cezaevine nasıl girdiğimi anlatıyorum

@144 eyv panpa devam ediyorum
@146 biraz mola vereyim anlatıyorum panpa
@148 4 ay yattım

emniyete geldik bana çok iyi davrandılar amk yemek söylüyolar dışardan filan hele bi tanesi sivil adam bana devamlı morel veriyo bi şey olmaz diye..ben de şaşırıyorum tabi lan diyorum içimden bunlar bana niye iyi davranıyo aceba adam öldümü bana söylemiyolar filan sordum o sivile yok dedi hala hastanede kalbini sıyırmış bıçak ama durumu iyi değilmiş hala.. ölseydi kelepçesiz değildin şimdi dedi. neyse ertesi mahkemeye çıktım eşim annemler akrabalar da gelmiş çıktım mahkemeye hakim dedi tutukluluğuna bilmem ne..annem duyunca bayıldı zaten orda eşim yapıştı bana bırakmıyo ağlıyolar.. polisler de baya müsade ettiler ama gitme vaktiydi..

@150 bi şey olmaz
@151 dikiş izi kaldı hafiften
@152 temyizde dosya ama bi şey çıkmaz artık

@155 eyvallah panpa kardeşimsin söylemen yeter ama bi durum olucanı sannetmiyorum bundan sonra

üzülmesinler diye kelepçeyi arabada taktılar gidiyoruz sivil otosuyla cezaevine..o yanımdaki polis öyle bir üzüldü buna adamın nerdeyse gözleri doldu amk konuşamıyo o da sinirliydi benim de eşim var diyo ben olsam ben de aynısını yapğardım diyo ama zor konuşuyo adam.ben de duygulandım amk baya konuşamadım.
cezaaevine geldik kapıda kaydımı yaptılar cezaevi görevlileri sarıldık polislerle vedalaştık.
binbir türlü arama tarama parmak izleri kayır işlemleri derken gel bakalım dedi gardiyan gidiyoruz.. takip ediyorum adamı elimde terlik. baya bi kapılar açıldı koridorlar geçildi beni önce karantina koğuşuna verdiler ilk gelenler bi süre orda kalıyo ordan koğuşlara dağıtıyolar.

insan o durumda olanlara inanamıyo panpalar benim ne işim var burda diyorum sudak çıkmış balığa dönüyo insan.. koğuşa girdim 9-10 kişi vardı bi kısmı masada yemek yiyodu direk bana baktılar hoşgeldin birader geçmiş olsun filan. sandalye getirdiler gel yemek ye..ben yemem diyorum o anda ama sinirlerim boşaldı inanamıyorum hala bu olanlara sandalyeye tekme vurdum.. olum sakin ol diyolar tamam tamam bi şey sigara tuttular hemen çay filan geldi

@165 saol panpa fake değil fazlası var eksiği yok
@166 o an düşünemiyosun panpa bunları anlık gelişti

ağır abiler de var bu arada onlar da yeni gelmiş sayılır ama tecrübeliler bi kaç kişi benim gibi ilk defa geliyo.. neyse çay sigara derken sohbet beni kendime getirdi bana ikram yapıyolar helal olsun gerekeni yapmışsın alnın dik olsun filan morel vermeye çalışıyolar.. benle konuşanlardan biri diyo işte bunlar gibi hırsızlıktan gelmedin olum sen rahat ol kralsın burda..
gerçekten de öyle beyler namus meselesinden gelenlere çok büyük saygı var..ben işin saygısında filan değilim tabi dışarıyı düşünüyorum bizimkiler şimdi ne yapıyo diye.. başlarına bi şey gelirmi filan aklıma geldikçe sinirleniyorum ama elim kolum bağlı amk

@172 nasıl bi yer olduğunu biliyorum panpa gidiyodum zaten yanlarına akşamları almaya.. diğer çalışanların hepsi bayan zaten

@177 eyv baba
@179 tamam panpa ayıpsın

yapıcak bi şey yoktu artık benimsemekten ve ayak uydurmaktan başka. karantinadaki ilk gün tanıştım hepsinle..bir kısmı hırsızlıktan bi kısmı dolandırıcılık yaralama gasp vergi kaçakçısı hepsinden var amaa on numara insanlar. cezaevi ortamı çok farklı mahkumlar her zaman birbirlerini tutar ama panpalar tecavüzden içeri düşmeyin inanın kemerle boğarlar adamı. benim avantajım aynı şehrin çocuğu olmam gurbet mahkumuysanız ezmeye kalkarlar huurçocukları da var tabi yok değil..
karantina olduğu için müessir yoktu (başkan) zaten bi kaç gün içinde herkes kendi koğuşlarına dağılıcaktı.. bana tavsiye veriyolar koğuşlar böyle olmaz kendine dikkat et gidiceğin koğuşta cinayetçiler var filan.. gerçi diyo sen her yerde yatarsın efendi adamsın sıkıntı olmaz..
bu arada 4 kişiyle iyi anlaştık bu 4 kişiyle cezaevinden çıkana kadar kader birliği yaptık.
aramızda anlaştık gönüllü olarak işçi koğuşuna gidicektik ayrılmıcaktık yani.. ikisi trabzonlu biri van diğeri çankırılıydı ama delikanlı çocuklardı hırsızlıktan gelmişlerdi.

@182 4 ay panpa
@184 yaparsın panpa sen de yaparsın başına gelmeyince tahmin edemezsin

ertesi gün hepimizi başgardiyanın odasına çıkardılar koğuşlara dağıtıyolardı..bi tane uyuşturucu bağimlısı vardı eli ayağı titriyo kendi kendine konuşuyo ama adamı tanımıyan yok amk başmemurla espri yapıyolar birbirlerine.. sonra bu birden ben o koğuşa gitmem diye bağırmaya başladı hasımlarım var orda beni oraya mı koyacaksınız birbirimizi mi öldürelim diye. tamam dediler sen karantinada kalmaya devam o zaman. adamın keyfi yerine geldi gülüyo konuşuyo filan (bana akıl verendi bu)
bize sıra geldi biz tabi ağız birliği yaptık efendik dedik biz işçi koğuşuna gitmek istiyoruz uyumluyuz sorun çıkarmayız filan tamam dedi adam yazdı bizi işçi koğuşuna.. trabzonlulardan biri üçkağıtçıydı ama iyi kötü arkadaşımızdı eğlendiriyodu bizi muhabbeti iyiydi..
yine koridorlardan geçtik bi odadan herkes kendine yatak yastık çarşaf aldı yürüdük işçi koğuşuna.

@189 eyvallah panpa kim olsa aynı şeyi yapar bence

koğuşa girdik..
koğuşlar iki katlı üst kat yatakhaneler 2 şerli ranzalar şeklinde..alt katta yemek masası ufak bi mutfağı banyo tuvalet ve tv var.. ufak bi de kütüphanesi var işçi okğuşu olduğumuzdan ayrıcalıklıyız kütüphane konusunda.. kütüphane dediğim bi raf dolusu kitap ama okuyan yok tabi.
bir de dışarıya doğru açılan avlumuz var 100 metrekarelik voleybol sahası genişliğinde etrafı yüksek duvarlarla çevrili gündüzleri volta atıp voleybol oynayabiliyoruz.. voleybol filesi var tabi ortada.
tanışma faslı bitti tabi herkes birbirini kolluyo süzüyo..bi tanesi ağır abi modlarında yürüyüşler konuşmalar.. bizim arkadaşlardan biri buna hemen kıl oldu dedi ben bunu dövecem..bu arada ufak bi de tartışma da yaşandı.. üç arkadaş çektiler bunu dışarıya avluya sandalyeye oturttular karşısına da biri oturdu ben yukardaydım bu arada camdan bakıyorum.. bunla ne konuştularsa eleman kedi gibi oldu daha sonra.. yani ufak bi ayar çektiler ortama..
bana karşı çok saygılılar sen başımızın tacısın abi modundalar. koğuş başkanı yani müessir seçilmesi çıktı gündeme.. kural varmış hırsızdam müessir olmaz ama benden başka bütün hepsi hırsızlıktan gelmiş kimi 200 kilo demir kimi oto teybi vs..bana sen ol birader akıllı adama benziyon dilekçe işlerinden de anlarsın hem filan..ben dedim kardeşim ayıpsın sen ol dedim çankırılıya.. olursun olmazsın derken öyle seçimle filan değil kim güçlüyse o olur.. çankırılı kabul etti müessirliği ben de dedim dilekçe yazım işlerine bakarım raad ol.
üçkağıtçı dediğim trabzonlu da meydancı oldu bunun durumu yokmuş dışardan parası gelmiyo meydancı olurum dedi.. haftada bir buna herkes 1 paket sigara alıcak o da bulaşıklar temizlik masa kurulması kaldırılması çay işleri bunlara bakıcak

@196 işin içine namus onur gurur kavramları girerse aşiret takmazsın bakma burda ana bacı küfür ediliyo ama normal hayatta eminim her insanın bi bam teli vardır oraya dokunan olursa adamın nevri dönmemesi için bi neden yok

işçi koğuşunun özelliği de sabahları sayımdan ve kavaltıdan sonra 1-2 saat koridorlara paspas atılıyo.. koridorlarda çay sigara içebiliyosun memurlarla sohbet edebiliyosun böyle bi koğuş.. zaten herkes de çıkmıyo paspasa 3 kişi çıksa yeterli gönüllü gidiyolar zaten zaman geçmesi için..bu arada koğuşa yeni katılanlar da oldu tabi kalabalıklaştık ama koğuşta her konuda bizim borumuz ötüyodu.. zaman zaman bu dört arkadaş arasında da tartışma çıkıyodu her seferinde bunları barıştıran ortamı yumuşatan ben oluyodum bana çok fazla güveniyolardı.. dışarda mutlaka görüşelim diyolardı ki görüşücektik zaten.
bu arada bi eleman var koğuşun kantin işlerine bakıyo bi gün fark ettim benim hesapta yanlışlık var topladım fişleri hesapladım ekgib var.. kantinciyi o da hırsızlıktan girmiş.. dedim kardeşim sen bana bi fiş getirmedin mi hesapta yanlışlık var.. nasıl olur filan derken ben kıllandım tabi muallak benim hesaptan kendine de sigara yazıyomuş herkese yapıyomuş bunu.. yakasını ellerimin arasına aldım bunun dedim oğlum sen canına mı susadın ittirdim dedim bas düğmeye gardiyanı çağır.. gardiyan geldi durumu anlattım dedim hesaplarda hata var gardiyan elemana baktı onu aldılar dışarı..bu arada herkes yanımızda toplanmışlar.. çocuk gitti geldi elinde bi fiş dedi abi yanlışlık olmuş düzelttiler.2 pakette sigara getirdi.. çankırılı bunu tuttu ensesinden yürü lan dedi avluya ittirdi dedi kimse gelmesin. bunu dışarda tokatladı senin dıbına koyarım filan..o akşam dilekçe yazdık çocuğu gönderdik başka koğuşa.
1 ay böyle sıkıcı monoton bi şekilde geçti.. kollara dövmeler yapılmaya başlandı.ben çiziyorum kalemle biri iğneyle işliyo bu arada resim çizmeye elim yatkındır..
bu şekilde 2. aya yaklaşırken cezaevinin kapanması daha doğrusu sadece bayanlara tahsis edilmesi gündeme geldi. bizi başka bi cezaevine göndericeklerdi.

@223 eyv panpa düşünmen yeterli

kısa keserek anlatıyorum ve bizi şehrin başka bi elçesinde olan türkiyenin en büyük (namı diğer babaların cezaevi) cezaevlerinden birine sevk ettiler.. koğuşta birbirimize alışmıştık bu arada müessir olan çankırılı arkadaş tahliye oldu..
ring araçlarıyla 1 saat yolculuktan sonra cezaevine geldik.. burası ilk yattığım yere benzemiyodu hem çok büyük hem de son derece disiplinli.. yine uzun kayıt işlemleri.. çıplak soyunup kontroller..4-5 defa güvenlik ve aramadan gaçtik..bu arada her an pgibolojik baskı üzerimizde.."burda akıllı durun oraya benzemez paspas ederiz adamı" hazır kuvvetler seçmece hepsi izmandut gibi adamlar..
bize yeni bir koğuş açtılar bu arada geldiğimiz cezaevindeki yan koğuşu yani cinayet koğuşuyla bizimkini birleştirdiler..2 koğuş tek koğuş olduk şimdi 19 kişi olmuştuk yatak kapasitesi 18
koğuşa girdik ilk 15 dk tanışma derken kapı açıldı cezaevi müdürü girdi içeri..

yanında başmemur arkasında koruma ordusu var hazır kuvvetler."geçin ulan şöyle" diye bağırdı "avluya geçin dizilin" biz noluyo dedik amk hepimiz geçtik sıraya dizildik yay şeklinde. başmemurun elinde cop kendi eline vuruyo şap şap.. müdür kısa boylu şişman yarı kel takım elbiseli bi adam.. tehdit ederek bağırmaya başladı. "burası bildiğiniz cezaevlerine benzemez burda allah benim en ufak bi tatsızlıkta sizi ayaklarınızdan tavana asarım.. devlet 18 yaşında biz idmanlıyız gözüm üzerinizde.."daha neler neler tehditler havada uçuşuyo..ki söyledikleri doğruydu aynen öyle yapıyolardı patates püresi gibi eziyolardı adamı biliyorduk.o esnada bi arkadaş hafifçe gülümsedi adama çünkü gülünmücek gibi değil şişman kısa boylu adam arkasındakilere güvenerek esip gürlüyo..o anda adam onun güldüğünü gördü "neye gülüyon laaannn senn" diye bağırarak üstüne yürüdü.. buna bi kaç tokat attı alın bunu alın alın diyerek yaka paça zütürdüler çocuğu.. ananın dıbına koyum senin diyerek basıyorum içimden küfürü.. müdahale edemezdik çünkü meydan savaşı çıkardı en ufak bi şeyde ve zararlı her türlü biz olurduk..