1. 1.
    0
    durduk yere habersiz kapını çalan bir misafirdir. belki de geleceğini bir şekilde bildiriyordur ama bundan haberiniz yoktur. birdenbire kendinizi canınız sıkkın halde bulursunuz. yerleşme yeri iki gögsün tam ortasıdır. ve bazen gitmeyi bilmez. dedim ya davetsiz misafir gibi, ne zaman gideceği belli değil.
    ···
  2. 2.
    0
    bir de siir ile suslucem amk

    dün fena sıkıldım akşama kadar
    iki paket cigara bana mısın demedi
    yazı yazacak oldum, sarmadı
    keman çaldım ömrümde ilk defa
    dolaştım
    tavla oynayanları seyrettim
    bir şarkıyı başka makamla söyledim
    sinek tuttum bir kibrit kutusu
    allah kahretsin, en sonunda
    kalktım buraya geldi

    siir bana ait degil google de aratip kime aitmis ogrenin amk.
    ···
  3. 3.
    0
    bakünün işlek yerlerinden birinde saat 9.30 da yazılan bir yazı bu. sebebini bilmediğim boşluk hissini arayan beynimin beni gitmeye mecbur bıraktığı bir yer. ve biliyorum bu can sıkıntısını bitirmek için türkiye’ye gideceğim ve bu yeri hiç hatırlamak istemeyeceğim… i̇ki kent arasındayım, biri bilmiyor beni, öteki artık tanımıyor.
    ···
  4. 4.
    0
    her gibildiğinde yazacanmı
    ···
  5. 5.
    0
    alıp başını gitmek istersin. uzağa…çok uzaklara. ne yapacağını hiç düşünmeden rüzgarların seni savurup zütürmesini istersin. orada mutlu olup olmayacağın önemsizdir. sadece bir ihtimaldir ama bu ufacık ihtimal bile içinizde bir acaba duygusu yaratır. gitmek duygusu… en azından bu duyguyu yaşamak istersin. kendini kızgın sulara bırakmak istersin. o kızgın suyla bu kabustan uyanmak. değildir işte. olmayacaktır. çözüm değildir hiç bir şey, çünkü kendinle birlikte zütürürsün her şeyi ama en azından umuttur…
    ···
  6. 6.
    0
    aslında çok sebebi olabilir. o kadar çok dert var ki başımda. ama hangisini sebep göstereceğime şaşırıyor. bir desem ikinin hatrı kalacak. veya bu dertler eskiden de vardı benim niye şimdi canım sıkılıyor? hatta eskiden daha taze ve yeniydi acı.
    ···
  7. 7.
    0
    en sevdiğiniz şarkılar bile size yardım edemez. sıkılır kapatırsınız ansızın. en sevdiğiniz filmler bile güldürmez. ve en kötüsü tüm bu neşesizlik ve depresyon halinizde destek istediğiiz insanları da saçma sapan hareketleriniz ile soğutursunuz. ve bunlar da can sıkıntısının kurbanlarıdır… olmaması lazımdır ama elinizde değildir. can sıkıntısında hiç bir şey elinizde değildir. kontrolsüz ilerler her şey. sebebini bilmemektir bunu yapan. aslında belki de sebepsizliktir sebebi kim bilir.
    ···
  8. 8.
    0
    hiç yeni bir şey olmaması sıkar canınızı belki de. veya yeni bir şeyler ile uğraşamayacak kadar hayattan bıkmış, mecalsiz halde bulursunuz kendinizi. ve en kötüsü bunun farkında olmak… ve insan sevmek sevilmek ister işte böyle bir zamanda. belki de ihtiyacımız olan şey budur. birinin elini uzatıp o kuyudan sizi çekmesi.
    ···
  9. 9.
    0
    @2 veriyormu lan
    ···
  10. 10.
    0
    eğer hedeflerinde bir boşluk içindeyse o zaman daha da canın sıkılır. ama kesinlikle sinir değildir bu. sinirlenemezsin bile. gülemezsin de. duygusuzluk hakimdir can sıkıntısında. bu duygusuzluk o kadar rahatsız eder ki yeni duygular aramaya başlarsın. isterse acı olsun bu duygu ama bir duygu olmalı. bir yokluğun içinde kaybolmaktansa acı çekmeyi dilersi. ama gelmez o acı bir türlü. her seferinde kovmak için uğraştığın acılar acıtmaz bile. o kadar tembelleşir ki beyin, vucut düşünmeye bile mecalin kalmaz.
    ···
  11. 11.
    0
    halini alatmak istersin birilerine. ne oldu derler : canım sıkılıyor dersin. hayırdır ne oldu sorusu ile karşılaşmak belki de sizin için en zorudur. çünkü ortada bir sorunun olması gerekiyor. ve bu sorunu bulmak için onca can sıkıntısı içinde aramaya kalkarsın. tüm geçmişi eşelemeye başlarsın. hayatında eskiden olmayıp şimdi olanlara bakarsın. hedeflerini incelersin…
    ···
  12. 12.
    0
    @2 gibtir ettim can gibintisini kiza odaklandim.
    ···