Derken s400 leriyle birlikte serkan sözlüğü bombalayarak kapattı. Ekşiciler sevinçten havalara uçtu fakat unuttukları bir şey vardı. Serkan400 ler havadaki her şeyi indiriyordu. Ekşicilerin zütleri ise nasayla yarışıyordu. Bu durumda yapılması gereken tek bi şey vardı. O da imamoğlu na seslenmekti.

Oh shit adamlar öldü dedi birisi

Üstümdeki o ne biçim rüyaydı derken Namik'in onu dürttüğünü fark etti.

Acilen burdan gitmemiz lazım!!!

Onlar..
Onlar...
Makarnalar her yerde!

Şu dağın tepesindeki Ak sakallı ulu dedeyi bulup insanları nasıl kurtaracağımızı düşünmemiz lazım der ve gerçek macera başlar.

Sonrasında ne olacaktı?

Sonra uyandım

Ananızımı gibtik ?

tam o anda kum tepelerinin ardından jedi cüppesi giymiş birisi çıkageldi kimdi bu ona buralarda dürzü diye hitap ederlerdi ve herkesin anasını o gibmişcesine babacan ve bilge bir tavırla konuştu

-merak ettiğiniz her şeyi bana sorabilirsiniz

ve namık ilk soruyu sordu

-benim annemi de mi ...

dürzü manidar gülümsedi ve şöyle dedi

-bildiklerinizi değil öğrenmek istediklerinizi sorun

ve kafileden biri o an oradaki herkesin aklındaki soruyu sordu

Namık nefesimi kesti boğazım çok acıyordu son birkaç kez daha kökledi ve çıkardı. Nefes alamıyordum. Ona baktım. Yüzünde kinle karışık bir tebessüm vardı. Ne diyeceği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tek derdim beni bırakmasıydı. Kafamı eğmeme izin vermedi. Çenemden tutup kaldırdı ve kulağıma yaklaştı. "işte şimdi ödeştik" dedi..

Rüya olsa keşke demiş

NAMIK ODANIN KAPISINI AÇTI VE iÇERi GiRDi BiRDEN 33 CM YANNANINI AĞZIMA VERMEYE BAŞLADI

O anda yapmam gerekenin farkıdaydım. Yoldaşalarıma
-Siz gidin. Ben hallederim. Dedim.
Ve kendimi kocadanda koca bir

DiLAN DERE

totosu yaptım. Fakat hesaba katmadığım bi şey vardı. NAMIK...

Ufukta kaybolurken kız bacısı olanlarda bir burukluk vardı. Olay yine namıkta bitecekti heralde. Hemen mesaj attım. O anki heyecanla biraz ılıksı bir mesaj atıp "ay namık güç kalkanlarını devreye alabilir misin.s.s" dedim. Şişmek hızıyla döndü. Siz am mısınız.? işte şimdi daha büyük bir sorun vardı. Cevap yazmadım ama peş peşe mesaj atmaya başladı.. Bir de bu çıkmıştı başıma. Sonra birden anlamadığım bir çıkış oldu. Ve o malum yazı. Benim bu hesabım var ya? Silinmiş o.. Kahbe vatan hainini sildim diye de başlkk açmış arkamdan. Artık yardım alacağım tüm kanallar kapanmıştı

Toz bulutu yaklaştıkça içinde spiritual bir varlık görünmeye başlıyordu. Hologram gibi bir şeydi bu. Belki de beklenen kişiydi bu. Aman tanrım o da ne! Bu gercekten oydu. Yıllar sonra ona ait bir hayat emaresine rastlamak cidden garipti. Toz bulutunun içinden yaklaştı. Her şey iki dudagının arasından çıkacak o sihirli sozlere bağlıydı. Kim beni sevmiyorsa anasssını avradını gibim! Bunu dedi ve tekrar kayboldu. Dj ercik hakikaten büyük adammış, kıymetini bilememişiz.

Orjinden geçen penis gözlerini araladı, Işık gözlerini kamaştırıyordu. Kendine geldiğinde elinde bir mantar gördü. Hayal kırıklığına uğramıştı.

Bizim maceracı ekip yerde uyuyordu, sanırım onun nöbet tutması gerekiyordu.

Olamazzz! Tam zamanında kendime geldiğini fark etti. Çünkü dağın eteklerinden kocaman bir toz bulutu kendilerine geliyordu. Biraz daha yaklaşınca onun toz bulutu olmadığını fark etti

Namik ve önünde incillanın zenci çetesi. Kahramanlarımız biliyordu başına geleceğini. Namik silik makinesini açtı. Zenciler uzun yaraqlarıyla geçti saldırıya. Fakat kahramanlarimız hazırdı ve kıllı sperm makinesini açtılar ve yaraqlarını takarak asitli döl yağmuruna tuttular zencileri. Ölen zenciler ve silik yiyen üyeler hunharca savaşırken. aNa sKm o ne?!

edit:imla

incilia diyarında yaşadığı tahmin edilen namik ı bulmak sandıkları kadar kolay olmıyacaktı fakat o da ne:

Ceres Yolcusu Namik'a pm atar ve Kahramanlarımız beklemeye koyulur...

Dikkatli bakarsanız haritanın köşesinde namik yazıyor. Bu haritanın gizemini çözmek için ona ulaşmamız lazım

Ani reflex ile Cam kenarından zıplayarak çekilen Ekip, camdan içeri giren bir molotof ile haritanın Yanışını izler.

Ama bir dakika...

Altımdaki yazar harita ile ilgili çok önemli bir detayı hatırlıyordu...

Bize şöyle dedi:

Atılan şişe fo pianonun önüne düştü ;
- ah lanet olası makarna canavarları peşimize düşmüş olmalılar..
Ceres yolcusu fo rte pianonun geldiğini görünce
- ha tamam sonunda geldiler şimdi ne yapmamız gerektiğine bakmamız gerek .. dedi
Tam da o an ellerindeki haritaya bakarken birden silah sesleri yoğunlaştı... uzaklardan makarna canavarının sesi duyuldu...

💞