-
1.
0
-
2.
01.ses 1.hikaye - cin elbisesi
eskiden mardin’de bir aile varmış. bu ailenin hanımı kendisine çok güzel bir elbise diktirmiş.
elbiseyi her zaman giymeye kıyamayan kadın, onu sandığa kaldırmıs zaman geçmis, mahallede
düğün olacakmıs. komsular bu kadını da düğüne çağırmıslar. birlikte gideriz düğüne, hem de o
güzel elbiseni giyersin, demisler. kadın da heveslenmis; fakat kadının kocası düğüne gitmesi için
kadına izin vermemis. komsular ise düğünde eğlenirlerken düğüne gelemeyen komsularının
güzel elbisesini hiç tanımadıkları bir kadının üzerinde görmüsler. etraftakilere o kadının kim
olduğunu sormuslar. fakat herkes o kadını tanımadığını söylemis. kadının komsuları bu yabancı
kadına belli etmeden elbisenin arkasına kına sürerek isaret koymuslar. ertesi sabah kadınlar
düğüne gelemeyen kadına sandıktaki elbisesini çıkarmasını söylemisler. kadın sandıktan elbiseyi
çıkarmıs ve elbisenin arkasında ise kına lekesi varmıs. o zaman düğünde bu elbiseyi giyen
kadının cin olduğunu anlamıslar. kadın bunun üzerine cinlerin elbiseyi giymesine karsılık
elbiseye iğne takmış ve önlem almış. -
3.
03.ses 2.hikaye - yardımcı cinler
mardin’in bir köyünde bir müslüman çiftçi ile ermeni çiftçi ortak bir is yapmaya karar vermisler.
buğday ekip biçeceklermis. ürün zamanında buğdayı ekip biçmisler. ermeni çiftçinin ambarında
duran buğdayları iki esit parçaya bölmüsler. ermeni çiftçinin oğulları müslüman çiftçinin
buğdaylarından kendi buğdaylarına eklemeye baslamıs. ermeni çiftçi oğullarına yaptıklarının
doğru olmadığını anlatmaya çalısmıssa da söz dinletememis. müslüman çiftçi ermeni ortağının
yanına gelmis, buğdaylar onun ambarındaymıs. ermeni çiftçi ortağının yüzüne nasıl bakacağını
düsünüyormus. yemek yemisler, ambara geçmisler. ermeni çiftçi üzüntü ile ambarın kapısını
açmıs. bakmıs ki buğdaylar ilk bastaki gibi iki esit parçaya bölünmüs halde duruyormus. buna
çok sevinen ermeni çiftçi bu isin cinlerin isi olduğunu anlamıs. ertesi gün bu olayı oğullarına da
anlatmış. -
4.
04.ses 3.hikaye - dede cini
savur’un sürgücü kasabasında cine iğne batırarak onu zararsız hale getiriyorlarmıs. cin, eğer o
iğneyi çıkarabilirse ortadan kayboluyormus. bir gün bu kasabada đsa adlı birinin dedesi bir cini
yakalamıs. cinler demirden korktukları için adam bu cinin elbisesine iğne batırmıs. cin de
bundan korkmus ve adamın her dediğini yapmaya baslamıs. cinin eli bereketliymis. cin bu
adamın ev islerinde çalısıyormus. cin, hamur yapıyormus ve bu hamurlar sürekli çoğalıyormus.
bu cine islerinde diğer görünmeyen cinler yardımcı oluyormus. bu cinin gözleri çarpık; ama
normal insanlar gibi yasıyormus, cin olduğu belli değilmis. bu cinin bereketinden sonra đsa’nın
dedesi ve ailesi çok varlıklı ve belli mevkilerde bulunan bir aile durumuna gelmiş.