1. 1.
    0
    kara kalpli ince ciltli angiblopedik çağlardaydı sürgünüm. soğuk yaz gecelerinde vurdu başıma çocukluğumun tel tel akan sümüğümsü tuzlarının sıcaklığı. dolaylı gelen bütün sözlerden nefret ettim oldum olası, kararan göz çukurlarımda biriktikçe yaşlarım. savunmasız bir hayvan boynuzuydu tek güvencem, annemden başka sıcaklığı bulamadığım zamanların çocuğuydum ben hep. bir tıp doktoru asabiyetinde vazgeçtim çocuk olmaktan en ücra soğukluğundayken aşılarım. annem oluyordum, babam kokuyordum, şiirlerinde ankaralı sevdiğim kızın gamzeleri. baskın gelen tüm duyguların altında ezildikçe sarmaş dolaş sürünen umutlarımdı aslolan şu hayatta. ve kabul ettim artık çocuk değildim, saflığım da geride kalmıştı zamansız uzay boşluğu gibiydi bütün gözlerin mavisi, yeşili. yalanlara sarıldım yılan gibi denizden çıktıkça babam görünümlü her sakallıyı dedem sanarken ben. cümle kuramaz oldum taştıkça taşan ırmakların sonunda denizlere dökülen delta gibiydi lisedeki coğrafya öğretmenimin beni tokatlayan o soğuk, nasırlı sağ eli. sağ el kuralıydı fizik benim için, saftım o zamanlar, bilmiyordum lastiğini dilimin ucunda rahatça dökülen masum kelimelerin. kimseye yaranamaz olmuştu bakkal amcanın kedilerinden başka et bulmayan bütün dünya fareleri. kobay olarak kullanıldım defalarca tekmelendikçe bir esir korkaklığı gördüm aynalarımda. bir elimde cımbız olsaydı annemin karnından şanslı doğardım kimbilir, belki de sarıyla kırmızı kadar asildi bütün duygular lacivertin çırpınışları kulağımda çınlarken. temiz olan tekti bu dünyada, annemdi en titizi dünyanın bütün pisliklerine tek başına göğüs gerercesine. emdiğim süt burnumdan gelmedi hiçbir zaman, emmedim çünkü biliyordum ki inekler helallik istemeyecekti nasılsa. savundum bütün günahlarımı ahirette, yüzsüzce güldüm kayıp düşenlere el uzatmadan bilemedim ellerindeki soğukluğu. durdukça düşündüm, düşündükçe güldüm halime. ağlanacaktı oysaki. çocukluğuma armağan saflığım.
    ···
  1. 2.
    0
    encyclopedic fine hardcover black-hearted exile. cold summer nights on my own childhood wire shot sümüğümsü salts flowing temperature. I've hated all the words which indirectly possible, darken the eye çukurlarımda tears accumulate. The only safe with a defenseless animal boynuzuydu, child of my mother, I always get time I could not find another temperature. children in the remotest of being a medical doctor, I gave up asabiyetinde soğukluğundayken vaccines. my mother died, my father smelled, poems, love her dimples ankaralı. embrace all the emotions creeping in from the dominant umutlarımdı What really matters in this life ezildikçe. I agreed and I was not a child anymore, all eyes seemed to purity in the empty space left behind a timeless blue, green. every beard looking like a snake from the sea as they hugged my father lies, my grandfather sanarken me. I've not be able to overflowing rivers overflow spills delta at the end of the sentence was in high school geography teacher slapped me it was cold, calloused right hand. physics, the order of the right hand for me, I was naive at the time, I did not shed innocent words that tire tip of my tongue easily. cats had been yaranamaz anyone other than your uncle's grocery store meat deprecatory rats all over the world. tekmelendikçe many times I've seen a prisoner used as the guinea pig aynalarımda cowardice. If tweezers in one hand and my mother's womb, who knows doğardım lucky, maybe navy blue yellow red writhing in my ear all the feelings so noble çınlarken. was the one that is clean in this world, my mother was the most exacting of all the crap, the world's chest gerercesine alone. emdiğim milk did not come my nose in no time, because I knew that emmedim helallik cows would not want anyway. defended all the sins in the afterlife, I laughed cheekily hand ado, I did not know other people who lost their coldness. I thought for ever and ever, I think about laughed at me. whereas ağlanacaktı. gift of childhood purity.
    ···
  2. 3.
    0
    黑心的百科全书式的精细精装流亡。寒冷的夏天的夜晚拍摄于我的童年线sümüğümsü盐流动温度。我恨恶一切的间接可能的话,变暗的的眼睛çukurlarımda眼泪积累。唯一的安全与手无寸铁的动物boynuzuydu的,我的母亲的孩子,我总是得到我找不到另一个温度的时间。孩子在偏远的医生,我放弃了asabiyetinde,soğukluğundayken疫苗。我的母亲去世了,我父亲闻了闻,诗歌,爱她酒窝ankaralı。拥抱所有的情绪,匍匐在从占主导地位的umutlarımdı才是最重要的,这辈子ezildikçe。我同意了,我是不是一个孩子了,眼前的一切似乎纯度的空白处留下一个永恒的蓝色,绿色。胡须,看起来像一条蛇从海他们拥抱我的父亲躺在我的的祖父sanarken我。我无法在句尾的河流泛滥溢出泄漏三角洲高中地理老师给了我一耳光,这是凉的,长满老茧的右手。物理,为了我的右手,我是天真的时候,我没有流无辜人的话,我的舌头尖轮胎容易。猫已经yaranamaz其他人比你叔叔的杂货店肉贬抑大鼠世界各地的。 tekmelendikçe很多次,我已经看到了囚犯使用豚鼠aynalarımda的怯懦。如果镊子,一手拿着我母亲的子宫里,谁知道doğardım幸运的话,也许海军蓝色黄色红色的扭动着,在我耳边,如此高贵çınlarken所有的感情。在这个世界上是干净的,我的母亲是最严格的,所有的垃圾,是世界上的胸部gerercesine单独。 emdiğim牛奶没有在任何时间来我的鼻子,因为我知道,不会想反正emmedim helallik牛。维护所有的罪在来世,我笑了起来厚脸皮的手ADO,我不知道其他人谁失去了他们的冷漠。我想永永远远的,我想笑我。而ağlanacaktı。礼物的童年纯度。
    ···
  3. 4.
    0
    εγκυκλοπαιδική πρόστιμο hardcover μαύρη καρδιά εξορία. κρύες νύχτες του καλοκαιριού για τη δική σύρμα παιδική μου ηλικία πυροβόλησε sümüğümsü άλατα ρέει θερμοκρασία. Έχω μισούσε όλες τις λέξεις που έμμεσα δυνατή, συσσωρεύονται σκουραίνει το μάτι δάκρυα çukurlarımda. το μόνο ασφαλές με ένα ανυπεράσπιστο ζώο boynuzuydu, μητέρα των παιδιών μου, έχω πάντα χρόνο δεν μπόρεσα να βρω άλλη θερμοκρασία. παιδιά και στα πιο απομακρυσμένα είναι ένας γιατρός, παράτησα asabiyetinde εμβόλια soğukluğundayken. Η μητέρα μου πέθανε, ο πατέρας μου μύριζε, ποιήματα, αγάπη λακκάκια Ανκαραλί της. αγκαλιάσει όλα τα συναισθήματα σέρνεται από την κυρίαρχη umutlarımdı τι πραγματικά έχει σημασία σε αυτό το ezildikçe ζωή. i συμφωνηθεί και δεν ήταν παιδί πια, όλα τα μάτια φάνηκε να καθαρότητας στο κενό άφησαν πίσω τους ένα διαχρονικό μπλε, πράσινο. κάθε γενειάδα μοιάζει με ένα φίδι από τη θάλασσα, όπως αγκάλιασε τον πατέρα μου βρίσκεται, ο παππούς μου, μου sanarken. Δεν έχω να ξεχειλίζει ποτάμια διαρροές υπερχείλισης δέλτα στο τέλος της πρότασης ήταν σε υψηλό δάσκαλος γεωγραφίας σχολείο χαστούκισε μου ήταν κρύο, ροζιασμένα δεξί χέρι. φυσική, η σειρά του δεξιού χεριού για μένα, ήμουν αφελής εκείνη τη στιγμή, εγώ δεν ρίξει αθώα λέξεις που άκρη των ελαστικών της γλώσσας μου εύκολα. οι γάτες είχαν yaranamaz οποιονδήποτε άλλον εκτός από παντοπωλείο αρουραίους κρέας κατάστημα του θείου σας υποτιμητικό σε όλο τον κόσμο. tekmelendikçe πολλές φορές έχω δει έναν κρατούμενο χρησιμοποιείται ως πειραματόζωο δειλία aynalarımda. αν τσιμπιδάκια στο ένα χέρι και τη μήτρα της μητέρας μου, ποιος ξέρει doğardım τυχεροί, ίσως μπλε κίτρινο κόκκινο writhing στο αυτί μου όλα τα συναισθήματα τόσο ευγενείς çınlarken. ήταν το ένα που είναι καθαρό σε αυτόν τον κόσμο, η μητέρα μου ήταν το πιο απαιτητικό από όλα τα χάλια, gerercesine στήθος του κόσμου μόνη της. emdiğim γάλα δεν έρχονται μύτη μου σε κανέναν χρόνο, γιατί ήξερα ότι emmedim αγελάδες helallik δεν θα ήθελε ούτως ή άλλως. υπερασπίστηκε όλες τις αμαρτίες στη μετά θάνατον ζωή, γέλασα αναιδώς χέρι φασαρία, εγώ δεν ξέρουν άλλους ανθρώπους που έχασαν ψυχρότητα τους. Σκέφτηκα για πάντα και ποτέ, σκέφτομαι γελούσαν μαζί μου. λαμβάνοντας υπόψη ότι η ağlanacaktı. δώρο της αγνότητας της παιδικής ηλικίας
    Tümünü Göster
    ···
  4. 5.
    0
    ingiltere'nin ilk kadın başbakanı olan 'Demir Leydi' lakabıyla da tanınan Margaret Hilda Thatcher 13 Ekim 1925 Grantham'da doğdu. Üç dönem boyunca başbakanlık görevini yürüttü. Getirdiği neo-liberal politikalarla Thatcherizm kavrdıbını yarattı. Yakın tarihte Birleşik Krallık'ı en çok etkileyen kişilerden oldu. Başbakan olduğu dönemde uyguladığı politiklar nedeniyle hem büyük destek gördü, hem de ciddi bir muhalefetle karşılaştı.

    ingiltere'de küçük bir şehirde yaşayan inançlı bir Protestan esnaf ailesinden geliyordu. Gençliğinde parlak bir öğrenci olduğu gibi muhafazakâr bir öğrenci derneğinde siyasi etkinlikte de bulundu. Muhafazakâr Parti'ye genç yaşta üye oldu. Ardından zengin bir işadamıyla evlendi.

    Thatcher 1975-1990 arasında Muhafazakâr Parti başkanlığı, 1979-1990 arasında da başbakanlık yaptı. Genel siyasi çizgisi liberal-muhafazakâr doğrultudaydı. 1980'li yıllarda batılı ülkelerinde devletin iktisadi yatırımlardan çekilmesi, özelleştirme, serbest pazar ekonomisinin desteklenmesi ve işçi haklarının törpülenmesi ile kendisini gösteren neoliberal siyasetin Birleşik Krallık'taki uygulayıcısı oldu.

    Ülkesi içinde sol muhalefetle, uluslararası alanda ise Soğuk Savaş kapsamında Doğu Bloğu ülkeleriyle mücadele yürüttü. O dönem için radikal sayılabilecek sağ politikaları taviz vermeden uygulaması nedeniyle kendisine takılan Demir Leydi lakabını severek benimsedi.

    Thatcher, partisi içindeki bölünmeler nedeniyle başbakanlığı ve aktif siyaseti bırakmak zorunda kaldı. Ancak etkisi öyle güçlüydü ki, başbakanlığı sonrasında devam etmekle kalmadı, işçi Partisi'ni de etkileyecek şekilde ingiliz siyasetini temelden dönüştürdü.
    ···
  5. 6.
    0
    serhat neler dönmüş burda
    ···