-
1.
0huruç sistemi
-
2.
0CEM SOMELTümünü Göster
Ozet
Kapitalizm biriken sermayeyi mekanda dengesiz dagitmaktadir. Dunya sisteminde
merkez cevre seklindeki ayrismanm sebebi budur. Cevre toplumunun merkez ulkelerine
kaynak transfer etme mekanizmalarmdan kurtulmasi sistemden hurug etmesine
baglidir. Hurug, otarsi degildir; kendi kaynaklarma dayanan, toplumun ihtiyaglarim
karsilamayi amaglayan, dis iktisad? iliskileri bu amaglara tabi kilan stra-tejidir.
Huruc, esitlikgi bolusum politikasi igerir. Rusya'nm ve Cin'in hurugtan sonra tekrar
dunya sistemine eklemlenmesi sonrasmda hurug giindemden diistii. Kuba, bu
stratejide simdiye kadar basarili oldu. Hurucu basanya ulastirmak, halk igindeki
geliskileri ba§anyla yonetmeye baglidir. Dis tepkileri alt etmenin anahtan budur.
-6
dogudanl mayis-haziran 2008
Gunumuzde gevre ulkelerinin birgogunda
neoliberal d6nu§ume kars. i miicadele buyuk
olgude egemenlerin birer birer uygulamaya
giristigi reformlara karsj direnme ve engelleme
gabalarmdan ibaret kalmaktadir. Her reformdan
ya da donusumden magdur olan kitleler, reformu
engellemeye gahsirken mevcut duzeni savunur
gibi bir gorunurn arz etmektedir. Neoliberal
reformlara karsi durmaya gabalayan toplumsal
hareketlerin gogunun iktidar perspek'tifi ve toplumsal
projesi yoktur. Toplumsal hareketlerde etkili
olan liberal solcularm miimkiin oldugunu iddia
ettikleri baska bir dunyanm nasil kurulacagini
gosteren somut bir projeleri yoktur.
Oysa bundan otuz sene once bagimsizhga
kavusan gevre ulkelerinde toplumsal ve iktisadT
kalkinmayi gergeklestirmek igin dunya-sisteminden
hurug etmek diye ifade edilen bir strateji tartisilmakta
idi.
Gunumuzde hurug stratejisi unutulmu§ gibidir.
Esitlikten ve emekten yana konusan aydmlann
huruca kafa yormamasmi biri mesnetli biri
mesnetsiz iki sebebe baglayabiliriz. Mesnetsiz olan,
bu aydmlarm halk iktidan fikrine isteksiz ve
kuskucu tavirdir. Bu tavir, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler
Birliginin dagildigi ana kadar onu sosyalist
bir toplum olarak goren sosyalist aydmlarm
dagilmamn akabinde travma gegirerek anarsist
egilimlere kapilmasmin sonucudur. Bu aydmlar
sosyal donusum igin devleti ve siyasT iktidan kullanma
fikrine karsi gikarak sivil toplumcu ve mufrit
siyasT liberal kesildi.
Hurug stratejisinin gundemden dii§mesinin ikinci
-ve daha gergekgi- sebebi, kapitalist faaliyetlerin
diinyada ekonomileri bunca birbirine eklemledikten
sonra ulkelerin birer birer hurucunun
yapilabilirligi konusunda duyulan tereddut olabilir.
Bu yazida bu ikinci tereddudii onumuze koyup
kureselle§en dunyada hurucun yapilabilir
olup olmadigmi irdelemeyi amagliyoruz. Bunun
igin once hurug projesini, kuramsal dayanak ve
gerekgelerini ozetlemekte fayda var.
Hurucun geregi
Kapitalist alemde gozlenen biJyuk gelir esitsizliklerinin
ve gelisme dengesizliklerinin bir agiklamasi,
bagimlihk yaklasimmin ve dunya-sistemi
yakla§immm merkez-gevre tahliline dayanmaktadir.
Buna gore sermayedarlarm faaliyetleri,
sermayeyi mekanda dengeli bir sekilde dagitmaz.
Kapitalist uretim ve ticaret faaliyetlerinin
yayildigi cografyada sermaye ve servet bazi mahallerde
temerkuz eder. Temerkuz ettigi yerlerde
uretim,'araglan stoku b'riktikge i§gucunijn verimi
yukselip ferf ba§ma ge<ir artar, Buna mukabil
baska mmtikalarda uretim araglan stoku az ve
iptida? kaldigmda oralarda isgucunun verimi ve
fert basjna gelir diisuk kahr.
Kapitalizmin ideologlarmm geli§tirdigi modernlesme
yaklasimi, sermayenin ve servetin
mekanda dengesiz birikmesini bazi mmtikalarda
insanlarm diger mmtikalardakilere kiyasla daha
galiskan, girisken ve tutumlu -yani 'rasyonel'- olmasi
ile izah eder. Kapitalist dunya sisteminin
bes asirhk tarihini bilenler igin bu izah kendi basma
kifayetsizdir. Sermayedarlarm kapitalizmin
gelismedigi mmtikalarda faaliyette bulunabilmesi
igin burjuva devletlerinin neden sistematik cebir
kullandigmi agiklamamaktadir. Tarihte koylulerin
gesitli yontemlerle topraktan kopanlmasmdan,
buyuk uygar toplumlarm topyekun mustemlekelestirilmesine
kadar sayisiz cebir ornegi, sermaye
birikiminin mmtikadan mmtikaya kar§iliksiz
kaynak transferlerinden yararlandigini dolayli olarak
kamtlatnaktadir. Sermayenin neden bazi
yorelerde birikip digerlerinde birikmedigini buyuk
olgude bu karsiliksiz transferler agiklamaktadir.
Sermayenin ve servetin yogunlastigi yerlerde
de gelir adaletsiz dagilmaktadir. Uretim araglan
stokunun yigildigi mmtikalarda isgucu veriminin
semeresi insanlar arasmda esitge paylasilmamaktadir.
Kapitalist faaliyetlerin gevre mmtikalarmdan
merkez mmtikalanna kaynak transferi,
mahallT smifsal somuru ili§kisinin uzerine bolgelerarasi
ve milletlerarasi somuru iliskilerini eklemektedir.
Kapitalist dunya-sisteminde merkez ekonomileri,
gevre ekonomilerinde kapitalist iktisadT faaliyet
hacmini belirlemektedir. Merkez ekonomilerinin
genisledigi (milIT hasilanm ve sermaye birikiminin
arttigi) donemlerde, gevre ekonomileri
de merkez ulkelerine yaptiklan ihracatm artmamayis-
haziran 2008 dogodan
siyla genislemektedir. Merkez ekonomileri daraldigi
donemlerde gevre ekonomileri de kisilan ihracat
imkanlan sebebiyle daralmaktadir. Bagimliligm
bir yonu budur.
Buna ilaveten, merkez ulke sermayedarlannin
gevre ekonomilerindeki faaliyetleri gevre ekonomilerinin
uretim yap/s/ni da belirlemektedir. Birkag
ornek vermek gerekirse, 16.-19. yuzyillarda
sermayedar tacirlerin faaliyetleri multezimlerin
katkisiyla Bati Anadolu'yu ve Balkanlan tedricen
Avrupa'ya tanmsal ihracat bolgesine donusturdu.
Keza 20. yuzyilm sonunda Turkiye'nin smaT
mamul ihracatgisma donusmesi, merkez Cilke
sirketlerinin smaT iJretimi gevre ulkelerine yayma
egilimi ile baglantilidir.
Kapitalist dijnya-sisteminde gevre ulkelerinden
merkez ulkelerine kaynak transferinin gorunur
ve gorunmez birgok mekanizmasi mevcuttur.
19. yuzyilda mustemlekeci devletler mustemlekelerinden
vergi toplayip bunu kendine transfer
ederdi. Kaynak transfer yontemlerinden baska
biri, kredilerden saglanan faiz gelirlerinin ve yatirimlardan
kazamlan karlarm transferidir.
1994'ten beri Ticaretle Baglantili FikrT Miilkiyet
Haklan Anlasmasi uyannca gevre ulkelerinin
merkez ulkelerindeki bulus ve eser sahiplerine
daha gok lisans ve telif hakki odemeye mecbur
edilmesi de gozle gorunur transfer yontemleri
arasmdadir.
Olkeler arasi ticarette de transferler olmaktadir.
Bu karsiliksiz transferler mal ve nakit hareketlerinde
goriJIebilen bir aktarma degildir; nisp?
fiyatlarm tesekkulu yoluyla olmaktadir. 'Alanm
razi satanm razf oldugu, ithalatla ihracatin degerce
denk oldugu ticarette de kayit disi transferler
oldugu degigib yontemlerle ortaya konmustur
(Somel 2007). Qevre ulkelerinin resmi
istatistiklerde gorunen dis ticaret agiklan, nispT
meta fiyatlan yoluyla bu ulkelerden merkez ulkelerine
yapilan reel kaynak transferlerini gizlemektedir.
Kaldi ki neoliberal donemde gevre ulkelerinin
ihracat rekabetinin bu ulkelerin ticaret
hadlerini aleyhlerine degistirdigi, yani ayni ithalati
yapabilmek igin daha gok ihracat yapmaya
mecbur kaldiklan resmi istatistiklerden dahi okunabilmektedir
(UNCTAD 1996: 148; Ram 2004).
dogudan! mayis-haziran 2008
Qevre toplumlanni bu kaynak transferlerine
razi etmekte gesitli kurumlar etkendir. Bunun basmda
ulus-devlet sistemi gelmektedir. Merkez ulke
devletleri, gevre ulke devleti, gevre toplumunda
isbirlikgi zumreler ve uluslararasi kuruluslar,
elbirligi iginde §irketlerin gereksedigi politikalan
gevre ulkesinde uygulamaktadir. Nitekim giinumiizde
gevre iilkelerinde neoliberal donusumleri
uygulayan burjuva iktidarlan, arkalarma merkez
devletlerini ve dunya-sisteminin uluslararasi
kuruluslanni alarak emekgilere karsi bunlarm
pgibolojik tehdidini kullanmak suretiyle donusume
muhalefeti bastirmaya galismaktadir.
Bagimlilik yazarlan 1970lerde az gelismisligin
yukandaki izahmdan, gevre ulkelerinin sosyal ekonomik
kalkmma igin sistemden hurug etmesi
gerektigi sonucunu gikardi. Hurug her seyden
evvel kapitalist dunya-sisteminin nufuz alanmdan,
yani merkez ulkelerinin kapitalist uretim ve
ticaret faaliyetlerinin tesir sahasmdan gikmak
anlamma geliyordu.
Semir Emin hurucu, gevre ulkesinde devletin
iktisadT kararlarmi toplumun ihtiyag ve onceliklerine
gore vermesi olarak tarif eder (Amin 1984;
1985: 108). Qevre ulkesi iki segenekten birini
segmek durumundadir. Ya kapitalist dunya-ekonomisiyle
butunlesmeye devam edecektir. Bu
durumda ekonomide neyin iiretilip neyin uretilmeyecegini
kapitalist dunya-ekonomisinin mukayeseli
ustunlukler, karlihk ve kaynaklarm dunyada
etkin kullanimi mantigi belirleyecektir. Ya da
iktisat politikalan halkm onceliklerine ve tercihlerine
gore tasarlanacaktir.
Kar mantigjna tabi olmayan kaynak tahsisi
demek, devletin sirketlerin piyasalardaki faaliyetine
mudahale etmesi demektir. Bu mudahale,
segici (ayinmci) politikalar seklinde ortaya gikar.
Ornegin ithalatta segici politika, ithal edilecek
metalann ve hizmetlerin ne olduguna ve miktarlarina
karar vermek; ve bu karari gergeklestirecek
gumrCik vergileri ve miktar tahditleri uygulamak
demektir. Ornegin uluslararasi sermaye
hareketlerinde segicilik, hem buhranlara yol
agan hem de ulkede yaratilan servetin disanya
kacmasma meydan veren portfoy yatirimi, kisa
vadeli banka kredisi ve mevduat transfer! gibi
muameleleri kisitlamak veya yasaklamak demektir.
Yabanci sirketlerin dogrudan yatinmlarinda
segicilik, bunlarm ancak ekonominin (teknoloji
transfer! vs. agismdan) gereksedigi sektorlerde
yatirim yapmasma izin vermek; yabanci yatinmm
faaliyetinin ekonomiye zarar vermesini 6nleyecek
sekilde denetlemek; gereksenmeyen
yabanci yatinma ruhsat vermemek anlamma gelir.
Huruc otarsi, kendi iginde kapanma degildir.
Kendi kaynaklarma daha gok dayanmak ve kaynak
tahsisini toplumun ihtiyaglarma gore yapmaktir. -
3.
0Huruc eden ulkenin ihracata dayanan buyumeTümünü Göster
stratejisi uygulamasma nispetle daha az
dis ticaret yapacagi, di§ kredi kullanmakta daha
kontrollu davranacagi, yabanci sermaye yatinmma
izin vermekte daha dikkatli olacagi agibardir.
Ama enerji kaynaklan yetmeyen, kendini
besleyecek tanmi olmayan, teknoloji ithal etmek
zorunda olan ekonominin ithalat yapmasi ve bunun
igin ihracat yapmasi kagmilmazdir. Sonugta
hurug ekonomiyi di§ iktisadT iliskilere tabi kilmaya
son verip dis iktisadT iliskileri toplumun ihtiyaglarma
tabi kilmaktir.
Hurug kapitalizmin urettigi toplumsal esitsizlikleri
gidermeyi ve toplumun ihtiyaglarma oncelik
vermeyi amagladigma gore boliisumsel bir
boyutu da vardir. Yani hurug ulusalci bir proje
degildir; halkgi bir projedir. Semir Emin, 1980lerde
gevre ulkelerinde nufusun ekseriyetinin koyliJ
oldugunu goz onunde bulundurarak hurug eden
ulkede mill? hasilayi koyluler ve kentliler arasmda
fert basma geliri esitleyecek sekilde dagitacak
politikalan ana hatlanyla tasvir etti. Tarimsal
urun ve smaT mamul fiyatlan bu hedefe gore
belirlenecektir. Bu suretle koyden kente gog baskisi
kalkacaktir. Emin isgiiciinun tam istihdammi
da ongormekte idi. BiJtun bu politikalartopragm,
buyuk fabrikalarm ve kilit sektorlerin kamulastirilmasmi
gerektirmektedir (Amin 1984: 226).
Hurucun esitlikgi smifsal niteligi ideolojik yonunu
isaret etmektedir. Semir Emin 1980lerde
hurucun sosyalizm demek olmadigmi, ancak hurug
eden ulkede duzenin sosyalizme evrilebilecegini
belirtmisti. Hurug eden toplum kapitalist
medeniyet anlayisma aykin bir yorungeye girer.
Her yurttasm temel ihtiyaglarmi teminat altina
alma politikasi ile satin alma gucu olanlara dunyada
kapitalist sanayinin sundugu bijtun cesitleriyle
tuketim imkanlarmi sunma politikasi bagdasmaz.
Demektir ki hurug kapitalizmin tuketim
kulturune karsi da bir mucadele igerir.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Biriigi
1920lerden itibaren, Qin Halk Cumhuriyeti
1949'dan itibaren uzun sure kapitalist ulkelerle ticaret
yapmakla beraber kapitalist diinya-sisteminin
haricinde kaldi. Bunlar buyuk gapta hurug 6rnekleri
idi. ithal ikameci sanayilesme stratejisinin
birgok gevre ulkesinde 1945-1980 arasmda 35
sene uygulanabilmesi (35 yil bu gevre iilke burjuvalarmm
ulusal kalkinma projesini benimsemesi)
sosyalist ideolojinin kapitalist alemde nufuzunu
ve emekgilerin siyasT agirhgini kullanmasi
sayesinde oldu. Bu 35 yil sermayedarlar agisindan
emekgilere taviz verme ve emekgilerle
uzlasma donemi idi. 1980lerden itibaren ilk hurug
etmis toplumlar smifsiz toplum insa etme
iddiasmdan vazgegip dunya-sistemine tekrar eklemlenmeye
baslaymca, e§itlikgi toplumcu siyasi
hareketler bu darbenin yarattigi maneviyat bozuklugu
iginde hurucu gundemlerinden gikardi.
Sermayedarlarm krizi sona erdi.
Qevre ulkelerinde ithal ikameci sanayilesmeye
merkez iilke devletlerinin ve bunlarm kalkinma
iktisatgilarmin tahammul etmesinden, hatta
destekler gorunmesinden bazilan ithal ikameci
sanayilesmenin dunya-ekonomisinin evriminde
bir asama (veya regulasyon tarzi) oldugu sonucunu
gikarmaktadir. Oysa ki zaman iginde kapitalizmin
i§leyi§inde gorulen gesitliligin (bolusurn
politikalarmda, uretim organizasyonunda, teknolojide
gorulen degigibliklerin) ilk ve asl? sebebi
smif mucadelesidir. Smif mucadelesinin ise asamalari
yoktur.1
1 20. yuzyilda SSCB'nin ve Qin Halk Cumhuriyetinin tarihi, a?amaci ve tek yonde ilerleyen tarih anlayi§ma kar§i en buyuk
kamtlar arasmdadir.
mayis-haziran 2008 dogudao
Hurucun yapilabilirligi
Hurug gunumuzde gevre ulkelerinde anlamli
bir proje olabilir mi? 1980lerden bu yana kureseliesme
soyleminin vaat ettiginin hilafma, dunya
toplumlan daha mutecanis hale gelmemektedir.
Sermayenin ulkeler arasi hareketliligi artarken
isgucuniJn ulkeler arasi goguniin engellenmesi,
ulkeler arasmda kaynak transferini ve sermayenin
dunya isgilerinin mesaisinden daha buyiik
katma deger suzmesini kolaylastirmaktadir. Afrika'da,
Latin Amerika'da, Orta Dogu'da, Orta ve
GiJney Asya'da, Dogu Avrupa'da birgok gevre tilkesi
yiiksek gelirli OECD ulkelerine nispetle fert
basma ortalama gelir olgiisuyle (ve baska olgulerle)
yoksullasmakta, toplumsal olarak gozulmektedir.
Gerek merkez gerek gevre ulkelerinde
istihdamin esneklestirilmesi, sosyal giivenlik sistemlerinin
tasfiyesi ve vergi reformlan mulk geliri
sahiplerinin (kar, faiz, kira ve yuksek tahsil
ranti kazananlarm) millf hasiladaki paymi emekgi
kitleler aleyhine artirmaktadir. Cevre ulkelerinde
egemen smiflarla merkez ulkelerindeki egemen
similar neoliberal projeyi uygulamakta isbirligi
ederek butunlegib bir toplumsal guce donusmektedir.
Gunumuzde dunya-ekonomisinden hurug etmemekle
beraber segici politikalar uygulayan
gevre ulke devletleri mevcuttur. Cin, Malezya, §ili,
Brezilya ulkelerine finansal sermayenin girisini
gikismi zaman zaman ge§itli olgiilerde kontrol
etmekte veya etmi§tir. Venezuela petrol, Bolivya
igme suyu sektorlerinde yabanci §irketlerin faaliyetine
mudahale etmi§tir. Qin ve Malezya'daki
uygulamalar bu ulkelerdeki burjuva smiflarmin
dunya-ekonomisine, doviz buhranlarma yakalanmadan
istikrarli bir sekilde eklemlenme arzusunu
gostermektedir. Bunlann politikalarl halkgi
bir kalkmma stratejisinin ogesi degildir. Nitekim
kurumsalci burjuva iktisatgilan (mesela Chang
ve Grabel 2005) da bu politikalarl ulusalci bir
perspektifle tavsiye etmektedir.2 Brezilya, Bolivya
ve Venezuela'da gozlenen ise az gok halkgi
olan hukumetlerin emekgilerin oy destegine dayanarak
di§ dunya He iktisad? ili§kileri halkm gikarlarma
gore duzenlemeye yonelik te§ebbuslerdir.
Te§ebbusler, emekgi halkm orgutlii ve demokratik
denetimi altmda yapilmadigmdan bu
hukumetler politikalarmda yalpalamaktadir.
Herhangi bir gevre ulkesinde burjuva smifmin
onderligi bir yana, burjuva smifmin destegi ile bile
hurug tasavvur etmek mumkiin degildir. Hurug,
diinya-sisteminin magduru emekgi kitlelerin
sorunlarma gozumdur. Huruc ancak halkm kendi
kaderine el koydugu bir siyas? yapida gergekle
§ebilir. Bu agidan Afganistan'daki Taliban rejimini,
Kore Demokratik Halk Cumhuriyetini ve
Demokratik Kambogya'yi (1975-1979 Kizil Kmer
rejimini) hurug ornegi olarak gormek caiz degildir.
Bunlar dogmaci otarsi projeleri uygulayan
rejimlerdir. Ote yandan dunya-sisteminin etkilerine
direnerek, kaynaklarmi halkmm ihtiyaglarma
gore tahsis etmeyi uzun sure basarmi? gorunen
bir ulke vardir. Bu Kuba'dir. ABD'nin kati iktisad?
ambargosuna, ABD'nin ve AB'nin siyasf provokasyonlarma
ve uluslararasi alanda yaptiklan
her turlii baskiya ragmen; cograft konumunun ve
kugiik boyutlarmin verdigi zaaflara ragmen Kiiba
Komunist Partisinin iktidarda kalarak sebatla e-
§itlikgi, toplumsal ve iktisadT politikalar uygulamasi,
bu iilkede devletle halk arasmda bir demokratik
butunlesmenin olduguna gostergedir.3
Birlesmi§ Milletlerin BeserT Gelisme Endekslerinde
Kuba'nm fert basma gelirine kiyasla egitimde
ve saglikta olaganustu gosterge degerleri,
devletin mill? hasilayi halkm temel ihtiyaglarim
karsilamakta basanh bir §ekilde kullandigma kanittir.
§u anda Kiiba hurucun tek basanli ornegi
olarak gorunmektedir.
On milyon nufuslu, tabi? kaynakga zengin olmayan
kuguk to iilkenin yam ba§mdaki dunyanm
en guglu emperyalist devletine karsi basanli
siyasetle kendini savunup hurug siyasetini sur-
2 Ulusalci perspektiften kastimiz, onerilen politikalarl uygulayacak devletin'sinifsal karakterine deginmeyen, bu politikalarl
burjuva smifmin kontrolundeki devletin uygulayabilecegine dair zimm gorustiir.
3 Demokrasiyi oy sandigma ve siyast parti sayisma indirgeyen liberal bigimsel derriokrasi anlayismi benimsemiyorum. -
4.
0Ancak disandan gelen agir kapitalist tehdidin huruc etmis kuguk birtoplumda demokrasiyi gelistirme imkanlarmi kisitlayacagiTümünü Göster
da bir gergektir.
dogudani mayis-haziran 2008
i '- i
11,
durebilmesi ogreticidir. Kiiba'nm iktisad? politikalannda
karsilastigi muskulat, kuguk bir iilkenin
hurug etmesinin zorluklarmi da gozler onune
sermektedir. Nufusu az ve ig piyasasi kuguk,
ekonomide iktisadT isboliimu ve uzmanlasma imkanlan
smirhdir. Kuguk ekonomiler ister istemez
uluslararasi is bolumune katilma baskismi daha
gok hisseder. Bu sebeple gevre ulkelerinde mevcut
devletlerin milliyetgi kimlik siyasetleri neticesinde
pargalanmasi hurug imkanlarmi kolaylastirmamaktadir.
Tersine gelisme duzeyi birbirine
yakm ekonomiler arasmda iktisadT butunlesme
gabalan, bunlarm bolgesel hurucunu kolaylastirabilir.
4
Hurucun basansi besbelli emekgi halkm irade
birligine baglidir. Bu da halk smiflan arasmdaki
geliskilerin5 itina ile gozulmesini ya da idaresini
gerektirir. Hurug eden iilke yerli sermayedarlannm
ve merkez ulke devletlerinin husumetine
ugrayacaktir. Bunlar, kuruldugu yerde halkm iktidarmi
devirmek igin ellerinden geleni yapmistir
ve yapacaktir. Halk arasmda milliyetsel, dinsel,
bolgesel ne geliski varsa bunlan istismar edeceklerdir.
Halkm iktidarmda siyaset ve iktisat politikalan
biitunlegib, seffaf, demokratik bir faaliyet halinde
halk arasmdaki geliskileri makbul bir sekilde gozmek
zorundadir. Bu geliskilerin basmda, kentli
isgi ile koylii arasmda, sina? mamullerle tanmsal
urunler arasmdaki mubadele haddi (nispT fiyatlar)
uzerindeki menfaat geliskisi gelmektedir.
Kapitalist dunya-ekonomisi iginde gida fiyatlarmda
araci tuccar ve gida sanayicisi aslan payi
aldigmdan ve isgilerle koyluler katmerli somiiru
mekanizmalan altinda ezildiginden, isgi ile koylii
arasmda boyle bir menfaat geliskisi goze garpmamaktadir.
Halkm iktidarmda politikalarm farkli
smiflara yansimalan seffaf hale gelince bu geliski
de gorunur hale gelebilir.
Kapitalizmin yol agtigi bolgesel gelisme farklarmi
giderecek bolgeden bolgeye kaynak transferleri
de hosnutsuzluga (ve bu hosnutsuzlugun
siyast istismarma) yol agabilir. Kendi kaynaklanna
dayanma ilkesi degigib cograf? birimlerde (ulke
gapmda, bolge gapmda vs.) uygulanabilir.
Hangi olgekte uygulanacagi, fertlerin aidiyet duygusuna
ve toplumsal bilincine baglidir.
Kapitalist diinya-ekonomisiyle menfaat baglan
olan emekgiler ile boyle bagi olmayan emekgiler
arasmda bir geliski.de ortaya gikabilir. Qevre
ulkelerinde turizm sektorunde gah§an isgiler,
hatta turizm kentlerinde sokaklarda seyyar saticihk
yapan emekgiler dahi disa agik iktisat politikasmdan
daha gok yararlandigmi sanabilir.
Nihayet hurug eden toplumun komsu iJIkelerle
ili? kileri de bir sorun olabilir.
Sermayedarlann ekonominin reel varliklarma
(fiziksel sabotaj dismda) zarar vermesi mumkun
degildir. Doviz kagirmalan vs. finansal gibmti yaratsa
da bunlar asilabilir. Yabanci sirketlerin gevre
ekonomisinde dogrudan yatinmlan, yabancilarm
yerli finansal aktiflerde plasmanlari (tuttuklan
bono vs.), yabancilarm edinmis oldugu mulkler
yabanci devletlerin hurug hamlesine tepki
gostermesine bahane olacaktir. Ne var ki tarihte
merkez ulkelerinin uyguladigi gesitli tican
ambargolarm etkili olmadigi ve amacma ulasmadigi
bilinmektedir (Miyagawa 1994). Vine de
emekgilerin hurug ufukta gorunmez iken dahi
yabancilarm ulkede yatirimlarmm artmasmi engellemesinin
hikmeti ortaya gikmaktadir.
Halk iktidarmin ve hurug stratejisinin hassas
meselesi, halk igindeki geliskilerdir. Halk igindeki
geliskilerin yonetimi ve yurt dismdan gelecek
baskilara direnme sorunu yakmdan baglantihdir.
SiyasT ve iktisadT buhranlar emekgiler igin iktidan
alma firsati yaratir. Boyle firsatlarda iktidara
gelen halkgi kadrolarm biitun bu sorunlan gozmeye
hazirlikh olup olmamasi o iktidarm omrunu
etkiler.
Yeni bir toplumsal duzen, siyasT iktidan, yasama
ve yurutme erkini kullanmaksizm in§a edilemez.
insanlarm gegisine izin vermeyen smirlarla
4 Semir Emin bu du§unce ile 1982'de 'Arap ekonomisinin' (Arap ekonomilerinin birarada) hurup imkanlarmi ara§tiran bir
gali§ma yayimladi (Amin 1982).
5 Hurug eden bir toplumda halk arasmdaki geli? kilere ve bunlan gozme sorununa Mao Zedung 1957'de "On the Correct
Handling of Contradictions Among the People" baslikli makalesiyle dikkat gekti (Fremantle 1962: 264-297).
mayis-haziran 2008 dogudan
gevrili devletler sistemini sermaye bugune kadar
kullandi. Emekgilerin bu sistemi sermaye ve mal
hareketlerini kisitlamakta kullanmasi sinirlarm
tamamen ortadan kalkacagi sartlan olusturmaya
ilk adim olacaktir.
Mevcut diizende guglu bir toplumsal muhalefet
olsa olsa burjuva smifini politikalarmda daha
temkinli olmaya zorlayabilir. Beseriyet olarak, kapitalizmin
toplumda ve tabiatta yarattigi tahribatm
(ister temkinli ister gozu kara) devam etmesine
tahammul edip etmemeye karar vermek
durumundayiz.
Halk iktidannin ve hurucun almasigi, kapitalist
dunya sisteminin gevresinde yoksullasma ve derinlesen
geliskiler iginde toplumsal dagilmadir.
Halk iktidarmda hurug, kapitalist dunya sisteminin
toplumu ve tabiati tahrip edici etkilerini bir
ulkede mumkun mertebe azaltma, toplumsal geliskileri
azaltma, adil bir toplumsal duzen kurma
stratejisidir. Qok sayida ulkenin hurucu, dunyasistemini
ufalayarak gokertebilir. Zira kapitalist
dunya-sisteminin gevresi sistemden hurug ettikge
merkez toplumlarmda smif geli§kilerinin keskinleserek
bunlarda da kapitalizme karsi bir toplumsal
donu§um ihtimali artar. -
5.
0reserved
-
ya rasat sen ne mal adamsın
-
burda olmayan var mı
-
sevgili rasat bu başlığa gel
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 13 02 2025
-
iyii akşşamlar sözlük
-
nasyonel sosyailizim bir tak biliyomuş gibi
-
yav ben 2008 de doğdum
-
mentalcel ve bakircan gibiler tedavi olmaz
-
vallahi yağlı saçı özledik
-
sabah incisozluk co yazıp
-
erdal özyağcılarr
-
ypgyi destekleyen bir kürt olduğunu biliyoruz
-
reçel tahsin er
-
olm surda 10 kisi birbirimizin
-
bakircan çok kaşındın
-
berat kandili ne ya
-
şimdı yatıyorum
-
gran torino ermeni miymiş
-
ümit özdağ tam şuan ne yapıyor acaba
-
mentalcel neden başlık açmıyor
-
bakircan ifşa ortadaki gözlüklü çocuk
-
bunlar yüzünden millet tas tıraşlı
-
resim yüklenmiyorken daha iyiydi
-
kıçında yanması olan bir kişi nasıl
-
ismailin enayisi emin
-
naranay naranay naranay naranay
-
babanız ağır akpli olsa naparsiniz
-
eyyyy inci sözlük sen kimsin yaaaa
-
inci sözlük detoksu
-
beyler yurt dışına turla gidersem eğer
- / 2