ciddi bişey söyleyecem lan gelin

sözlük kapatılmış diyorlar. çoğumuz rahatlıkla giriyoruz, bunu da sansürün yeni başlamasına veriyorlar. (bkz: inci)

öncelikle belirtmem lazım, bebişinciyim ama inci sözlüğü 2010 kışından beri takip ediyorum, twitter gibertmesini bizzat yaşadım, gibtiğim anketlerin, mesaj attığım ya da katıldığım canlı yayınların haddi hesabı yok, yani normal bi inci militanıyım denilebilir. yazarlığa bikaç ay önce bulaştım çünkü 2010-2011 yıllarında üniversiteye hazırlanıyordum, sözlüğe şu anki ayırdığım kadar ayıracak zamanım yoktu. bunları yazmamın sebebi, bebişinciden sonrasını okumadım zihniyetinde olan dalyannanlardır. neyse,

bu, sorumun kaynağı olan, mal adamın olan bitene yazdığı yazıdan bi kesit:

bir takım dirayetsiz ve gerici dogmalarla akılcı ve özgür düşünceyi esaret altına almaya çalışanlar ülkeyi ve ülkenin gençlerinin yaratıcı gücünü sindirmeye çalışmaktan başka bir şey yapmazlar

şu yukarda verdiğim kesitin ana düşüncesi artık huur oldu, ferre sitelerine yapılan sansürler bile akılcı ve özgür düşünceyi engellemek adına yapılan gerici zihniyetin mahsülü olarak görülüyor artık, ama benim asıl meselem bu değil.

sorum şu, kuruluduğumuz 2009 kışından beri ne gibe derman olduk?

sözlük aracılığıyla yapılan maddi manevi hoşnutluklardan bahsetmiyorum.(kan bağışları ya da bunun gibi şeyler.) bahsettiğim akılcı ve özgür düşünce adına ne yaptık, kaç kişinin uyanmasına aracı olduk?

özgürlüğün beşiği adı altında yaptığımız şeyler, ufak vandalist hareketleri geçersek, ferre paylaşımları ya da kırılan bazı sitelerin, ziyaretlerin ötesine geçebildi mi?

zarar verdik ve bunu özgürlük adına yaptığımızı söyledik.

ilkokuldan beri bizim kafamıza dayatılan özgürlük anlayışını söyleyeyim mi: 'özgürlük diğerlerine zarar verildiği aşamada biter.' bu tanım, gibik eğitim sistemimizin bize şimdiye kadar kazandırdığı tek tük mantıklı gerçekliklerden biridir.

ülkenin gençlerinin yaratıcı gücü, inci kapatılınca sinecekse yemin ediyorum gibi tutmuşuz biz. hangimiz aydınlandık ki lan şu sözlükte geçirdiğimiz saatler sonrasında.

neden itiraf edemiyoruz. zaman kaybetmek ve sıkıcılaştırdığımız hayattan biraz olsun uzaklaşabilmek için bu faydasız ve kazançsız, bize kahkahadan ötesini vadedemeyen sözlüğe girdiğimizi söylemiyoruz. bu sözlüğün özünde hiç bir gibe derman olmayan bi zaman kaybı platformu olduğunu neden kabullenemiyoruz?

yemin ediyorum bu sözlük internet hayatımın tek vazgeçilmezi oldu. çünkü bana hiç bir şey vadetmiyor ve bu yüzden ondan beklediğim hiç bir şey yok. zaten önemli olan da bu.sadece kafa dağıtmaya ve gerçekliklerden uzaklaşmak için giriyorum bu siteye. bukowskinin dediği gibi 'gerçek kadar sıkıcı başka bir şey yoktur.'

gereksiz sansüre karşıyım,ama incisiz bi hayatı gayet rahat düşünebiliyorum, inciyle daha güzel olur ama incisiz de olur.

vikipedi gibi sitelere sansür gelirse, işte o zaman bizim gözümüzü kapatmaya yönelik işlerin yapıldığı ortaya çıkar ve o zaman bas bas bağırırım. inci sözlük benim ve diğer çoğunluk için bi hayaldir, elektriğe bağlı bi yaşam formudur, olsa da olur olmasa da olur. çünkü bana kazandırdığı bişey yok kahkahadan başka.

umarım burası gerçek özgürlüğün beşiği değildir çünkü bu yazdıklarımdan sonra büyük ihtimal hesabım kaldırılacak

özetle:şu kadar yazıyı bile okumayandan alacak cevabım yok amk. ferre izlemek dururken burda işiniz ne.