+12
‘Ne mutlu Türküm diyene’ Silinirse Baştan Yazarım Hak ve Eşitlik Partisi (HEPAR) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, yıllarca vatan toprağının üzerindeki “Ne mutlu Türküm diyene” sözü silinmesin diye çarpışmış bir asker olarak o yazıyı “silmeye” çalışanlara net mesaj verdi: Silinirse yeniden yazarım!
iktidardakiler levanten! ‘Türk’ü ortadan... kaldırmak akıl kârı mı!
Pamukoğlu, iktidar ve yandaşları için de ‘levanten’ tanımlaması yapıyor: Oradan buradan gelmişler. ‘Türk’ adını ortadan kaldırmak akıl kârı mı? Bunun olabileceğini mi düşünüyorlar?
Tam saha muhalefet
“Seçime kadar sahadayız” diyen Pamukoğlu, HEPAR’ın genç tabanını sokağa indirmeye hazırlanıyor: Bu ülkenin çocukları, hakları için kanunun bütün imkanlarını kullanacak ama kimse bizden disiplinsizlik beklemesin.
Türkiye genelinde 60’tan fazla ilde örgütlenme faaliyetini tamamlayan Hak ve Eşitlik Partisi, bundan 9 ay önce “seçimlere girme hakkı”nı elde etti. Genel Başkan Osman Pamukoğlu ile Beşiktaş Balmumcu’da bulunan istanbul il Başkanlığı binasında buluştuk. Hem Ocak ayında yapılacak Büyük Kurultay’a hem de 2011 seçimlerine hazırlanıyor HEPAR. Parti yönetimi, 15 gün kadar önce de il ve ilçe yöneticileri, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları’yla dört günlük bir kampta biraraya gelmiş. Kampla ilgili olarak “Kimin hangi mahalle, hangi sokak, hangi pazar yerinde çalışacağı bile belirlendi; sahadayız” diyor Pamukoğlu.
Anketlerde yüzde 5’e dayandı
Her fırsatta siyaseti “zorunlu” olarak yaptığını vurgulama ihtiyacı duyan biri için hayli keyifli görünüyor. “iki önemli şirket”ten gelen anket sonuçlarıymış meğer açtıran yüzündeki gülleri. “insanlar buna şaşırıyor” diyor sonuçları paylaşmadan önce. Söylediğine göre, 2010 itibarıyla yüzde 4.9 ile 5.2 olarak gösteriliyormuş partisinin oy oranı... Hem de “ona” rağmen... “Ona rağmen” çünkü Osman Pamukoğlu’nun adı, HEPAR’ın adının epey önüne geçmiş durumda. Yaptırdıkları araştırmalarda partiyi bilenlerin oranı yüzde 36’larda çıkarken, Pamukoğlu’nun tanınırlığı yüzde 70-75’leri buluyormuş. Dolayısıyla “Örgütü güçlendirmemiz lazım” diyor.
Umudu düzene tepkili gençler
Genel Başkan’dan sonra HEPAR’ın en dikkat çeken unsuru “gençler”. Partinin hemen her faaliyetinde onları en önde görmek mümkün. Partiye bugüne kadar toplam 760 bin müracaat yapılmış. Tamamı 18-31 yaş aralığında.
Pamukoğlu’na göre bu “önemli bir avantaj” HEPAR için: “Gençler daha tutkulu, heyecanlı, kanları kaynıyor, zihinleri kirlenmemiş, rahat algılıyorlar, idealist ve en önemlisi bu düzene karşı tepkililer... Geleceğe dair umutları var, hayalleri var. Partiye bir umut olarak sarılıyorlar. Türkiye’de siyasetin yozlaştığını görüyorlar.”
Bu ilginin “siyasi bir tercih”i yansıtıp yansıtmadığı konusunda kuşkuluyum. Gençlerin teveccühünün kendisine karşı duydukları “fanatik hayranlık”tan da besleniyor olabileceğini hatırlatıyorum.
“Doğru, çok iyi izlemişsiniz” diyor; “Benle ilgili internet ortamında kurulmuş bir sürü site var. Ben bunları kuranları ne tanıyorum ne görmüşüm, ülkenin bir çok yerinde, bir çok farklı ortamda kendi kendilerine yaktıkları bir ateş yanıyor?”
“Bunu benim söylemem doğru olmaz ama söylemek zorundayım” diyerek devan ediyor: “Osman Pamukoğlu kimdir? Dediğini yapar, dürüsttür, gözü karadır. Abuk sabuk işler yapacak, çalıp çırpacak insan değildir... Genel Başkan’ın toplumda bu itibarının olması etkili oluyor tabii... ”
Gelmek istediğim yer tam da burası aslında. Kendilerini bu “gözü karalık”la özdeşleştiren genç kitlelerin, hele ki “çatışma” laflarının edildiği şu günlerde “risk”e dönüşme ihtimali yok mu?
“Bizimkiler disiplinli” oluyor ilk cümlesi;
“Belli zamanlarda elbette sokağa çıkacağız, kendi sloganlarımızla, pankartlarımız bayraklarımızla gösteri yapacağız. Bu ülkenin çocuklarıyız haklarımız için elbette kanunun bütün imkanlarını kullanacağız. Ama kimse bizden disiplinsizlik beklemesin. Zaten hepsiyle konuşuyoruz; ben kontrol ederim onları!”
Gençler dışında partisini besleyen iki ana damarın daha olduğunu söylüyor Pamukoğlu. Biri kadınlar... “Çünkü onlar ana ve yavrularının geleceğini düşünüyorlar” diyor. ikincisi ise “Yüzbinlerce asker ve binlerce yedek subay!”
Birlikte mücadele verdiği, bizzat yetiştirdiği, eğittiği “asker”lerin desteğini alacağı konusunda emin konuşuyor:
“Bu ülkenin çocuklarıyla bir arada olmanın avantajı var. Biz onlarla Meriç kenarında, Aras kenarında, Zap suyunda bulunduk... Şimdi onlar Türkiye’nin her yerine yayıldılar. Yüzbinlerce akrabaları var; onlara anlatıyorlar... ”
Bir de ilhan Selçuk’un “edebiyatın bütün türlerine posta koyar” dediği Osman Pamukoğlu kitaplarının ulaştığı kitle var. Onu da hesaba katmak gerektiği görüşünde HEPAR Genel Başkanı:
“5 yılda 7 kitap verdim. Şu anda halkta benim kitaplarımdan 1 milyon 300 bin adet var. Bütün bunları birleştirin... ”
Armut dibine düşüyor; bu iktidardakiler Levanten
Tümünü Göster