Hayal gücüne bak amk ya ahhaha

samanthayı anama sevgilim diye tanıttım babamsa şaşırdı. ailedekileri şaşırtmıştım.o günümü samanthayla takılarak geçirdim. sinemeya felan gittik adeta liseli ergenler gibiydik amk. anladım ki samantha bana aşıktı. neyse akşam evimde takıldım house vardı onu izledim. wilson kadar yere bakan yürek yakan huur çocuğu yoktu. neyse sabah kalktım gittim merkeze huur çocuğu yine bakıyo yine sinirlendim muallakye

+hey bro whats your problem?(senin sorunun ne karşim ?)
-i dont know you say(ben bilmem sen söyle)
+why are you looking everytime ? (ne bakıyon tip tip dıbına koduğum ?)
-they are my eyes. not your problem (gözler benim senin sorunun değil )
+shoud up bastard (sus amk salağı seni)

baktım çaktı bi yumruk ben durur muyum mitin eğitimi taşşaklı eğitimdi anlayacağınız. vurmaya çalışıyo ıskalıyo amk salağı hahahahaha. bunu bi güzel hırpaladım genel merkezin ortasında baktım şef geliyo geçtım hazır ola

+what are you doing assholes ?! (nabıyonuz lan siz dıbına kodum zütverenleri ?
+go my office (gibtirin gidın ofisime)
-sir,yes,sir (tamam efendim)

gittik tabi şefin odasına bu bağrınıyo çağrınıyo bu mal da "o bana satastı" diyo dedim "şef elimde kamera kayıtları var" şef gibine takmıyo bizi "aynı köyün çocuklarısınız niye kavga yapıyonuz" havalarına girmiş.bu ipnede iyice gider koyuyo bana.ben durur muyum koydum atarı "lan olum biz trakya çocuğuyuz adamın zütünden kan alırız".bu girdi havalara "bizde texas çocuğuyuz adamın dıbına koyarız" diyo ben durur muyum yapıştırdım cevabı "hangi texas ? Alexis texas ?" baktım şef basıyo kahkahayı bu da eğdi kafayı çıktı dışarı. şef benide yolladı. neyse gel zaman git zaman hakkımda rapor vermis huur çocukları. saha görevine iniyodum.

dıbına kodum evlatları beni tunusa mı mısıra mı yolladı hemde yanımda mossaddan bi ajanla. huur çocukluğuna verdiler bu ipneyi yanıma. arada bir kafasına sıkmayı düşündüm de dedim "bunu gebertsem israil türkiye arası yine karışır tayib yine iki van minüt yapıp taraftar toplar kendine o yüzden gibtir et" bu ipneyle yaklaşık 2 ay süresinde ülkeyi karıştırdık.

anasını gibtik ülkenin paranında dıbına koymuşuz cia bastı parayı ulan dedim şu samantha huursunu iki gezmeye çıkarayım. gittim şefe 1 hafta izin aldım ikimize. istakamet moskova. asıl amaç rus kesmek. atladık havalanına uçakta ben uyudum tabi. içimdende dua okuyorum züt korkusu başa bela. geldik moskovaya. ortamlarda akıyoz patlıyoz tabi. telefon çalıyo, arayan şef...

what are you doing in moskova agent blake ? (ne arıyon dıbına kodum moskovasında)
-we want see new places chef. what is the problem? (yeni yerler görmek istedik sorun ne ki şef?)
+are you asshole(olum sen salakmısın?)
-why chef why ? (neden ne oldu şef)
+you are cia agent and you are at moskova(cia ajanısın ve moskovadasın daha nolsun amk )
we are resting chef.(dinleniyoruz şef)
+they cant. this phones are have got crypto.(yapamazlar bu telefonlar kriptolu. -yarramın başı tayibi bile dinledıler ama o zaman 17 aralık patlak vermemişti-)
-not this mean.we are hanging.ok chef? (bu anlamda değil amk takılıyoruz yani tamam mı şef)
-o right o right.go an other place.(tamam la tamam gibtirin başka yere)

moskovada cia kimliği ile geziyoduk amk adamlar yani rus istihbaratı zütümüzden kan alırdı. kapadım telefonu kremlin sarayının ordayız. dedim "lan samantha giberler kızım giberler" espriyi anlamadı gemideyi izlememiş amk cahili ama ima ettiğim şeyi anladı. neyse takıldık biraz kremlinin orda foto çekildik adeta kendimi eyfel kulesinin önünde foto çekilen hitler gibi hissediyodum.

samanthaya anlattım durumu parise gidelim diyo dedim ananı giberim öyle olmaz o iş anamı görmeye gidiyoz. böylelikle anama gelinini tanıştırmak için yola çıkmıştık. uçak yolculuğu felan derken vatanım türkiyeye gelmiştim. atatürk havalimanından atladık taksiye. semte gelmeden araba kiraladım. sonrasında anamgile gittik.o ara samanthaya üstün sürüş yeteneğimi gösteriyodum. Tabi kıydık paraya audi a3 kiraladım çok severım neyse baktım araba tozdan gözükmüyo galericiye küfürü basıp benzin istasyonuna gittim. arabayı yıkattıktan sonra şekilli şekilli ailemin oturduğu mahalleye geldim. kapıyı çaldım annem açınca şaşırdı tabi. uzun uzun sarıldık şansıma o akşam mantı yapıyomuş. hoppa ziyafet var diye seviniyorum amk amerikada kim mantı satıcak ? Napayım ne edeyim derken umayın bilgisayarı açtım msnine girdim zaten beni hatırla yapmış mesajlarını okudum da bi tak yoktu. beni umay ilgilendirmez diyerek tvyi açtım. samanthada yanımda. anam geldi uzunca bi muhabbet ettikten sonra evimizin aslanı babam gelmişti.o da şaşırdı muhabbet ettik adam mitten başka bilmiyo utanmasa benide ajan yap diycek amk işte bunlar hep kurtlar vadisi.

ulan adamın yanında gelin adayı var umrunda değil mitte mit. neyse zar zor konuyu değiştirdim. babam anamla samanthayı az dışarı yollayıp babama dolarlarımla artistlik yaptım tabi sinirlenip yaktı bi samsun 216 ee bizde parliament var ben yakınca yine sinirlendi ahuhahaha. neyse yine gönlünü aldım. neyse samantha ve annem yanımıza oturduktan bı müddet sonra umay gelmiş anne diye bağırıyo. annem de odaya geç sürprizim var dedi. bizim ayakkabılarıda görmemişki amk. Yemek zamanı geldi mantı var annem umayı bakkala yolıycaktı. yollatmadım ben gittim kola aldım (mantıyla süper gider) hem çerez merezde aldım amk. sonra pederle bi sofra kuracaz kaçışı yok trakyalı adam para varsa mutlaka o rakıyı içicek amk. yemekler yendi balkonda yakmışım yemeküstünü samanthada içiyo tabi baktım aşağıdan bizim seydi abi geçiyo

+hop seydi abi nabıyon be?
-oo phillip naber koçum ?nerelerdesin?
+abi takılıyoz öyle yurtdışında napıcaz çalışıyoz öle.

Uzun bi muhabbetten sonra;
+saygılar yenge.
-abi türkçe bilmiyo o.
+ulan phillip :ddd nereli bari?
-amerika abi.
+tamam koçum ben kahveye gidiyorum gelirsen okey oynarız.
-tamam abi hadi allaha emanet.

Siyah tekel posetiyle eve gelince babam hemen hazırlandı. sofra kurulu. nevaleler. hazır arka bahçede babam rakı balık keyfi yaparken bende bira çerez sigaradaydım. samanthada viski içiyodu. umayada kola vermiştim hahahahaha 16 yaşındayken bizımle içemez net erkek olsa neyse. annem boşta içmez. tabi müslüm babadan hangimiz sevmedik şarkısı açık. kafalar bozuldu pederle.O gün yedik içtik sıçtık.12-1 gibi samantha aşkımla benim eve gittik. baktı bu, evi tak zütürüyo tepki şu "oh my god!" sağolsun temizledi. beyler sabah oldu biri "wake up phillip wake up (uyan phillip uyan)" diyo amk zaten uyku sersemiyim. kafamı kaldırdım samantha dürtüyomuş.

+we havent got food (yemeğimiz yok amk önceden hamam böceği mı yiyodun?)
-wait.i go to market( bekle markete gideyim.)

Gittim markete kahvaltılık bişeyler aldım. kahvaltıyı yapınca tv mi bi şey izledik yabancı dizi felan. saat 3 olmuş 30 dakika var. samanthayı alıp umayın çıkışına gittim canım kardeşimin havası olsun biraz. kiralık audimle yanaştım okula artis artist. umay gördü atladı arkaya.bi pati çekıp bastım annemlerin evine umayla samanthayı gezdircem aklımda bu var

Çıktık yola önce dolarları tlye çevirdim. neyse alışveriş merkezi kafe mafe derken sahildeyiz.5-6 kişilik kürt apaçi team var ilerde. benim yanımdada iki kız. neyse bunların yanından geçiyoruz tip tip bakıyo liderleri sandığım kişi. trakya çocuğuyuz geri vites yok bende baktım."hayırdır bremin ne bakıyon?" dedi huur çocuğu benimde şarteller attı.

+abe dıbına kom köpee seni bakan (sinirlenince şive çıkar bende)
-birader bu neyin artistliği lan?
+benimle lanlı lunlu konuşma dıbına koyarım senin
-konuşursam nolur lan(çakı çekti huur çocuğu çıkarttım ciaden aldığım beylik silahımı)
+ananın dıbına koyarım senin dağılın lan burdan

Görüyonuz mu huur çocuğunu manitanın bacımın yanında gider yapıyo. adamın zütünü giberiz. silahı çekince ık mık yaptılar öbürleri kaçtı o dıbına soktumun ipnesi kaldı bunu bi dövdüm sahilin ortasında herkes bize bakıyo. yolladım bu bini baktım keyfime. sonra işte takıldım bacım ve manitamla. yolladım bunları eve dedim biraz semtteki dayılarla okey oynayayım.

Kahveye raconumu keserek giriş yaptım baktım rüstem abinın gözleri parlamıştı. kahvedeki kişi sayısı azdı kıyağımı yaptım "rüstem abi herkese benden çay".dayılarsa "bu bin parayı nerden buldu" bakışı atıyodu. neyse kurduk okey masasını dıbına koydum ortalığın muhabbetten sonra evime gittim samantha pcde takılıyodu.o değilde anasını gibeyim yemek yoktu?

Ulan anamlara gitsem olmaz ne yapsam ne etsem diye düşündüm. samanthada acıkmış kalk dedim yürü amk. aldım arabayı bildiğim bi et lokantası vardı. gittik yemeği yiyip çaktık biraları. gezindik yine semt benim anasını satayım.eve gelince uzandım dırek yorgunum amk baktım samanthada yattı yamacıma halinden memnun gibiydi. uyumuşum. samantha hazırlamış bişeyler. çay yapmayıda bilmiyo ki amk. demledim bi çay. kahvaltı süper.

hacı bu nasıl bir hayal gücü böyle, iş güç yok okudum baştan sonra.

Yaktım balkonda sigarayı samantha gelip sarıldı.

-my love,i want to go hagiasophia, sultan ahmet.(aşkım ayasofya ve sultan ahmete gitmek istiyorum ben ya .s)
+sure,we can go (tabi, gidebiliriz -japonlar bitti bi sen ekgibtin amk-)

Aradım bizim doğukanı o bin biliyodu oraları

+oo doğukan kardeşim nasılsın?
-vay hayırsız phillip.iyi kanka senden naber?
+kanka al senin yavukluyu bize gel.hem işimiz var sultan ahmete gidelim az
-niye la?
+anlatırım olum.gel sen
-tamam kanka yarım saate ordayım.

Yarım saat sonra doğukan bini yavuklusuyla geldi. samanthayı görünce şaşırdı bin çünkü kendi yavuklusundan güzel samantha ee ne demişler? "Ekmeği ekmeleddinden amcığı ecnebiden yiyeceksin" ahuhahaha (bu nasıl bir cümle amk) neyse mevzuyu anlattım doğukana hallettik. ayasofya sultanahmet civarlarında suriyeli yoktu o zamanlar kafamız raad gezdik. dogukanın yavuklu ingilizce bildiğinden samanthayla hemen kaynaştı.

O gün öyle takıldık. akşamaysa pompa vardı.eli gibinde olan panpalarım için buraları detaylı anlatayım azcık.eve geldik samantha direk yapıştı dudaklara. samantha 1.69 boylarında memeler 80 beden. sarışın yeşil gözlü aşkım benim. hayatımızda pompa ndıbına 2 olay oldu birincisi dayımla karaköye gittik askerlikten önce bide bi kız vardı lisede o da hüsranla bitti amk. kızla gibişceğim gün ishal olmuştum gibiş esnasında bu riski göze almayıp evde sıçmayı bekledim amk.

Neyse bende yapıştım samanthanın dudaklarına malafatı tutunca kaldırıp attım yatağa bide kot şort var off zevke gelmişim bide. kavramış ensemden dudaklar yapışık zaten o ara pantolonları indirdim.bu yabancılar motor gibi zaten. şortu da indirdi. çıkarttım bunun askılıyı memeler ortada adeta bir azgın kaplan gibiyim. önce sakso sonra ona oral. malafat taş gibi o ara dayanamayıp soktum hayrettini çat çut. komşular bombardıman var sanıcak zaten karşı komşu aliye teyze otuz yıldan beri bombardıman görmemiş ahuhahahaha.Bı güzel yalaşıyoruz yiyişiyoruz samanthayla işimiz bitti. yaktım parliamenti buda aldı bitane zar zor içiyo amk. sonra banyo yapıp uyudum. baktım bu yine uyandırmaya çalışıyo "get up phillip" felan bi şeyler söylüyo kalktım öptüm bunu, kapıda çalıyomuş amk. baktım iki takım elbiseli eleman anladım istihbaratdan geliyolardı.cia kimliğini alıp açtım kapıyı direk çektiler mit kimlıklerini artistlik yapıcaklar ya bende gösterdim cia kimliğini. neyse bi tanesi konuştu.

+ajan phillip bizimle beraber gelmenız lazım
-niçin?
+xxx tarafından çağrıldınız(mitteki şef)
-tamam bekleyin az

Kapadım kapıyı. samanthaya giyinmesini söyleyip bende giyindim.

Samanthayla çıktık. dışarı bunlar jiple gelmiş camları filmli siyah bi gmc atladık. bizi bi depoya zütürdüler. geldik içerde yine koşuşturmaca planlar var.

+hey samantha(len samantha)
-yes phillip(evet phillip)
+dont tell here to cia(sakın burayı cia*e anlatma)
-dont worry honey, they know because mit and cia friends.(merak etme canım biliyolar çünkü mit ve cia müttefik)
+no problem (sıkıntı yok o zaman)

Geçtik şefin odasına üç çay aldık.

+oo phillip hoş geldin.bu kim?
-hoşbulduk şef.bu samantha ciaden aynı zamanda sevgilim.
+hayırlı olsunda işinize engel olmasın
-yok şef ne engeli ya?
+orda rahat durmuyomuşsun
-öyle şef ya tatsız olaylar oldu büyütülcek gibi değil.
+ayağını denk al,sakin ol başın yanmasın.

Vayyy beee

Yazsana yarrram ne sonra yazarım pozları

Okuyorum yaz

Neyse amk ayrıldık merkezden baktım telefon çalıyo arayan ciadeki şef

+yes chef(buyur şef)
-you must come to america.you have got a mission(amerikaya gelmen lazım görev çıktı sana)
+okey we will come(tamamdır kanki geleceğiz)

Ulan dedim noluyoz neyse aldık uçak biletini samanthayla ilk uçağa atlayıp geldik langleye benim kafa bozuk tabi neyse geçtik merkeze şef çağırdı dedi yine sahaya iniyosun dedim eyvallah şimdi de libyadaki üst düzey yetkilileri gebertcektik ulan dedim kaddafi reyizin memleketine yapılır mi bu? Neyse bi indim aşağıya baktım acun dedim oo acun abi sen ne arıyorsun? Dedi brifing almaya geldim dedim vay be değirmenin suyu belli oldu şimdi dedi kaybol giberim belanı dedim sende iyi alıştın he dıbına kodugum diablosu seni, sonrasında aldık samanthayla izni geçtik bunun eve görev öncesi postayı yapıştırdım dıbına koyayım

Görev günü geldi yaktım cigaramı adeta bir james bondum tabi neyse atladık uçağa geldik Libyaya muallakliğine de rus kimliği vermişti zütverenler yakalanirsak suç rusyaya kalsın diye.az çok da rusçam vardı geldik bize ayarlanan daireye timde 3 kişiyiz ben stan ve adam, adam muallaksi ingiliz olduğundan çok daşşak geçerdim muallakyle. acayip de zevkli oluyodu diyodum nasıl gibtik çanakkale'de kurtuluş savaşında felan bi de açtım mı izmir marşını keyfim tavan oluyodu.o da cevap olarak Kıbrıs ambargosunda açlıktan geberiyodunuz diyodu hep çakıyodum ağzına iki tane susuyodu zütveren.

Neyse bu kişiler hakkında bilgi aldık birini evine giderken geberticektik. vakit gelmişti atladık arabaya takıldık bu muallakni peşine baktık kimse yok adam bini çıktı camdan lastiğe ateş etti baktık araba takla attı. Çıkıp bunun kafasına bi el ateş edip kaçtık arabayı değiştirdik keyifler gıcır bi baktık çevirme var züte geldik işte dıbına koyim hep adamın cenabetliginden

Ses verin ulan

Okuyorum bin devam et