Evet beyler korkunçlu bir hikaye yazmanın zamanı geldi. Rezleri hazırlayın hızlı hızlı yazacağım.

EDIT

Ayıp ettiniz bu çüğü sayısı ne beyler. Feres yazsa taşaklarını yalarsınız.

(bkz: Jokerdinleyenliseli)

Bölüm 1

8.sınıfa giden Murathan'ın ağzından:

Sabahın ışığı yüzüme vuruyordu.
Annemin uyan oğlum demesiyle irkildim. Kalkıp elimi yüzümü yıkayıp, annemin hazırladığı
kahvaltı sofrasına oturdum.

Yemeğimi yedikten sonra gidip çantamı hazırladım. Okula gidecektim ve bu benim ilk günümdü.7.sınıfımı bitirmiş yeni bir okul macerasına başlayacaktım. Heyecanlıydım..

Hazırlandıktan sonra anneme hoşçakal diyip okulumun yolunu tuttum. Biraz okul ortamından bahsedeyim;çok tenha bir yerde 4 katlı bir bina. Sarı renginde ve yaklaşık 180 öğrenci bulunduruyor. Yalnızca 7 ve 8.sınıflar var. Bunun altında çok şey yatıyor. Orta Okul olmasuna rağmen birçok sınıf ekgib ve T.C Milli Eğitim Müdürlüğü'ne tek bir şikayet yok.Çok garip...

Okula varmıştım. Koridorlarda dolanırken 8/C yazısını arıyordum. Ancak hiçbir yazı ve rakam yoktu. Belirtiler yoktu. Benim sınıfım nerde diye mırıldanırken..

Karşıma siyah eşarplı bir öğrenci çıkmıştı. Selam vermiştim.Ve ona;
-Sınıfların ne zaman belirleneceğini sordum.

Bana değişik birşeyler söyledi.Ve koşarak ve değişik şeyler mırıldanarak yanımdan uzaklaştı.

Neler oluyordu? Sınıflar neden kırmızı boyalıydı? Neden panolarda kemik ve saman asılıydı? Deney miydi ?Yoksa bir çeşit saçmalıklar mı?
..

Rezleyin devamı gelcek beyler

Bölüm 2

Neyse dedim. Müdür yardımcısının odasına gittim. Kapıyı tıkladım ses yoktu. Tekrar tıkladım. Tekrar,tekrar. Kimse yoktu...

Okulda yalnızca 20-25 kadar öğrenci vardı.180 civarı öğrenci nerdeydi?
Hemen koşup eski servis şöförümüz A.. K... yanına koştum.Ona sordum:

-Abicim neden böyle okulda çok az kişi var. Sınıflardan değişik kokular geliyor. Anlat biliyor musun?

Şöför:

-Öğrencilerin birçoğu bu okuldan gitti evlat.Git burdan. Başka okula yazıl. Burası gerçekten hiç tekin değil!

Şaşırmıştım.Ne diyeceğimi bilmiyorcasına sordum:

-Peki neden gittiler?

Şöför:

-Onlar yüzünden. Onlar 20 kişiler çocuk. Diyip hızla uzaklaştı.

20 kişi mi?Ne bunlar anlam veremedim. Tekrar okula girip sorunu araştıracaktım. Girdim ve kapıyı kapattım.Üst kattan değişik sesler geliyordu oraya yöneldim. Merdivenleri çıkarken içimde sanki bir sıkıntı vardı...

Çıkmıştım.En ileri koridorun sonundaki sınıftan arapça gibi sesler geliyordu.

Oh be dedim K'uran okunuyor zannettim. Sessizce gidip kapıyı tıklattım. Kapıyı küçük bir çocuk açmıştı. Bana çok sert bir ifadeyle bakıyordu. insanın içini karartan bir ifadeyle..

Selam verdim. Almadı.Ve kapıyı sert bir şekilde kapattı.

Ehhh be yeter giberim sizin belanızı gibi bir küfürle kapıyı kırıp içeri daldım. içeride siyahi iki adam beyaz tenli bir kadını tecavüz ediyor. Ederken de birşeyler söylüyorlardı. Beni gördüklerinde...

Hayatımda hiç duymadığım bir çığlık duydum. Kulaklarım adeta sağır olmuştu. Gözlerim kararmıştı. Olduğum yeri yıkılmıştım..

Rezlere devam...

Bölüm 3

Uyandığımda baş aşağıydım.Ve etrafımda beyaz elbiseli ve suratları solucanlı korkunç insanlar(!) görmüştüm.Öyle bir çığlık atmıştım ki damarlarım patlayacak hale gelmişti. Korkumdan dua okumaya başlayacakken...

Bir tanesi bana ;

-Burası şeytanların yeri! Defol burdan! Kaltak dölü! Diyip beni havaya kaldırıp kapıdan dışarı attılar.

Ayağa kalkıp kan-ter içinde koşarken bir anda önüme kemik parçaları düştü. Onlara basınca kayıp yere düştüm. Arkamı dönüp bakınca müdürü gördüm.Ve:

-Kurtarın beni müdür bey ne oluyor buralarda Allahım yarabbim kurtarın lütfen!! dedim.

Derken müdürün kafası ikiye ayrıldı yere düştü kafasının içinden kurtçuklar ve solucanlar fışkırıyordu.

izlerken öyle bir çığlık attım ki..

Bismillah, Allah Allah!! Bağırıyordum..Her bağırışta kapılara vuruş sesleri geliyordu. Kaçıp alt kata inecekken merdivenler gübreli bahçelere döndü.Her yerde tezek ve gübreler vardı. Korkudan bembeyaz olmuştum. Tüylerim diken gibi olmuştu. Nerdeydim ben?

Rezlere tam gaz devam

Bölüm 4

Tam o bahçeye gidecekken...

Bahçe birden kemik dolu bir alana döndü.Her yerde kemik vardı.Ve etrafta Kuranı kerim okuyan küçük boylu yaratıklar vardı. Kuranı kerim okumak mı? Nedir bunlar? Korkudan ağlıyordum..

Bismillahu Allahu ekber diye 5-6 defa sesli şekilde bağırdım.Ve hemen okul eski haline merdivenler düzeldi.Tam gidecekken biri kolumu sıktı.Kim diye bakınca annem olduğunu gördüm.Bir dakika annem mi?Nerden geldin diye sordum? Bana

-Gel oğlum gidelim burdan diyip beni sürükleyerek yukarı kata çıkardı.

Bu benim annem olamazdı. Neden beni sürüklüyordu? Bırak elimi diye bağırınca, dişlerini bana gösterdi ve elini dişlerinin arasına zütürüp dilini kopardı!

Şok oldum! Annemin olmadığını anlamıltım. Yanından koşup hemen tuvaletlere gittim. Kapıları kilitledim. Oracıkta yere sindim çıt çıkarmadım...

Rezlere devam

Bölüm 5

Derken kapılar açıldı. Nasıl olur kapıları kilitlemiştim? Allah kahretsin!Tir tir titriyordum. Birden karşıma çıktı.Çirkin bir yüzü vardı. Kolumdan tuttu ve beni yine üst kata çıkarmayı denedi.Ve başardı. Beni üst kata çıkardı.

Ve ellerimi fayanslara çiviledi. Acıdan kıvranıyordum, çığlık atıyordum. Allah'ım uyandır beni bu kabusumdan dercesine yalvarıyordum. Sonra o yaratık suratıma değişik bir dilde bağırdı.Ve ben bayıldım.

Rezlere devam

Bölüm 6

Uyandığımda etrafımda kağıtlar vardı.Bir sürü kağıt. Yüzlerce hatta binlerce. Bütün kağıtlarda aynı sembol vardı. (M).Neydi bu sembol? Ağlıyordum..

Derken üç tane küçük kız gelip kağıtlara değişik bir kokuda bir sıvı döküp tekrar etti:

-Şeytan!Şeytan!. Korkudan tir tir titriyordum. Sonra o üç kız yerlere değişik ritüeller çizip, secde edercesine üstüne yatıyordu. Sonra birtanesi üstüme kan kustu.

Ve hepsi yanımdan gidiyorken bir tanesi kağıda arapça dilinde

'LANET SENi ESiR ALDI.
yazdı.

Rezlere devam

Geldim bekleyin yazmaya devam

Bölüm 7

Ne demekdi bu?L-A-N-E-T?Sanırım mahvolmuştum.Çivilenmiş ellerim yüzünden ayağa kalkamıyordum. Felaket bir acı vardı elimde...

Sonra ben bi anda kan kusmaya başladım. Fakat garip olan kustuğumda kanımda küçük kurtçuklar olduğunda gördüm. Endişe üstüne endişe..

Derken koridorlar arasından 2 adet köpek havlayarak üstüme doğru geldi.O kadar halsiz, korkmuştum ki köpekleri zor seçiyordum. Köpekler geldi ve ellerimdeki çivileri tek tek çıkardılar. Tabi çıkarırken acı tarif edilmez biçimde. Ellerim paramparça halde. Köpekler,yanımdan hızla uzaklaştı.

Bende düşündüm bu köpekler neden gelmişti?

Ben yavaş adımlarla en alt kata inecektim.1 kat indim.Bir kat daha indim.Ve çıkış kapısını görünce seri adımlarla ilerledim..

Rez vermeye devam yazıyorum

Bölüm 8

Gidecektim ama..

Kapılar bi anda sert bir şekilde kapandı.Ve üstünde kanlı bir şekilde:
(Arapça)

- Şeytan senin peşinde kabileleri rahatsız ettin!

Bu arapça yazıyı anlamamıştım.Ama ürkütücü şekildeydi. Gözümden sinir yaşları süzülüyorken...

Ensemde bir nefes hissettim. Döndüğümde kırmızı yüzlü sapsarı dişleri olan bir kadın gördüm.Ve yüzüme yüzüme bağırıyordu. Elindeki kemik ve tezek parçalarını yüzüme fırlatıyor değişik cümleler sarfediyordu...

Artık bu olanlar beni bu genç yaşımda gerçekten cesaretlendirmişti. Kadının yüzüne Nas ve Felak surelerini üfledim. Olduğu yere yığıldı ve bedeni çürüdü.

Bense şaşa kalmış, korkmuş şekilde çıkış kapısına yöneldim...

Devam...

Bölüm 9

Kapıyı açtım ve sert adımlarla dışarı koştum.Ve bu ıssız mekandan hemen gitmek için yola gidip otostop çektim. Araba ani fren yaptı ve şöför:

-Oğlum senin bu halin ne vücudun paramparça, hemen hastaneye getireyim seni!

Ben:

-Hayır abi evim yakın Allah aşkına evime bırak oradan hastaneye geçerim.

Şöför:

-Atla çabuk,kan kaybediyorsun.

Yola koyulduk...

Devam🎞

Beyler zıkkımlanmaya gidiyom bekleyin.

Bölüm 10

Yola devam ederken şöfor bana çeşit çeşit sorular soruyordu. Ancak ben cevaplamıyordum. Bayır aşağı inerken birden "güm" diye bir ses çıktı. Arabanın tekerleği patlamış olabilirdi.Şöfor abi hemen frene bastı. Ancak nafile! Frenler boşalmış ve çığlıklarımız yükselmişti. Aşağı patikada bir ceviz ağacına çarpma anını hatırlıyorum...

Devam edecek...

Beyler bu kadar şarj bitiyo yarın devam edeceğim.

Evet modlar hikayeye el atın amk devam edecem

Up up up

Tekrar trende atın