can yüceli anıyoruz

ve ortayla işaret arasında mütemâdi bir cigara

updurrahman

VAY AMK ÖLDÜGÜNÜ BiLMiYODUM

tad vermiyor hiçbiri
olamaz onlar sen gibi
yatağım sensiz boş sanki
neredesin sevgilim gel hadi

istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı neden öldüm çünkü yarraaaaaaaaam

şair ruhlu panpalarım neredesin wtf

@21 copy paste ile mi doğdun pekekent

@4 verdim şükunu anılcak adam panpa

dinlendim gölgesinde gözlerinin, kapa artık desem de kapama sen gene de

seni düşlüyordum ansızın
gelmedin yanıma yine
beklerdim usulca yanaş diye
e tabi üzülmek şart olur
can yücel

lan kime diyorum

bir iki kelam edin binler

allah rahmet eylesin bide abisi vardı oda şimdi program sunuo amk

beyler :(

yaşadım senin uğruna
nedendir bilinmez ama
ben senin herşeyini sevdim
sen gittin bakmadan ardına

seke seke geldim
gibe gibe gidiyorum

seni düşlüyordum ansızın
gelmedin yanıma yine
beklerdim usulca yanaş diye
e tabi üzülmek şart olur
can yücel

şukularınızı çaktım beyler

Can Yücel, vakt-i zamanda bir yazısında adamın birisine 'züt' dediği için dava açılmış.

Mahkemede Can Yücel şunu anlatmış:

Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı köylüler.

koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere.

köylüler tabi 'tamam dohtor bey' diyip köye giderler.

köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez. bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya.



hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir. bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. ne cüret di mi doktoru arayacak bi köylü. neyse durumun vehameti üzerine muhtar aramayı kabul eder.

bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, 'biz ne yapacaamızı bilemedik dohtor bey' felan der işte. karşıdan doktor bişiler söyler.

muhtar döner, ama arkasına: 'makattan verin dedi dohtor' der.

yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar felan, ama makat ne bilen yoktur yine.

hasta ise giti gidecek, ateşler içinde kıvranıyo baya.
ihtiyar meclisi toplanır. son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. yine kimse aramaz istemez doktoru. nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bi yandan söylenmektedir: 'çok kızacak dohtor çok!' diye.

sonunda telefonu açar, durm anlatır, doktor bişiler söyler yine. telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner:
'çok kızacak demiştim; zütüne sokun dedi'

Yani işin aslı hakim bey 'bizim orada züte züt derler'

analım güzelleşelim binler