1. 1.
    +2
    anlatmazsan şuku
    ···
  2. 2.
    0
    bunlar çıkınca hareket halindeki solucanlı kamera da tam ağzımın kenarında durdu.

    birden boşalmaya başladı, meğer benim kamersa sandığım, oradakilerden birinin zekeriymiş, uzaylılar ilk kez ellerine geçen birine oranın tabiri laro skes yaparlarmış.
    ···
  3. 3.
    0
    @1 rüyalanıp kamyonu devirmiş şakirt.
    ···
  4. 4.
    0
    ne içiyon lan ramazan ramazan
    ···
  5. 5.
    0
    ‘küçük mü büyük mü’ diye bir ses geldi. hemen ayağa kalkıp donu topladım korkudan. etrafa baktım kimse yok amk. tekrar oturdum. ‘küçük mü büyük mü’ diye tekrar geldi ses. ‘büyük amk büyük’ dedim. sözümü bitirir bitirmez anüsüme bi şey dayandı, kalkmaya çabaladım ama kalkamadım. vakumlayarak ne var ne yok aldı bağırsaklarımdaki. sonra suyla temizledi, tuvalet kağıdıyla sildi ve sifonu çekti. kendimi yere bıraktım. tecavüze uğrasam bu kadar moralim bozulmazdı. pantolonum dizlerimin altında, klozetin yanında uyuşturucu bağımlıları gibi yatıyordum. gözlerimden süzülen yaşlar yerde küçük bir gölet oluşturmuştu. yarım saat kadar sonra toparlandım. pantolonumu çekip, ellerimi yıkadıktan sonra tuvaletten çıktım. sol tarafa döndüğüm anda karşımda bir adam belirdi. kafamı kaldırıp yüzüne baktım, burundan anladığım kadarıyla erkekti. ‘ne arıyorsun burada, kimsin sen?’ dedi. elimle sol adamın sol omzundan arkasını göstererek ‘gök taşı mı lan o?!’ dedim. hemen döndü baktı, sağ tarafından sıyrılarak topukladım. tam karşımda bir asansör vardı, hemen çağır düğmesine bastım, tak diye açıldı kapı. girdim içeri, sağ taraftaki kat numaralarına bi baktım başım döndü amk. 1 den 1000 e kadar numaralar var.
    ···
  6. 6.
    0
    şimdi polis misin onu anlat bize
    ···
  7. 7.
    0
    ‘demek ki 1000 kat var burada’ dedim üstün zekamın bana verdiği yetkiye dayanarak. adrenalin bağımlısı kişiliğim de 1000 e basmamı sağladı. basmamla kapının açılması bir oldu amk. dedim asansörün bile ışık hızlısını yapmışlar lan, millette ne devlet var. sonradan anladım ki 1000inci kattaymışım zaten. tekrar bindim bu sefer 500 e bastım. abartmıyorum 2 saat falan sürdü 500 e gelmem. sızıp kalacaktım neredeyse asansörün içinde. ulan bin katlı bina yapmışlar asansöre halat bağlayıp elle indiriyorlar sanki. inerken tekmeyi patlattım kapıya. ‘bi daha bineni gibsinler’ diyerek çağır butonunun üzerine tükürdüm. sonra katı gezmeye başladım. bi ışınlanma odası falan bulsam on numara olurdu. bi odanın üzerinde ‘nasni amrıtşara ümülöb’ yazıyordu aynı benimkinde yazdığı gibi. tersten okudum tabi ki. hemen girdim içeri.
    ···
  8. 8.
    0
    Baktım genç bir kız yatıyor sedyede. Saçı falan açık, solcu Marksist olabilir diye tövbe edip çıktım dışarı. Bi kaç adım sonra, ‘ulan o da insan be’ diyerek girdim tekrar içeri. Sarsarak uyandırdım. Gözlerini yavaşça açtı, beni görünce gözlerinin içi parladı garibin. Kocaman gözleri vardı, ela renkli. Saçları kumral, minyon tipli, şirin bir kızdı. ‘kurtar beni buradan’ dedi ağlayarak. ‘tamam’ dedim. Kafasının üzerindeki kameralı çubuğu ağzımla tutup çektim ve makineleri yaktım yine. Sonra aklıma geldi elimle de çekebileceğim. Boşuna çarptırdık kendimizi amk. Kız kalkıp ‘arkanı dön giyineyim’ dedi. ‘tamam bacım’ diyerek döndüm arkamı. Giyindiği zaman omzuma dokundu ve ‘hadi gidelim. 370inci katta ışınlanma odası var.’ Dedi. ‘nereden biliyorsunuz?’ dedim. ‘bi kaç kere daha kaçma denemem olmuştu’ dedi. ‘isminiz neydi acaba?’ diye sordum. ‘berk’ dedi. ‘berk mi?? Benim de berk?’ diye şaşkınlıkla sordum. ‘biliyorum, yalnızca berk ismindeki insanları kaçırıyorlar.’ Dedi.
    ‘e siz bayansınız, berk erkek ismi değil miydi?’ dedim yine şaşkınlıkla. ‘benim babam bu konularla çok ilgili, deneme amaçlı ismimi berk koymuş gerizekalı.’ Dedi. ‘vay şerefsiz’ diye ekledim.
    ···
  9. 9.
    0
    Hiç konuşmadan bi müddet yürüdük. ‘siz bana berkullah deyin, karışıklık olmasın’ sözlerimle bozdum sessizliği. Gülümseyip ‘peki berkullah’ dedi. Allah’ım ne kadar tatlı gülümsüyor, aşık oluyorum galiba. ‘ışınlanma odasını bulunca, önce bi pastaneye ışınlanalım arzu ederseniz? Muhallebi yer, bu olayı tartışırız.’ Dedim. ‘şuradan bi kurtulalım da sana bile gideriz.’ Dedi. işte solcu Marksistlerin bu olayını seviyorum arkadaş. Nutkum tutulduğundan dolayı cevap veremedim tabi ki…
    Bir anda ilerden birkaç ışık parıltısı çarptı gözüme. Berk elimi tutup ‘saklanmalıyız berkullah, bizi bulurlarsa yapacakları işkenceleri hayal bile edemezsin’ dedi. Ama duyan kim, ilk defa bi kız elimi tutuyor. Hafızaya atmaya çalışıyorum anı tüm ayrıntılarıyla o an. ilerde lazım olacak. Beni çekiştire çekiştire bi odaya soktu. Büyükçe bir makinenin arkasına geçip çömeldik. Sessizce ‘kıble ne tarafta?’ diye sordum. Suratıma bakıp ‘ne kıblesi be salak’ diye çıkıştı. Erkek olsa kafayı koymuştum bu lafın üstüne ama işte benim de cinsel ihtiyaçlarım var yarabbim affet diyerek sustum. Adamlar uzaklaştıktan sonra çıktık odadan.
    ···
  10. 10.
    0
    Biraz daha yürüdükten sonra geldik dedi ve saçlarının arasından çıkardığı bir tokayla kilitli kapıyı açtı. ‘tokaya bak amk, uzayda bile her derde deva’ dedim içimden. içerisi çok soğuktu. Yine odanın çevresi makinelerle çevriliydi. Ortada da yuvarlak, parlak bir tavan ve üstünde ışınlanma cihazı olduğunu tahmin ettiğim şey vardı. ‘ikimiz aynı anda gidemeyiz berkullah, önce sen git’ dedi berk. ‘rica ediyorum, bayanlar önden.’ Dedim. Böyle kibarlık yapıyorum ki sonra versin diye. ‘olmaz, ben ayarlamalar yapacağım, sen bilmezsin.’ Dedi. ‘2 ay bilgisayar kursuna gitmiştim zamanında.’ Diyerek, sol omzumun üstünden artist gülüşü attım. ‘geç şuraya uzatma’ dedi. Dominant kadın da başka oluyor be. ‘tamam’ diyerek yuvarlak tabanın üzerine çıktım. Sağ taraftaki makineye gidip, google earth benzeri bir program çalıştırdı. Birkaç ayar yaptı, bana dönerek; ‘hazır mısın?’ diye sordu. Tam hazırım diyeceğim sırada, bu kadar çabuk pes etmeme düşüncesiyle atladım platformdan. ‘hangi düğmeye basacağımı söyle, ilk sen git.’ Dedim. ‘ya saçmalama berkullah’ dedi. Kaşlarımı çatarak ne kadar ciddi olduğumu belli ettim. Allahım resmen bir vajina sahibesiyle diyalog halindeydim. ‘peki tamam’ dedi. Ve platforma çıktı. ‘üzerinde S yazan butona basacaksın. Ben gittikten sonra da A’ya basıp platforma çıkacaksın’ dedi. ‘tamam anladım, iyi yolculuklar’ diyerek gülümsedim ve S’ye bastım. Yukarıdan gelen bir ışın demeti bir anda yok etti berk’i. Hemen A’ya basıp platforma çıktım.
    ···
  11. 11.
    0
    Ekranda 3’ten geriye sayım vardı. 3…2…1… gözlerimi kapattım. Bir müddet sonra açtım, aynı yerdeyim. Ekrana baktım ‘yeterli bakiyeniz kalmamıştır.’ Yazıyor. Hayda bu ne lan şimdi? Kontör mü alacağız şimdi bu makineye. Berk de gitti, kaldın mı dımdızlak elin mikitop gezegeninde…
    En iyisi başka katlarda başka insanlar aramak diye düşünüp merdivenlere doğru yöneldim. Baktım asansör orada boynu bükük bakıyor bana. Yemin ettim, nah binerim. Merdivenler de yanarlı dönerli, asansörü kullanan yok diye buraya önem vermişler demek ki. Neyse allah’tan kalabalık değil ortalık. Öğle paydosu mu verdi millet acaba diye geçirdim içimden. Saat de belli olmuyor ki sürekli aydınlık içerisi. Zaman algımı yitirdim yarabbim yardım et diye dualar eşliğinde merdivenlerden inerken köşede bi dal sigara gördüm. Eğilip aldım, markasına baktım viceroy amk. Ama ben diyordum hep, bu sigaranın isminde bi uzaylı havası var diye, dalga geçiyorlardı. Aldım attım hemen kulak arkasına. Bi yerden ateş bulursam on numara olacaktı. Bi kat daha aşağı indim karşıma bi anda bir köpek çıktı. Kediye de benziyordu tipi biraz. Ben de hiç korkmam itten. ‘hoşt lan dıbına koduğum’ diye tekmeyi savurmamla gözlerimin kararması bir oldu. Gözleri bi açtım yerdeyim. Etrafa baktım kimse yok. huur çocuğu köpek ne yaptı, büyü mü yaptı amk diye söylenerek kalktım. Üstümü başımı kontrol ettim, bi baktım sigara yok. Sigarayı almış bin kurusu.
    ···
  12. 12.
    0
    ‘inşallah bi daha çıkar karşıma da balıkesirin çılgın eşekleri videosunu canlandırırım onun üzerinde’ dedim içimden. Daha sonra bi kaç kat daha aşağı inip, kimsenin olmadığını hissettiğim bir koridorda yürümeye başladım. insan araştırma bölümünü arıyordum. Baktım ilerde ışınlanma odası var. Hemen koşup girdim içeri. Ortalık karanlıktı, elektrik kutusunu bulup şalterleri kaldırdım. Bilgisayarlar açılmaya başladı, baktım Windows 98 kullanıyorlar amk. Şok geçirdim. Baktım bi de şifreli çıktı amk. ‘mikitop’ yazdım olmadı, ‘potikim’ yazdım olmadı, ‘12345’ yazdım olmadı. Pes ettim. Daha ne kadar karıştırabilirdim ki? Işınlanma odasından çıkıp insan araştırma odasını aramaya devam ettim.

    --- 1. Bölümün Sonu ---
    ···
  13. 13.
    0
    rizörvıd amk feyk de olsa sardı
    ···
  14. 14.
    0
    eee amk
    ···
  15. 15.
    0
    anlat panpa
    ···
  16. 16.
    0
    reserved
    ···
  17. 17.
    0
    adam çok ince dokunduruyor beyler, satır aralarını incelerseniz fena mesajlar var
    ···
  18. 18.
    0
    lan okuyan binler arada yorum girin, bu adam benzinle çalışmıyor laaaaannnnn
    ···
  19. 19.
    0
    Kafamı hafif kaldırıp dilimle kameranın ucuna hafifçe dokundum. Elektrikli çakmaklar vardı bi zamanlar, onların gücünde bi elektrik çarptı dilime. Ananıskm diye kafamı sedyeye vurdum. Ama daha fazla dayanacak halim yoktu, buradan kurtulmalıydım. Tüm cesaretimi toplayıp kafamı kaldırdığım gibi aleti ısırıp çektim. Arka tarafı hafif kopunca, ciyuv ciyuv vurang vurang şeklinde sesler eşliğinde ortalık rengarenk ışıklara büründü. Etrafımdaki makinelerden dumanlar çıkmaya başladı. Teker teker ekranları kapandı ve bileklerimdeki görünmez korumalar da devre dışı kaldı.
    ···
  20. 20.
    0
    şimdi bu şakirt gezegeni fetheder beyler, demedi demeyin
    ···