Beyler, devam edeyim mi

Tamam, devam edeceğim beyler... Yazıyorum

Beyler sigara içiyorum arkadaşla devami geliyo

Alo, Murat kanka buluşmamız lazım.

Ben de onun için se arayacaktım. Abiye gel, seni bekliyoruz.

Abiye gel demesi kolay, mesafe uzak, yol param yok aq. Ben de başladım koşmaya. Abinin eve vardım. Kapı açıldı, Murat belirdi. Gel kanka, dedi. içerdeAbi ve Murat vardı, başka kimse yoktu.
Abi yanına oturmamı söyledi. işin tuhafı, ben bu abi dediğim adamın tam ismini bilmiyor olmamdı. Meraktan sordum ismini. Abi, biz seninle tam olarak tanışamadık, ismin ne?

Bana abi demen yeterli
cevabını verdi.

Televizyon izlemek ister misin? dedi abi.
ben de olur, dedim. Televizyonu açtı ve görüntüler karşısında şok oldum. Televizyonda, daha doğrusu o gece, çekyatın altında olan bölmede yaşadığım o olayın görüntüleri vardı.

izlemeye devam et dedi, abi.

Görüntülerimi görünce bir garip oldum. Yemin sırasından sonra bana bir tütün veriyorlardı. Ben burayı hatırlamıyordum. Ben, tütünü içime çektikçe kendimi kaybedip, sağa sola sallanmışım. Sonra kar maskeli iki adam kıyafetlerini çıkarıp üzerime geliyordu. Önce kıyafetlerimi çıkardılar, sonra kendi kıyafetlerini, pantolonlarını çıkarıyorlardı. Ben, tütünün etkisiyle üzerlerine atlıyor, her istediklerini yapıyordum. Görüntüler midemi bulandırmıştım ve oracıkta kustum, cebimde bulunan samsung ace telefonumu televizyona fırlatıp yayını durdurdum...

Eğer bize yardımcı olursan, biz de sana yardımcı oluruz. istersen şimdi evine git, biraz düşün. Murat seni evine bırakır.
Ben, ağlayarak evden çıktım ve Murat' a küfür ede ede arabaya bindim...

Senin her şeyden haberin vardı değil mi aq! Nasıl dostsun lan sen huur çocuğu! giberim dininizi de cemaatinizi de sohbetinizi de. diye sert çıkıştım Murat' a.
Murat, arabayı kenara çekti, belinden bi tabanca çıkarıp başıma doğrulttu
Sözlerine dikkat et, yemini unutma, dedi.
Yemini de seni de giberim, dedim. Çok öfkeliydim, her şey bitmişti aq. Kasetim onların elinde, hiç ir gib değildim artık. Murat, arabayı tekrar çalıştırdı ve yola drvam ettik. Yolda çevirme gördüm ve Murat' a al işte, şimdi ne tak yiyeceksin? diye, sordum.
Murat, ketun bir şekilde arabayı sürmeye devam etti, çevirmeye takılmadı. Polisler de arkamızdan gelmedi.
Olay sandığımdan da derindi.
Murat beni eve bıraktı ve bir zarf verdi. Zarf mühürlüydü. Ben gidince aç, dedi.
Murat gitti, ben de eve geçtim. Mutfakta Annemin yaptığı un çorbasından bir kepçe koydum kaseye, ekmeğimi banıp yemeye başladım bir yandan da zarfa bakındım

Zarfın içinde adres yazılıydı. Bir gün bekleyip öyle gitmeyi düşündüm. Birden telefon çaldı, arayan Cansu idi. Hiç konuşacak havamda olmadığım için kapattım telefonu, yatağıma geçip uyudum. Sabah 8 gibi uyanıp, verilen adrese gittim. Adres, boş, eski bir binayı gösteriyordu. içeri girdim, yaşlı bir amca, elinde peçete bana mendil itelemeye çalıştı. Ben de mendilleri elimin tersiyle ittim, amca birden bana bıçak çekti ve dedi kiÖğreneceksin, benimle gel evlat...

Amca, beni binanın arka bölgesinde bulunan ormanlık alana zütürdü. Burada benim yaşlarda ya da birkaç yaş büyük çocuklar atış talimi yapıyor, yerlerde sürünüyor, tekwandoo tarzı dövüş sporlarıyla uğraşıyordu