cemaat i gözlemledim ve

bu gözlemlerim sonucu anladığım kadarıyla onları anlatacağım, yerlerinizi alın.

http://inci.sozlukspot.co...emledim-ve/@littlebignopa

şu an metni google dökümanı olarak yazıyorum, bitirdiğimde de parça parça buraya koyacağım

Cemaat. Kendilerine “Hizmet” diyorlar. Hizmet ediyorlar, sözde Allah’ın yolunda. Beyin yıkıyorlar, insanları sorgulamamaya programlıyorlar, alt seviye okullarında, dershanelerinde eğitim verip paraları kapış kapış zütürüyorlar, saf ve yardıma muhtaç insanları kendi saflarına katıyorlar, sözde Allah’ın yolunda gidiyorlar. Yalan ve düzenbazlıklarla, ülkemizin gerçek anlamda akıllanmamasını isteyen devletlerin yardımlarıyla geliştiler. Onların okullarından birinde okudum ben, bu konuları anlattığım arkadaşlarımın sayısı bir elin parmaklarının sayısını geçmez eminim. Neden mi başka kimseye anlatmadım? Dışlanmaktan korktum sanırım, öcü gibi görülmekten. Her neyse devam edelim. Bu adamlar kendi içlerinde garip bir yapıya bürünmüş halde kendilerini devam ettiriyorlar. Parçalara ayrıldıklarını düşünüyorum. Aşağıda yazacaklarım tamamen gözlemlerim sonucu ortaya çıkmıştır. Hatalı bilgiler, genellemeler barındırabilirler.

Yönetim kademesi: Beyin denebilecek insanlar, bunların içinde de en üstte olan kişiler (Feto ve tayfası) büyük ihtimalle her şeyi bilirler, sistemi onlar kurmuşlardır, ana kararları onlar verirler ama yine de sülük gibi hayatlarını emdikleri diğer parçalar olmadan bir hiçtirler.

Para ve güç için katılanlar: Ne olup bittiğini bilirler. Cemaatin aslında ne kadar iğrenç bir yapılaşma olduğunu da tabiki de, gerçi kendileride iğrenç mahlukatlar oldukları için sorun yaratmaz bu durum. Kendi çıkarları için bu yapının içerisine girmişlerdir ve cemaatin desteğini almak için onlara yardım ederler. Kısaca ruhlarını satan rezillerden oluşurlar. Daha fazla güç, daha fazla para için yapılmayacak şey yoktur diyenlerdendir bu insanlar. Rte cemaatin ağzına sıçsa taraf değiştirecek potansiyelleri vardır.

Din ile kandırılmışlar: Cemaatin gerçekten din uğruna, insanlık uğruna bir şeyler yaptığını zannederler. Gençliklerinde ya da küçüklüklerinde girmişlerdir bu yapıya. Bir daha da çıkamamışlardır. Beyinleri yıkanmış ve sorgulama yeteneklerini kaybetmiş insanlardan oluşurlar. O kadar çok yalan söylenmiştir ki kendilerine, dünyaya onların pempe camlı gözlüklüklerinden bakarsak biz bile doğru şeyi yaptıklarını zannedebiliriz. Bu insanların cemaatin içerisinde olması kesinlikle onların hatası değildir, iyiliğin ve kötülüğün savaşında onlara yeterli desteği verip ufuklarını açamamış bizlerin ve büyüklerimizin hatasıdır. Cemaat içerisinde durumlarına en çok üzüldüğüm insanlardır bunlar ayrıca. Keşke elimde yeterli kuvvet olsaydı da cımbızla kıymık çekermiş gibi hepsini bu iğrenç yapılaşmadan kurtarabilseydim, ama yok.

Cemaat iğrenç bir yapılaşmadır. Bulabildikleri her fırsatta seni kendi içlerine çekmeye çalışan saf ve ruhunu satmış insanlardan oluşur. Bir çeşit kare deliktir, sen ne olup bittiğini ona yaklaşmadan yada gözlemlemeden anlayamazsın ama dikkatli olman gerekir çünkü sen ona yaklaştıkça düşüncelerini değiştirmeye çalışır ve sen ne kadar yaklaşırsan, bir kara deliğin çekim kuvveti gibi bu da güçlenir. Yeterince güçlü olanlar eninde sonunda kendi düşüncelerini ve kişiliğini koruyabilir ve kara deliğin dışına çıkarlar ama yine de pgibolojik olarak zarar görebilirler, aynen benim gibi. (Asosyallik ve insanların benim düşüncelerimi anlayamayacağından korkmam sonucu içe kapanık olmam) En kötüsü de sen değiştiğini bile fark etmezsin.

Din kısmına biraz daha yaklaşırsak. Bu adamlar dindar falan değil arkadaş, bunlar müslümansa ben ateistim, açıkça yazıyorum buraya. Her fırsatta Allah’ın adını ağızlarına alırlar ama her türlü pislik bunların başının altından çıkar. Benim anneannem dindar bir kadındır, cemaatten nefret eder, pislikler der. Babam bayram namazından bayram namazına gider ama fetoyu televizyonda gördüğünde şu şerefsiz ölse de ülke az da olsa kurtulsa dediğini asla unutamam. Annem de az çok dindardır. Ben ise gerek bu şerefsizlere sinir olmam, gerek kendimi din konusunda biraz da olsa bilinçlendirmem ve bunların din adı altında yaptıklarının dinle uzaktan yakından alakasının olmadığını bilmem nedeniyle bu okula geldiğim günden sonra neredeyse ateist oldum diyebilirim.

@12 kesinlikle haklısın

Kızlarla erkekleri ayırmaya bayılırlar, kızlara farklı türde canlı, erkeklere farklı türde canlı muamelesi gösterirler. Onlara göre din budur. insanlar Kur'an-ı Kerim’de yazıldığı gibi eşit değildir ve kız-erkek / bayan-bay diye ayrılırlar ve buna göre davranılması gerekir. Sınıfların sınıf öğretmeni dışında kız erkek olarak ayrı ayrı rehberlik öğretmenleri vardır ve bu öğretmenler öğrencileri kendi çaplarında cemaatle yakınlaştırmaya, cemaatin kurallarına uydurtmaya çalışırlar. Bir sınıfın öğrencilerinin kızlı erkekli oturduğunu gören öğretmen sınıf düzenini müdür yardımcısına veya müdüre şikayet edip, öğrencilerin ders düzenini bozması bahanesiyle oturma planı düzenlenmesini sağlayabilir. Burada devreye giren sınıf öğretmeni kızlarla erkeklerin ayrı ayrı oturtulduğu bir sınıf oturma planı yapabilir.

Eğer bu oturma planına uyulmazsa müdür yardımcısı her sabah sınıfınızın önüne gelip asık suratıyla moralinizi bozmak için elinden geleni ardına koymayabilir, okulun kıyafet yönetmeliğinden söz ederek kapşonlularınızı toplayabilir.

Aklı dinle çok fazla oyulmuş ve insan sevgisinden mahrum bayan öğretmenler “erkek” çocuklara “baylar”, bay öğretmenler de kız çocuklara “bayanlar” diyerek çocukluğunuzu ve gençliğinizi domine edip öyle bir şeyin olmadığına inanmanızı sağlayabilir. Bu insanların içinde çocuk yoktur, olanlar da zaten ruhsuzdur.

@20 kendimi kaptırmadım diye düşünerek zaten kaptırmışsın işte. sende para ve güç için cemaatin içerisinde olanların alt dalı "çıkarları için cemaatin içerisinde olanlardansın", ruhunu sattın demiyorum ama iyi tak yemişsin ne diyeyim

@22 birinin bunu soracağını biliyordum. ben çok varklıklı bir ailenin çocuğu değilim ama babam ve annem az da olsa eğitimin önemli olduğunu düşünmüş olmalı ki beni devlet okuluna göndermeye sıcak bakmamışlar, bulunduğum yerde ben cemaatin okuluna babam tarafından zorla transfer edilene kadar sadece bir özel okul vardı ve bu okulda da hepimizin bildiği şımarık veledi zinalar yetişmekteydi. babam da bunların benimle olan sorunlarından bıkmış olacak ki beni zorla bu okula gönderdi, 7. sınıftan 11. sınıfa kadar burada okudum, daha sonrasını özel hayatıma girdiği için açıklayamam.

ilk başta saf bir çocuktum tabi ki de ama bunların yaptığı her türlü programdan vesaireden korkardım sınıf arkadaşlarım oralara giderken gitmezdim. zaten bu yüzden biraz asosyal oldum. 10. sınıfta biraz da olsa kendimi bilinçlendirmiş bir birey olarak ulan bunlar ne tak yiyorlar diyerek yaptıkları programlara, sohbetlere, pizza yemelere, sinemaya gitmelere, sınıf erkekleriyle bowling bilardo gezilerine, @20'nin dediği gibi halı saha maçlarına falan da gittim. bir sürü öğretmenle sohbet ettim. bir çoğu benim aslında cemaatten olmadığımı biliyordu ve az çok hoşgörülü davranıyordu. onlardan bilgiler edindim, sınıftaki erkeklerle ve rehberlik öğretmenimizle gece misafirhanede kalmaya gittiğimde onlar namaz kılarken ben sınıfta oturup uzaklara bakarak müzik dinledim. ne biçim insanlar dedim. al işte böyle gözlemledim, inanmıyorsan hadi gibtir git başlıktan o zaman.

eğer sizin yaşadığınız yerde gerçekten iyi olan bir yapılaşma, devlet kurumu, insanlara içten yardım eden bir yapılaşma bunları sağlasaydı sen o cemaatle o kadar yakın olacak mıydın? bizim sorunumuzda bu işte, bizden öncekiler taşın üstüne taş koyup halkı sevmemişler, sevmiş gibi davranmamışlar. onların boş bıraktığı yeri de bu şerefsizler doldurmuş. suç senin değil, seni bu duruma düşüren halkımızın büyükleri

Okulda (kızların olayı hakkında hiç bir fikrim yok) erkek öğrenciler öğretmenlerle birlikte namaz kılarlar, her cuma hadi camiye der camiye giderler. Aslında bir çoğu namaz kılmanın gerçek anldıbını bile bilmez, kendilerine öğretilen arapça cümleleri tekrar eder, caminin anldıbını bilmez, büyükleri oraya zütürüyor diye gider sadece. Kutsal kitabımızda söylenen şeylere kulak asmaz, abazalık yapar(hemde az buz değil), güçsüzle dalga geçer, gidenin arkasından konuşur, yalan söyler. Sınıfta iddia kuponu yapar, karı kız muhabbeti bitmez ama anldıbını bile bilmediği ezan okunurken herhangi bir şekilde küfredersen sana ezan okunurken küfür edilir mi der. Sen onlar gibi göstermelik namaz kılmıyorsun, hiçbir cuma onlarla camiye gelmiyorsun diye ateist diye dalga bile geçebilirler ama “Allah’ın kulunun ateist mi müslüman mı olduğuna Allah karar verir, senin yaptığın da Allah’a şirk koşmak denir” dediğinde mal gibi kalırlar.

daha sonra devam edeceğim, bu günlük bu kadar yeter

yurtlarında konaklayan ve okullarında okuyan kişilerin hemen hemen hiçbiri, bazılarının sandığı gibi dinini ve insanları seven, belirli bir ahlaki düzeye ulaşmış bireyler değillerdir. ailelerinden gelmesi gereken gerçek ahlaki eğitimi alamamış(hiç bir aile mükemmel değildir) ve kendini zeki bir tak zanneden bu tipler her türlü ahlaksızlığı, terbiyesizliği, hor görmeyi sergilerler. ihtiyaçları olduğunda dini bir kıyafet gibi üstlerine giyer, olmadığında ise o kıyafeti çıkartır üstüne basarlar.

eğer bir cemaat okuluna giderseniz etrafta süs olsun diye asılı bir sürü atasözü bulabilirsiniz. okul içerisindeki duvarlarda ülkemize laikliği benimsetmeye çalışmış ve modernleşip gelişmemizi istemiş olan mustafa kemal atatürk'ün fotoğraflarını gördüğünüzde ilk başta normal karşılarsınız. daha sonra ise bu kurumların aslında din yoluyla beyin yıkayıp insanları cehalete gömen bir yapıda olduğunu anlayabilirseniz o fotoğraflar bir daha aklınıza geldiğinde nasıl bir ironinin yaşandığını anlayabilirsiniz.

duvarlarda asılı duran "100 yıl sonrası için eğit", "10 yıl sonrası için eğit" tarzı afişler ise adamların çalışma prensiplerini tam olarak göz önüne serebilir. komik olan şeyse onların sizi çağdaş bir toplum için eğittiğini düşünmenizi istemeleridir. büyük ihtimalle bu okullara gönderilen ve cemaatle hiç bir bağlantısı yakınlığı olmayan çocukların ailelerini bu yöntemle kandırmaktadırlar.

başka bir gülsek mi ağlasak mı durumu da şudur:

bu kurumlar her ne kadar uzaktan bakıldığında çağdaş, modern ve aklı başında gibi gözükebilse bile (ki adam akıllı bakarsanız gerçeği görürsünüz) işin aslı böyle değildir. gelecek için çocuğunuzu eğitiyoruz dediklerinde aslında dedikleri şey "kendi dünya görüşümüze göre çocuğunuzun beynini yıkayıp bizim gibi yaşamaya programlayacağız, belki ileride badem bıyıklıların safına katılır, biz de onun ruhunu sömürmeye oradan devam ederiz"dir. dini ve diğer iyi şeyleri yüzlerine maske gibi geçirmiş bu pisliklerin yaptıkları tek şey soygulamamayı, düşünmemeyi ve bir fikir öne sürmemeyi beyinlerinize sokmaktır. bu okullardan mezun olan insanlar(istisnalar olabilir) modern topluma bir göz atarsak "bir gibe yaramayan" ve yaratıcı olamayan monoton salaklardan başka bir şey olmayacaklardır. ne arkadaşlarıyla adam akıllı vakit geçirmeyi, ne de kızlı erkekli rahatça oturmayı becerirler. onlar kendi çaplarında arkadaşları arasında popüler olabilirler ama çağdaş yaşam düzeninde bir hiçtirler. bu okullarda okurken tanıştığım ve potansiyeli olan bir çok arkadaşımın şimdi böyle insanlar olduğunu, ileride böyle insanlar olacağını biliyorum. onlar için üzülüyorum ama ne yazık ki yapabileceğim bir şey yok, belki gelecekteki çocukları kurtarmaya çalışmak dışında.