlerimi kapattım bekliyorum. vücudumun her zerresi titriyor dualar ediyordum. bi ara gözümü açtım hiç bişey olmamıstı yanmdan geçip gitmişti ulan beni görmedi acaba dedim kafamda soru işaretleriyle direk odaya daldım evet ordaydı yatakta yatan benim boğazına yapısmıs bekliyordu. derken bişeyler okumaya başladı ama cok kötü kalın bi ses tonuyla o arada ben zangr zangır titreyip kulaklarımı kapatıyordum sesi beni mahvediyor nefes alamaz hale geliyorm o an gözlerim kaydı ölüyorum dedim… aniden yataktan sıçrayarak uyandm nasıl bi kabustu bu bitmeyecekmiydi. korkunc bi sekilde boğazm yanıyo ve öksürüyorm kafamn içinde sesler yankılanıyo yere düşüyorum titriyorm bağrıyorm feryad ediyorm travma geçiyorm felç geçiriyorm ne derseniz diyin debelniyorm yerde öksürük krizi tutyor kusuyordm o sırada kapı açıldı. bülent sesleri duyunca kosarak odaya daldı noldu lan amk yine dedi, beni tutp salladı suratıma su falan çarptı neyse saknlestm bi müddet sonra

--ne oldu—diyebilmiştim geri kalan tüm sözler boğazıma kitlenmişti. Osman hoca kafasını kaldırarak anlatacağım evladım anlatacağım dedi. meraktan fıttırmak üzereydim. osman hocanın yine tefekürlü anları tutmuştu ağzından saatte bir kelime çıkıyordu. Derken anlatmaya başladı. Hacer doğum yaptıktan sonra sen bebeği kollarına aldın o an onu karanlığa veremeyeceğini anladım. Ölümün artık bize çok yakın olduğunu hissedebiliyordum. Ama masum bir bebeğin canını kendi canın pahasına korumak yüce yaradanın da yapmamızı isteyeceği bişeydi. Düşünmeye başladım kafamın içinde bir fikir filizlenmeye başlamıştı eve gelinceye kadar düşündüm. Artık ya teslim olacaktık ya da çok zor olsa da kafamdakileri tatbik edecektik. Elçi geldiğinde tereddüt etmeden uygulamaya koydum. Sonra odaya giderek çelebi hoca ve tekfuna düşüncelerimi anlattım. Eğer tekfun dediklerimi yapabilirse hepimiz için bir şans vardı ve o da yapabileceğini söyledi. tüm umutlarımızı tekfuna bağlayarak düşmana doğru yola çıktık.

ilk defa huzurlu bi uyku uyumustum sabah kalktıgım da herhangi bi kabus görmemenin rahatlığı içinde güzel bi kahvaltı hazırladım. Yasar ve bülentte kalktı nasıl olduğumu sordular iyiym dedim beraber kahvaltı yaptık okula gittik. aksamüstü celebi hoca yasarı aramıs muskayı takmanın artık gerek olmadığını onu tuvalete atmam gerektiğini söylemiş. Gittim tuvalete attım muskayı. içim bir nebze daha olsun rahatlamıstı heralde hoca efendi olayı çözdü dedim kendi kendime. Sonra yasara baktım göremedim tugçeyle bulusacktık kafede neyse sonra bulusuruz yasarla dedim çıktım. Kafeye geldim biraz sonra tugce de geldi hayrdır yüzün gülüyo dedi iyi oldugumu söyledim. tabi tugcenin yasadıklarımızn çoğu kısmndan haberi yoktu. Biraz cafede takıldıktan sonra onu yurda bırakıp eve doğru yola çıktım bayağ geç olmustu yurttan eve doğru yürümeye başladım. Ama sanki içimde ufak tefek sıkıntılar vardı ya yine olursa ya yine başlarsa diye aklıma vesvese gelip duruyordu. ilerlemeye devam ediyordum bizim kaldığmz binayla ev toplulukları arasında yaklasık bi km bosluk vardı. oraya geldim bi baktım karsıdan biri geliyor yaklasınca yasar oldunu farkettm. Lan bu mal bu saatte burada ne geziyo falan diye düşünüyorm yanıma geldi kanka niye telefonunu açmıyosun bi saattir seni arıyorum dedi. telefonun çalmadığını söyledim bi daha baktım yok çalmamıstı. hatta kendinede gösterdim neyse bende sana bakmaya kafeye gelecektm cabuk eve gidelim dedi. noldu bişey mi var dedim gidince görürsün dedi.