/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2
    Sıradan bir cuma gecesiydi ve Alperle birlikte bulduğumuz sanal sohbet odasında konuşuyordum. Bana ve odadaki diğerlerine ailesi hafta sonu evde olmayacağından istediği kadar geç yatabileceğini söylüyordu. Bir kaç saat boyunca sohbet odasında kalıp rastgele gelen insanlarla eğlendik, ve ben Alper'in bir kızdan hoşlanmaya başladığını fark ettim. Sohbet odasından çıkmak üzereyken, Alper'e yarın neler yapacağını sordum. Bir süre cevap vermedi:
    - Alper yazıyor...
    - Hiçbir şey.
    - Alper yazıyor...
    - Yine hiçbir şey.
    "Her neyse dostum, yatmaya gidiyorum. Yarın konuşuruz." dedim. Onun yazarken vazgeçmesi garipti. Ertesi gün sohbet odasına girinceye kadar ondan haber almadım. Dün gece cevap yazamadığı için özür diledi ve meşgul olduğunu söyledi. Kısa bir konuşma yaptık, biraz sonra bizim eve geleceğini ve acil bir şey olduğunu söyledi. Sorun yoktu, ama her dakika eve varabilecek ailesini neden beklemediğini sordum. Zamanı olmadığı ve bana göstermesi gereken çok önemli bir şeyi olduğu konusunda ısrar etti, daha sonra hemen sohbet odasından çıktı. Bu davranışların Alper'in karakterine uymadığını düşündüm, normalde ailesini her şeyin önüne koyardı.
    Bana ne göstermek istediğini düşününce iyice meraklandım. Garip bir telefon araması aldığımda biraz sonra buraya varacağını fark ettim, burdan 20 dakikalık bir uzaklıkta yaşıyordu. Arayanlar eve yeni gelmiş ve endişeli olan Alper'in anne ve babasıydı. Alper'in nerede olduğunu bilip bilmediğimi sordular, onlara endişelenmemeleri gerektiğini çünkü şu an bizim eve geldiğini söyledim. Telefonun diğer ucundan annenin ölümcül çığlığını duyana kadar bir süre sessizlik oldu. Baba derin bir nefes aldı ve bir daha unutamayacağım bir cümle söyledi: "Hemen evden çık, Alper burda... O ölmüş." Alper in cesedini dolapta bir ceket gibi asılı bulmuşlar. Telefonu şok içinde kapadım.

    Arka kapı gıcırdayarak açılırken, neden bana evde yalnız olup olmadığımı sorduğunu anladım. içgüdüsel olarak aklıma gelen ilk şeyi yaptım ve hemen yatağımın altına saklandım. Ayak seslerinin yaklaştığını duydum, yavaşça. Gözlerimi açmaya cesaret edemedim. Ama korku içinde parmakların arasından baktığımda beyaz, çıplak ve solgun ayakların odama adım attığını gördüm. Bu ayakların sahibi olan insanı görmeyi hiç istemezdim.

    Ayaklar yavaşça yaklaştıkça keskin bir rutubet kokusu geliyordu; kalbimin atışını ağzımda hissediyordum. Nefesimi tuttum. Daha fazla korkmamın mümkün olmadığını düşünürken, telefonum mesaj aldığımı belirtmek için gürültülü bir şekilde "Bip." sesi çıkardı. Mesaj Alper'in telefonundan gelmişti, ayaklar aniden durduğunda mesaja baktım "Nerdesin?"

    Her şeyin sonuydu bu.Eğildi ve o kıpkızıl gözler tam karşımda bana bakıyordu. Fakat şanslıydım ki son anda polis geldi. Yakaladılar onu fakat ben hiçbir zaman eskisi gibi olamadım. Bunu akıl hastanesinde yazıyorum ve birazdan kendimi şu karşımdaki pencereden atacağım akşam haberlerinde beni görmeniz dileğiyle hoşçakalın.He birde arkanıza iyi bakın...

    O SiZiNLE...
    Tümünü Göster
    ···