capslerle sporculuk yıllarım amerika günlerim

beyler okulun yaklaşık bir yürüme mesafesiyle 1.5 km ilerisinde basket oynayabileceğim bir sokak sahası buldum gayette temizdi sadece biraz ara sokakta kalıyordu basketbol oynayan çocuklar vardı 2 potadada onların oyunlarını bitirmesini bekleyecektim ve o sırada zaten aklımda olan diğer şeyleri yapmalıydım. Bu sahayı ararken yolda top almıştım bir tane işte bir kaçta basketbol malzemesi sonra bunları emanet edebileceğim birini bulmalıydım çünkü eğer bunları yanımda zütürmeye kalksam bizim huur çocukları beni giberdi bu yüzden dikkat çekmemeliydim eşyaları oradaki bir saatçi adama vermeye karar kıldım adam epeyce yaşlı biriydi antika saat zart zurt işiyle uğraşıyordu 1-2 bahane uydurdum burada kalması için ve her geldiğimde ona 5 dolar vereceğimi söyledim bunu duyunca tabiki kabul etti. Bunuda bu şekilde halletmiştim. Ardından sahaya döndüm ve geldiğimde potanın biri boşalmak üzereydi kendi aralarında son 3 sayı ona göre falan diye konuşuyordu bir kaç liseli zenci çocuk ardından bir 5 dk sonra pota boşalınca kendimce idmanıma başladım çalıştım çalıştım çalıştım. Beraber oynamayı falan teklif ettiler ama olmazdı. Zaten yetersiz olan liseli adamlarla top oynamak bana bir şey kazandırmazdı. Tek başıma yaklaşık 2 saat karma bir idman yaptım ve eşyaları saatçiye bırakıp geri döndüm.

geri döndüğümde zaten yorgundum ama belli etmemeliydim her şey normalmiş gibi hatta 2 bira falan içtim bu binlerin pis bakışları arasında sonra odama çıktım zaten 1-2 saçam muhabbet ettik artık benim takıma uyum sağladığımı onların egemenliği altında olduğumu düşünüyorlardı bu benim açımdan iyi bir şeydi. Odama çıkıp yattım ardından zaten o hafta maç haftasıydı ve ertesi gün son idman vardı çünkü maça 2 gün vardı ve maçtan bir gün önce hiç bir takım idman yapmaz tabiki ben o günde oynayacaktım günler hızla geçiyordu beyler önemli bir şeyler olmadığı için hızlı geçeceğim maçlar başlamıştı artık ben tabiki süre alamıyordum. Zaten gib gibi sonuçlar alıyorduk Rod bini takımın en iyisiydi onun bile yanlış hatırlamıyorsam 14P 6.5 Rebo gibi bir istatistiği vardı sene sonunda Dom çok iyi savunma yapıyordu. Birde Richard bini şutlarıyla epey bir ortalama yapmıştı oda Rod'a yakın sayı atıyordu bütün sezon gib gibi geçti ilk sezonum hem oynayamadığım hemde takımın gib gibi olması yüzünden gibilmişti özet geçicem bu kısımları bütün sezon sürekli Leo'yu ziyaret ettim ona takıma geri dönmesi ve ipleri ele alması konusunda gaza getirdim ilk başta yapacağına pek ihtimal vermiyordum ama çok uğraştım bu süre zarfında zaten takımın kötü gidişinden dolayı muhalefetler çoğalmıştı. Ve ilk dostumu edinmiştim takımda belki çok ciddi BBL takipçisi varsa bileceği (draft edilmişti seattle yıllarında 50. sıradan o sene Mersinde oynadı) bir oyuncu DeVon Hardin ilk kankamdı takımdaki ve Dominic artık Rod ve Martinle arası bozulmuş. Takımdaki dengelerin değişmesi gerektiğine inanıyordu kabus sezonun ardından herkeste bir kımıldanma vardı Dom ne kadar sevmesemde çok iyi bir savunmacıdır. Zaten NBA takip edenler şuan Toronto'da olduğunu bilir. Ama ben Devon Hardin dışında kimseye pek güvenmiyordum o sıralar ve ilk sezonun ardından beklenen oldu. Hikayenin asıl başladığı yere geliyoruz beyler

Bu kısma ben Leo'nun Dönüşü diyorum...

Beyler Leo takıma ger dönmüştü ve Martin Rod ikilisi bu durumdan memnun değildi ama ses çıkaramıyorlardı çünkü sezonu 13-16 gibi gibik ve sondan birinci tamamlanmış şekilde geçirmiştik. Bununda verdiği gazla Leo ben Devon'dan oluşan grup olarak dengeleri değiştirecektik ve Leo bu konuda bizim en önemli kozumuzdu Leo ilk iş koçla konuşup takım içinde huzursuzluk oluştuğunu farkettiğinden falan bahsetti Leo'nun geçen sezonki şikayetlerinin devam etmesi ve Koç Ben'in görevinide düşünerek kötü sezonu telafi ettirme isteği sayesinde Rod ve Martin ikilisini ağır yaptırımlara mecbur bıraktık takımdan bir daha şikayet gelirse burslarını iptal ettireceğinden falan bahsetmiş koç ve Rod Martin ikilisinin yanındakiler kendilerini riske etmemek adına Leo cephesine geçmeye karar verdiler ben kayıp geçen sezonun ardından formumu kaybetmemem ve koçun sözünden çıkmamanın avantahıyla idmanlarda döktürüyordum artık hazırdım koçta zaten bunu söylüyordu. Bu sezon hatasız geçireceğime ve takıma katkı yapacağıma inandığını aksi takdirde olacakları bildiğimden falan bahsetti. Bu şekilde hem disiplini sağlayıp hemde güven veriyordu. Sezon öncesi hazırlıklar devam ederken ben o sırada Felicia'dan ayrılmıştım yaklaşık 2 ay önce falan saçma bir sebep uydurmuştum işte bizim bie geleceğimiz olamaz ülkemde hoş karşılamazlar ailem tutucu falan gibi saçma şeyler söyledim kıza çok fena ayıp oldu ama yapacak bir şey yoktu beyler çünkü artık rahatlamıştım ve bir kız yorucu bir şeydi zaten onunla çıktığım süre boyunca en az 10 defa aldatmışımdır tek gecelik hatun maceraları yüzündne o sadece bana düzenli ciks hayatı ve gece dışarı çıkma bileti sağlayan bişeydi.

Ama o sezon her şeyi kenara bırakmıştım amacım sadece basketbola konsantre olmak ve bunların yanında gerektiği zamanlarda eğlenmek ve deşarj olmaktı. Zaten takımda artık Leo'nun sözü geçiyordu. Her şey istediğim gibiydi. Hatta Richard'la kanki olmuştum falan yani herifler artık bana takımın en önemli oyuncusunun kankası gözüyle baktığı için rahattım. Çekinirlerdi benden Leo ile olan yakınlığımdan dolayı Leo ile harbidende aramdan su sızmazdı çok çalışkan bir oyuncuydu sürekli beraber çalışırdık ekstradan bize bazen karı kızdan fırsat bulursa Devon'da katılırdı.

Beyler her şey iyiydi bu arada şunu söyleyeyim hikaye tutsun diye şöyle karı gibtim böyle karı gibtim diye anlatmayacağım yeteri kadar düzenli bir ciks hayatım tabiki vardı okuldaki konumumdan dolayı ve şöyle söyleyeyim karıya kıza düşkün olmama sebebimi;

O hani üniversitede gibtiğiniz okulun en taş karıları var ya işte NBA'in gittiğinizde onları dergi kapaklarından seçersiniz.

Bkz: Tony Parker , Marko Jaric , Dennis Rodman , Sasha Vujacic vs. vs.

Anladınız ne demek istediğimi işte beyler bunu bildiğimden sadece haftada 1-2 defa karı kıza vakit ayırırdım geceleri oda tek gece zaten malum onun dışında düşkün değildim zaten çok daha büyük bir amacım vardı oda NBA.

Çalışmalarımı son sürat devam ettiriyordum beyler sezonun başlamasına bu kez 2 hafta kala Leo'nun ısrarıyla bu sefer başımı belaya sokmayacak bir sezon açılışı partisi yapmaya ikna oldum. Ama içimde hala bir korku vardı. Leo her şeyi ayarladı bu sefer hem onun geri dönüşünü hem yeni sezonu hemde geride kalan saçma sezonu unutmak için iyi bir fikirdi aslında.

Ve parti günü geldi çattı...

Parti bu kez geçen yıl olandan daha büyüktü bu sefer bahçede bile platformlar pickuplar falan vardı çok eğlenceli ve tabiki sexy bir partinin ardından yorgun düşmüştük sabah karşı gün ışırken millet dağılıyordu bizde epey kafamız güzel kızları falan almışız odaya uyandık işte sabah malum tanımadığım yani anımsayamadığım biz kızla uyandım yanımda kızı nazik bir şekilde gibtir ettikten sonra biraz Leo ile falan muhabbet ettik işte çok hırslandığını bu sezon fırtına gibi eseceğinden falan bahsediyordu haklıydıda çok yetenekli ve iyi bir uzundu tüm setler onun üzerineydi. Sadece son saniye setleri Richard'ın keskin şutları yüzünden onun üzerineydi bunun dışında tüm setler Leo üzerinden oynanıyordu ve sistem ona odaklıydı. Geçen sezonu unutturup bu sezon fırtınalar estirmek istiryorduk

@188 raad ol panpa bu kez bi tak olmadı :D

Beyler sistem çok iyiydi öyle uzun uzadıya size detay verip kafanızı yormak istemem gece gece özet geçeceğim. Beyler ilk 5'te başladım tüm sezonda tek maç kaçırmadım 27 dk ortalam tutturdum o sezon ve gayette verimli oynadım 16 Sayı 6 Asist 3 Rebo ve 1.6 top çalma istatistikleri tutturdum. Leo tam bir hücumcuydu savunması iyi olmasada oda fırtına gibi esti ve 20S-10R süper sezon geçirdi. Bunun yanı sıra Ayinde Ubaka varıd takımda o çok etkili oynamıştı oda bana yakın sayı atıyordu her maç çok iyi bir sezon geçirmiştik. O sezonu 20-11 lik skorla UCLA ve WASHiNGTON'ın arkasında 3. bitirdik herkes takımdan umutluydu maçları full tribüne karşı oynuyorduk hatta taraftarlar Ottoman Power diye bir pankart falan açmışlardı çok iyi hatırlıyorum Leo'ya bıyık falan yapmışlar. Bende bıyıklıyım bu arada kirli sakalda vardı ona gönderme yaparak bizi gazlıyorlardı. O sezon NCAA 1. Rounduna kadar ilerleyip elendik ama kendimizi ulusal düzeyde göstermeyi başarmıştık zaten şampiyonluk için konuşmak saçma olurdu 2006 Draftindeki oyunculardan sadece Leo draft edilmişti oda 2. Roundun 19. sırasındandı bu da özetliyordu zaten durumu ama yinede iyi bir sezondu ve ben mutluydum. Ayrıca Leo'nun draft edilmesinin ardından o sezon bütün şerefsizler takımdan ayrılıyordu. Takım resmen temizlenmişti takımda eski oyunculardan Ben Devon ve Omar Wilkes dışında kimse kalmamıştı ben 3. sınıftım Devon ile beraber ve takımdaki en eskilerdik takımda sözüm artık çok iyi bir şekilde dinleniyordu ve o sezon takım yeniden kurulacaktı uyum sürecinde koç banada çok iş düştüğünü zaten belirtmişti.

Beyler o sezon hepinizin tanıdığı bir isim katıldı takıma Ryan Anderson. Bu çok iyiydi takım için Leo'nun boşluğunu doldurup hatta üzerine koyabilecek bir oyuncuydu o potansiyel vardı koç her ne kadar ben daha eski olsamda takımda o daha yetenekli olduğu için onun üzerine kurmuştu her şeyi o sezonda amacımız yukarılardı ama 0'dan kurmuştuk takımı. O sezon şuanda hepinizin çok yakından tnaıdığı bir isim daha vardı takımda. Patrick Christopher bu sene BJK'de oynuyor BBL'de o sene takımda atletizmiyle dikkat çeksede pek süre alması beklenmiyordu. Beyler sezon yine başlamıştı yine aynı şeyler vardı ama bu sefer çok yeni ve genç bir takımdık Ryan takımı sürekliyemiyordu o sezonda bir kaç defa bunun tartışması bile yaşandı soyunma odasında son topta pası ona attığım için çok iyi bir Şutçr PF'ydi bileği çok sağlamdı ve onun atması daha mantıklıydı bence her ne kadar ben son saniye oyunlarında daha tecrübeli olsamda Ryan daha iyi şutördü. O sezonu epey kötü geçirdik genç bir takım olmamız ve kadronun daha oturmaması sebebiyle Ryan 16 sayı ve 8 ribaund ortalamaları ile tamamlamıştı sezonu bende 13 sayı 5 asist gibi bir istatistik yapmıştım ama o sezon savunmamda ciddi bir iyileşme vardı blok ortalamam 1.1 olmuştu top çalmamı 2.3 e taşımıştım epey efektiftim bir guard için ama takımın beni aşağı çekmesi moralimi bozuyordu.

Ve hayatımın en hatalı kararını verdim o sene...

Beyler çok büyük bir hata yaptım o sene Koç Ben sezon bitiminin hemen 2 hafta ardından (onunda koltuğu sallanıyordu artık) yanına çağırdı. Beyler sezonu 12 takım arasından 9. bitirmiştik bu çok kötüydü ve takımdaki oyuncuların hepsi çok acemi ve gençti. Koç Ben bu takımın önümüzdeki sezonda başarılı olmasının pek mümkün olmadığından ve ilk sezonumun kayıp geçip sonraki sezon iyiyken bu sezonda düşüş yaşamasının takımdaki son yıllarındaki oyuncular için iyi olmadığını düşünüyormuş. Bana en mantıklı olanın bu sezon avrupada bir takımda basketbol oynayıp 2-3 sezon sonra NBA için uğraşmam gerketiğini söyledi hem bu şekilde buradakinden daha iyi şartlarda fırsatlar yakalayacağımdan bahsetti. Haklıydı da. Beyler açık konuşmak gerekirse son senemde bu takımda kalırsam her şey çok zor olacaktı. Çünkü son yılımı burada heba edersem zaten az olan NBA şansımı iyice düşürmüş olacaktım ve o yaz Türkiye'ye dönüp kulüp aramaya karar verdim.

işte kariyerimin düşüşe geçtiği günler tamda o sezon başladı...

Beyler o sezon eski koçlarımdan bir kaçının yardımı ve tavsiyesiyle avrupadaki ülkelerdeki uyum sorununuda yaşamamak adına Türkiye'de Pınar Karşıyaka ile anlaştım 1-2 takım daha vardı ama en mantıklısı Karşıyaka'ydı ilk 5 garantisi ve Play Off potansiyeli sayesinde orada oynamak daha mantıklıydı. Teklifler arasında Efes Pilsen'de vardı ama Efes Pilsen'de en az 3-4 sezonda ilk 5'e girebilirdim çünkü orada Kerem Tunçeri, Enders Arslan gibi çok iyi guardlar zaten vardı. Bende doğru olanı yapmak adına Karşıyaka ile anlaştım. Ve izmir'e yerleştim bu habere tabiki en çok ailemm sevindi artık Türkiyedeydim çünkü *

Beyler bir 15 dk mola veriyorum sonra devam edicem.

geldim beyler

@205 panpa onu söyleyemem kendimi ifşa etmiş olurum ama şuan boştayım görevimden geçen sezon ayrıldım. Türkiyenin önemli kulüplerinden biriydi. Kulüp içinde saygı duyduğum bir çok insanın görevine son verilince bu sezon çalışmama kararı aldım. Küçük takım antrenörlüğü yapıyordum ve bireysel koçluk.

O sezon Karşıyaka'da sezona başladım ve her şey gayet iyi gidiyordu. Gary Neal'ı biliyorsunuz şuan San Antonio'da oda Pınar Karşıyaka'daydı yani gayet iyiydi takım bir de Hosley'le Berış Ermiş eklenince bu kadroya epey iyiydik. Ama beklenmedik bir şey oldu beyler şansımın tam tersine dönüp bana dünyayı zindan eden olay yaşandı.

Beyler idman sonrası izmir aşık olduğum şehirdir dışarıda geziyordum izmir'deki arkadaşlarımla bir kafede otururken üniversiteli 2 grup birbirine girdi biz hemen mekanı terk etmek istedik çünkü ortalık epey karışmıştı. Çok hızlı bir şekilde çıkacakken millet zaten bir anda birbirine girdi biz aradan sıyrılamadan birbirlerine girdiler kız meselesiymiş olay bizde pisi pisine olayın içinde kaldık. itiş kakış falan derken elemanlar sopaları çakıları çıkardılar o karambolde bir anda bu daya yiyen taraflar arasında kaldık biz bunların olaylar bittikten sonra karşı taraftan 2-3 kişi yerlerde sürünüyor bizde birbirimizi kontrol ediyoruz bizim arkadaşın dudağına isabet etmiş bir yumruk onun dudağı kanıyordu ben noldu lan iyi misiniz diye soracakken bunlar bana bakıyordu ilginç bir şekilde dehşete düşmüşlerdi sanki.

Noldu lan iyi misiniz diye sorucakken tam bunlara bir sıcaklık hissettim kasığımda sonra bir baktım amk bacağımdan oluk oluk kan akıyor birden yere yığıldım amk anlayamadım ne olduğunu işte bizimkiler hemen ambulans falan çağırdı ama canım yanıyordu hafiften böyle bir sıcaklık hissediyorum kanayan yerden kemiğimi hissediyordum resmen bir ara baygınlık geçirmişim uyandığımda ise hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktı...

Beyler zaten bunları anlatırken epey bir canım sıkıldı şimdi buradan sonrasını özet geçeceğim biraz...

Beyler uyandığımda işte ailem falan tabiki haberdar olmuş gelmişler ameliyat falan olmuşum kan man işte sonrası işte ben 18 saat sonra uyanmışım falan kendime gelince olayı özetlediler. kasığıma 2 farklı yerden geçirmişler bıçağı dikiş tutmaz mı ne öyle bir bıçakmış bıçak epey zarar verirmiş. işte anca toparlayabilmişler bacağı ve en az 8 ayda düzelirmiş. Bu laflardan sonra tabiki ben bittim. Ağlayamadım sadece yalnız bırakın beni dedim. Başka bir şey istemedim sabah kadar düşündüm amerikada mı kalmalıydım yoksa nerede hata yaptım falan derken uyumuşum ondan sonraki günler işte tedavi falan kulüp sözleşmeyi tabiki askıya aldı elemanlar yakalandı falan derken benim hayatım kaydı sonuç olarak o yıl hiç bir tak yapmadım bacağımda oluşan doku hasarını düzelmesini bekledim sonra düşünecektim her şeyi ama pek bir umudum kalmamıştı. Saç sakal iyice birbirine girdi benim adam gibi hiç bir tak yapmıyordum yaklaşık bir 10 kilo falan aldım. Asosyale bağladım yattım falan hep böyle değneklerle yürüyebildiğim zamanlardada pek dışarı çıkmadım zaten tedavi tamamlandığında bir şok daha bekliyordu beni...

Doktor artık basketbol oynasam bile doku zedelenmesi düzelse bile o bölgedeki kaslar çabuk yıpranırmış yorucu sporlar yaptığım takdirde başka sakatlıklara sebep olabilirmiş. Bunu duyduğumda kalan son umudumda bitmişti beyler daha 21 yaşındaydım amk NBA'e gidecektim ama her şey o gün bitmişti beyler...

Bundan sonraki dönemde hırs yapıp yemişim sakatlığını bu oyunu oynayacağım dedim ve amerikaya dönme kararı aldım gelişim liginde 2 sezon zorlada olsa oynadım ama pek sürede alamıyordum eski formumdan ve bedensel gücümden çok uzaktım. Ve istemeyerekte olsa basketbolu bırakmak zorunda kaldım beyler şuanda koçlukla uğraşıyorum. Hikayeyi daha detaylı anlatırdım normalde çok anlatığım noktalar oldu zaten epey hızlandırdım bugün özet geçip bitireyim diye. Sonuç olarak beyler şöyle söyleyeyim benim şansım tutmadı. Elimden geleni yaptım sonuna kadar denedim ama olmadı. Şuanda çok iyi bir koçluk lisansına sahibim NBA'de takım çalıştırabilecek düzeyde olmasını sağlamaya çalışıyorum daha o yola çok var tabiki ama NBA hayalimi bir gün ilk TÜRK koç olarak gerçekleştirmeyi umuyorum. Daha epey kat etmem gereken yol var ama bakalım neler olucak dinleyen herkese teşekkür ederim. Soruları olanlar PM'den ulaşabilirler.

@221 yok panpa koymayacam ilgi yok PM'den atarım ama sana zaten olan capsleride kaldıracam.

@224 bascavusunosuranesegi aldı capsleri yeteri kadar gidipte kendimi herkes için riske atamam capsleri sildim zaten.

@223 panpa inşallah olur ama benim şuan basketboldan çok daha başka işlerim var tarih mezunuyum amerikadan ama ekonomi ile uğraşıyorum bu aralar çokta iyi bir konumum var. Eğer böyle giderse bu işe yoğunlaşma gibi bir planım var artık nba'den takım satın alırım çok zengin olursam :D