Dinimize en büyük zararı genelde bunlar vermiştir, hristiyan veya musevi birisi seni müslümanlıktan soğutamaz. Ama müslüman maskeli kişiler öyle bir soğutur ki, hem çıkarlarına seni alet eder hemde seni kullanır.

Bu kişilerin en büyük dayanakları da Peygamberimiz'e ait olduğunu iddia ettikleri hadislerdir.

Cumhuriyet tarihinden örnek göstermek istiyorum.
iskilipli Atıf Hoca isimli vatan haini Kurtuluş Savaşında “Mustafa Kemal isyankârdır, katli vaciptir, yunan askerleri, padişahımız efendimizin daveti üzerine gelmişlerdir, onlara saygılı olalım”
diyen bin;
Bugün size şapka takmadığı için hocalarımızı Atatürk astı diye anlatılıyor.

Parça parça yazacağım eğer ilgilendiğiniz bir konuysa devam ederim.

Eğer Müslümansanız yalnızca Allah'a dua edin, af dileyin.
Peygamberler dahi etten kemikten insanlardır, onlar da günah işlemiştir.
Onlar da vefat etmişlerdir. (Allah rahmet eylesin)

Çok görüyoruz, Allah'ın yarattığı kul'a imdat dileyeni. Bu şirktir arkadaşlar.

Örneğin: Yetiş ya Ali, Yetiş ya muhafazid, yardım et ya Rumî, O türbeye şu türbeye gidip af dileyenler dilek dileyenler. Adıyaman'a gidip şirke bulaşanlar, Cübbeli denilen tutarsızdan yanmaz kefen alıp şirke bulaşanlar; Allah'ın azabından yalnızca kendiniz Allah'ın izniyle kurtulabilirsiniz. Aracı koyarsanız bu şirke girer.

Bir alıntıyla bu parçayı da sonlandırıyorum;

Hz. Ebû Bekir, hâne-i saadetten çıktıktan sonra Mes­cid-i Şerif’e vardı. Hz. Ömer’in “Re­sû­lul­lah vefat etmedi” söz­lerini duymuştu. Bunun üzerine şöyle ko­nuştu:

“Kim ki muhafazid’e (a.s.m.) tapıyorsa, bilsin ki muhafazid (a.s.m.) öl­müştür. Kim ki Allah’a ibadet ve kulluk ediyorsa, bilsin ki Allah, Hayy’dır, ölümsüzdür.”[3]