/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +222 -6
    Eskisi kadar özlemiyorum seni,
    ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda..
    adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor..
    yokluğunun takvimini tutmuyorum artık.
    biraz yorgunum..
    biraz kırgın..
    biraz da kirletti sensizlik beni !
    nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama
    “iyiyimler” yamaladım dilime.
    tedirginim aslında, seni unutuyor olmak,
    hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni..
    gel diye beklemiyorum artık,
    hatta istemiyorum gelmeni..
    nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde.
    arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum
    benim derdim yeter bana banane !
    alıştım mı yokluğuna ?
    vaz mı geçiyorum, varlığından ?
    tedirginim aslında,
    ya başkasını seversem ?
    inan o zaman seni hayatım boyunca affetmem..

    Özdemir Asaf

    edit: Başlık trende girmiş. Hiç beklemezdim trend olacağını. Trend olsun diyede açmamıştım zaten. 2-3 kişi atar ve başlık sonsuzluğa doğru yola çıkar demiştim. iyi ki varsınız kardeşimlerim. Hepinizin entrylerini okuyorum. Atmaya devam..
    ···
  2. 2.
    +42 -1
    Uğrunda dertlere düştüğüm sevgili
    Bir başkasına tutulmuş o da dertli
    Derdimin dermanı kendi derdinde
    Hekim hasta olunca kime gitmeli?
    (bkz: ömer hayyam)
    ···
    1. 1.
      0
      gece gül bahçesinde ararken seni
      gülden gelen kokun sarhoş etti beni
      seni anlatmaya başlayınca güle
      baktım kuşlarda dinliyor hikayemi
      ···
  3. 3.
    +33 -4
    Bunlar şiirden mi anlar?

    Canımı yakan değil de sevdiğim bi şiir diyelim;

    Ölüyorum tanrım,
    Bu da oldu işte
    Her ölüm erken ölümdür
    Biliyorum tanrım
    Ama benden aldığın şu hayat
    Fena değildir
    Üstü kalsın...

    Bi de bu var ;

    Hayat kısa
    Kuşlar uçuyor

    Edit: bu başlıkta gibimi yalayın falan demicem beyler

    Ayrıca çaylak olmuşum amk
    ···
    1. 1.
      +2
      Öylesine seviyorumki seni
      Öylesine sensinki
      Tattırdığın acılar
      Kuşlar gibi cıvıldar
      ···
    2. 2.
      +1
      Sarhoş oldum da
      Seni hatırladım yine;
      Sol elim,
      Acemi elim,
      Zavallı elim!
      ···
  4. 4.
    +25 -7
    Selamın aleyküm adım azrail keslan sesini seni gibi kamilllll
    ···
  5. 5.
    +32
    Özdemir abi bizim için mi yazmıştı bu şiiri
    ···
    1. 1.
      0
      Bilemiyorum ama cuk oturtmuş be kardeşim
      ···
    2. 2.
      +3
      Seni Düşünmek

      Seni düşünmek güzel şey,

      ümitli şey,

      dünyanın en güzel sesinden

      en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...

      Fakat artık ümit yetmiyor bana,

      ben artık şarkı dinlemek değil,

      şarkı söylemek istiyorum...

      Nazım Hikmet Ran
      ···
      1. 1.
        +3
        Hani
        Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum, diyor ya Nazım,
        Ben de artık şiir düzmek değil, şiiri düzmek istiyorum.
        can yücel

        nedense bu geldi aklıma *
        ···
  6. 6.
    +19
    seni sana beni beni bir akıl hastanesine bırakıp gideceğim bu şehirden
    nasılsa nasılsa kavuşamadım sana
    nasılsa dudaklarının kıyısına varamadım
    nedense bütün çıkmaz sokaklar adresim oldu
    ve nedense bütün kırmızı ışıkları üzerime yaktın
    ···
    1. 1.
      +1
      sanırsam kimse yazmadı bunu oscar wilde dan. kendisi karısını öldürüp üstüne bu harika şiiri yazmış
      Kulak verin sözlerime iyice,
      Herkes öldürebilir sevdiğini
      Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
      Kimi dalkavukça sözlerle,
      Korkaklar öpücük ile öldürür,
      Yürekliler kılıç darbeleriyle!

      Kimi gençken öldürür sevdiğini
      Kimileri yaşlı iken öldürür;
      Şehvetli ellerle öldürür kimi
      Kimi altından ellerle öldürür;
      Merhametli kişi bıçak kullanır
      Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.

      Kimi aşk kısadır, kimi uzundur,
      Kimi satar kimi de satın alır;
      Kimi gözyaşı döker öldürürken,
      Kimi kılı kıpırdamadan öldürür;
      Herkes öldürebilir sevdiğini
      Ama herkes öldürdü diye ölmez.

      daha devamı var da atmadım haydi eyw
      ···
  7. 7.
    +17
    Üvercinka

    Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
    En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
    Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
    Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
    Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
    Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
    Bütün kara parçalarında
    Afrika dahil

    Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun ekgib olma
    Yatakta yatmayı bildiğin kadar
    Sayın Tanrıya kalsa seninle yatmak günah daha neler
    Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
    Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
    Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
    Bütün kara parçaları için
    Afrika dahil

    Senin bir havan var beni asıl saran o
    Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
    Sabahları acıktığı için haklı
    Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
    Bir çok çiçek adları gibi güzel
    En tanınmış kırmızılarla açan
    Bütün kara parçalarında
    Afrika dahil

    Birlikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kötü
    Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez
    Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
    iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
    Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
    Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
    Bütün kara parçalarında
    Afrika dahil

    Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
    Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
    Padişah gibi cesaretti o alımlı değme kadında yok
    Aklıma kadeh tutuşların geliyor
    Çiçek Pasajı'nda akşam üstleri
    Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
    Bütün kara parçalarında
    Afrika hariç değil
    ···
    1. 1.
      0
      Bende onu kopyaliycaktim adamsin
      ···
  8. 8.
    +13 -2
    Ve müzik girer karagumruk yanıyor polis beni arıyor
    ···
    1. 1.
      0
      Az dinlemezdim
      ···
  9. 9.
    +14
    Biraz oturduktan sonra masada,
    Senin gözlerin kapanırdı ufaktan.
    Ben bir ufak daha açardım,
    Böyle ufak ufak başlardı herşey.
    45'lik plaktan bardağıma dolardı ezgiler, bir yudum alırdım rakımdan, sonra saçından bir nefes.
    Bunlar olurken kovardım ay'ı.
    Bir şarkıda karanlığa armağan ederdim, balkonumuzdaki saksıların arasından.
    ···
    1. 1.
      0
      bu kimin panpa
      ···
    2. 2.
      +1
      Benim bu şiir panpa, ben yazdım
      ···
  10. 10.
    +1 -10
    Hayat fani
    Ölüm ani
    Bir kerecik versen
    Ne olur yani...
    ···
  11. 11.
    +11
    Ok bekledim yolunu unuttum artık seni almam prezervatifin bolunu
    Küçük yannan sanmasinlar beni

    Mercan der ki
    Am değil heves yapan amın karı da olması
    Herkesin mi hoşuna gider arkadaş
    Arkadan züte vurulması

    Yok böyle bir karı
    Ister bin şaplak
    Kim istemez ki böyle amı
    Olsa da gibsek tepetaklak
    ···
    1. 1.
      +3
      Hiç şiir okumamış gibi kötüsünüz,
      Bir köpeğin başını hiç okşamamış,
      Hiç bayram şekeri dağıtmamış,
      Çocukla çocuk olmamış gibi kötüsünüz!

      Sevinince kötüsünüz,
      Korkunca kötüsünüz,
      Korkunçca ve korkakça kötüsünüz!

      Bu topraklardan hiç Turgut Uyar geçmemiş gibi kötüsünüz!
      En çok da bunun için tarih sizi affetmeyecek!
      ···
      1. 1.
        +4
        bu devirde herkes hep ben der.
        kimisi gönülden kalender.
        yaşam dediğin böyle işte;
        altını şer, incisi ker..
        ···
      2. 2.
        0
        Eski Öykü

        Umut bir öykü adı, başında önde gider.
        Bir ayrım olur sonra, yarası dünde gider.

        Bölüşür yaşanmışlar yaşanmakta olanı,
        Anılarla umutlar barışık yönde gider.

        Bir gün, bir an, bir yerde bir dönemeç belirir.
        Dengesini yitirir gecelerle gündüzler.

        Yalanlara dönüşür korkular için için.
        Sıcaklığını keser duygular, düşünceler.
        Tükenen sevilerin alışkanlıklarında,
        Gittikçe donuklaşan ışıklar yanıp söner.

        Özdemir Asaf
        ···
    2. 2.
      +2
      beyaz gecesinde hapis olduğum kadın
      açık tenin koyu ruhuna tam olmuş
      gündüz yakışır mı hiç sana
      sen gecelerimden doğan ışık
      parlamalısın yine gecelerde
      şuraya park edeyim öksüz şiirimi
      ···
    3. 3.
      0
      Buda benden gelsinn

      Dudaklarımı vereyim sana
      Kitap aralığı yaparsın
      Öpüşünle açıp
      Öpüşünle kapatırsın.
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 12.
    +10
    Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git
    Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
    Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
    Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
    Sevgideydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
    Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
    Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
    Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
    Sanki hiç olmamıştı

    Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
    Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı
    istanbullar
    Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların
    dünyaların
    Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
    Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken
    Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
    Çünkü iki kişiydik

    Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
    Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
    Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
    iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
    Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
    Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
    Sonrası iyilik güzellik.

    Cemal Süreya
    ···
  13. 13.
    +9 -1
    Bir elim sağ cebimde
    Bir elim sol cebimde
    Bu hüznü siz de bilirsiniz
    Anlat deseniz anlatamam
    Enine boyuna yaşarım ancak
    Bu koku bilmediğim bir koku
    Bu gece kayık düşlerden birine benzer
    Dört yanım karanlıkta
    Büyük rüzgârlarda savrulacağız
    Öylece dur kollarımda öylece
    Karanlıkta telâşla seni hatırlıyorum.

    Turgut Uyar
    ···
  14. 14.
    +10
    Benim Sana Verebileceğim Çok Bir Şey Yok.
    Çay Var içersen,
    Ben Var Seversen,
    Yol Var Gidersen.

    Aşık Veysel
    ···
  15. 15.
    +9
    Sebebi ne seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın

    Sen böyle uzakken senin sesini duyup yerimden fırlamamın sebebi ne?

    Diz çöküp bakarım ellerine,
    Ellerine dokunmak isterim, dokunamam.

    Arkasındasın camın.
    Ben bir şaşkın seyircisiyim gülüm, alacakaranlıkta oynadığım dramın.

    -Nazım Hikmet
    ···
    1. 1.
      0
      panpa şiirin ismi ne
      ···
      1. 1.
        0
        Nazım hikmet -seni düşünürüm
        Panpa gece yazmıştım şiiri yanlış yazmışım şair adını
        ···
  16. 16.
    +8
    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
    bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
    yani yürekte.
    Meselâ bir barikatta dövüşerek
    meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
    meselâ denerken damarlarında bir serumu
    ölmek ayıp olur mu?
    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    Seversin dünyayı doludizgin
    ama o bunun farkında değildir
    ayrılmak istemezsin dünyadan
    ama o senden ayrılacak
    yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?
    Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
    yahut hiç sevmeseydi
    Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?
    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    ···
    1. 1.
      +1
      En sevdiğim şiir be
      ···
  17. 17.
    +4 -4
    Neyzen Tevfik Mecnun

    ye kebabı
    iç şarabı
    Vur karpuz züte
    bu gidişle yarragimi gidersin cennete

    -bir bölümü-
    ···
  18. 18.
    +7 -1
    Sonbahardı… Seninle geçiyorduk o yoldan;
    Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu.
    Bize yaklaşıyordu.
    Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu.
    Rüzgarların değildi bu mugibi, bu hüzün;
    Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu…
    Havada bir serinlik…
    Tatlı bir hayal gibi…
    Toprak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi?
    O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu.
    Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin;
    Yapraklar gibi yere dökülüyordu senin;
    O nağme mesafeyi, zaman aşıyordu.
    O bir beste değildi: Kuşlar ağlaşıyordu.
    En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır.
    Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır.
    Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak
    Belki veda etmektir sana birkaç satırla…
    Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen
    Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..

    Hüseyin Nihal Atsız
    ···
  19. 19.
    +7
    O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
    arkalarında doldurulması
    mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

    Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
    en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

    Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
    yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

    Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
    çalınan birinin kalbiyse eğer.

    Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
    insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

    O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
    hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

    Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
    kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

    Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
    öylesine delice bakmasalardı eğer.

    Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
    kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

    Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
    son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

    Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
    meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

    Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
    beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

    Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
    tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

    O büyük, o görkemli son, ölüm bile anldıbını yitirirdi,
    yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

    O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
    son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

    Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
    her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

    Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
    dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

    Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
    namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

    Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
    dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

    Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
    sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

    Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
    kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

    inanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
    kartvizitinde ‘onca ayrılığın birinci dereceden failidir’ denmeseydi eğer.

    Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
    ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

    Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
    Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

    Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
    Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
    ya canım ellerini tutmak isterse…

    Evet Sevgili,
    Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
    kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
    mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

    Can Baba...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Off ulan of ne yazmış be amk.
      ···
  20. 20.
    +6
    Açardın,
    Yalnızlığımda
    Mavi ve yeşil,
    Açardın.
    Tavşan kanı, kınalı - berrak.
    Yenerdim acıları, kahpelikleri...

    Gitmek,
    Gözlerinde gitmek sürgüne.
    Yatmak,
    Gözlerinde yatmak zindanı
    Gözlerin hani?

    "To be or not to be" değil.
    "Cogito ergo sum" hiç değil...
    Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
    Durdurulmaz çığı
    Sonsuz akımı.

    içmek,
    Gözlerinde içmek ayışığını.
    Varmak,
    Gözlerinde varmak can tılsımına.
    Gözlerin hani?

    Canımın gizlisinde bir can idin ki
    Kan değil sevdamız akardı geceye,
    Sıktıkça cellad,
    Kemendi...

    Duymak,
    Gözlerinde duymak üç - ağaçları
    Susmak,
    Gözlerinde susmak,
    Ustura gibi...
    Gözlerin hani?
    ···