1. 26.
    +3 -1
    -gibismeden yasanabilir ama sicmadan asla
    gibisinden bir lafi da var bu abinin..
    ···
  2. 27.
    +2
    ben sıçtığım her takun görüntüsünü ezberlemeye çalışırım. çünkü her görüntü ayrıdır, resim gibidir. tak hiçbir zaman aynı çıkmaz. ortalama bir insan ömründe kaç kez sıçar? sayısız kez, kuşkusuz. fakat her tak o güne kadar sıçtığın bütün taklardan tamamen farklıdır. her tak parçası farklıdır; boyutları, sayıları, kendini nasıl hissettiğin, ısı, iklim, o sırada kiminle beraber olduğun ya da olmadığın, işsiz mi yoksa çalışıyor mu olduğun, o kadar çok ayrıntı var ki. bir de işin ekstraları söz konusu; tuvalet kağıdına uzanırsın ve renkleri farklı olabilir, yeşil, sarı, mor falan. sonra kıçını siler ve tuvalet kağıdına bakarsın ve içinden, hâlâ tam temizlenmemişim, diye geçirirsin. birinin takunun kokusunu alacağı korkusuyla bir kez daha silinirsin. ve kıçını silerken belki başkalarının kıçlarını senin kadar iyi silmediğini düşünürsün. ya da belki sen kıçını başkaları kadar iyi silmiyorsundur. dur, birazdan sana söz hakkı vereceğim, ama tak delisi değilim ben. bekle, bekle, bekle, bekle… markette dolanıyordum, biliyorsun beni, severim markette dolanmayı, sonra tuvalet kâğıtlarının bulunduğu rafa geldim ve 92 yaşında bir kadın gördüm, en hesaplı tuvalet kağıdını arıyordu.
    ···
    1. 1.
      +1
      iyi ama 92 yaşındasın ve yarın ölebilirsin, 3 kuruşun hesabını yapmanın ne anlamı var? yani 92 yaşında sıçabiliyor olmak zaten muhteşem bi olay. Neden en pahalı tuvalet kağıdını alıp bunu kutlamıyorsun?
      ···
    2. 2.
      0
      belkide 92 yaşında ölmek istemediğindendir. belkide zaten tuvalet kağıdı onun için lükstür . temel ihtiyaçlara parası zar zor yeten oğullarından hayır gelmeyen ve tek başına yaşayan yaşlı bir kadın olsaydım sıçmazdım ve ölmeyi beklerdim sanırım.
      ···
  3. 28.
    +1
    şöyle ki;
    "
    ‎-bir düğüne ya da cenazeye geç kalır mıydınız?
    -hayır.
    -nedeni lütfen nedenini açıklayın?
    -benim cenazem söz konusu ise zamanında orada olmam gerekir. düğün benim düğünüm ise, zaten cenazem demektir.
    "
    ···
  4. 29.
    +1
    bir an durdu. kadın doğruyu söylüyordu. Lanet olasıca bir yaşamdı onunkisi. Başını usulca önüne eğdi. Hava sıcaktı. zaman o an o kadar yavaş akıyordu ki içim geçmiş am.k. Üstünü çıkarttı. Göbeği bacaklarını göremeyeceği kadar büyümüştü. Kadınına döndü. Saçlarından tutup hunharca öptü. Göğüslerini sıkmaya başladı tüm gücüyle. Kadın da çıldırmıştı. Bacaklarını ayırmış kendini hazırlıyordu. Azgın bir boğa gibi girdi çıktı içine ve çılgınca boşaldı. Yataktan kalktı iki şişe bira aldı dolaptan. ikisini de açıp, birincisini içmeye başladı..

    Üstadı Saygıyla anıyorum..
    ···
  5. 30.
    +1
    factotum'u okuyun huur analılar
    ···
  6. 31.
    +1
    Yılların, bana öğrettiği şeylerden biri de bu oldu; Mutluluğu yakalamışsan, sorgulama...
    ···
  7. 32.
    +1
    hepinizin içinde bir ekşici ruhu var muallakler. biliyorum.
    ···
  8. 33.
    +1
    En iyilerimizin sonu genellikle kendi ellerinden olur.. sırf uzaklaşmak için.. ve geride kalanlar birinin onlardan uzaklaşmayı neden isteyebileceğini bir türlü tam olarak anlayamazlar…
    ···
  9. 34.
    +1
    bu başlığı aratırken sözlükte olmamasından korkmuştum. hakkında 4 sayfa yazı olduğunu görünce ve bazı insanların hakknda doğru şeyler söylediğini duyunca içim rahatladı. gel gelelim o adamın bir mavi kuş'u vardır bir anası vardır sormayın gitsin. aforizmalarıda çok iyidir kimi zaman.
    ···
  10. 35.
    +1
    "sabahın altı buçuğunda bir çalar saatin sesine uyanıp yataktan fırla, giyin, zorla bir şeyler atıştır, sıç, işe, diş fırçala, saç tara, başka birine büyük paralar kazandırmak ve sana tanınan fırsat için müteşşekkir olmak için berbat bir trafiğin içine dal. nasıl razı olunur böyle bir yaşama?"
    ···
  11. 36.
    +1
    sevdiğim bir sözü:
    "tabiki bir insanı sevebilirsiniz, eğer onu yeterince tanımıyorsanız... "
    c. bukowski
    ···
  12. 37.
    +1
    Mahvolmuş Hayatlar

    aynı kadınla iki kez
    evlenerek hayatımı mahvettim'demiş
    William Saroyan.

    hayatlarımızı mahvedecek bir şeyler
    her zaman vardır,
    William,
    neyin veya kimin
    bizi önce
    bulduğuna
    bakar,
    mahvolmaya hep
    hazırızdır.

    mahvolmuş hayatlar
    olağandır
    bilgeler için de
    ahmaklar için de.

    ancak
    o mahvolmuş hayat
    bizimki olduğunda,
    işte o zaman
    farkına varırız
    intiharların, ayyaşların,hapisane
    kuşlarının, uyuşturucu müptelaları
    ve benzerlerinin.
    varoluşun
    menekşeler kadar,
    gökkuşağı
    kasırga
    ve
    tamtakır
    mutfak
    dolabı
    kadar
    olağan
    bir
    parçası
    olduklarının.
    ···
  13. 38.
    +1
    allah belamı versin @227 nin yazdığı şeyi yazacaktım. bi an daha önce ben yazdım zannettim amk.
    (bkz: kaptan yemeğe çıktı ve tayfalar gemiyi ele geçirdi)
    ···
  14. 39.
    +1
    'tarz nedir' diye soran bir arkadaşına, hiçbir zaman zırh kullanmamaktır. demiştir
    ···
  15. 40.
    +1
    "ilgi duymuyordum. hiçbir şeye ilgi duymuyordum. nasıl kaçabileceğime dair hiçbir fikrim yoktu. diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa. benim anlamadığım bir şeyi anlamışlardı sanki. bende bir ekgiblik vardı belkide.
    ···
  16. 41.
    +1
    Ne yaparsan yap, istersen tavana balçık sıva çok tahrik oluyorum. Kocamış bir köpeğin aklına yeni şiirler, yeni umutlar, yeni yeni muziplikler düşürdün. Buzdolabına yaslanmışsın... Nasıl güzel bir buzdolabın var. Hem seni hem de buzdolabını çok seviyorum.
    ···
  17. 42.
    +1
    kısaca ,giber beyleer.
    ···
  18. 43.
    +1
    bi kaç tane kitabını okumuş bulunduğum yazar. edebilik yok yazılarında ama bazı yerlerinde derinlik var. "mutlu olanların hepsi uyuyor şimdi, mutsuz olanlara selam olsun." demiştir kendileri hede höde
    ···
  19. 44.
    +1
    Uyduruk bir dönerci de duvara asılmış bir sözünü gördüm o gün bugündür. Sevmiyorum kendisini bu arada döner yemiyordum dışardan gördüm adamlar da kürttü gerisini siz düşünün
    ···
  20. 45.
    +1
    ''sanırım içmek, ertesi sabah tekrar hayata dönülebilen ve her gün tekrarlanabilen bir intihar şeklidir.” charles bukowski..
    ···