cemaatten ablalarimla yaşadıgım essiz grup seks

@343 helal pampa johnny sins miyim sanki amk abartıcaz biraz kim erken boşaldığını yazarki muallakler

@366 hikaye bitmedi.

Ertesi gün okula gittim ardından öğrencilerim geldi. Kafanıza göre takılın dedim, namaz için baskı kurmadım. Herkes istediğini yapabilir dedim ve odama geçip uyudum. arada bir kübrayla mesajlaşıyorduk sürekli beni istediğini söylüyor bazende ne zaman evlenicez gibisinden yokluyordu. Her defasında konuyu kapatıyor, sadece birdahaki ciks yapacağımız günü bekliyordum. Birkaç gün sonra dayanamadım. Bizim ev kontrol edilmemesine rağmen aşağı kızların evine gidip kapıyı çaldım ve içeriye girdim. Oturduk, biraz muhabbet ettikten sonra kübrayla içeriye geçtik. 1 saat takıldıktan sonra buse yine dayanamayıp gelmişti. Bu defa çok daha iyiydim, defalarca boşaldığımı hatırlıyorum. Orgazmın doruklarına çıkmışlardı hatta bir ara komşu geldi çok ses yapıyorsunuz diye. Bir bahane bulup göndermişlerdi komşularını. Maalesef bu komşu yüzünden başımıza neler geleceğini bilemedik. Herneyse, doruklarda bir grup ciks tecrübesinden sonra çaylarımızı içtikten sonra ben eve dönmüştüm.

Uzun ama bu daha hiçbirşey. Gerçekten belkide incideki en efsane hikaye olacak

Beyler oralar abartı amk kabul ediyorum amk sizde hikayeden zevk alın, canlandırın kafanızda. Ben kafanızda canlandırınca zevk alın diye yazdım o kadar şey siz açık arıyosunuz mal mal

Eve döndüm dönmesine ama bir anda telefonum çalmıştı. Arayan Celil huur çocuğuydu,
-Alo
-Alo, Faruk?
-Buyrun hocam?
-Neredesin sen?
-Evdeyim hocam
-az önce geldim yoktun, aradım açmadın ne yapıyordun?
-hocam markete gittim bi yarına kahvaltılık bişeyler aldım.
-Emin misin?
-Eminim hocam
-Tamam koçum, iyi geceler.
Ardından Kübra aradı beni. Komşu şikayet etmiş, arayıp duruyorlar, gelicekler şimdi artık dikkat etmemiz lazım diye. Birşey olmaz, boğuşuyorduk falan de birşeyler uydur dedim kapattım telefonu.

Ertesi gün yemekhanenin orada kübrayı gördüm,
-Noldu dün sorun çıktımı
-yok hallettik ama dikkat edelim, çok şüphelendiler
-evet riske girmemek lazım artık
-aynen öyle
(Etrafa baktım, kimse bakmıyordu, dudağına bir öpücük kondurdum.)
Gün böyle geçtikten sonra akşam eve gittim.
Oturdum, aldım laptopu kucağıma youtube dan komik videolar izlemeye başladım.
Bir anda kapı yumruklanmaya başladı, kırılacak gibiydi. Noluyo ya dedim, kapıyı açar açmaz içeriye 3-4 kişinin çullandığını gördüm. Beni tuttular, içlerinden biri celil hocaydı. Bugün okulda olanları ve dün orada duyduklarımı açıkla, kübranın ailesine haber verdik geliyor, bunun cezasının ne olduğunu biliyorsun, ya evleneceksiniz ya da cezanıza razı olacaksın dedi.

Arkadaşlar gelen ricalar sonucunda hikayeye devam ediyorum. Çok üzüldüm bu eleştirilerden dolayı ama takipçilerim için devam edicem.

Celil hocalar evin kapısını kapatmış beni mobilyaya oturtmuşlardı.
-Utanmaz köpek, hiç mi utanmadın yaparken bunu?
-Tecavüz etmedim sonuçta, özgür irade
-giberim özgür iradeni lan pekekent
Derken girişmeye başladılar, ağzımı yüzümü dağıtmışlardı. Derken Kübra nın babası ve kübra da geldi.
Babası gelir gelmez yumruklamaya başladı, kübranında gözü mordu. Hayvan gibi, uzun boylu, bıyıklı bişeydi Kübra nın babası. Ya evlenirsiniz ya da namusumuzu temizleriz, evlendikten sonrada sakın gelmeyin napıyosanız yapın dediler. Tamam dedim, kabul.
Tamam ailen nerde vs. nilan yapalım yüzük takalım vs. dediler. Dedim nişanı yapalım, Imam nikahını kıyarız sonra, sonrada evleniriz durumum yok su anda işe başlıyım dedim. Tamam falan dediler.
Ailen nerede dediler, kimliğimi gösterdim, Türk vatandaşı değilim ben okul bitince ailemin yanına gideriz zaten dedim. Tamam dediler.(Tabi bu konuları özet geçiyorum baya uzun sürdü.) 2 gün sonra kendi aramızda taktık yüzükleri, nişan dönemi başlamıştı.
Cemaat beni evden atmamıştı fakat seneye gibtir ol git diyorlardı. Tamam dedim. Bu sırada burhan geldi olayları duyunca şok oldu tabi, gözü korktu. Özel bir yurtla konuşmuş oraya gitti. Tabi görüşmeye devam edecektik.
Kübra nın babası kübrayı memleketine zütürmüştü, okutmıcam seni vs. demişti tabiki geri gönderecekti sonunda.
Oturmuş hızlıca gelişen olayları anlamaya çalışırken kapı çaldı, gelen buseydi.
-Canım nasıl oldun?
-Nasıl olabilirim.
-Doğru oda, giriyim mi?
-Tabi.
Buse geldi içeriye, sohbet muhabbet derken, öpüşmeye başladık. Deli gibi öpüşüyorduk, sanırım sadece ben karda çıktım diyip gülüyordu kevaşe. Öpüşürken bir yandan yavaş yavaş üstümüzü soyuyorduk

Yavaş yavaş üstümüzü soyuyorduk, düşünceliydim ama azmıştımda. Buse 'Evlendikten sonra sürekli size gelirim canım, heheh' demişti. 'Evlenmicem!' dedim. Yüzüme şaşkın şaşkın bakarken kafasını tuttum ve blowjob yaptırmaya başladım. Deli gibi vakumluyordu koca yannanımı. Başörtüsünü yere atmıştım. Dışarda herkesin merak ettiği vücuda sahiptim, istediğim kadar sömürebiliyordum. O deli gibi yalarken bende göğüsleriyle oynuyordum. Sonra kalktı ayağa ve bu defa sadece benim diyip güldü. Ardından yavaş yavaş kucağıma oturmaya başladı. Yavaş yavaş içine girerken ııııhh diye inledi. Sesi çok tahrik ediciydi. Göğüslerini yalıyor, kalçalarını sıkıyordum. Dakikalarca o minik, hafif tüylü amcığını gibmeye devam etmiştim. En sonunda terler içinde kalmışken o kıllı amcığının tam tepesine boşalmıştım. Çok iyisin demişti kendinden geçmiş bir şekilde. Yavsş yavaş toparlanıyorken telefon çaldı.

Arayan kübraydı. Hafta sonu geliyorum demek için aramıştı. Buse selam söyle dedi, selam söyledim. Bir anda sesi ciddileşti, buna artık devam etmicez heralde? diye sormuştu. Neden ne güzel eğleniyoruz dedim, iş ciddi artık eğlence zamanı değil! dedi. Buse bozulmuştu, kübra babama söylerim diye tehdit etmişt. Bari evlenene kadar olsun dedim, bakarız dedi. Şaka maka evlilik muhabbeti yapıyordum ve bu bana çok garip geliyordu. Ne yapıcağımı bilmiyordum.

Sonra aklıma polise sığınmak geldi, devletimize gidip durumu anlatacak ve onların arkasına sığınacaktım. Böyle olamazdı, evlenemezdim. Buseyi evine gönderdim, uyudum. Uyandım ve derslerden sonra karakola gittim, öğrencilerede mesajla haber verdim çünkü bugün ders çalıştıktan sonra halısaha maçı yapacaktık. Karakola gittim ve kapıdaki memura bir şikayetim var yardımcı olur musunuz dedim, içeriye geç anlat memura dedi. Gittim memura böyle böyle kime anlatıcam derdimi dedim, bilmem ne memura git dedi, diğerine gittim başka memura git dedi derken en sonunda derdimi anlatıcağım memuru buldum. Derdimi anlattım ve bana dedi ki; madem bi tak yedin evlen amk banane.
Sanki huur çocuğundan yardım istedim. Devletten istediğim yardımı kişisel algıladı pekekent. Birde dediki 'istersen tehditten dava açarsın avukat bul bitane.'
Şok olmuştum.

Arkadaşlar bu aralar çok yoğunum ona rağmen ihmal etmeyip yazıyorum her gün küfür etmeyin üzülüyorum ama, siz benim dostlarımsınız bu anlattıklarımıda kimse bilmiyor şanslısınızda.

Arkadaşlar,
Öncelikle hepinizden çok özür diliyorum. Bir süredir yurt dışındaydım, bir takım işlerim vardı ve meşguldüm.
Lan 1 sene oldu aq 1 senede bir gibi doğrultamadın mı dediğinizi duyar gibiyim. Maalesef arkadaşlar şu anda da tam olarak halledebilmiş değilim fakat biraz vakit bulacağımı düşünüyorum. Zira hikayenin en can alıcı yerleri şimdi başlıyor. 1 sene sonra kaldığım yerden devam ediyorum.
Son olarak hikayemiz çokça şiddet ve ciks içermektedir, reşit olmayan pampalarımızın bu gündemin karışık olduğu günlerde hikayemi okumamasını ric ediyorum.
1 senelik rötar için hepinize özürlerimi sunuyor, hikayenin 1 sene beklediğinize değeceğini iddia ediyorum.

Cemaatteki polis gücünü bilmeyeniniz yoktur. Kimden kaçıp kime sığınmaya çalışıyordum? "Oğlum faruk bu işi ya Istanbul'un kurallarına göre çözersin, ya da sende Istanbul'un yuttuğu milyonlarca insandan sadece biri olursun" dedim ve eve doğru yola çıktım. Karakola sığınmanın aldığım en kötü karar olduğunu ve işlerin daha sadece çocuk oyuncağıyken ne kadarda ciddileşeceğini henüz fark edememiştim.
Hayatımın en zor günleri başlayacaktı, her tarafımda darp izleri olmasına rağmen kimse giblemiyorken ne yapabilirdim ki? Aklıma abime sığınmak gelmişti fakat abimin o kadar uyarılarına rağmen o evde kalmıştım...
Şimdi nasıl erkekliğe tak sürüp ondan yardım talep edecektim ki?
Ayrıca abimi dinlemediğim için pişman bile olmamıştım henüz. Yediğim dayak yaşadığım ciks tecrübesine kesinlikle değerdi çünkü.
Kafamda binbir türlü plan dönüyordu ve bunların her biri çok tehlikeliydi. Fakat ne yapacağımı ufak ufak kestirmeye başlamıştım.
Evet aklıma yatan bir planım vardı ve başarılı olursam Kübra'nın hayatı kayacak fakat benim yaptığım herşey yanıma kar kalacaktı.
Hayat böyle değil midir zaten? Evlenirsek hersey onun yanına kar kalmış olacaktı sonuçta...

en heyecanlı yerinde takipçilerimiz nerede?

Planım kafamda şekillenmişti ve bunu yapmak için biraz para ve Kübra'yla tekrar ciks yapabilmem gerekiyordu.
Nerede ciks yapacaktım peki? O memleketinde adeta hapis hayatı yaşıyordu. Aklıma iki yol geliyordu, birincisi Buse'den yardım istemek, ikincisi Kübra'nın memleketine gitmek.
Oncelikle ilk yolu denecektim fakat planıma başlamadan evvel gerekli malzemeleri almam lazımdı.
Abimi aradım
b:ben a:abim
b:alo abi naber?
a:iyidir Faruk senden naber?
b:iyidir abi, bişey soracaktım müsait misin?
a:sor bakalım
b:abi varsa 100 lira(tam miktarını hatırlamıyorum ama 100 diyelim. O zamanlar YTL de kullanılıyor olabilir tam hatırlamıyorum.) gönderebilir misin bana?
a:hayırdır? 100 lira çok para oğlum napacaksın?
b:abi valla sende sıkışacaksın biliyorum ama çok lazım, yanlışlıkla arkadaşımın telefonunu düşürdüm, 100 milyon istedi.
a:ah be koçum. Tamam ben arkadaşlarımdan borç harç ayarlar gönderirim, dikkat et.
b:abi kralsın valla teşekkür ederim
a:hadi allaha emanet
b:görüşürüz abi
Evet para işini ayarlamıştım, o parayla ufak bir kamera almam gerekiyordu. Tabikide 100 milyona gidip yeni bir kamera alamazdım, ikinci el bir tane bulacaktım.
Biraz arayıp tarayınca buldum, kamerayı aldım. Sırada Buse'yle konuşmak vardı.
Bu arada beyler planım karıya kendi yüzüm çıkmayacak şekilde kaset yapıp babasına gönderiğ anlaşmaktı. Fakat yüz yüze böyle birşey yaparsam beni oracıkta öldüreceğini düşündüğüm için telefonla kaydı dinletip taleplerimi iletecektim.
Aslında taleplerimi karşılamasa bile videoyu kimseye atmayı düşünmüyordum ama elimde caydırıcı bir güç olursa hasarsız kurtulurum diye düşündüm. En kötü ihtimalle eğer gözleri dönerse veya önce kızı öldürüp sonra beni öldürmeye kalkarlarsa vatandaşı olduğum ülkenin konsolosluğuna sığınırım bu defa diye düşünmüştüm. Iş çok ciddi olursa beni sadece onlar kurtarabilirdi.
Ve tabikide kaset işini ortaya attıktan sonra cemaat evinde kalamazdım. E tabi bizde eşşek değiliz burhan dışında arkadaşlarımızda oldu. Cemaat evinde cebime para giriyordu, ev rahattı, keyfim yerinde olunca alternatif olmasına rağmen orada kalıyordum. Kaset işini organize ederken bir yandanda arkadaş çevresinde ev arkadaşı arayan varmı diye soruşturuyordum.

vay aq artık ilgi çekmiyormuş böyle hikayeler demek

Buse'yi aradim, gorusmemiz gerekiyor dedim. Buse'nin bana cani hayir icin yardim etmeyeceginden emindim. Sana bir suprizim var, bomonti'de xxx parkinin onunde bulusalim dedim. Bomonti'de oturan bir arkadasimin evini bir gunluk almistim, kaset planimi once Buse'ye uygulayip onun kasetini silme karsiliginda Kubra'ya kaset cekecektim.

Buse'yle bulusmadan once eve gidip duzenegi hazirlamistim, kamerayi gizlemis odayida suslemistim. Supriz olarak odayi suslememi soyleyecektim. Cikip Buse ile parkin onunde bulusmaya gittim.
-detaylari hizli gececegim artik beyler-
Kisa bir yuruyusten sonra buseyle beraber eve girdik. Uzerinde orme kumastan yumusak ve uzun bir elbise vardi, daha bas ortusunu cikarmadan elimi elbisesinin uzerinde gezdirmeye basladim. Napiyorsun! Dedi, "seninle hicbir zaman senin hakettigin kadar ozel bir ortamda vakit geciremedim, eger Kubra ile evlenmem gerekirse bunu yapamayabiliriz ama benim hep istedigim ve isteyecegim sensin" dedim. "Eger mi?!" Dedi.
"Evet, hicbirsey belli olmaz. Daha guzel seylerden bahsedelim simdilik" dedim ve dudaklarina yapistim. huurnyn dudaklari cok ama cok guzeldi ve cilekli rocco striplerden atmisti agzina sanirim yogun bir cilek tadi vardi ve cok hosuma gidiyordu, kucagima oturttum ve yavas yavas soymaya basladim, elbisesi tek parca oldugu icin once sirtindaki fermuari acip omzunu actim.