casablanca

1985 yapımı güney kore korku filmi. küçük bir kasabada dünyaya gelen kız çocuğunun sıradışı varlıklarla olan ilişkisini çarpıcı olarak beyaz perdeye aktaran film korku severleri tatmin edecek seviyede.

hikayedeki guzellik erkegin de kadinin da hayatinin her doneminde kendini rik, ilsa ya da viktor yerine koyup "lan ben olsam ne yapardim acaba?" ya da "hah simdi rik olduk bakalim ne yapacaz?" dedirtebilmesidir.

misal ben rik in yerinde olsam "sittin tane muzikhol varken benim barima niye geldin?" derdim filmdeki gibi. killanir, kendim atlar giderdim ucaga. manyak miyim niye elcagizimla bilet veriyorum huurya.hem de onceki gece silah cekti. tamamen karaktersizlik abidesi. bana ne lan viktor olmediyse? yalan ruzgari mi bu? 40 cikmadan helvasini yemissin, hala viktor bilmemne.

viktor olsam direkt iskillenirdim, ulan bi oluyoruz kari saniyesinde dirisini buluyo derdim. ne isim olur der, baba sen ver o bileti bana al sen de bu bileti, biz gidelim ortamlara akalim, benim buildigim teskilatta cok saglam bi iki tane var. kalsin bu huur abdullahlarla, mosyo ferarrilerle, ugartelerle de akli basina gelsin teklifini getirirdim.

en iyi secilmis nickler arasinda gorebiliyorum bu kelimecigi ayrica soyle buyuruyorum

nancy wilson - casablanca

dinleyin..

Here's looking at you, kid

iddaa ediyorum adamların 1942 de çektiği filmi bizimkiler hala çekemezler

bu filmden etkilenip piano çalmaya başladım ama maddi durumlardan ötürü ilerletemedim, düğünlerde ork çalıyorum. lütfen çocuklarımızı pistten çekelim.

izleyecek bişey yoksa izleyin o kadar iyi değil

sonunda ağlatır insanı bu film

bu filmi bu kadar yüceltenlerin ta amk

beyler filmi indirdim de türkçe altyazı bulamıyorum bi yardım bekliyorum

film sırf 1942de çekildi diye çok büyütüyolar ak

bu aşk filmini bana önereni gibiyim

bu film sırf eski diye deli gibi büyütüyolar a.k bi güzel yönü yok a.k

güzel film. fas'ta geçiyor işte. piyano çalan sam var. adam var, kadın var. ortada dönen para, evrak, filmin sonunda uçak var. öyle işte.

buraya gidecek olan ve hatun mevzuna yol yordam isteyenler yazın binler.

ankarada bir iskenderci amk

"senin hakkında düşünecek olsam hor görürdüm heralde" repliğine bayıldığım film

Low deep t nin yeni şarkısı

farklı kültürlerin birleştiğini gördüğüm bir şehir. arap kültüründen gelen insanların fransız kültürüyle karşılaşmalarının ardından kültürel açıdan afaallamış oldukları bu şehirde görülebilir. yolda yürürken etekli kadın da görürsünüz çarşaflı kadın da.
gece sahil yolunda yürürken her tip huur görebilirsiniz, olur da birini gibeyim deyip mekan bulamazsanız plajı kullanabilirsiniz gece heryer karanlık oluyor ya bira içenler ya da yiyişen sevgililer oluyor ama yine de dikkat etmenizi öneririm biri yakalarsa zütünüzden kan alabilir.
memlekette arapça ve fransızca yaygın olduğu için ingilizcenin nerdeyse kimse tarafından konuşulmaması (7 yaşında dilenci bi çocuk ingilizce konuşmuştu şaşırmıştım lan ben yetişkin adam bulamıyorum ingilizce konuşmaya neyse) acı ama gerçektir.
avrupai tarzda kafeleri ve restaurantları vardır ancak tam anlamıyla hakkını verdikleri söylenemez.
tarihi mekan olarak hasan II camiinin ziyaret edilmesi uygundur.
casablanca fasın ticaret başkenti kabul edilir, turistik başkenti ise marrakeştir. casaya kadar gitmişken marrakeşe de gidin derim.
bu arada kızları da oldukça güzeldir, özellikle bir turist olarak hemen kaynaşabilirsiniz.