-
1.
+3 -9Evet, şaşırdınız mı ? Bilime göre böyle bir ayrimdan söz edilemez, zira evrendeki her bir varlık sınırlı sayıda elementin farklı sekillerde dizilmesiyle ve farklı evrimsel süreçten gecmesiyle olusmustur.
Yani teknik olarak seni bir sürahiden ayıran pek bir özellik yok. bazi insanlar bunu asagilayici bulsa da gerçek bundan ibaret. peki madem pek bir farkımız yok, nasıl oluyor da ben duyu organlarimla tepki verebiliyorum, neslimi devam ettirebiliyorum da sürahi öylece duruyor?
(ilgi olursa devam..)
Edit: Şuncağızcık bilgimle, sürüsüyle yazım ve noktalama yanlışımla kör olmak istemeyen ancak konuya ilgisi olan açık fikirli inci sozlük yazarlarina ve okuyucularina evrim ağacı sitesinden abiyogenez konu başlığını okumasını tavsiye ediyorum.
Bilimle kalın *
-
2.
-2baştan aşağı yanlış lan. vay amk.
-
-
1.
0Doğru olduğunu düşündüğün nedir ? Gel tartışalım.
-
-
1.
0nefes alıyorsa canlıdır, almıyorsa cansızdır
-
2.
-1Nefes almayan canlıların varlığı bu kararını değiştirmeye yeter mi. :d
-
3.
0evet yeter. solunum yapmayan canlı mı olur dıbına koyayım saçmalamayın
-
4.
+2Bak şimdi doğru yazdin, elbette solunum yapmayan canlı yoktur.
diğerleri 2 -
1.
-
2.
+3He aq sürahi de düşünebiliyormuş o vakit vay aq
-
3.
-1Burda bahsetmek istediğimiz insanogluyla surahinin yapabildiklerinden çok genel bir kanıya varmak,en basit haliyle cam da kalsiyum oksijen karbon ve bir dizi farklı elementten oluşuyor sen de.simdilik bunu idrak etsen yeterli bence
-
4.
0Her halukarda çügü
-
5.
0Eksilemen bile bir şekilde bu konuya ilgi duyduğunu gösterir, bilim din gibi değildir bilime inanmazsin bilim herzaman kanıtlar çevresinde bir olayı anlamlandırmaya çalışır , bilim herzaman yalanlanabilir bir olgudur.
-
6.
0Eksileyip ilgi duyduğumu göstermeye çalışmak? Ulan esas giblemediğim için çugu veriyorum. Tefelsüfleri sizin kadar merak etseydik; bilimin felsefeden doğduğuna aklî kanaat getirerek, nihayetinde bunun GERÇEK olduğunu olduğunu bilmezdik. Doğrularını kendilerine sakla. Biz gerçekliğin peşindeyiz.
diğerleri 4 -
1.
-
3.
+1 -2Canlıyı canlı yapan ruhtur ... Cansızda ruh bulunmaz insanda bulunur ..
-
-
1.
+1Biz bilimde canlıyı canlı yapan şeye aktivite ve organizasyon diyoruz ki bu da doğaüstü bir olay degil, milyonlarca yıl süren evrimin bir ürünü
-
-
1.
0Ama canlı ve cansızlar arasında ruh farkı var yani şöyle diyeyim canlıların pgibolojisi vardır cansızlarda pgiboloji yoktur ... Ve pgiboloji ruh bilimidir ..Bilimsel pek konuşmuyorum ama dediğim şey mantık çerçevesinde olduğunu düşünüyorum ...
-
2.
0Bilincini kaybetmiş dolayısıyla zihinsel faaliyet göstermeyen bir insan nedir?
-
3.
0Her ne kadar pgiboloji, denen bilim dalı sözlük anlamı olarak ruh bilimi olarak geçse de pgiboloji ruhtan bahsetmez, çünkü ruh denen olgu metafizik bir kavramdir. bizim bu bilim dalında yaptığımız şey basitçe beynimizdegerceklesen kimyasalar tepkimelere felsefi olarak yaklaşmakta ibarettir.
- 4.
-
5.
0ruh ne demek bilinç mi? eğer öyleyse ruh da cansız maddelerin bir araya gelmesiyle oluşur
-
6.
0Bilinç dediğimiz şey beynimizdeki elektriksel olayların varligidir, daha önce dediğimiz gibi ruh metafizik bir kavramdan başka birşey degildir ikisi kesinlikle aynı şey değildir.
diğerleri 4 -
1.
-
1.
-
4.
0Burda devreye ruh girer.
Biraz pineal glandden bahsedelim dostlar
ilgi olursa devam ederim... -
-
1.
0Ruh diye birşey fiziksel olarak yoktur,ruh insanların inanmak istediği şeyler sonucunda üretilmistir.
-
-
1.
0Tamam sensin
-
2.
0Teşekkür ederim:)
-
1.
-
1.
-
5.
0Up up up
-
6.
+1Aslında bütün evrenin olayı doğa kanunları içerisinde gerçekleşen kimyasal tepkimelerdir.Bir nesneye dokunduğunuzda (aslinda hiçbir zaman hiçbir şeye dokunamayiz) açıkta bırakılan demirin paslanmasi belli kanunlar etrafında olan olaylardır bizimle aynı atomlari paylaşsada o da kendince birtakim tepkimelere girsede biz demiri cansız olarak kabul ederiz peki neden?
-
-
1.
0Neden yarram
-
2.
0ADAM GiBi ANLAT gibERiM
-
-
1.
0Konuya ilgi duymaya sevindim daha fazla bilgiye google'a " abiyogenez " yazarak ulasabilirsin.
-
1.
-
1.
-
7.
0Her varlığın bir bilgisi vardır kömür ile elmas aynı elementten oluşurlar ama farklıdırlar bunun nedeni varlığın bilgisidir seni sürahiden ayıran en büyük fark budur . Senin bir sürahiyle aynı olman için bilginin yok edilmesi gerekir kimyasal tepkimelerle
-
-
1.
0Varlığın bilgisi ne demektir ? Kömür ve elmasın farklı özellikler taşımasının tek sebebi milyonlarca yıl süren çevresel faktörlerdir. hepimiz tek bir koaservat hücresinden evrimlestik. O sıralarda bu hücrelerden dünyada milyonlarca vardı ve bu hücreler basınç, sıcaklık,ve çevredeki diğer atomlarin çeşitliliğine göre yıllar içerisinde birbirinden farklı özellik taşımaya başladılar sonsuz sayıda olasılık vardı ve kömür ve elmas bunlardan ikisi sadece.
-
1.
-
8.
0Bos yapmaya gerek yok Descartes " Dusunuyorum oyleyse varim " demis.
Bilime gore boyle bir ayrim olamaz demissin. Eger basit lise fizik, kimya, biyoloji kitaplarini incelersen hermaddenin bir sekilde her canlinin da bir sekilde siniflandirildigini gorursun. Canli veya cansiz bir kavramdir ve bu kavram siniflandirilmada yuzyillardir kullanilir. -
-
1.
0Senin de dediğin gibi canlı ve cansız insanoğlunun çevresindeki varlıkları anlamlandırmak için yaptığı bir siniflandirmadir. kitaplarda gördüğümüz ayrım bundan ibarettir. eger evrim insanoğlunu değilde dusunme yetisine sahip başka bir varligi gelistirseydi canlı ve cansız kavramları şuankinden çok farklı olabilirdi.
-
1.
-
9.
0Bilimde kendiliginden gerçekleşen tepkimelere spontane tepkimeler diyoruz, gerekli koşullar sağlandığında o tepkime kendiliğinden gerceklesiyor. Kilit nokta aslında budur.Her birimiz koaservat denen bir hücreden evrimlestik , ancak burda hücre dedigimiz bugünkü hücrelerden çok daha az gelişmiş oldugunu söylemekte fayda var. Ama yine de evrimin güçlü kanıtlarından biri de şuanki modern hücrelerin içerisindeki sıvının 4 milyar yıl önce var olan ilk koaservatlarinkiyle aynı olmasidir
-
10.
0Ruh ile ilgili bircok yorum aldım ve bu yazıyı alintilama gereksinimi duydum. Gelin ruh denilen olguyu tekrar inceleyelimTümünü Göster
ilk konumuz: ruhun aslında hissetmiyor olması-morfin
ameliyata girerken dişimiz çekilirken bize uygulanan lokal anesteziyi biliriz. o bölgenin uyuşarak hissetmediğini, acılarımızın güçlü yasal/reçeteli uyuşturucularla dindirilebildiğini biliriz.
ruh dediğimiz kavram semavi dinlere göre inançsızlıklarından dolayı cezalandırılabilecek ve bu ceza sonucu acı çekebilecek varlıklar olarak nitelendirilir ve bunun anlaşılması için dünyadaki hissettiğimiz fiziksel acılardan ve manevi acılardan -namı diğer pgibolojik rahatsızlıklardan- dem vurulur. semavi bir dine inananlar, bedenin bir ruh yönetiminde olduğu, bu ruhun bedenden ayrılması ile ölüm gerçekleştiği ve ruhun vücutta yaşanan acının hissettiği söylenir. fakat gelin görün ki sinir sistemini kontaksız bırakan morfin adlı ilaç bu ruh denilen kavramı işlevsiz bırakıyor ya da bir insan sakat kalıp bacaklarını çalıştıramadığı ve hissetmediği halde bacakları var olmaya, çürümemeye ve orada yaşamsal faaliyetler işlemeye devam ediyor. hani ölünce yani ruh bedenden ayrılınca çürürdü ya işte o olmuyor. ya da şöyle düşünelim: islama göre cehenneme atıldın bir şekilde morfin elde etsen veya aşırı dozajda adrenalin iğnen varsa acılardan kurtulmak için çözüm olacaktır.
bir diğer durum da pgibolojik ilaçlar. tedavi edilebilen hastalıklarda genelde bir ilaç yardımı alınır. bu ilacın alınmasıyla vücudun pgibolojik dengesinde değişmeler olur. örneğin hayatı uçlarda yaşayan bipolar hastası, kendisine reçete edilen ilacı aldıktan sonra durgun ve pasif duruma geçer. duyguları dizginlenir, duyguları değişir. demek ki bunlar da ruha bağlı şeyler değil. zira ruha bağlı olsa idi ‘dindarlara göre hisseden ruhtur’ demek gözümüzün önündeki ilaçları reddetmek olurdu.
aslında ruh için düşündüğümüz tüm görevler, işlevler, vücutta , kimyasal, mekanik ve elektriksel yollarla halledilir.
vücuttaki değişimlerin ve duyguların varolmasına paralel bir kolu kimya biliminden geçer. özellikle hormonal salınımlar vücudun zihinsel şeklini de belirler.
(bkz: östrojen) (bkz: progesteron)
ikinci konu mekanik. herhangi bir fiziksel yaralanma veya vücudu tehdit eden durumda veya ona fayda sağlayan bir görüntü için bile yine duygular kimyasal olaylarla değişikliğe uğrayabilir.
üçüncü konu ise elektriksel. sinir sistemimiz yani bedenimizi et yığını olmaktan kurtaran oluşum aynı zamanda elektriksel bir akımla beyne sinyal yollama görevini edinmiştir. o yüzden insan iletken bir varlıktır. ve yine o yüzden elektrik çarpması, vücuttaki elektrik iletimini keserek (vücudun akımından daha kuvvetli olduğu için) elimizi o elektrik kaynağından çekebilme yeteneğimizi engeller.
nöronlar
özet olarak vücut ruh dediğimiz kavramın yerini doldurabilecek kadar işlevseldir. -
11.
+1Burda dusunulmesi gerekenin herzaman bi ayrim mevcut olacakti. Canli yada cansiz sadece tanimlamaya yarayan kelimeler. En basite indirgendiginde nefes alan ile almayan bir seyi bir tutabilirmisin. insan akil varligi gelismesi ile diger canli turlerinden ayrilmis oldugu da agibar degilmi?
-
12.
0evet bunu ben de düşündüm aslında haklısın her şey aynı atomlardan falan meydana geliyo ama sınıflandırma olayı zaten doğal bir şey değil ki, insanlar hayatlarını kolaylaştırma amacıyla sınıflandırmaya gidiyo. soruna gelecek olursak, canlılık diye tanımladığımız olgu aslında çok ilginç bi kavram çünkü doğada aslında her şey fiziksel yasalara uymalarına rağmen aslında bi amaç olmadan tabiri caizse "akışına bırakarak" belli süreçlerden geçiyolar. canlılarda ise aslında yine bu yasalara bağlı bi amaç söz konusu: düzensizliği (entropiyi) arttırmak. canlıların besin zincirine baktığımızda önce bitkiler ışıktaki yüksek enerjiyi kullanıp organik besin oluşturur ve bu besin, zincirde canlılarca parçalandıkça ışığa kıyasla daha düşük enerjili çok sayıda atp üretilir ve bu atp ler kullanıldıkça canlılar etrafa güneş ışığına kıyasla çooook küçük frekanslı mikrodalgalar yayar. kısacası biz yüksek enerjili ışığı yaşamsal süreçlerden geçirerek düşük enerjili mikrodalgalara çeviririz, bu da zaten entropinin tanımıdır. yani bana kalırsa hayatın temel amacı entropiyi devam ettirmektir, ha neden böyle dersen onu bilemem *
-
13.
0Bu ne bilimsizliktir
Biyoloji adında canlılar bilimi diye ayri bir fen alani varken adam canli/cansiz yok diyor vay aq. -
-
1.
0Biyoloji dersinde de öğretilen canlı ve cansız kavramları bir ayrım degil, siniflandirmadir.Evrimin en başarılı ürününü çevresindeki diğer varlıkları daha kolay anlamlandirmak için türetmistir
-
1.