-
1.
+60 -128anlatıyorum beyler, doluşun
bu çüğü ne beyler, çok komiksiniz ._.
karakterleri tanıyalım:
MUSTAFA DAYI
EVRiM
MERYEM
MERVE
MELiS
TURŞU
CiHAT
hayırlı forumlar
xd -
2.
+3 -2rez alın beyler
-
-
1.
+1Laik gibme var rez
-
1.
-
3.
+2 -1beyler, hazır mısınız? Anlatmaya başlıyorum.
-
4.
+8 -5üniversiteyi kazanıp kayıt için şehre gittim. tabii bir yandan da nerede kalacağıma kara kara düşünüyordum. Teyzemler de kalmayı çok istiyorum, kuzenim olan Melis ile gayet iyi anlaşıyorduk; ama ailem yurda yerleşmemi istiyordu. Ben kayıt işlemlerini yaparken, esmer tenli bir çocuk yanıma geldi ve, merhaba, ben cihat. ev arkadaşı arıyorum, eğer senin de eve ihtiyacın var ise üniversiteye yakın bir yerde daire buldum; istersen gidip bakalım. aklına yatar ise yerleşiriz.
tabi ben bunu duyunca hemen kabul ettim, kayıt işlemleri sonrası daireye bakmak için yola koyulduk.
Daire, gerçekten de üniversiteye çok yakın bir konumda olan, cafelerin bulunduğu işlek güzel bir konumda. Daire önüne gelince Cihat duraksadı ve, ev sahibi karşı komşu, anahtarı ondan alacağız' dedi. zile bastı -
-
1.
+7yalanını gibiyim gerizekalı üniversitede eve çıkacak biriyle hemen çıkalım der misin. liseli olduğun buradan belli.
-
1.
-
5.
+6beyler devam edeyim mi lan
-
6.
+8 -16kapı ardından çok naif bir, -kim o? sesini işittik.
şey, dün gelmiştim de daire için. bir arkadaşım da görmek istiyor, kabul eder ise yerleşeceğiz, dedi cihat.
kapı kilitleri şak şuk sesleri çıkararak açıldı, kapı aralandı. sanırım uzanıyor olacak ki, rahat kıyafetler ile karşımıza çıktı. 1,76 boylarında, ince yapılı, teni güneş gibi parlayan sarışın gözlerini kısarak söze başladı, merhaba, hoş geldiniz. arkadaşın bu mu, ne kadar da tatlı. gelin daireye. öncelikle baştan söyleyeyim, dairemde gürültü istemiyorum. aidatlar size ait olacak, faturalar da sizin üzerinize kayıtlı. şu an ev boş, ee doldurması da size düşüyor. sorusu olan?
bu gürültü meselesini pek anlayamadım. eve kız attığımız zaman kızın çığlıkları sizi rahatsız eder mi, diye sordum. beyler, bunu sorarken biraz çekindim, ama sormam lazımdı. yıllardır kendimi frenlemiştim, artık üniversiteye kapağı attım. bu yüzden nimetlerinden yararlanmam gerekiyordu ve engellerden hoşlanmıyordum. ama kadın bu soruma beklediğimden çok ilginç bir yanıt verdi:
eğer eve atacağın kız ben olursam problem olmaz -
-
1.
+9ALŞSDJAKSŞDJAKLSDJLKASJ gibTiR YA EV SAHiBiNLE KONUŞURKEN EVE KIZ ATMAYLA iLGiLi KONUYU BiLE AÇAMAZSIN TENEKE :d
-
2.
+3Buraya kadar okumuştum bitti burada gidiyorum aq
-
3.
+4Amcık hoşafı zütünden salladığını zaten biliyoruz da azıcık gerçekçi olsun da okuyalım şunu bin
-
4.
0ya at yalanı gibeyim inananı az salla tipini gibtiğim kertenkele suratlı öç
diğerleri 2 -
1.
-
7.
+7 -1biraz sessizlik sonrası ben söze başladım:eve şimdi yerleşebiliriz değil mi, çünkü eşya için birkaç yer ile görüştük, bizden haber bekliyorlar
'tabi ki, alın anahtarı. her ayın sonunda kirayı bana teslim edersiniz. bir ihtiyacınız olur ise, bir daire uzağınızda olacağım. aç mısınız, yeni yemek yapmıştım. isterseniz eşlik edebilirsiniz bize. dedi ve o an beynime çiviler saplandı beyler. biz ne lan, evli mi yoksa, diye düşündüm. belki arkadaşı vardır, ama arkadaşı olsa bizim yanımıza gelirdi değil mi, neyse... ben ve cihat elbette eşlik ederiz dedik ve içeriye girdik. daire şık mobilyalara sahipti. varlıklı olmasının yanında zevkli bir kadındı anlaşılan. kadın bizi salona hazırlanmış olan masaya yönlendirdi ve kendisi de mutfağa geçti. cihat, kulağıma doğru eğilip kanka, bu muhabbet ne amk? neyin niyetini yaşıyorsunuz olm, zar zor bir ev bulduk, onu da kadını giberek elimizden kaçıracaksın
ben tam yanıt verecekken ev sahibi içeriye yanında genç ve diri göğüslü bir kız ile girdi. ikisinin de ellerinde tabaklar ve tencere vardı.
tanıştırayım, bu benim kızım evrim. kendisi bu sene dokuz eylül üniversitesine yerleşti -
8.
+5evrimcim, bir parça turşu alabilir miyim
bize sundukları yemekler gayet lezzetliydi. köfteler çok iyi pişmişti.
''sizler de dokuz eylül' de okuyorsunuz sanırım, değil mi'' diye söze başladı evrim. beyler, evrim sarışın parlak annesinin tersine buğday tenli bir kızdı. fizik olarak çok benziyorlardı, ama annesinden biraz kısa gibi, 167 civarı bir boyu vardı. evrim' e bakan bir kişinin ilk dikkatini çeken, kalçası ve göğüsleri olur. çünkü inanılmaz çekici kalça ve göğüslere sahip biri. bu çekici parçalarını sergilemek için de çok uygun kıyafet seçmeye özen gösteriyordu.
evet, bu sene yerleştik bizde. cihat ile kayıt sırasında tanıştık. ikimiz de hukuk öğrencisiyiz.
ben bunları söylerken cihat önünde duran tabağın içinde kalan birkaç pirinç tanesini avlamaya çalışıyordu. bu kadar aç olunmaz ki amk.
evrim, çatal ile salatasından bir parça daha alıp ağzına zütürdü. birkaç çene hareketi ile öğütüp mideye indirdi ve tebessüm ederek:
çok sevindim. benim de bölüm hukuk, sanırım aynı sırayı paylaşacağız lisans boyunca. -
9.
+4yaşayan var mı beyler, devam edeceğim
-
10.
+7 -2bir tabak daha pilav alabilir miyim
açlığımıza hayret ederek bizi izliyorlardı. ben, muhabbeti devam ettirmek için,pardon, ama adınız neydi abla? işte burada büyük bir gaf yaptım beyler. abla ne lan, köylü gibi abla dedim. hemen kızardım tabi bu cümleden sonra. kadın isteksiz bir şekilde, meryem, dedi. ve hemen ardından
gözünde ablan olacak kadar büyük müyüm ben, teşekkürler cidden, dedi. cihat araya girerek, ''ehehehe, bizim arkadaşa aldırmayın siz meryem. o böyledir, kaba biri. antalya'nın köyünden izmir' e geldi, alışacak artık bu kültüre.''
cihat'ın bu muallakliği hoşuma gitmemişti. bu yıkık ne kadar beni tanıyor da bu lafları ediyor amk. evrim, bana bakarak gülümsemeye başladı ve,alışırsın elbette, biraz zaman ister sadece. ben pek kabalığını görmedim ama, neyse dedi.
ulan, elin kızı bile beni savunuyor, ev arkadaşım olacak yıkık bana karşı laflar ediyor. beyler, bilirsiniz bu tip insanları. bir kız görünce, dostunu hemen satarlar.
stresten ötürü terlemeye başladım ve lavaboyu sordum. evrim, ben sana göstereyim, benimle gel, dedi. evrim' in arkasından köpek gibi ilerlerken, onun muhteşem kalçasını dikizlemeye başladım. gerçekten harika lan, acaba o etin tadı nasıldır diye düşünüyordum. işte, burası. ben salona geçiyorum deyip salona geçti.
ben lavaboya girince ilk gözüme takılan iki bornoz oldu. acaba bunlardan hangisi meryem' in hangisi evrim' in diye düşündüm. aldım ikisini, onları düşünerek biraz koklamaya başladım. -
11.
+5koku gerçekten müthiş zevk verdi ve beni etkiledi. yüzümü yıkayıp lavabodan salona geçtim. cihat, artık biz kaçalım, geç oldu. eşyaları almaya gitmemiz gerekiyor, dedi. ulan, daha yemeğim duruyordu, neyse. evet, gitmemiz lazım. tanıştığımıza çok memnun oldum. dedim ve evden çıktık. cihat, cebinden çıkardığı sakız kutusunu açtı, bana uzattı. gibtir git amk, neden öyle dedin lan onların yanında, diyerek biraz sitem ettim.
''bro, sen bana takılma. asıl ben ne konuştuğumu bilmiyorum. sen antalya köyünden geldin; ama ben konya' nın köyünden. düşün benim halimi amk. hadi eşyaları almaya gidelim
saat akşam 21:00 olmuştu. biz dükkanın önüne geldiğimizde ışıklar kapalıydı. biraz seslendik, tık yok. dükkan merdivenlerine çöküp sigara yaktık.
kanka, bugün o meryem' in sana dedikleri, hani eve atılıp çığlık atmak var ya, ne düşünüyorsun lan. ben o an taş oldum olm. çok azgın bir kadına benziyor, ama tehlikeli. zıtlaşma durumunda evsiz kalabiliriz.''
cihat' ı şöyle tarif edeyim size, konya topraklarında kız eli değmemiş bir kardeşimizdir kendileri. bu yüzden de bugün yaşadığımız olay onu çok etkilemiş.
kanka, bence kadın orada benimle eğlenmek istedi. yani, eğlenmekten kastı ciks değil elbette, şaka anlamında. sen sanıyor musun o kadın bana sana verir, amerika mı lan burası? izmir diye de takunu çıkarma bu hayallerin.
bunu söylerken biraz kahkaha atmadım değil hani, ikimiz de iyi güldük ve ensemizde bir sıcaklık hissettik.
merhaba gençler, size nasıl yardımcı olabilirim -
12.
+5çaylarınızı soğutmayın, hadi için. bu arada ismim mustafa. sizler buraya yeni gelmiş gibisiniz. memleketler neresi bakayım
ağzımdaki sigarayı çıkarıp,
ben antalya, arkadaşım ise konya, dedim. hah, ben de konyalıyım yavrum
mustafa dayı gayet sıcak kanlı biri çıktı. sigaramız bittiği için iki poşet sarma bile verdi.
şimdi sizlere ne lazım, gelin benimle. çamaşır makineniz var mı,
cihat, gülümseyerek, aslında her şey, evimiz şu an bomboş, dedi. adama en ucuz ama iş gören eşyaları göstermesini söyledik. buzdolabı, çamaşır makinesi gibi önemli eşyaları belirledikten sonra, koltuk takımı ve yatağa sıra geldi.
adam,tek kişilik size olmaz, çift kişilik lazım, dedi gülerek. biz de şaşkın bir şekilde, onayladık. adam halimizden anlayan bir tip çıktı. bu mustafa dayı, bildiğimiz super mario karakteri gibi. esmer tenli, bodur, yapılı, bıyıklı ve ağzında her zaman sigara bulunan biri.
-evi nerede tuttunuz, yakın mı buraya
''valla pek uzak değil dayı, samanyolu pastanesi' nin karşısındaki bina
-hah, bildim bildim. siz meryem' lerin dairesini kiraladınız demek... '' -
13.
+7''bu meryem'ler buraya yeni taşındılar. yeni olmasına yeniler, ama pek ses getiren bir aile. kimse nereden geldiklerini bilmiyor, ne iş yaptıklarını. bir kızı var bildiğime göre. sizden önce tuttuğunuz daireyi başka biri tuttu ve sorunlu bir şekilde daireden ayrıldı. hatta eşyaları da benden almıştı adamcağız. söylenenlere göre, taciz olayları olmuş. gerçeği nedir, bilmiyoruz elbette. neyse, koy züte amk. gençler, araca atlayın da sizi ve eşyaları bırakayım. parayı dert etmeyin. benim de evladım var, hallederiz bir şekilde.''
ben ve cihat kamyonetin arkasına atladık ve korkulu bir şekilde birbirimize bakmaya başladık. cihat, bu tür olaylardan çok etkilenen birisi. büyük ihtimal, evden de meryem ve kızından da soğumuştu o an. cebimdeki sarma paketini çıkarıp, içinden iki tane aldım ve birine cihat' a uzattım.
bu ne tütünü lan cidden, kafası var gibi. tehlikeli bir şey olmasın içindeki, dedim cihat' a
cihat, üzgün bir şekilde, keşke şu an en büyük sorunumuz bu tütün olsa amk, dedi ve biraz da gülmeye başladı. sanırım biraz gerilmişti.
kanka, adamın dediklerine takılma. biz öyle insanlar değiliz. taciz ne amk, kendine bunu mu yakıştırıyorsun? ayrıca biz hukuk öğrencisiyiz. endişelenecek bir şey yok, çok güzel bir lisans dönemi bizi bekliyor kanka, diyerek tütünden bir fırt aldım ve yıldızlara bakmaya başladım. gerçekten, bir tehlike bizi mi bekliyor lan acaba, diye iç geçirdim. -
-
1.
+1Anlat gardaşm canm sıkılıyo ztn gece gece okurum
-
2.
+1Güzele benziyo bin devAM
-
3.
+1Güzele benziyo bin devAM
-
4.
+1Devam knk direk yaz zaten yatıcam seni bekliyom
diğerleri 2 -
1.
-
14.
+7yeğenim, hah şöyle,
tut onu, sakın düşüreyim deme,
eşya taşıma işlemi yaklaşık bir saat sürmüştü. yorgunluktan hemen koltuklara yapıştık. mustafa dayı da çürümeye yüz tutmuş derisi ile koltuğa yayıldı. adamcağıza evde ikram edecek bir şey olmadığı için, bize verdiği sarmalardan verdim. gülerek aldı, içmeye başladık.
gençler, izmir güzel şehirdir. hem okumak için, hem de eğlenmek için; ama burası büyük bir şehir, dikkatli olmaya özen göstermelisiniz. pek kimseye güvenmeyin, evinize de almayın öyle herkesi. dostlarınızı iyi seçin, başınıza iş gelmesin,
dayı, tipik olgun yaş öğütleri vermeye başladı. elbette bunlar bizi sarmadı. ben mutfağa geçtim, cihat' ı da çağırarak.
kanka, sende para var mı, ailem bana göndermedi daha. varsa gitsene marketten 1 kasa bira al, dayı sen ben içelim. adam o kadar yardımcı oldu bize, ailem gönderince veririm. dedim. sağ olsun, bizim aslan parçası kırmadı, bira almaya gitti. ben ve dayı sarmaya devam ederken, dayı birden söze başladı,
meryem nasıl bir tip, güzel mi? çekici diyor herkes
dayı bana ne ara güvenecek kadar yakın görüp içini döküyor amk, neyse.
bence taş dayı, ben beğendim. biraz huurluk var, ama nasıl anlatayım. ilginç bir tip.
nasıl, de hele merak ettim,
bu dayının gittiği yolun yol olmadığını anladım. lafı değiştirip, tütünün nereden geldiğini sordum. o da kendisinin yetiştirdiğini söyledi, vay amk.
biz muhabbete devam ederken, kapı çaldı. ben dayıdan müsaade isteyip kapıyı açtım.
merhaba, rahatsız ettim kusura bakmayın. sesinizi işittik de, annem beni gönderdi. evin durumuna bakmamı söyledi. duvarlar ve parkeler zarar görmedi değil mi, -
-
1.
+1Rez devam
-
2.
+1Rez amk
-
3.
+1Seri lütfen
-
4.
+1Devam yaz
-
5.
+1Rez knk devam yarim kalirsa hikaye kalibinin aq
-
6.
+1Rez bro devam
-
7.
+1Rez bro devam
-
8.
+1Hızlı yaz amk
diğerleri 6 -
1.
-
15.
+6estağfurullah evrim, ne rahatsızlığı. gel diyeceğim de, ev biraz incin
-yeğenim, kim o, ne ara dost buldun da eve atıyorsun amk,
dayının sesini evrim de duymuştu ve ben buna çok sinirlenmiştim. evrim gülümseyerek,
evet, pek müsait değilsiniz. neyse, sen iyisin değil mi? çok terlemişsin, kıyafetlerin hep ıslanmış. bence çıkarmalısın, hasta olabilirsin, dedi. ben de hemen tişörtümü yanında çıkardım. amacım ciksi bir görüntü sunmaktı, ama olmadı. çünkü unuttuğum bir şey vardı, o da beyaz atlet giymem. tişörtü çıkarınca beyaz atlet vücuduma yapışmıştı ve çok garip bir görüntüsü vardı. onu da çıkarmaya çalıştım, ama bir parça yırtmak zorunda kaldım ve uğraşmayı bıraktım. evrim, şaşkın bir şekilde,
neyse, kendine iyi bak. kıyafetlerini çıkarıp duş almayı unutma sakın, dedi. ben de, yalnız duş almayı pek sevmiyorum, dedim.
o da gülerek, o zaman cihat ile almalısın, yalnızlığını giderirsin, dedi ve kendi dairesine geçti.
ardından da cihat geldi,
kanka, biralar tamam, ama çerezlere param yetmedi -
16.
+1beyler, relax amk
-
-
1.
+124 dakika oldu bin 1 maç pabci attım yaz şunu
-
2.
0Sjxjosov
-
1.
-
17.
+2al dayı, kapağını açayım mı?,
-yok yeğenim, sen ver hele onu, tssssstt! dişim ne güne duruyor amk. zahmet ettiniz evlatlar
cihat, biraz eğik bir şekilde kanepede oturup, yüzünü tavana doğru yöneltti ve,
eh dayı, o nasıl söz? sen bize sarmanı, çayını verdin. o kadar eşya aldık, nakliye işlemi oldu. üç kuruş para teklif ettin dedi.
-genel olarak esnaf öğrenciyi giber, yanlış anlamayın. benim de evladım var, okuyor o da. onun dolandırılması, zarar görmesini istemem. bu yüzden öğrencilere karşı hoşgörülü olmaya özen gösteriyorum. asıl siz şu ev sahibenizi anlatın hele, ayrıca az önce gelen kimdi
cihat birden doğrulup heyecanlı bir şekilde,kim geldi lan, dedi.
evrim geldi, evi kontrol etmek istedi de, eşya taşıma sırasında daireye zarar verdik mi, diye. biraz inceledi gitti, bir şey yok yani.
cihat kahkaha atarak, ''evrim' i üzerinde bir şey olmadan mı ağırladın evde, ben geldiğimde üzerinde bir şey yoktu çünkü.
hayır elbette, çok terlemiştim ve çıkardım kıyafetimi. ne var lan bunda, erkeğiz amk. bu konu çok uzadı. bak dayı, ev sahibemiz tam bir huur, hoşuna gitti mi?, ama bu bizi ilgilendirmiyor. biz öğrenciyiz dayı, cinsellik için komşuya muhtaç değiliz.. bunları söylerken biraz sinirli bir görüntüm olmuş ki dayı şaşkınca,
tamam yeğenim, sormadım say, başka bir şey konuşalım, dedi. biraz kalplerini kırmıştım sanırım.
tamam dayı, anlatıyorum sana her şeyi... ''
saat 13:20
güneşin ışığı rahatsız etmeye başlamıştı. perdeyi kapatmak için kalktığımda saati gördüm. bizim cihat' ı tekmeleyerek uyandırdım hemencecik. dayı ise görünürde yoktu, gitmişti.
ne oluyor lan, okul mu var da uyandırıyorsun, dedi sinirli şekilde.
yok be kanka, kahvaltı yapmaya gidelim, hadi. hatta bir market alışverişi yapalım ne dersin. karnına bir şey olmadı değil mi, biraz sert vurdum. -
-
1.
+1Lan pij klavyeyi zütüne falan sok hızlı yaz canım sıkılıyo
-
1.
-
18.
+4markette ilk hedef en ucuz sosis, nugget ve salamlar idi. birkaç poşet tost ekmeği ve kahve alıp marketten çıktık. eve yürürken de dayı muhabbeti açıldı.
dayı nereye kayboldu, peri gibi yok oldu amk, dedi cihat. evet, peri gibi. bodur, tombul, kıllı, esmer ve ağzında hep sigara olan bir peri. ikimiz de gülmüştük. eve varınca eşyaları hemen dolaba koyduk ve biraz soluklanmak için uzandık.
oynadığın oyun var mı kanka, diye sordum cihat' a.
-olmaz olur mu kanka, wot, csgo tutkunuyum,
cs go takılırız kanka, eğlenceli olur
saat 21:00
yumurta almayı unuttuk değil mi, amk
hedefimiz yumurtalı sosisli yemeğimsi bir şey meydana getirmekti, başaramadık. cihat, kanka, sen şu huurlardan yumurta istesene, seni kırmazlar verirler, dedi. vermesine verirler de, ayıp olurdu. kanka, huur falan ayıp oluyor, ev sahibemiz ne de olsa, dedim. gibeyim öyle sahibeyi, dedi ve sen istemiyorsan ben alırım, dedi. buna çok kızmıştım, ben yapamaz mıydım bunu sanki. tamam lan, ben gidip alıyorum, sen sosisleri koy tavaya, dedim ve evden çıktım. biraz derin nefes aldım, ama beynim durdu. nasıl cümle kuracaktım lan, diye düşünmeye başladım. neyse, zile basayım. gelişi güzel bir şeyler söyler, yumurtaları kapabilirdim.
-kim o?
şey, ben kiracınız -
19.
+3-kaç yumurta istiyorsun, 2 3?
aslında 12 tane verirseniz çok iyi olur
-12 mi, yuhhh. o 12 yumurtayı yeyip testosteron patlaması yaşarsınız
bu sorun olur mu ki
-hormonlarınızı kontrol etmek size kalmış bir şey, beni pek ilgilendirmiyor. neyse, ben sana yumurtaları getireyim,
evrim içeri, yani mutfağa geçince ben de kafamı eve doğru yaklaştırdım. evrim' in o parfümünün kokusunu daha bir içime çekmek için, daha da yaklaştırdım kafamı ve birden evrim geldi ve ben panikten oracıkta yığılıp karşısında yine rezil oldum.
-o kadar yaklaşacağına içeri girebilir, daha rahat alırdın, dedi. birden kafam karıştı, bu ne demek oluyordu, kokusunu almamı çabaladığımı biliyordu ve bunu daha farklı yollardan da yapabileceğimi mi söylüyordu, yoksa beni eve mi atmak istiyordu? yoksa sadece yumurtayı daha rahat alacağımı mı ifade etti, kafamda deli sorular. yumurtaları alıp dairesinden çıktım ve bizim daireye geçtim.
adamsın kanka, almışsın yumurtaları. bizimkiler bana selam yolladı mı, evrim benden hoşlanmış gibiydi,
cihat, gibtir git yemeği hazırla. -
20.
+2kanka, bu yumurtalar çok gelmedi mi lan bu züt kadar tavaya? hay amk, her yeri berbat ettin lan. sıçratma olum şu yağı, yer kayıyor sonra kafa göz yıkılacağız
-tamam lan, sakin ol. yemek hazır gibi, sen yumurtaları yaklaştır bana. komşularımızı düşünerek çat çat yumurtaları kırayım, ahahaha,
bu cihat cidden kafa çocuk, eğlenmesini biliyor muallak. sofrayı hazırlayıp bir güzel çöktük.
yemek idare eder cinstendi, hemen ardından sigaralarımızı yaktık ve kahvemiz için su koyduk.
-bu dayının tütün de bereketli çıktı lan
ehh, paket paket verirse bereketli olur cihat
birkaç fırt daha aldım ve suyu almak için ayağa kalker iken telefonum çaldı. arayan bilmediğim bir numara, suları bardağa koyup numarayı tekrar çevirdim.
alo, kimsiniz,
-kim miyim,
ah, melis? yavrum sen nerelerdesin ya, aklımdan çıkmışsın.
-kuzi? ne zamandır aklına girmiştim de çıktım. merak ettim şimdi,
''melis, şaka bir yana şu an izmir' deyim. atla gel, size biraz uzak; ama pederin aracına atla gel işte, takılırız
- neyse gelmeye çalışacağım, çalışacağım diyorum bak...
sigaradan derin bir nefes çektim ve balkona çıktım.
arkamdan da bizim cihat, hayırdır kanka, o kimdi''?
başlık yok! burası bom boş!