Hepinizin aklına gelen ama yapmaya korktuğunuz şeyi. Gidiyorum. Arkamda bir yangın bıraktığımı bile bile terk-i diyar ediyorum.Hiç bilmediğim bir şehre. Hangi şehir olduğunu dahi bilmiyorum. ilk otobüs nereyeyse oraya gidiyorum.Yanımda sadece 1 çanta.içinde diplomam, şiir defterim,şarj aletim ,cüzdanım,300 tl param ve 2 tane tişörtüm var.

Uzun soluklu bir hikaye.isimler şehirler ve olayları olduğu gibi sansürlemeden anlatacağım.Kendi ve hikayedeki diğer insanların resimleri yüzlerini kapatmadan atacağım.Dinlemek isteyen olursa entry girerek belirtsin.Kimse olmasa bile kendi kendime yazarım sıkıntı yok.

Edit1:Hikayenin şarkısını paylaşmak istedim beyler.Haluk abimizden geliyor: https://www.youtube.com/watch?v=DFAKYwgrncc

Edit2: ifşadan dolayı silik yedikbeyler sedanın fotoğrafını atmadan devam ediyorum.
Önceki partları seri şekilde yazıyorum.

Ertesi gün aldım Yunus\\\'u evinden oda esrayı alacak gittik okulun karşısında kırtasiyenin önünde oturduk. Saat 10 oldu gelmediler 10:10 oldu gelmediler 10:30 oldu bektım kapıda esra. Seda yok ortada .Dedim hayırdır seda nerde? Gelmeyeceğim demiş. Arıyorum arıyorum açmıyor belki açıyor ama ödemeli attığım için bilmiyorum * Neyse aldım Esra dan aradım. Açtım gel kızım aşşağıya yok gelmeyeceğim. Lan gel yok gelmeyeceğim. Gelmezsen çıkıyorum yurda dedim yurda doğru yürümeye başladım. Tamam tamam geliyorum dedi. Böyle blöflerim vardır insanları ağıma düşürürüm.(enlargeyourpenis reyize selam)

Beyler seviyorum hepinizi. Burada kimseyi tanımıyorum ama hepiniz derdimi dinliyorsunuz. inanın orgazmın doruklarını yaşıyorum şuan. Sedayı anlatmıştım bir çok kişiye, dinlemediler beni.Ben ilk defa yanlız, ilk defa yarım kaldığım gece sahile gitmiştim. Amacım biriyle konuşmak. Kimin yanına oturduysam kaçtı. E haklı tabi amk saç baş incin sakal bir tutam olmuş gözler kan çanağı içmekten yürüyemiyorum yüzüm bembeyaz.O gece sızıp kaldım sahilde. Sabah kendime geldiğimde etrafımda bi kalabalık var bana ne olduğundan habersizce bakıyorlardı. Ayağa kalktım zor bela. Gözlerimden uyuşturucu bağımlısı olduğumu zannetti adam heralde öyle bakıyordu çünkü yada ben paranoyaklaşmıştım bilmiyorum. Yavaş yavaş yaklaştım sigara istedim verdi ve yaktım. Adam korkmuş olacakki uzaklaştı bağırdım arkasından korkma sana içimi dökmem lazım Uyuşturucu kullanmıyorum var olmaya çalışıyorumevet bağımlıyım belkide onun gözlerine 2 dakika dinle lan oruspu çocuğu. Sadece arkasını döndü ve gitti. Geriye bile bakmadı. Neden anlattım bilmiyorum ve neden ağlıyorum şu an onuda bilmiyorum. Neyse binler kalacak yer bulamam lazım hastanenin acili veya otogar .Hangisi daha yıldızlıysa * orada kalacağım. Seviyorum lan sizi gibindirikler

Edit:iyi geceler demeyi unuttum * iyi geceler size. Sevin sevilin sevişin.

Neyse eve geldim ama gibsen kimse moralimi bozamaz. Geleneksel tokatlar bağırışmalar eşliğinde o sert yatağıma girdim. Tabi babam hariç ablam ben annem aynı odada kalıyoruz. Annem hala söyleniyor oku baban gibi boş boş gezme.He he diyorum ama kulağımda kulaklık var. Neyse sedayla konuşuyoruz wpden. ilk şiirimi o gün yazdım. Ulan binler insan utanıyor.Şiir yazmaktan sevmekten aşık olmaktan. Kendimde öyleydim ondan biliyorum. Utanmayın yaşayın beyler yaşayın. Aldığınız her nefes son nefesiniz olabilir doyasıya çekin içinize dünyanın pisliğini. Aynaya bakın. Göreceksiniz yansımanın ne kadar aciz olduğunu ne kadar görgüsüz olduğunu.Çünkü o sizsiniz.Bi bakın amk etrafa. Herkes kendini düşünüyor, yaptığınız iyiliklere enayilik diyorlar. Kusmak istiyorum onların üzerine. Mide bulandırıcı samimiyetlerinin üzerine.

Gözlerinin içi gülüyordu.Bir şey söyleyeyim beyler. Sevdiğiniz birinin gözlerinin gülmesi her şeyden en şiddetli orgazmdan en şehvetli ciksten daha güzeldir daha çok zevk verir. Yada bana öyle geliyor. Neyse yurda vardık tam girecekler kapıdan esra telefonum dedi telefonum yok. Hayda saat olmuş 10.gerisin geriye içimden 2rex küfürler senfonisi eşliğinde gidiyoruz Ulu camiye kadar geldik. Kamil çıkarttı telefonu. dıbına koyim hayatımda o kadar sinirlendiğimi hatırlamıyorum. Mahvolmuşuz yürümekten bir de bu bin saka yapıyor. Artık 2rex küfürle senfonisini dışımdan söylüyordum yurda vardık. Sedanın o masum öpücüğü herşeyi unutturdu iyi gecelr dileği eşliğinde yurda girdiler tabi bende koşa koşa eve.

Beyler şimdilik çıkıyorum iş aramam lazım kalacak yer bulmam lazım. Seviliyorsunuz.Bir de bu izmirde internet kafe neden pahalı amk. Saati 3 lira internet mi olur sanki kuantum bilgisayarla giriyoruz.

Sabah kalktım amk her zamanki gibi 106 nolu belediye otobüsüyle okula gidiyorum.O kadar kalabalık ki aq aynı durakta insek çevik kuvvet falan gelir izinsiz toplantı var diye. Neyse binler gittim okula okulun arka tarafında yusuf abi diye bir bakkalcı var. Orada sigara içiyorum kübra geldi. Biraz Kübrayı anlatmak gerekirse lisede sınıfta en iyi anlaştığım kişi diyebiliriz. Kardeşim olarak görüyorum onu. Kübra 170 boylarında takribi 70 kilo civarı adanalı bir kız anne babası ayrı dedesinin evinde annesiyle beraber kalıyor.

Neyse beyler günler böyle geçiyor bir şekilde çarkı döndürüyoruz. Arada restarunatta etkinlik oluyor hafta sonu oraya gidiyorum. Hatta hala var güzel bir yer gitmek isterseniz ismi Olba Restaurant. içel sanat kulübü'nün orada.Bu şekilde para falan kazanıyorum ama yaptığım tek şey Seda'yı burger Kinge zütürmek. Aq kız hamburgeri çok seviyor. Ona yapabileceğim en iyi şey o dönemler.Ama arada hesabı kız ödüyor zorla kendimi yetim gibi hissediyorum amk. Neyse bir gün okuldayız saat 16:00-16:30 civarı ayrılacaz o yurda ben eve gidecem dershane yok o gün.
bahçedeyiz diye tokalışıyoruz yanak yanağa geldiğimiz zaman kafamı ani bir döndürmeyle yanağından öptüm. Gülmesini beklerken bir bağırdı anam avradım olsun ki 3 harfli girdi sandım içine tam estauzubillah diyip uçan tekmeye atacakken ağlamaya başladı. Noldu lan diyorum Niye öptün de falan filan.

La amk kızı ben memeni avuçladım laf etmedin şimdi artistlik yapıyon demedim tabi ya canım nolacak ki dedim. Başladı saydırmaya yemin ederim karayılan veya bixi bu kadar seri ateş etmiyordur.Yok elif hoca gördü de (Elif hoca yurttan sorumlu müdür yardımcısı) yok abdullah hoca gördü mustafa hoca gördü müdür gördü. Tamam dedim sıkıntı yok nolacak diyorum ağlayarak yurda koştu.Lan sanki tecavüz ettik amk. Neyse bende eve gittim dayak yemedim aq.Girdim whatsappa baktım yarın gelme yurda çıkmayacam dedi.(ertesi gün cumartesi cumartesi günü Çarşı izni oluyor amk sanki askeriye).Boşuna beklersin dedi. Tamam dedim.Ben beklerim.Ben beklerimde istersen gelme.Ben seni beklemeyi bile seviyorum dedim.Ben sadece sana değil Hayallerine bile aşığım.

Birden irkiliyor gözlerimin içine bakıyor ama gülüyor. Rahatlıyorum tekrar yaklaşıyorum ama bu sefer boynuna değil hedefim soluk dudaklarına.Önce yavaş yavaş sonra hayvanca öpüyorum öpüşüyoruz. Tabi seviyorum ama ergenliğin getirmiş olduğu hisleride bastıramıyorum. elim yavaşca göğüslerine gidiyor.Üzerince neredeyse sıfır kola yakın ama yarım kolda olabilir ne bilim işte ikisinin arasında çiçekli beyaz renkli bir bluz var.Önce dışardan biraz donuyorum hafif hafif sıkıyorum. Göğüsleri çok büyük değil ama ufakta değil nasıl desem avucumun içini dolduruyor ki elimde lahmacun küreği gibidir işte. Sonra kolunun altından içeri dokunuyorum ama bu arada da öpüşmeye devam ediyoruz. Neyse binler içeride bir engel var. Sanki hazineye giden yolu tıkayan bir bubi tuzağı. Evet bildiniz sütyen. Hiç unutmam Mavi renk.

Mersinli olanlar varsa bilir Sahilde Galatasaray meydanı var oraya kadar yürüdük. Bende Seda'da Fenerbahçeliyiz bunu da belirteyim. Hatta bir ara telefonumda Sarı Kanaryam diye kayıtlıydı.Her neyse baktım herkes yorulduk oturalım diyorlar. Onlar sahil kenarındaki banka oturdular biz sedayla denizin yanındaki kayalıklara.Ne onlar bizi Ne biz onları görüyoruz. Omzuma yatmış denizi seyrediyor bense onun gözlerinde kaybolmuş zaman-mekan olayını tamamen yitirmiştim. Hafif hafif meltem esiyor saçları dalgalanıyor. Boynunda bir ben var onu farkediyorum ama normal ben değil sanki çikolata lekesi gibi. Eğiliyorum yavaş yavaş masum ufak bir öpücük konduruyorum.

Altından üstünden elimi sokmaya çalışıyorum fakat olmuyor kızla acı çekiyor hissediyorum. Neyse elimizdeki ile yetineceğiz diyorum üstünden dokunuyorum.Hep merak etmişimdir kadınların göğsü neden sıcak oluyor bilen aydınlatsın lütfen. Biraz öpüşüp elleştikden sonra ayrılıyoruz. Ayrılıyoruz derken yiyişmeyi bırakıyoruz. Birden ağlıyor. Neden? diyorum sadece Neden ? susuyor ağlamaya devam ediyor. Kendime sinirleniyorum yanlış bir şey yaptım diye. Kayalıklara elimi vuruyorum elimi kesiyor. Hala izi duruyor.Bu sefer ağlamayı kesip çantasından Blume mendil çıkarıyor bimden almış diyorum içimden.

Ben diyor ben hastayım. Hasgibtir nerden çıktı lan o? Kızın kalbinden işlev bozukluğu varmış. Yani trisküpit kapak yeterince doğru çalışmıyor ve profilaksi amaçlı 3 hafta bir deposilin kullanıyor perikardit olmasın diye.(Yazar burda sağlıkçı olduğunu belirterek şekil şukul yaptı.)Ee diyorum.Ben diyor hiç bir zaman rahat davranamadım. Gönlümce koşupğ eğlenemedim.Ama diyor ama hayatımın en güzel günlerini yaşatıyorsun bana .Ne yaptım ki dıbına koyim anlamıyorum ne yaşattım kıza aq bereaber olduğumuzdan beri yaptığımız tek şey sahile getirmek kızı. Sarılıyor.Hafif meltem saçlarıyla gözümü kapatıyor sedanın. Kokusunu çekiyorum içime. Kokusu sanki provasıydı cennetin. Gözleri Firdevsiydi bu dünyanın. Sanki ,sanki çok büyük sevap işlemişim çok büyük iyilik yapmışımda tanrı tarafından tarafıma armağan edilmişti. Tüm bunları düşünürken arkadan gelen sesle irkildim.

Haydinnn gideğğlim yhea. Ulan diyorum ulan bu kamili gibecem bi gün. Gülnarlı kamil. Esra bozyazılı Emre Kepirlili. Bende yiğidin harman itin duman olduğu Toroslardanım. Geri dönüş başladı. Elimde seda en öndeyiz. Konuşmuyoruz.Sanki Kelimeler bitmiş veya lal olmuş gibiydik. Sadece sedaya bakıyorum seda da bana. Bazen arada denize kayıyor gözlerim. Gökyüzünün denizle bir olduğu birleştiği ufuk çizgisine bakıyorum. Döndüm sedaya. Dedim ki sen denizden daha güzelsin.Mal mal bakıyor bu.Ben deniz hastasıyım binler. Deniz olmadan yapamam. Denizin dibi Gökyüzünün sonu kadar seviyorum seni dedim. Hiç bir şey demedi fizik olarak. Baktı.O gözleriyle bana baktı.

Önce kendimden bahsedeyim biraz. Adım Ömer. Mersinde yaşıyorum ya da yaşıyordum. Annem ev hanımı babam da ev beyi. Kendimi bildim bileli çalışmaz.5 kardeşiz.En küçükleri benim. 3 ablam var ve en büyüğümüz abim. Şu anda 2 ablam ve abim evli. Diğer ablam çalışıp bize bakıyor.Çalışıyor dediysem de kenar mahallenin birinde tekstil atölyesinde 800 tl maaş alıyor.

Sınıfa geldik C şubesindeyim Seda' da G şubesinde sınıflar çaprazlama duruyor. Kapıya çıktım baktım Sedada kapıda gülüyoruz falan. Sonra hoca geldi Sevil hoca. Yaşam destek dersine giriyordu aşırı atatürkçü o yüzden severim kendisi. Bazen muallaklik yapıp konu açıyorum ders kaynıyor. Tabi aklım sürekli Seda'da.Hayaller falan kuruyorum ama normal hayaller değil. Pembe panjurlu hayaller diyelim. Arada kendimi tokatlıyorum ne yapıyon diye falan neyse o günü geçirdik. Akşam etüt var dershanede gidesim yok aq. Ne yapalım ne edelim Seda ben kamil esra emre çıktık sahile Limandan Mezitli'ye kadar yürüyoruz. Beyler şunu söyleyim yanınızda sevdiğiniz biri varsa dikenli teller üzerinde çıplak ayakla durmadan geçersiniz. Hatta o geçsin diye dikenli tellere yatarsınız üzerine bassın geçsin diye.

Geldim beyler kusura bakmayın otobüsteydim giremedim hesapta silik yemiş fotodan dolayı muhtemelen. neyse devam ediyorum bu arada ilk otobüs izmirmiş izmirdeyim şu anda kalacak yere ihtiyacım var yani evinize alın demiyorum aq ev arkadaşı arayan falan varsa yardımcı olursunuz artık pmden bekliyorum. *

Kübra sayılı oruspularından. Mersinin yarısı üstünden geçmiştir mutlaka. 1250 Toki'de staj yaparken bana yavşıyordu falan ama biz birine kardeş dedik mi yan bakmayız falan işte o ayaklardayım. Neyse bu geldi konuşuyoruz sohbet ediyoruz laf sedaya geldi dedi kanka yanlış anlama seda bana biraz tuhaf geldi sanki sinsi biri. Kübra dedim. Senin güzünün dıbına koyayım.Lan kim görse kızı çok seviyor ne alaka dedim ben uyarımı yaspayımda diyor. Neyse beyler arada kübranın sigarasından otlanıyorum kız zengin dıbına koyim Marlboro Touch içiyor. Onuda belirteyim.

Oturuyorum parka olanları düşünmeye başlıyorum. Ulan ne kadar hızlı gelişti her şey. Merve den sonra bir daha kız ayaklarına girmedim hiç. Korkuyordum çünkü yine aynısını yaşarım diye. Hani elini sobaya değdiren küçük çocuklar vardır ya eli yanarak öğrenen bende onun gibiydim ama elim değil yüreğim yanıyordu. Neyse beyler merve olayına fazla girmeyeceğim sizi sıkmak istemiyorum sonuçta derdimi dinliyorsunuz. Sedaya tutulmuştum tek kelimesiyle kendimi bile öldürürdüm. Sigara dumanının altına bunları düşünürken telefon çaldı. Arayan Mehmet abiydi. Olba restaurantın sahibi.
-Alo
-Ömer ne yapıyon nerdesin
-Dışardayım abi kızı bıraktım oturdum bir parkta
-iyi bakalım yarın üniversiteler geliyor toplu yemek var gelecen mi?
-Gelirim abi gelirim.
Dedim ki kendi kendime yarın çalışayımda sedaya bir hediye alayım. Kız sevinsin o sevinice bende sevineyim falan diye düşüne düşüne eve gittim

Aklımıza da hiç gelmedi aq sabahın 8'inde ne yapacaz lunaparkta. Kendimi kaybetmişim yanıma gelince hiç düşünmeden elinden tutarak zütürüyorum lunaparka. Neyse binler hastane caddesinden sahile kadar direk indik. Sabah sabah balık tutanlardan başka kimse yok sahilde. Sessiz sakin, Hafif meltem var havada, deniz kokusu vuruyor burnumuza, kulağımızda dalga sesleri yanında sevdiğin kişi. Ulan başka ne ister ki insan? Zengin olmak mı ?Zenginlik bu beyler. Asıl zenginlik maddi durumunun iyi olması değil elindekileri sevebilmen. Yürüyoruz Marinanın oradan geçtik lunaparkın önüne geldik. Aq kapı kapalı saat 10 da açılıyormuş ne yapalım ne edelim kahvaltı yapalım dedik. Oturduk bir banka yoldan geçen simitçiden 3 simit 2 ayran aldık. Parasınıda kız verdi aq.O bana simit yediyor ben ona. Konuşmuyoruz ama.