1. 76.
    0
    gidiyorum ben boşçakallar, sıçmışım ortaklık yerinize. kıçımın fosforuyla aydınlanın siz artık
    ···
  2. 77.
    0
    dünya bir meşin toparlaktır, allah da gol!
    ···
  3. 78.
    0
    bu memlekette züte "züt" denir!
    ···
  4. 79.
    0
    körfezdeki dalgın suya bir bak; göreceksin nato'nun kablosu durmakta derinde.
    ···
  5. 80.
    0
    okumuyorsan özet geç bin diyeceksin
    ···
  6. 81.
    0
    kaderde varsa düzülmek neye yarar üzülmek
    ···
  7. 82.
    0
    bir televizyon programın da genç bir öğrenci soracak soru bulamadığından herhalde şunu sorar
    - hangi takımı tutuyosunuz? can baba cevap verir, - eşim ve ben genellikle benim takımlarımı tutuyoruz...
    ···
  8. 83.
    0
    unutma; "onu artık unuttum" demek, bir kez daha hatırlamaktır aslında..
    ···
  9. 84.
    0
    herşeyin kadar değil, değeri kadar seveceksin. çünkü beklentin ne kadar çok olursa, o kadar kırılırsın.
    ···
  10. 85.
    0
    "su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
    beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer."
    ···
  11. 86.
    0
    'bir hayli kırgınım. kime olduğunu, neden olduğunu bilmeden. belki hayata, belki kendime, belkide dilimden düşmeyen keşke'lere'
    ···
  12. 87.
    0
    ne sahip olduğundur hayat, ne de umdukların bunca zaman. yüreğin kadardır hayat!. 'seviliyorsan renkli, seviyorsan siyah beyaz'.
    ···
  13. 88.
    0
    "ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi."
    ···
  14. 89.
    0
    "yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir"
    ···
  15. 90.
    0
    "senden ayrılınca anladım dünyanın bu kadar kalabalık olduğunu."
    ···
  16. 91.
    0
    "ben her bahar aşık olmam ama
    her bahar gitmek isterim.
    gittiğim olmadı hiç,
    ama olsun... istemek de güzel."
    ···
  17. 92.
    0
    "uğruna bir şeylerden vazgeçeceğin insanı bulmak kolay;
    ama hiçbir şeyden vazgeçmek zorunda kalmayacağın insanı bulmak asıl olay."
    ···
  18. 93.
    0
    "kadın denilen kayıp kıtayı keşfe çıkan milyonlarca erkek, çoğu zaman eli boş döner, açık denizlerdeki bu nafile seferlerinden... keşfettiğini sananlarsa bir süre sonra (belki birkaç sene, belki birkaç saat) ayak bastıkları kıtayı bambaşka bir iklime bürünmüş bulunca, kolomb sendromuyla "acaba yanlış kıtada mıyım" telaşına kapılırlar...

    oysa genellikle kıta değildir yanlış olan; kaşifin kıtayı algılayış biçimidir. asgari topografya bilgisinden yoksun oluşudur. kıta'nın bazen kaşife göre mevsim değiştirebilen, aynı anda birkaç iklimi bir arada yaşayabilen potansiyelini algılayamayışıdır. güverteden karanın görünüşüyle, kıtadan kaşifin görünüşü arasındaki farkı kavrayamayışıdır. bu pusula hatasından ötürü, kaç erkek olağanüstü bir keşfin kenarından dönmüştür; kaç kaşif, henüz keşfetmediği kıtaları yok sayarak gerçek yüzölçümünü bilmeden yaşadığı bir kıtanın kıyısında tüketmiştir nihayetini kim bilir? ve kim bilir kaç kıta uzaktan gülümseyerek izlemiştir, çevrede kendisini arayan şaşkın kaşiflerin nafile turlarını!"
    ···
  19. 94.
    0
    ''bu memlekette güzel can'ların canı acıtılıyor''
    ···
  20. 95.
    0
    çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.
    ···